RE: Osmanli Mûsikîsi
Bu makâlenin Giriş kısmında yer alan tarifte Osmanlı mûsikîsinin Türk mûsikîsinin bir bölümü olduğu gerek tarihinin gerekse sistem ve karakterinin Türk mûsikîsinin tarih sistem ve karakterinden ayrı mütalaa edilemeyeceği belirtilmişti. İşte yüzyılımız başlarında Batı'dan —onların literatüründe de fazla eski olmayan — müzikoloji'yi almadan önce kullandığımız terim 'ilm-i edvar bu ilmin de İslamî kültür dairesindeki kurucusu ve en büyük ismi Ürmiyeli Safiyüddîn Abdülmü'mîn'dir (Ö.1294). Türk Arap ve Fars mûsikîlerinin dayandığı nazarî sistemi ilmin ulaşabileceği en açık ve sağlam şekilde açıklayan Kitabu'l-edudr'ı ile (Nuruosmaniye 3.153) Risaletu'ş-şerefiyye fî'n- nisabi't-te'lifîyye'si (D.T.C.F. Küt. 3.410) hiçbir çağda hiçbir sistem teklifiyle aşılamamıştır.(49) Safiyüddîn'le birlikte 'sistemci okul'u meydana getiren en yakın izleyicileri Şîrazlı Kutbüddîn (1236-1311) Meragalı Abdülkaadir (ö. 1435) Mübarek Şah (Kitabu'l-edvar şerhi tarihi 1375). Hızır b. Abdullah Dilşad Ladikli Kantemir Hızır Ağa Nasır Abdülbakî Dede [Tedkîk u Tahkik ve Tahrîriyye her ikisi de 1794 tarihli ve Süleymaniye Nafiz Paşa l.242'de). Haşim İsmâil Hakkı ve Ali Rifat Bey'ler bazı ilavelerle hep onun öğrettiklerini şerh veya tercüme etmişlerdir. S. Ezgi (1869-1962). Rauf Yekta (1871- 1935) Kazım Uz (1872-1938). H.S. Arel (1880-1955). E. Karadeniz (1904-1981) ve K. İlerici (1910-1986) tarafından 19.yy. sonlarından itibaren yayımlanan nazariyat çatışmaları ise Safiyüddîn'in sistemine gerçekte birşey ilave etmemiş olmak bir yana yeni sistem teklifleriyle konuyu karışıklığa da sokmuşlardır.(50)
|