Konu Başlıkları: İslam Hukukunda ÖRF
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Nisan 2009, 17:50   Mesaj No:3

FECR

Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.134
Konular: 555
Beğenildi:1084
Beğendi:252
Takdirleri:10770
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart RE: İslam Hukukunda ÖRF

VI-Örf Ve Âdet’in Taksimi
Hukukî değere haiz olan örfün –fukahanın kabulü (itibar ve ihticâc) açısından- taksimi üç gruba ayrılmaktadır.
1-Nassın herhangi bir münasebetle destekleyip, kabulüne işaret ettiği örftür ki, bütün fukaha bunu benimsemiştir. Bu bakımdan nassın desteklediği örf, ittifakla kabul edilir . Evlilikle kûf’un (denklik) aranması , ve selem akdi buna misal teşkil edebilir.
2-Şâri’in kesin olarak nassla haram kıldığı (yasakladığı) örf (âdet) tir. Bu çeşit örfün değeri olmadığı gibi, kabulüne imkân da yoktur. Cemiyeti fesada götüren bu çeşit örfün silinmesine yardımcı olmak; iyilik ve takvada yardımlaşmak gibidir. Aksine buna göz yummak, kötülüğün yayılmasına razı olmak anlamına gelir . Cahiliye Devri’nde Kâbe’nin çıplak tavaf edilmesi, kadınların açık-saçık gezmeleri ve içki âlemleri gibi.
3-Kabul veya reddine dair herhangi bir nass olmayan örf.; Hanefilerle Mâlikiler, bunu benimserler ve buna hukûki değer verirler. Hatta müstakil delil kabul ederler . Hanefi, Malikî ve Hanbelî kaynaklarındaki örfe bağlı fetvaların birçoğu, buna misal teşkil eder .
Son olarak zikredilen ve esas üzerinde durulması gereken bu nevi örftür. Hakkında kabul veya reddine dair nass bulunmayan bu nevi örf; sıhhat, mesned ve kaynak (umum-husus) yönünden kendi arasında kısımlara ayrılır.

A-Sıhhat Yönünden Taksimi
Örfün hukukî bir delil olabilmesi onun sahih olmasına bağlıdır. Bu itibarla onu önce bu yönden taksim etmek gerekir.
1-Sahih Örf
Nasslara zıt düşmeyen, maslahatı heder etmeyen ve kötülüğe sebep olmayan âdete denir . Evlenecek bir gencin nişanlısına hediye olarak verdiği elbise, süs eşyası ve buna benzer bazı şeyler vermesi, birçok yerde âdettir. Bu hediyeler, gencin vermesi gerekli olan mehire dahil değildir. Dahil edilmemesi örf olarak yerleşmiştir. Ayrıca mehrin bir kısmının hemen verilmesi, bir kısmının da sonra verilmesi yani muaccel ve müeccel olarak teslimi de örfe dayanan bir uygulamadır. Bu şekilde uygulanması yerleşmiş ve âdet haline gelmiştir. İnsanların kendi dillerindeki birçok tabirleri, sözlük manası dışında başka manada kullanmaları yerleşmiş bir örftür .
2-Fâsid Örf
Nassa muhalif olan, zarar doğuran ve maslahatı yok eden kötü âdete denir. Faizli akitler, bazı dernek ve toplantılarda yapılagelen –dinin kabul etmediği- kötü âdetler, içki âlemleri, kumar, piyango, at yarışları vb. .

B-Örfün Mesned Yönünden Taksimi
1-Kavlî (Sözlü) Örf
İnsanların, bir sözü lügat anlamı dışında, kendilerince bilinen bir manayı belirtmek için kullana geldikleri ifadelere kavlî örf denir.Bu çeşit örfi lafızlar, konuşulduğu zaman sözlük anlamı akla gelmez. Örfleşmiş anlam, mana akla gelir. Örfi anlam gerçek anlam yerine geçmiştir . Veled kelimesi sözlük anlamı itibariyle hem erkek çocuğu hemde kız çocuğu için kullanılır; fakat veled kelimesi örfte erkek çocuğu için kullanılır. Veled denildiği zaman erkek çocuk akla gelir. “Dâbbe” kavramı da bu şekildedir. Sözlükte dâbbe bütün canlılar için kullanılır. Örfte ise dört ayaklı hayvanlar için kullanılır. Yine bir kimse arkadaşına “Eğer bu hediyemi kabul etmezsen, bir daha evinize ayak basmam” dese, buradaki “ayak basmam” ifadesi örfi bir lafızdır. Aslında o bununla “evinize birdaha gelmem” demek istemiştir. Bu tabirin bu manada kullanılması, öylesine yaygındır ki, bu sözün esas anlamı olan: “hakikaten ayak basmak” hiç akla gelmez .
2-Amelî (Fiili) Örf
İnsanların bir şeyi yapa yapa âdet haline getirdikleri işlere “amelî örf” denir . Amelî örfe “âdet” denildiği gibi, “teâmûl” de denir ve aynı manada kullanılır . Bu nevi örfe birkaç misal verelim: Herhangi bir satış yerinde üzerinde (etikette) fiyatları yazılı olan malları, icab ve kabule ait herhangi bir söz söylemeden, alıp, hemen parayı vererek satın almak (el-bey’u bi’t-teâtî); hemen her yerde, hamamda kullanılan suyun miktarı ile zamanın tayin edilmeyişi de bu cümledendir. Mehrin muaccel ve müeccel şekilde iki kısma ayrılması; kişi için zaruri olan birtakım eşyaların sipariş yoluyla (istisna) yaptırılması, senelerden beri yapılagelen köklü âdetlerdendir . Odun, kömür ve buğday gibi hayvan ve arabada satılan şeyleri satın alan kimsenin, müşterinin evine kadar götürmesi . San’at (zanâat) öğrenen bir çırağın, ustası ile kendi arasında çıkabilecek ücret anlaşmazlığında, durumun, o yerin örf ve âdetine göre halledilmesi ; işçinin yemeğini iş sahibi (iş veren) tarafından verilmesi âdet olan bir yerde, bu yemeğin iş sahibi tarafından verilmesi de bu çeşit örfün misalleri arasındadır . Bu örfle ilgili örnekleri çoğaltmak mümkündür.

----------------------devam edecek------------------------
Alıntı ile Cevapla