Durumu: Medine No : 1256 Üyelik T.:
07 Nisan 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
165 Konular:
77 Beğenildi:7 Beğendi:0 Takdirleri:37 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | RE: Etkili Öğretmenlik Eğitimi
SORUNLARI ÖNLEMEK SINIF ORTAMI NASIL DEĞİŞTİRİLİR
Eğitim sistemleri gelişip değişiyor ama binaları 1992´lü (eski) yıllardan kalma, yani hiç yenilenmeyen imkanlara karşı öğretmenlerden modern eğitim yapmaları bekleniyor.
Yenilikçi Düşünce
EÖE´de sekiz yol önerilmiştir.
1. Dikkatin kolay yoğunlaştırılabileceği ve dış etkenden olabildiğince az etkili bir yer seçilmeli.
2. Özel sorunun ne olduğuna karar verilmeli.
3. Düşünce seli için zaman sınırlaması koyulmalı.
4. Ürettiğiniz tüm düşünceleri yazmalısınız.
5. Nitelik değil nicelik arandığından, oldukça çok düşünce üretilsin.
6. Üretilen düşüncelere sınır koymamalısınız.
7. Hiç bir değerlendirmeye izin vermemelisiniz.
8. Bakış açınızı zaman zaman değiştirmelisiniz.
Sınıf ortamını değiştirmek
Bunun da 8 yolu vardır:
1. Ortamı zenginleştirme.
2. Ortamı fakirleştirme.
3. Ortamı kısıtlamak.
4. Ortamı genişletmek.
5. Ortamı yeniden düzenlemek.
6. Ortamı yalınlaştırmak.
7. Ortamı sistemleştirmek.
8. Ortam için önceden plan yapmak.
Sınıfta zamanı verimli kullanma:
Sorunsuz ortamlarda üç tür işe yarar ve kullanılabilir zaman vardır:
1. Sayısız uyaranla başedilebilme zamanı (rahatsız edicilerin kaldırılmaları)
2. Bireysel zaman (sessizlik köşeleri, bireysel çalışma köşeleri, ses geçirmeyen kulaklıklar)
3. En uygun zaman (öğrencinin sorunsuz ilgi beklediği zaman9
Öğretmenlerin öğretebildiği öğrencilerin öğrenebildiği, her birinin "insan" olabildiği zamanlardır, dersler her iki taraf için daha zevkli olacaktır.
7- SINIFTA TARTIŞMA
Ben-iletilerinin etkisiz olduğu, sınıf ortamını değiştirmenin işe yaramadığı durumlar iki nedene bağlanabilir: Ya çocuğu kabul edilemez davranışa yönelten dürtü çok güçlüdür ya da öğretmeni ile iyi ilişkiler içinde olmadığı için onun ihtiyaçlarını umursamaz sonuç olarak, pek çok sınıfta öğretmen ve öğrenciler zaman zaman ihtiyaç çatışması yaşayabilirler.
Çatışmaların çözümü:
Öğretmenler; çatışmaların çözümüne genellikle kazanmak kaybetmek açısından bakarlar. Kazanmaya ya da en azından beraber kalmaya çalışırlar. Kazanmak kaybetmek yöntemlerine EÖE yöntem 1 ve yöntem 2 adları verildi. Yöntem 1´de her zaman öğretmen kazanır, yöntem 2´de ise öğrenciler kazanır.
Yöntem 1´de büyükler önce kendi çözümünü önerir, inandırmaya çalışır, olmazsa sertleşerek çözümüne ulaşır. Küçükler boyun eğmek zorunda bırakılır. Büyük kazanmış, küçük kaybetmiştir.
Yöntem 2´de ise çocuk kazanıp büyük kaybeder. İki yöntemde de ortak yan her iki tarafın kazanmak için sanki savaş vermesidir. Her ikisinde de kaybeden kızgın, kırgın ve mutsuzdur
Sınıfta otorite
Öğretmenler, otoritenin nasıl kullanıldığını ve olumsuz etkiler yaptığını çoğu zaman bilemez ya da farkedemez. İki tür otorite vardır.
1. Bu türü, uzmanlığa, bilgiye, deneyime dayanır. (o bu konuda otoriterdir) Bu otorite, çocukların kendilerine ve öğretmenlerine yakıştığı "psikolojik boyut" farklarını gösterir. Öğrenci büyüdükçe kendi psikolojik boyutu da büyür.
2. Bu türü ise öğretmenin öğrenciyi ödüllendirme ve cezalandırma gücünden doğar. Öğretmen otoritesini ödül ve ceza gücünden alır.
Öğrenciler, öğretmenin kendisine değil güç kullanmasına karşı geldiler. Öğretmenler güç kullanmaktan vazgeçtiklerinde, öğrenci isyanlarının çoğu ortadan kalkar.
Yöntem 1 otoritenin arkasına saklanmış güçtür.
ÖĞRENCİLERİN KULLANDIKLARI BAŞETME YÖNTEMLERİ
1. İsyan etme, direnme, meydan okuma.
2. Karşı koyma.
3. Yalan söyleme, duygularını saklama, sinsice davranma.
4. Başkalarını suçlama, dedikodu yapma.
5. Hile yapma, başkasının çalışmasını sahiplenme.
6. Patronluk taslama zorbalık etme.
7. Yenilgiden nefret etme, yenme gereksinimi duyma.
8. İşbirliği yapma, örgütlenme.
9. Boyun eğme, rol yapma.
10. Yağcılık.
11. Yeni şeyler denemekten ve tehlikeden kaçma.
12. Geri çekilme hayal kurma.
Yöntem 2 Neden Kullanılmamalı?
Yöntem 2´yi kullanan öğretmenlerin ihtiyaçları karşılanmaz, acı çekerler işlerini yapamazlar, öğretin onlar için bir yük hatta karabasan olur. Sonuçta Yöntem 1´de kaybeden öğrenci gibi başetme yöntemleri geliştirirler.
1. Habersiz zor sınav yaparlar.
2. Diğer öğretmenlerle iş birliği yaparlar.
3. Bir başka okula atanmayı isterler.
4. Aşırı yiyip içip, hayal kurarak gerçeklerden kaçarlar.
5. Psikosomatik hastalıklara yakalanırlar.
6. Arkadaş ilişkilerinde isteksizdirler.
7. Öğrencilere bol not vererek yağcılık yaparlar.
8. İstenilen işin en azını yaparlar.
8- ÇALIŞMALARIN ÇÖZÜMÜNDE KAYBEDEN-YOK YÖNTEMİ
Yöntem 2: Kaybeden-yok
Bu yöntem, göreceli olarak eşit güçte olanlar arasındaki çatışmaların çözümünde etkili tek yöntemdir. Yöntem 3, bir süreçtir.
Yöntem 3, çözümlenen tarafların dışında hiç kimse tarafından kabul edilmek zorunda olmamasıdır.
Yöntem 3 tarafların kendilerine sorunlarına yine kendilerine özgü çözümler bulmada özgür kılar. Gücün, Yöntem 3´de yeri yoktur.
Yöntem 3´ün ön şartları:
- Etkin dinleme konusunda yetkinleşme gerekir.
- Öğrencilerin duygu ve düşüncelerini olduğu gibi kabul gerekir.
- Öğretmen doğru ben-iletisi ihtiyaçlarını açıkça ortaya koymalıdır.
- Yöntem 1 ve 2´nin özelliklerinin öğrencilere anlatılmasında da fayda vardır.
Yöntem 3´de Altı aşamada sorun çözme,
1. Sorunu tanımlama
2. Olası çözümler üretme
3. Çözümleri değerlendirme.
4. En iyi çözümün hangisi olduğuna karar verme.
5. Bu kararları nasıl uygulanacağını belirleme.
6. Çözümün başarısını değerlendirme
Yöntem 3´ün Okuldaki Yararları
1. Küskünlük yok.
2. Güdülenme çözümünün uygulanmasını sağlar. (Katkıda bulunulan karar benimsenir)
3. Tek elin nesi var? (İki tarafın çözümlerini birleşmesi)
4. Yöntem 3´de satış gerekmez. (İnandırmaya gerek yok)
5. Yöntem 3´de güç ya da otorite gerekmez.
6. Yöntem 3´de öğretmen ve öğrenciler birbirlerini sever.
7. Yöntem 3´de gerçek sorun ortaya çıkar.
8. Yöntem 3´de öğrenciler daha sorumlu ve olgun olurlar.
9- KAYBEDEN-YOK YÖNETİME İŞLERLİK KAZANDIRMAK
Sınıfta kural belirleme toplantıları nasıl işler?
EÖE kurslarına göre, kural belirleme sınıfta öğrencilerle birlikte olur bunun en uygun zamanı okulun ilk günüdür.
1. Korkuyu yenmek: Öğretmenler kural belirleme toplantısı yapmaktan çekinmemelidir. Sınıf, yalnızca öğretmenin özgür bıraktığı alan içinde karar alabilir. Öğretmen de grubun bir üyesidir.
2. Hazırlık: Toplantının amacı anlatılmalıdır. Hiç kimse kaybettim duygusuna kapılmamalı ve alınan kararlar herkesi mutlu etmelidir.
3. Toplantıyı yönetmek: Öğretmen kararların çerçevesini çizmelidir. Her davranış için kural konulmamalıdır.
4. Öğretmenin rolü: Kural tespitide toplantısını önderidir. Bu toplantı sayesinde öğrenciler kararlara iştirak edecek ve kabulde sorun çıkarmayacaktır. Çatışmalar önlenir, fikir, üretilir.
Öğretmenlerin Yöntem 3´ün kullanırken karşılaşacakları sorunların çözümleri;
1. Öğrenciler anlaşmaya uymayabilir: Yöntem 1´e dönüp güç kullanmamalıdır. Öğrenciye bir şans daha tanınabilir, sözü hatırlatılabilir ya da sorunun çözümüne tekrar dönülebilir.
2. Öğrenciler cezayı çözüme katmak isteyebilirler: Cezadan söz etmek güvensizliktir, kuşku ve kötümserliği çağrıştırır. Her öğrenci güvenilmezliği ispatlanana kadar güvenilirdir.
Yöntem 3´ün uygulanması sırasında; olağan üstü durumlarda ve oyun türü kurallara (öğrenci bilgilendirilerek) yöntem 1 kullanılabilir.
10- OKULDA DEĞERLERİN ÇARPIŞMASI
İnanışlar ve değerler değiştirilmeye yatkın değildir ve üzerlerinde tartışmasız insanları çözüme götürmez.
Öğrenci sözlü ya da davranışlarıyla diğer alanına girildiğini belirtir. Öğretmen de sen-iletili cümlelerle kendini rahatlatmak için yargılayıcı, aşağılayıcı konuşmaya başlarsa değer çarpışması değer çatışmasına döner.
Ben-iletileri değer çatışmalarında işe yaramaz.
Yöntem 3´de bazen değer çatışmaları işe yaramaz, çünkü öğrenci kendi değerleri ile ilgili işbirliğine girmek istemezler.
Yöntem 1 güç kullanacağından (tarih, değerleri uğruna yaşamlarını yitirenlerin örnekleriyle doludur); Yöntem 2´de de öğretmen çözüme gitmeyip umursamazlığı tercih edeceğinden, değerler çatışmasında etkisizdir.
Değer Çatışmaları İle Nasıl Baş Edilir?
1. Etkili bir danışma olmalısınız.
2. Öğrenciler öğretmenlerini danışman olarak işe almalıdır.
3. Kusursuz bir hazırlık yapmalı.
4. Düşüncelerin yalnızca bir kere paylaşılması gerekir.
5. Sorumluluğun öğrencide bırakılması gerekir.
6. Değer verilerine model olmak.
7. Daha kabul edici olmak edici olmak için kendini değiştirebilir.
8. Çocukları tanımak.
9. Grup çalışmalarına katılarak kendilerini geliştirmeliler.
10. Bireysel ve grup psikoterapisine başvurmak.
11. Kendi değerlerini anlamak.
12. Kendi değerlerine bağlı olmak anacak bunları başkalarına zorla kabul ettirmemek.
13. Çocukları sevmek.
14. Kabul etme olgunluğunu bulmak.
11- DAHA İYİ BİR ÖĞRETİM İÇİN OKULU İYİLEŞTİRMEK
Öğretmenlere sorun çıkaran okulların özellikleri:
1. Öğretmenler asttır.
2. Öğretmenler kararların alınmasına katılmazlar.
3. Okullar değişime karşı koyar.
4. Bir örnek değerleri kabul ettirmek.
5. Suçu başkasına atmak.
Öğretmenler okulda daha etkili olmak için ne yapabilir?
1. Öğretmenler rollerinin önemin kabul etmelidir.
2. Her zaman kendi pencerenizden bakmalısınız.
Grup toplantılarında nasıl etkili olunur?
Genellikle öğretmenler toplantıların çözümü için değil, çözümden kaçmak için yapıldığını bilir ve bu nedenle toplantıları zaman ve enerji kaybı olarak değerlendirirler. Daha ileri giderek toplantıların pireye deve yaptığına inanırlar.
Toplantı öncesi yapılması gerekenler:
1. Toplantıdan önce bir önceki tutanağı okuyun.
2. Toplantı gündemine hangi sorun ve konuları getireceğinizi bilerek giriniz.
3. Her toplantıya zamanında girin.
4. Gereken her şeyi yanınıza alın.
5. Toplantı zamanını yalnızca toplantıya ayarın (telefonları, özel görüşmeleri vb. kabul etmeyin)
Toplantıda yapılması gerekenler
1. Gündem maddelerini abartmadan olabildiğince kısa bir biçimde dile getirin.
2. Bir duygu ve düşünceniz varsa bunu açık ve dürüst bir biçimde dile getirin. Duygularınızı bastırmayınız.
3. Gündeme bağlı kalın. Başkalarının da böyle yapmasına yardımcı olun.
4. Anladığınız her şeyin açıklamasını yapın.
5. Etkin olarak katılın. Söyleyecek bir şeyiniz varsa söyleyin; size sorulmasını beklemeyin.
6. Grubun işbirliği için aşağıdaki yöntemin izlenmesinde dairenin.
a) Zamanında başlamak,
b) Gündemi belirlemek,
c) Konudan sapmak,
d) Sırayı bozmak,
e) Kayıt tutmak,
f) Önemli gündem maddelerini bir panoda duyurmak,
g) Karara varmak,
h) Toplantıyı zamanında bitirmek.
7. Konuşmak isteyenleri dinleyin, konuşmaktan çekinenleri de yüreklendirin.
8. Herkesi dikkatle dinleyin. İyi anlaşmalarına yardım etmek için etkin dinleme yapın.
9. Yaratıcı çözümler bulmaya çalışın.
10. Grubu bölecek alaya alma, şaka yapma gibi iletişim engellerinden kaçının.
11. Alınan kararları not edin.
12. Kendinize sürekli şu soruları sorun,
a) Grubun gereksinimi nedir?
b) Nasıl yardım edebilirim?
c) Şu an bu sorunun çözülmesine ne yardım edebilir?
d) Grubun daha etkili çalışmasına yardım edebilecek ne tür katkılarım olabilir?
Toplantı sonrası yapılması gerekenler
1. Kararları uygulayın.
2. Karaları ve çözümleri toplantıya katılmayanlara da aktarın.
3. Toplantıda yaşanan olayları ve bir üyeyi olumsuz bir biçimde etkileyecek konuşmaları gizli tutun.
4. Toplantıdan sonra alınan bir kararla ilgili olarak yakınmayın. Eğer o konuda başka bir düşünceniz var ise bir sonraki toplantıda dile getirin.
ÖZEL BÖLÜM = EVDEKİ SORUNLARLA NASIL BAŞEDİLİR
(öğretmen-öğrenci-veli ilişkisi)
Ana-babaların gözünde öğretmenlerin çocukların öteki ana-babalarıdır, öğretmenlerin gözünde de ana-babalar çocukların öteki öğretmenleridir.
Eğitim doğumla başlar, ölüme kadar devam eder, ana-babalar, bebeklere birşeyler öğrensin diye özgürlük tanırken bebekler yürümeye, konuşmaya başlayınca "eğitmeye" ve "ders vermeye" başlarlar. Ödül ve ceza vererek onları zorlarlar.
Oniki iletişim engelinin tümünü kullanırlar. Ana-babaların görevi çocuklara öğrenmeleri için sadece "izin" vermektedir. En iyi öğretmenler bu öğretme sürecinde sessiz ortaklar gibidir.
Çocukların dinleyerek değil, yaparak öğrenebilmesi için ev ortamını zenginleştirirler.
Ana-babalar genellikle çocuklar tarafından "işe alınmadan" onlara birşey öğretmeye kalkışırlar. Aslında "ustalık" çocuğa kendisini yetersiz hissettirdiği için öğretmeye engeldir.
Ailenin en önemli görevlerinden biri çocukların güvenli bir "liman", kabul ortamı, dış dünyada incindiklerinde, belkide başları derde girdiğinde barınabilecekleri bir "sığınak" sağlanmaktır.
Çocukların okuldaki sorunlarına yardımcı olmanın yoluda, çocukların sorunlarını üslenmesine izin vermektir. Ana-baba çocuğun sorununu kendi sorunu olarak algılamalıdır, kendilerini ondan ayrı tutabilmelidir. Fakat bu zordur, çünkü çocuk anne-babanın "canlarının bir parçası" dır.
Ana-babalar ben-iletileri, etkin dinleme ve yöntem 3´ü kullanarak öğretmenleri etkileyebilirler.
Çocuğun okulu hakkında ipuçlarını; oradaki insanlar arasındaki ilişkilerin niteliğini verir. Eğer okulda yöntem 1 kullanılıyor, çocuklar yıkıcı sen-dilinin hedefi oluyorsa merdivenlerin halı ile döşenmiş olması, bilgisayarlarla donatılmış olması birşey ifade etmez.
Yazar : DR. Thomas GORDON
Yayınevi : Sistem Yayıncılık
Baskı : İstanbul / 1993 / 238 shf.
|