[NUR]

Fecr kardeşimizin tesbitine katılıyorum.

Kur'an'ı anlama noktasında O'na nasıl yaklaştığımız önemlidir.O'nda insana, kainata dair her türlü bilgiye ulaşabileceğimiz bilgiler mevcuttur.Bize düşen, ihtiyaçlarımız doğrultusunda Kur'an'ın çizdiği emir ve yasaklar dairesi içerisinde yaşamaktır.Kur'an hayatımızın seyrine yöne veren bir yoldaşımız olmalıdır:Çarşıda , pazarda, evde, işte, insanlarla, alemle hatta bitkilerle olan ilişkilerimize varana kadar bizleri değiştirmiyorsa o zaman Kur'an dan uzak bir hayat sürüyoruz demektir.

Nice insanlar vardır, Kur'an'ı en güzel kumaşlara sarmalayıp yatak odasının baş köşesine asan, biri vefat ettiğinde Yasin okumak için onu indiren, mezarlıklarda aklına gelen, hergün 40 defa okuduğu Fatiha suresinin manasını bilmeden yaşayan...

Bu durumlar Kur'anı anlamak değil, kendi kendini kandırmaktır.
Aslında sorun belli, önce Kur'an bizelere ne söylüyor, bizleri nelerle müjdeliyor, nelerden sakındııryor? Bunları bilemiyoruz.insanlar Rableriyle buluşmak , iletişim kurmak istiyorlar ama bunu nasıl yapacaklarını, metodunu bilmiyorlar.ben bu doğrultuda öncellikli olarak meal okuma çalışmalarının yapılması taraftarıyım.Örneğin her eve mealli bir Kur'an kampanyaları yapılmalı, eğitim almış kişiler tefsir dersleri düzenlemeli, az çok bilgisi olan okuduğum sure acaba ne diyor diyerek mealini açıp okumalı ,üzerinde gücü yettiği kadar tefekkür edebilmelidir.Aslında Kur'an dan korkma bile var.Aman yanlış anlarım, şöyle olur böyle olur.Bunlar da şeytanın vesveseleri...

Aklı olan, irade sahibi herkes Kitabımızı çok rahat biçimde okur ve anlar.Yeterki o duvarları yıkalım..