Durumu: Medine No : 5998 Üyelik T.:
02 Ocak 2009 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Yaş:40 Mesaj:
1.956 Konular:
885 Beğenildi:21 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | RE: Dev arşiv: A den Z eye Atasözleri ve açıklamaları
Baş kes, yaş kesme
Tabiatı zengin kılan, bir yeri yaşanılacak hâle getiren unsurların başında ağaç gelir Hayatımız için yararları o kadar çoktur ki, yaş bir ağaç kesmek, bir insan öldürmek gibidir
Baş nereye giderse ayak da oraya gider
1 Küçükler çoklukla büyükleri taklit ederler Onlara özenir, onların yaptıklarını yapmaya çalışırlar 2 Bir ülkede iş başında bulunanlar, bir iş yerini yönetenler nasıl hareket edip bir yol izlerlerse, yönetilenler de onlar gibi davranıp onları takip ederler
Baz bazla, kaz kazla, kel tavuk topal horozla
Bir kimse, kendi niteliğine uyan, kendine denk olan, kendine benzeyen kimselerle beraber olur, arkadaşlık eder, düşüp kalkar
Bedava sirke baldan tatlıdır
Emek verilmeden, karşılığı ödenmeden ele geçirilen şeylerin kıymeti ne kadar düşük olursa olsun kişinin pek hoşuna gider
Belâ geliyorum demez
Hayat inişli çıkışlı bir yoldur İnsanın karşısına neyi, ne zaman çıkaracağı hiç bilinmez İnsan bir anda, hiç umulmadık bir zamanda kötülüklerle, felâketlerle karşı karşıya kalabilir Bu yüzden tedbiri elden bırakmamak gerekir
Beleş atın dişine (yaşına, yularına, dizginine) bakılmaz
Bir çaba, bir emek harcanmadan, bedava elde edilen şeyler insana oldukça hoş gelir Bu sebeple bir kusuru, bir eksiği var mı diye bakılmaz; güzel olup olmadığı aranmaz, niteliklerine pek dikkat edilmez
Besle, büyük danayı; tanımasın anayı
Anne ve babalar çocukların sağlıklı büyümeleri, iyi bir eğitim görmeleri için her türlü zorluğa katlanırlar Ama buna karşılık çocuklarından umduklarını bulamazlar Çocuklar kendilerine karşı gerekli saygı ve sevgiyi göstermezler, hayırsız olurlar, onların değerini bilmezler, onları tanımazlar Dolayısıyla da anne ve babanın emeklerine karşı nankörlük etmiş olurlar
Besle kargayı, oysun gözünü
Kimi nankör, kötü niyetli, sütü bozuk kimseler vardır ki, hiç de lâyık olmadıkları hâlde sen onlara iyilik yaparsın, onlar da sana fenalıkla karşılık verirler
Beş parmağın beşi bir değil (olmaz)
Bir eldeki parmakların kimisi uzun, kimisi de kısadır Bunun gibi bir anne-babadan olmuş, aynı çatı altında yetişmiş kardeşlerin de fiziksel ve ruhsal yapıları birbirinden farklıdır Huyları, becerileri, karakterleri birbirine benzemez Bu durum toplumdaki diğer insanlar için de söz konusudur, onlar da birbirlerinden çeşitli nitelikleriyle ayrılırlar
Beterin beteri vardır
Kötü bir duruma düştüğümüzde, bir belâ ile karşılaştığımızda bundan kötüsü de olamaz diye düşünmemeli; daha da kötüsünün olabileceğini aklımızdan çıkarmadan gereken sabrı göstermeli, Allah`a sığınmalıyız
Bıçağı kestiren kendi yüzü suyu, insanı sevdiren kendi huyu
İyi su verilmiş çelikten yapılan, ustalıkla bilenen bıçak dayanıklı ve keskin olur; bu da onun değerini artırır Kişileri değerli, sevimli kılan da huy güzelliğidir Geçimsiz, huysuz kimseler toplumca sevilmezler
Bıçak sapını kesmez
Bıçağı bıçak yapan demir kısmı ile sap kısmıdır Demir kısmı, saplı kısmına ilişemez Ama başka bıçakların saplarına ilişip zarar verebilir Bunun gibi insanlar da çok yakınlarına, anne-baba-evlâtlarına ve diğer akrabalarına kolay kolay zarar veremez Aralarında onları bütünleyen, birbirlerine bağlayan bir kan, bir sevgi bağı vardır
Bıçak yarası geçer (onulur), dil yarası geçmez (onulmaz)
Bıçak ya da herhangi bir silâhın açtığı yara bir süre sonra iyileşir, vücutça onulur Ama dilden çıkan kötü ve acı sözlerin gönülde açtığı yara, bıraktığı izi kolay kolay kapanmaz; her hatırlamada yeniden açılır, insana üzüntü verir
Bilen bilir, bilmeyen aslı var sanır
İnsan bir şeyi duymuşsa, o ancak bir söylentidir; doğruluğu belirsiz, gerçekliği de şüphe götürür Ancak insanlar söylentilerin bu yanına bakmazlar, duyduklarını başkalarına aktarıp dedikodu yaparlar Konuşulan bir olayın aslının olup olmadığını ancak gören bilir, görmeyen ama söylenenleri duyanlar ise dedikoduları gerçekmiş gibi kabul ederler
|