Durumu: Medine No : 5998 Üyelik T.:
02 Ocak 2009 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Yaş:40 Mesaj:
1.956 Konular:
885 Beğenildi:21 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | RE: Dev arşiv: A den Z eye Atasözleri ve açıklamaları
Oduncunun gözü omçada, dilencinin gözü çömçede
Kişiler iş, meslek ve durumlarına göre kendilerine gerekli olan şeylerin peşine düşerler; onları elde etmeye çalışırlar
Olacakla öleceğe çare bulunmaz
İnsanın kaderinde ne varsa o olur, bunu değiştirmek mümkün değildir Dünyada olup biten her şey Yüce Allah`ın kaza ve kaderine göre olur Dolayısıyla ölüm de insanın iradesinin dışındadır Eceli gelen, günü dolan ölür; bu mutlaka olacaktır, bunun önüne geçilemez
Olan dört bağlar, olmayan dert bağlar
Zengin, varlıklı kişi dilediği gibi yaşar; istediği gibi yer, içer; giyinir, kuşanır; rahatına rahat katar Ama yoksul kişi değil rahatına bakmak, geçimini temin edemediği için içten içe üzülür; acı çeker
Olsa ile bulsayı ekmişler, hiç bitmiş (yel ile yuf bitmiş)
İnsan başarılı sonuca boş söz ve hayalle değil, çalışarak ulaşır ancak Bu sebeple �bu iş böyle, şu iş şöyle olsa, şu şartlar yerine gelse� gibi sözler sarf etmekle insanın eline bir şey geçmez İnsan bir şey kazanmak istiyorsa hareket etmeli, çalışıp çabalamalıdır
Ortak (kuma) gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş
Bir erkeğin hanımları birbirleriyle iyi-kötü anlaşabilirler, ama kardeşlerin hanımları birbirleriyle geçinemezler
Osmanlı`nın ayağı üzengide gerek
Bir devleti ayakta tutmak, yüzyıllar boyu yaşatmak, sınırları genişletmek, dini yaymak o kadar kolay bir şey değildir Ancak atalarımız bunu becermişlerdir Becerirken de sürekli hareket hâlinde olmuşlar, didinip çalışmışlar, dur durak bilmemişler, bir yere bağlanıp kalmamışlardır Onlar bilirlerdi ki, hareketsiz kalan, tembelleşen, bir yere bağlanıp kalan (yani ayağını üzengiden çeken) kişi, ne başarılı olabilir, ne de dirlik ve düzenliğini sağlayabilirdi
Otu çek, köküne bak
Bir kişinin kimliğini, nasıl birisi olup olmadığını öğrenmek için soyunu sopunu bilmek ve tanımak gerekir
Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır
Ağızdan çıkan söz, çok çabuk duyulur; başkalarının diline düşer ve bir anda her tarafa yayılır
Oturduğu ahır sekisi, çağırdığı İstanbul türküsü
Kimi kişiler bulundukları yer ve şarta uymayan, ters düşen davranışlarda bulunur; kendilerini alay konusu ederler
Oynamasını bilmeyen gelin yerim dar demiş
Kimi beceriksiz, başarısız, kendisinden bekleneni veremeyen kişiler bazı bahanelerin arkasına saklanarak açıklarını kapatmaya çalışırlar
Ödünç güle güle gider, ağlaya ağlaya gelir
İleride geri alınmak şartıyla verilen para, eşya ya da herhangi bir mal her iki tarafı da mutlu eder Veren yardımcı olduğu, alan da ihtiyacını gördüğü için sevinir Ancak geri verme zamanı gelince bu sevinç kaybolur Çünkü çoklukla geri ödeme ya çok geç yapılır, ya da ödünç olarak verilen şeyin yıprandığı görülür Bu durum ödünç verenle, ödünç alanın arasını açar; dostlukları bozup zedeler
Öfkeyle kalkan, zararla (ziyanla) oturur
Öfkesine kapılarak iş gören sonunda güç duruma düşer Çünkü öfkeli, kızgın, sinirli insan iyi düşünemez, olup biteni iyi göremez, sonucu iyi hesaplayamaz Bu yüzden de yanlış iş yapar
|