RE: Aşkında böylesi..
Felekde mâh-i nev, Bâbüsselâm’ın sîne-çâkıdır
Bunun kandili Cevzâ, matla’-i ziyâdır (Bu gökteki yeni ay, Bâbüsselâm kapısının yüreği yanık âşığıdır. Ayın kandili Cevzâ yıldızı bile ışığının nurunu ondan almaktadır.)
Habib-i Kibriyâ’nın hâbgâhıdır fazilette
Tefevvuk-kerde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ’dır bu. (Burası, Allah (cc)’ın sevgilisinin ebedî istirahat gâhının, türbesinin bulunduğu yerdir ve fazilet bakımından Cenâb-ı Hakk’ın arşının bile üstündedir. )
Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i adem zâil
Amâdan açdı mevcûdât düş çeşmin tûtiyâdır bu. (Bu toprağın ziyâsından, yokluğun karanlıkları ortadan kalktı. Bütün yaratılmışların görmeyen gözleri açıldı, çünkü bu toprak, gözlere şifa veren sürmedir. )
Muraât-ı edep şartıyla gir Nâbî bu dergâha
Metâf-ı Kudsiyandır cilvegâh-ı enbiyâdır bu (Bu dergaha edep ölçülerini gözeterek gir; çünkü burası meleklerin tavaf ettiği ve peygamberlerin tecelli ettiği bir yerdir. )
İşte şu düşünceye bakın, her zaman söyleriz; Onlar o sevgiyle, o şefkatle, o muhabbetle bağlanmışlar. Ve Allah'ımızın sevgili kulu olmuşlar. İşte peygamber aşkı budur. Bu zamanda kürsülerden yağıp gürleyen, milleti iki gözü iki çeşme ağlatan alim müsveddelerinin hangisinde bu aşk ve muhabbet var? Hele o mukaddes topraklara ingiliz gavurunun yardımları ile hakim olan suud'un selefî boyasına bürünmüş münafıklarına ne demeli? İmamı Rabbanî hazretlerinin dediği gibi,
"safra hastası olan ne anlar bal şerbetinden" Rabbim cümlemize o baldan tattırsın. Bizlere düşen vazife ise onların yolundan bir an olsun sapmamak, şaşırmamak, dalalate düşmemektir. Mevlam göz açıp kapayıncaya kadar, hatta ondan daha kısa zamanda nefsin, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların elinden muhafaza buyursun... Amin
|