RE: Kıyamet, Sırat, Cennet - Cehennem
Sanki (Fusus kitabının yazarı) ayetin evvelini okudu, sonunu terk etti. Şu ayette;
"Allah'ın, resullere olan va'dinden döneceğini zannetmeyin."
sözden dönmenin caiz olmaması vaadı üzeredir. (Müjde haberle rinden dönmez, tehditten döner sanmayın.) Zira sırf vaadler üzere tahsis etmek caiz olmaz. Zira burdaki vaad, resullerin tasarrufları ve küffar üzere galip olmalarıdır. Bu zaten vaad (müjde) ve vaidi (tehdid)i içine alır. Resullere vaad, küffara vaîd (tehdit) tir. Bu ayet vaadden ve vaidden dönmenin yok olduğuna delalet eder. Bu ayet, bu zatın (Fusus kitabının yazarı) aleyine şahittir, lehine değil. Ayrıca vaadden dönmek, vaîdden dönmek gibi yalanı gerektirir. Çünkü bu sözün hakikati, (Allah Teala ezel-de bildiki kafirler cehennemde ebedî kalmazlar, bununla beraber bu ilminin hilafını haber verdi, onların işlerine riayet etmek için buyurdu ki; "Ebedi azabla onlara azab edeceğim” şeklinde olur.) Bu manaya izin vermekte tam bir çirkinlik vardır.
"İzzet sahibi olan Rabbin onların vasıflandırdıkları şeylerden münez-zehtir. Selam peygamberler üzerine olsun.”
Kalb erbabının, kafirlerin ebedî cehennemde kalmıyacağına icma etmesi (bu hükümde birleşmeleri), bu Şeyhin (Fusus yazarının) kendi keşiflerindendir. (Zaten) Keşifte hata ihtimali çoktur. Buna değer verilmez, hem de bu, ehli islamın icamasına muhalif olduğu durumda ( o keşfe hiç diğer verilmez.) (Mektubat-ı Rabbani 1. cilt, 266. mektubtan)
|