Konu Başlıkları: ŞÜPHELİ ZAHMET/ FATİH TEZCAN
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10Haziran 2009, 14:13   Mesaj No:3

AŞK'ÜL İSLAM

Medineweb Sadık Üyesi
AŞK'ÜL İSLAM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AŞK'ÜL İSLAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38
Üyelik T.: 30Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 984
Konular: 245
Beğenildi:29
Beğendi:0
Takdirleri:146
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Re: şüpheli zahmet/ fatih tezcan

4.Mustafa İslamoğlu`nun 15 yıllık emeğinin mahsülü olarak çıkan ve haklı olarak çok beğenilen Hayat Kitabı Kur`an Meal-Tefsiri`nden ve [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] internet sitesindeki bazı cevaplardan cımbızla çekilen mevzuların, "ÇÜŞ!" laflarının bile karıştığı hezeyanlar arasında eleştirilmeye çalışılmasına şahid oldum...
Bir kürsüden insanlara bir alim hakkında konuşmak ve eleştirirken "ÇÜŞ!" diyebilmek...
Kürsü önüne bedavaya gelince böyle oluyor demek…
Konuların ne olduğuna girmeye tenezzül bile edilmez böyle bir durumda...
Tamamı cevablandı!
Ama üslub bu mu olmalıdır?
"Nasılsanız öyle yönetilirsiniz" hadisindeki düstur sadece siyasi midir?
Mesela o sohbetteki kardeşlerimiz bu ifadeyi mi hak etmişlerdir?
Mustafa İslamoğlu veya başka bir alime "çüş" dedikten sonra kişinin serdedeceği fikriyatın bir ehemmiyeti kalabilir mi?
Tek tek memleketin alimlerini arayıp İslamoğlu`na karşı harekete geçmek üzere kışkırtmaya çalışmak hangi itidali hangi kardeşlik hukukunu hangi ittihad ruhunu hangi alim edebini hangi müslüman vakarını içerir?
Kaldı ki Mustafa İslamoğlu Hoca iftiraların istisnasız hepsine tek tek cevab vermiştir.
Daha da eleştirilecek bir şeyler varsa -ki muhakkak olabilir de- bunun şekli çüş demek ile, farklı düşünen alimleri provake etmekle midir?
Broşür olayı zaten rezalet!
Fatih semti en sonunda bir adamın bir alim için bastırdığı broşürlere de tanıklık etmiştir!
İstanbul bunu da görmüştür ya, yazık...
Dedemin babası Şehzadebaşı Karakolu serkomiseriymiş...
O kadar eski İstanbullu ve Fatihliyiz...
Ben hiç kimseden böyle bir şey ne duydum ne okudum...
Görmemişin lafı olmuş, kalkmış broşür dağıtmış...
Önce ne cesaret dedim...
Sonra düşündüm...Hatalıyım...
Ne cesaret değil ne cehalet!...
Bakın diyor ki bu zat, "bana diyorlar ki bak karışma, iyi olmaz, bu adamın(İslamoğlu`nu kastediyor) vakfı var, televizyonu var, çevresi var, e iyi de birader ne yapacaz duracaz mı susacaz mı yani"...
Bakış açısındaki yamukluğa bakar mısınız!
Bir kişide dememiş veya bu da düşünememiş ki "vakfını, televizyonunu, çevresini bırak, bu adam alim, ilmi var, en önemlisi bu adam müslüman, Allah`ı var!"
Sen kalk koca İstanbul`a getto muhabbetini ilmi eleştiri diye yutturmaya çalış...
Kimle konuşsam ayıplamakta, kınamakta...
Bu zat Şia`dan söz ederken diyordu ki, "Hazreti Aişe annemize iftira eden 18 ayeti inkar etmiş olur, ebedi cehennemliktir..."
Bak şimdi!...İş ters döndü...
"Ehli Sünnet vel Cemaat akidesini savunacam" derken hem davasını yanlış savundu ve yüzüne gözüne bulaştırdı hem İslami adaletten uzaklaştı ve hem de İslami edebten ayrıldı...
Oysa ne derdi müeddeb şair...
Edep bir tac imiş nur-u Hudadan
Gey ol tacı emin ol her beladan
İlim meclisi edepten hali olmaz
Edepsiz okusa da alim olmaz
...
Gezdim Şam-ı Halep
Eyledim ilmi talep
Meğer ilim gerideymiş
İlla edep illa edep

Ne var ki bu düsturlardan hırsı nedeniyle uzak kaldı...
Taassubkarane tavır, asaletinden, heybetinden toz bırakmadı...
Var mıydı?
Orasını bilemem ama Jet-ski vakası televiyonlarda tekel kurmuş, akşam haberleri tüm Türkiye`de bundan başka bir şey vermiyorken bizden kınama, gıybet bekleyenlere "Kimsenin tatili kimseyi alakadar etmez, misyoner medya kendine baksın, eleştireceksek bile aramızda eleştiririz, müslümandır, fasığa, sapığa, kafire gıybetini hiç yapmayız, ittihada inanırız" diyorduk...
Pişman değiliz ...Ama bugün karşılaştığımız bu üslub bizden değildir...
Ne İstanbul insanı ne bu zatın muhatabları ne biz ne de herhangi bir alim bu zatın bu seviyedeki söylem ve eylemlerini hak ediyor!
Peki Mustafa İslamoğlu ne diyor dersiniz...
Mevlana`nın bu aralar moda olan sözlerini mi...

"Kör cehalet çirkefleştirir insanları!
Suskunluğun asaletimdendir,
Her lafa verecek bir cevabım var,
Lakin;
Bir lafa bakarım laf mı diye,
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye!..."
Hayır...
Ziya Paşa`nın meşhur rütbe-i akıl mısralarını mı...
O da değil...
İslamoğlu, bunları tercih etmedi henüz...
Buyrun...
"Bize açılan boykot ve tekfir kampanyası ilk değil. Sanırım bu sonuncu dalga ama son olacağa da benzemiyor. Gazzali merhumun, bu yolda tekfire uğramayanın ihlasından şüphe ederim gibi bir sözünü okumuştum. El-Hak doğruymuş.
XXX XXX Hoca ile hiçbir tanışmışlığımız olmadı. Nasip değilmiş. Kendilerini tanımam. Fakat geriden iyi bilirim. Zira o bir müslüman ve o tasavvuf terbiyesi almış bir insan. Nefis tezkiyesi ve ruh tasfiyesinden geçmiş olması lazım.
İyi insanların bazen dilleri kendilerine ihanet ederler. XXX Hoca`nin dili bize karşı kampanya düzenlerken, tadlil ve tekfir ederken, iftira ve bühtan atarken, Allahu a`lem kendisine ihanet ediyor. Dediğim gibi, yoksa kendisi iyi bir insan olsa gerektir.
...
Hocaefendiyi görürseniz selamlarımı ve kendisine kalbindeki bu yükten kurtulması için duacı olduğumu iletiniz."(5)
Bu satırlar ibretliktir...
Bu yazılı cevabın tamamı, verdiğim linktedir...
Akabe Vakfı`nda verdiği sözlü cevab var ki o da diğer linktedir.(6)
Vel hasıl-ı kelam...
Konuyla alakalı anlamadığım, anladığım ama emin olamadığım çok yer var...
İş geniş...
Daha önce Selahaddin Eş Ağabey de bu zatı kınayan bir yazı yazdı...(7)
Sayın Eş de benzer yerlere vurgu yapmıştı, Allah razı olsun...
Fikir ve ilim ekmeğini yediğim insanlara yapılan bu haksızlık ve edebsizlikleri es geçemezdim...
Hiç kimse es geçmiyor zaten, herkes kınamakta ama ne fayda...
Diktatoryal ideolojinin özde ve sözde tevhid düşmanlığını bir asra yakındır bilfiil ve bilkuvve millete dayatması sonucu akim kalan Kur`ani Eğitim sürecinin yokluğunda,
dini yanlış yerde arayıp değişik kulvarlara çullanan kalabalıkların,
Ed Dinin, Kitab`ın, Sahih Sünnet`in gerçek mahiyetini öğrenmesi anlaşılan o ki sanıldığından zor ve meşakkatli bir çalışma gerektirecektir...
Bu faaliyet süreci sırasında da maalesef bu gibi tipler ümmetin uhuvvetinin önünde mania olmaya devam ediyor...
Tekfir-mania...İftira-mania...Bir bahaneyle olunuyor işte mania...
Oysa müslümanların ittifakı da ihtilafı da edeb ile, sulh ile vakar iledir...
Bu İslam`ın şiarıdır...
"Ehli sünnet vel cemaat fanatizmi" olsun "Fırkayı naciye bölücülüğü" olsun "4 hak mezhep" yalanı olsun, bunlar kadar bu ümmete zeval bir şey yoktur!(8)
Amerika? İsrail? Avrupa?
Yok canım, yoksa siz bunların ve başkaca İslam düşmanlarının, içimizdeki bölücülerden başka bir istinadgahları mı var sanıyorsunuz...
Allah`tan niyazım, bu şahsın, edebini, basiretini, ferasetini ve vakarını artırmasıdır.
Allah hepimize sabır, uhuvvet ve ittihad nasib etsin...

Fatih Tezcan –
Alıntı ile Cevapla