[KayıpKentli]

A.Melik abinin dile getirdiği hususlara aynen katılıyorum lakin, eleştirilerimizin alternatifini bizim üretebilmemiz çok önemli..

Din adamı sınıfı bu kavramların üzerinden, hayattan elini ayağını çekmiş ve asgari ücret alan işçiye, dili Yasaklanan Kürd'e, Milli Öğütüm Sisteminde öğütülen çocuklarımızın durumuna, hayatı çepeçevre kuşatarak birşeyler söylemesi gereken dini, İLAHİYAT alanına iterek, DİN=İLAHİYAT gibi bir sapmaya yönel/t/miş olabilirler.

DİN= İLAHİYAT değildir; lakin bizim KUR AN ın söylemlerini AKAN HAYATIN İÇİNE ÇEKEBİLMEMİZ gerekiyor..

Bakınız en basitinden bir örnek vereyim.Sokaktaki sıradan bir insanla az biraz din konuşun hemen sizin için HOCA-HACI diye düşünmeye başlıyor.
Oysa bizler
Kahvehanede kağıt oynayan insanlara da
Tribünlerde tezahurat/küfür eden Fanatiklere de
Evde Seda Sayan/kadın programları izleyen ev kadınlarına da
Sokaktaki açık saçık gezen kızlara da
Bütün derdi 8/12/16 saat çalışmak olan İŞÇİ MEMUR'a da
ÖSS-KPSS derdinde olan öğrenciye de

Birşey anlatan söyleyen dertlenen Kur'an merkezli BİR SÖYLEM i inşa etmek zorundayız.
Hacılar ve hocalar camide en fazla MEVLÜT VE CENAZELERDE insanların hayatlarına girmektedirler.Dini de bu İLAHİYAT çevreleri temsilş ettikleri için DİN bugün SOSYAL HAYATA ne söylemektedir?

Mesela Doğudaki KÜRD'e Din mi yoksa DTP/PKK mı daha REEL/güncel şeyler söylemektedir?

Mesela Ortalama bir muhafazakara AKP-SAADET partileri mi daha REEL/güncel yoksa Din mi birşeyler söylemektedir?

Bir işe girdiğiniz zaman iş yerinin kurallarıyla ve çalışma şartlarıyla daha çok devlet mi yoksa Din mi alakalıdır?

Ben bu sorunun çözümünü bugün İSLAM üzerine kafa yoran bizlerden bekliyorum. Çünkü bizler de Dine aynı muameleyi yapıyoruz çoğu zaman.Kaçamıyoruz bundan.Din=HAYAT diyemiyoruz.Diyemememizin suçlusu bizler değiliz.

Bunun sorumlusu maalesef LAİKLİKTİR ve İLAHİYAT'çılardır!Çünkü LAİKLİK bu hayatı DİN İŞLERİ VE DEVLET İŞLERİ diye ikiye ayırıp dini vicdan meselesi haline getirmiştir.İlahiyatçıların bir çoğu da İmamından DİN İŞLERİ BAŞKANINA KADAR sazan gibi bu durumun üzerine atlamışlar burdan ekmek yemeye başlamışlardır.( A.melik ve böylesi kardeşlerimi TENZİH ederim!)

Bizler bu durumu belki kırıp parçalayamayız ama en azından kendi bireysel yaşamımızda bir eczaneci, öğretmen, işçi, memur vs. olarak ta İSLAM'la hayata bir cevap verebiliriz.

o yüzden İlahiyatçı ve ilahiyat alanında uğraşan kardeşler, zaten doğal olarak DİN ADAMIDIRLAR.Dincidirler yani.Meslek açısından üzerlerine yapışmıştır bu din.Onlar hemen HOCA VE HOCAHANIM, HOCAABLA olmuşlardır insanların gözünde.Onlar zaten DİNLE UĞRAŞMASI GEREKEN İNANLARDIR; şeklinde bir kanaat var toplumda.

Bu bağlamda aşağıdaki kavramlar DİN'e ait kavramlardır lakin SOSYAL HAYATA KANALİZE EDEMEDİMİZ KAVRAMLARDIR.

ele almaya çalıştığım mevzu kolay kolay gündem edilmeyen bir mevzuudur.Bizler müslüman olduğumuz için islami sitelerde ve müslüman çevrelerde duymaya alıştığımız ve gördüğümüz zaman şaşırmadığımız kavramlardır.Biz farkında değiliz.

Ama ben bir solcuyla konuşurken ALLAH İŞÇİ SINIFININ VE EMEKÇİ SINIFIN RABBİ'dir dediğim zaman solcu şaşırarak bana diyor ki: SEN SOL İSLAM'CI mısın?

Neden bunu demek zorunda kalıyor?

Çünkü Türkiye'de İŞÇİ EMEKÇİ SENDİKA VE KOOPERATİF sol'un kucağına itilmiştir.

Devlet, Türklük gibi mevzular ÜLKÜCÜLERİN/MHP nin kucağına itilmiştir

Evrim, Bilim materyalizmin kucağına itilmiştir

Sanat-Türkü- vs Popüler kültürün ve televolenin kucağına terkedilmiştir.

Peki DİNDAR SINIF NE YAPMAKTADIR?
Ölüm,ahiret,kabir azabı, Allah kimi yakacak? gibi mevzuularla ilgilenmektedirler.

En basit sıradan bir partinin tüzüğü programı bile bugün İLAHİYATÇILARIN kafasında ki programdan daha fazla HAYATIN İÇİYLE İLGİLENMEKTEDİR..

BENDE bundan dolayı diyorum ki:

kur an daki kavramları İŞ HAYATININ SOSYAL HAYATIN DİLİNE YAKLAŞTIRACAK BİR ÇALIŞMA yapabilirz. Fecr abi bize KURAN KAVRAMLARI VE SÖYLEMLERİ ile ilgili örnek bir çalışma hazırlayabilir. SOnra da Hayatın içine çekebilirz o dili, böyle bir çalışma yapabilirz. Mesela aşşağıdaki kavramlar nasıl DİNCİ bir söylemden kurtulup HAYATIN İÇİNE TAŞINABİLİR ACABA?