[KayıpKentli]

Üslup olarak daha farklı bir tarz seçebilirdim bu konudaki eleştirileri kabullenebilirim. Lakin buradaki hassasiyeti tekkraren gündemleştirmek gerektiğine inanıyorum. Müslümanın hedefi "Allah Rızasıdır" Allah'ın razı olduğu bir din yani "ed-Din" ise makbul olandır. Allah'ın "ed-Din"'ini yaşamak isityorsak bu konuda sadece ve sadece Allah'ın hükümlerini ve Resulullah'ın pratiklerini esas almalıyız. Sanırım buraya kadar kimsenin itirazı yoktur.

O halde Allah'ın kutlayın demediği ve kutsamadığı, onun Elçisinin, sahabesinin, tabiinin ve etbeu tabiinin hiçbir zaman kutlamadığı kimi geceleri kutsamak, onları "kutsal gece" ilan etmek Peygamber'in ve sahabesinin yapmadıüı bir şeyi İslam'a yamamak anlamına gelmez mi? Allah'ın razı olmadığı-ki olsaydı bunu resulü yapardı- bir uygulamayı onun adına yapma hatasına dikkat çekmekti. İslam'da kandil geceleri yoktur demek yan gelin yatın demek değildir herhalde! Kandil geceleri kandırmacasıyla insanlar birbirlerini kandırıyorlar daha da kötüsü kendi kendilerini kandırıyorlar. Sadece o gün bir kaç şekilsel ritüel yaparak kurtulacağını sanan kalabalıklara İslam'ın bir yaşam tarzı olduğunu İslam'ın hergün yaşanması gerektiğini anlatmamız lazım. Daha önce de dediğim gibi bu geceler bu yönde bir imkan olarak ta istifade edilebilir. Bu gecelerde toplanan insanlara İslam'ın gerçek mesajı ulaştırılabilir. Yani bu geceler birer bilinç gecelerine dönüştürülebilir. Ancak bu gecelerin kendilerinin bir kutsallıkları olmadığı da muhakkak anlatılmalıdır. Bid'at Dini tahrifin ilk kapısıdır. Siz Dinsel olmayan bir şeyi dinselleştirmeye başladığınız anda bunun önünü alamazsınız.
Hz. Ömer (r.a) Oğlu özellikle onun altında namaz kılıyor diye Akabe biatının alındığı ağacı kendi elleriyle kesmiştir. Hz. Muhammed sırf insanlar şirk koşarlar bilinçleri yerinde değil diye kabir ziyaretlerini uzun dönem yasaklamıştır. Ben bu hassasiyetin takipçisi olmaya çalışıyorum. Geleneğin ürettiği "Kur'an'a rağmen" İslam'dan uzaklaşmak/arınmak ve Kur'an'ın/Sünnetin İslam'ına sımsıkı yapışmak için sizleri de bu hassasiyete davet ediyorum. Ama Yan gelin yatın demiyorum... İşte Gece namazları, işte itikaf, İşte pazartesi/perşembe nafile oruçları işte infak/paylaşım ahlakı... Buyruın kandil hassasiyetlerimizi bu salih amellere yöneltelim... Önümüz Ramazan, herkes aylık gelirinin en az %15'ini infak edebilir mi... Buyrun...

Asli kaynaklara sadık kalmak Allah'a ve Peygamberine sadık kalmaktır. Biliyor musunuz Allah Resulü ve sahabesi Vahyin ilk indiği Hira mağrasına vahiy geldikten sonra hiç gitmediler... Ne kadar farklı hassasiyetler değil mi?

Kardeşiniz Bülent Şahin Erdeğer