Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Eylül 2009, 11:41   Mesaj No:36

sevginin_bedeli

Medineweb Aktif Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:sevginin_bedeli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 9822
Üyelik T.: 20 Ağustos 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 196
Konular: 26
Beğenildi:2
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli

Alıntı:
YitikSevda Üyemizden Alıntı
Değerli kardeşim medineweb cafemiz Ramazan tatiline çıktığı için ramazandan sonra Çayımızı kahvemizi yemeğimizi ikram ederiz.Size soru sormamdaki amaçım Müslüman kardeşlerimiz ile İlimlerimizi paylaşma adınadır Aktarılmayan bilginin kuru bir ağaçtan farkı olmadığı kanısı ile Kardeşime soru yöneltmekteyim .

İmam Hüseyinin şehid olduğunu hepimiz söyleriz ve işin hakikatide budur yalnız kerbela kıyamında İmam Hüseyin ve yarenlerine şehid denilebilmesi için karşı tarafın hangi kesim olması gerekir?

Medineweb ile tanışmanız nasıl oldu ve Sitemizin ne tür artı ve eksileri ile karşılaştınız?

Kurani ilimler bazında bir Müminin kendini yetiştirebilmesi adına Bir mürşide efendiye vs tabii olması zorunlumudur yada Herkes Kuranı anlıyamazmı?

Peygamber efendimizin bizlere emanet olarak bıraktığı KURAN ve Sahih SÜNNET iken günümüzde Rüya,İlham,Keşf vs nasıl oluyorda İslami konularda kaynak alınabiliyor.Her gece Peygamber efendimiz ile görüştüklerini ve direktifleri ondan aldıklarını İDDİA edenlere ne kadar güvenmek lazım.Farzedelim böyle bir şey var o zaman 1400 yıldır İslami konularda ömür tüketmiş Alimler boş yeremi uğraşmışlar Onlar neden Rüya,keşf,ilham İle konulara çözüm bulamamışlar?

İslamda Peygamber efendimize her kes rahatça ulaşabildiği halde Günümüz İslam aleminde kendilerine Din sınıfı tayin etmiş olan kesimler Peygamberden kendilerini yüce görmüyorlarmı Çünkü Peygamber efendimize her kes istediği şekilde ulaşabiliyordu ama günümüzde Kendilerine din sınıfı tayin etmiş olanlara neden sorunlarımız olduğu vakit rahatlıkla ulaşamıyoruz?

Değerli kardeşim medineweb cafemiz Ramazan tatiline çıktığı için ramazandan sonra Çayımızı kahvemizi yemeğimizi ikram ederiz.Size soru sormamdaki amaçım Müslüman kardeşlerimiz ile İlimlerimizi paylaşma adınadır Aktarılmayan bilginin kuru bir ağaçtan farkı olmadığı kanısı ile Kardeşime soru yöneltmekteyim .

medineweb misafiri olmak bir ayrıcalıktır. misafir ettiğiniz için teşekkür ederim. soru sormanız elbette beni ziyadesiyle memnun etmektedir. kaldı ki ben aslında daha farklı kişilerden ve çok soru bekliyordum. tabii ki bu tamamen arkadaşlarımızın takdirleridir. saygı duyarım. sizin sorularınıza cevap vermekten de oldukça memnunum. ve devamını beklerim. kuru bir ağaçla ömür tüketmeyi hiçbir zaman düşünmedim



İmam Hüseyinin şehid olduğunu hepimiz söyleriz ve işin hakikatide budur yalnız kerbela kıyamında İmam Hüseyin ve yarenlerine şehid denilebilmesi için karşı tarafın hangi kesim olması gerekir?

şehidlerle ilgili ayetleri hatırlayalım öncelikle:

Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz (bakara 154)

Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler,Rableri katında Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler. (ali imran 169-170)

ayetlere dikkat ederseniz şehidlik gerekçesi olarak vurgulanan şey şudur. [size=large]allah yolunda öldürülmek.[/size] imam hüseyinin mücadelesine baktığımızda tam da bunu görüyoruz. bir orduya karşılık 70 kişide olsalar allahın yolunu/dinini çıkar çevrelerine karşı savunmak ve bu uğurda canını vermek. dolayısıyla karşı tarafın hangi kesim olması gerektiği de ortaya çıkmaktadır. onlar allahın dinini kendi çıkarları/saltanatları için kullanan içlerinde adına sahabe(!) denilen zevatında olduğu dünya hayatının peşinden sürüklenenlerdir.onlar için rabbimin deyimi ile 'acıklı bir azap vardır'
en doğrusunu allah bilir.


Medineweb ile tanışmanız nasıl oldu ve Sitemizin ne tür artı ve eksileri ile karşılaştınız?

aslında medineweb kullanıcısı olan gerçek hayatta tanıştığımarkadaşlarım/dostlarım/kardeşlerim var. onların tavsiyesi ile bakma şansım oldu.
artı eksi konusuna gelince kesinlikle artıları çokçoktur. ancak insan ürünü hiçbirşey kusursuz olmadığı gibi medinewebinde muhtemelen eksileri vardır. tabii ki mühim olan farkedildiği anda sıkıntıların/sorunları giderilmesidir. bu arada üyeliğimin ilk günlerinde yaşanan polemikler beni bayağı üzmüştü...


Kurani ilimler bazında bir Müminin kendini yetiştirebilmesi adına Bir mürşide efendiye vs tabii olması zorunlumudur yada Herkes Kuranı anlıyamazmı?

aslında çok zor bir soru olduğunu ifade etmem gerekiyor. ardından şunları ekleyebilirim.kuranı anlamak için herşeyden önce aklı selime sahip olmak lazım. ancak toplum olarak bizler çocukluğumuzdan hayatımızın sonuna kadar genelde kuran adına ama gerçekte kuranla alakası olmayan bilgilerin borbardımanı altındayız. dolayısıyla kuranı gerçekten anlamaktan uzak bir okuma ile ve sahip olduğumuz bilgilere bakarak anlamlandırmaya çalışıyoruz. tabi bu da gerçekten olması gerekeni engelleyen bir durum.
şimdi sorunuza cevap vermeye çalışalım. kendimizi yetiştirmek için kuranı anlmalıyız. kuranı anlamak için ise günümüz şartlarında bilgiye ulaşmanın kolaylığını da göz önünde bulundurarak ciddi araştırmalar yapmak zorundayız. bu anlamda bir mürşide ya da efendiye bağlanmak olayı sadece sözü edilen şahısların dünyasından/gözünden görmek anlamına geleceği için çok da sağlıklı olmayacaktır.
ancak kuranla sürekli haşir/neşir kuran üzerine ciddi araştırmlar yapan her ilim erbabının çalışmalrını imkanlarımız çerçevesinde takib etmeliyiz diye düşünüyorum....



Peygamber efendimizin bizlere emanet olarak bıraktığı KURAN ve Sahih SÜNNET iken günümüzde Rüya,İlham,Keşf vs nasıl oluyorda İslami konularda kaynak alınabiliyor.Her gece Peygamber efendimiz ile görüştüklerini ve direktifleri ondan aldıklarını İDDİA edenlere ne kadar güvenmek lazım.Farzedelim böyle bir şey var o zaman 1400 yıldır İslami konularda ömür tüketmiş Alimler boş yeremi uğraşmışlar Onlar neden Rüya,keşf,ilham İle konulara çözüm bulamamışlar?

bu sorunuz tasavvufa dayanmış bulunmaktadır. herşeyden önce şu tesbitimi yapmalıyım: bizdeki ilim/ilme ulaşma arzusu ile tasavvuftaki aşk/aşkın ruh biraraya gelirse herhalde dünyayı dize getirirdik.
allah rasulü bizim için temel ana kaynak olarak kuranı bıraktı. sahih sünnet de kuranın açıklayıcısı olarak kuranla çelişmediği müddetçe ikinci kaynağımızdır. (kuranla çelişen sünnet uydurulmuş sünnettir) islamda hiçbir zaman rüya/keşf/ilham kaynak olarak kabul edilmemiş ve bunlarla amel edilmemiştir. günümüzde insanların rüya/keşf/ilham adı altında ortaya attıkları düşünceler içinde, kuranla çelişmeyen bilgiler bu çerçevede değerlendirilir, bu bilgilere olağanüstülük kazandırılmadan konuşabiliriz. ancak ne yazık ki günümüz tarikat anlayışı tamamen rüyalar üzerine kurulu olarak bekaasını sürdürmeye çalışmaktadır. bir bilginin değerlendirmesini yaparken mihenk taşımız kuran olmalıdır. eğer kurana uygun ise/ iyiliği/doğruyu/ adeleti zedelemeyen bir bilgi ise bunu almakta bir beis yoktur. bir de şunu belirtmeliyiz ki rüya/keşf/ilham kültürü islam toplumlarınınn tıkanmasında çok ciddi bir rol oynamaktadır. onun için çok dikkatli olmamız gerekmektedir.
ancak şunu tekrar vurgulamak zorundayım rüya/keşf/ilham kesinlikle ve hiçbir zaman kaynak olamaz.



İslamda Peygamber efendimize her kes rahatça ulaşabildiği halde Günümüz İslam aleminde kendilerine Din sınıfı tayin etmiş olan kesimler Peygamberden kendilerini yüce görmüyorlarmı Çünkü Peygamber efendimize her kes istediği şekilde ulaşabiliyordu ama günümüzde Kendilerine din sınıfı tayin etmiş olanlara neden sorunlarımız olduğu vakit rahatlıkla ulaşamıyoruz?

“Peygamberimiz bir gün sahabelere verdiği bir ziyafet sırasında, onlara hizmet ederken, uzaklardan geldiği anlaşılan bir atlı, Peygamberimizin meclisine yaklaşıp: ‘Bu kavmin efendisi kimdir?’ diye sordu. ‘Bu kavmin efendisini arıyorum’ dedi. Allah’ın Resulü ‘Benim’ demedi. O sırada sahabelerine su dağıtmakta olduğundan, atlıya şöyle cevap verdi: ‘Bir kavmin efendisi, ona hizmet edendir!” (Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:463).
yukarıdaki olayı iyice incelediğimizde aradaki farkı görürüz. bununla birlikte islamda dinsınıfı diye bir sınıf yoktur. kendilerine böyle bir rol biçenler mutlaka din adına nemalanmak isteyenlerdir. vesselam.