re: Kuranı Kerim Hakkında Sorular/Medineweb Çalışması
Namaz Bir Tevhîd Eylemi(1991) isimli eserimizde, namazın muhafazası ve sürekli kılınması konularını, “Namazların hepsini ve hele ‘salât-ı vustâ’yı (titizlikle)koruyun ve kalkın Allah için divan durun!” (Bakara/238) âyetini merkeze alarak incelemiş ve “salât-ı vustâ: orta namazı” hakkında farklı görüşlere yer vererek, günümüz şartlarında insanların en çok ihmal etmesi, ortada bırakması muhtemel olan namazın sabah namazı olduğuna dikkat çekmiştik. Bu âyetle ilgili olarak, özellikle merhum Elmalılı M.Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’ân Dili tefsirindeki yorumlarından hareketle yaptığımız açıklamaları hatırlayalım:
Ayette geçen salât-ı vustânın, ikindi namazı olduğu yolundaki görüş ve rivayetler kuvvetlidir. Bu da, meşgalelerin daha çok ikindi vaktine tesadüf etmesi ve böylece bu namazın ortada kalma ihtimalinin daha fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Ancak, ‘salât-ı vustâ’nın ikindi namazı olduğu kesin değildir. Kaldı ki, meşguliyet ve engeller diğer namazlara da tesadüf edebilir. Dolayısıyla denebilir ki; her şahıs için, engellerin çokluğu sebebiyle kılınması müşkül olan ve ortada kalan namaz hangisi ise, onun hakkında en faziletli, değerli olan namaz ve ‘salât-ı vustâ’ da odur.
Üstelik, ikindi dışındaki namazların da salât-ı vustâ olabileceği yolundaki rivayetlerin varlığı bu görüşü kuvvetlendirmektedir. Şu halde salât-ı vustâ, beş vakit namazdan biridir ve namaza titizlik göstermeyi temin için kesin olarak belirtilmemiştir. Mesela; sabah namazını en çok terkedip ortada bırakan birisi için, en faziletli olan ve en fazla titizlik gösterilmesi gereken namaz, yani salât-ı vustâ sabah namazıdır, demek mümkündür. (Şüphesiz ki, en doğrusunu Allah bilir.)
(ALINTI)
Fecr abi sıra sizde
|