RE: Nuri Pakdil'den....
Birden, on milyon kilometrekarelik o Büyük Devletimizi düşündüm. Yapıyı, dimdik ayakta tutan ‘ortadirek’ neydi? ‘Din’ bağlamından başka bir şey miydi bu ortadirek? Bu bağlamın sarsıntı geçirmeye başlatıldığı dönemlerden itibaren oluşmadı mı ‘parçalanma’, ‘çatışma’, ‘bölünme’, ‘kimliksizleşme’, ‘yabancılaşma’, ‘dar kalıplar içinde tutuklanma’, ‘sonuç olarak evrensel konumumuzu yitirme’? Türkiye genelinde, bu bağlamın yeniden, dinç bir bilinçle evrensel yöneliş gerekliliği olarak serinkanlılıkla irdelenmesi, usavurulması mantıksal olamaz mı? Hatta, bugün, Türkiye sorunsalının temelinde, -çok ciddi bir düzlemde bakıldığında- bu bağlamdan koparılışın sonuçları yok mudur? Batılılaşma, dışladığı bu bağlamın yerine, bir bağlam koyabilmiş midir? Evrensel bir bağlam getiremeyen, ulusuyla kesinlikle bütünleşememiş; tersine ulusunun tarihsel birikimiyle çelişen bir yönelişin; evrensel oluşumlara hızla kayılan yeryüzü genelinde, kendi kendini çok ciddi bir özeleştiriden geçirmesi, kendi konumunu irdelemesi zorunlu değil midir?
Ortadirek, Nuri Pakdil, Biat III, Sayfa: 17, Edebiyat Dergisi Yayınları, Nisan 1981
|