RE: 48.Haftanın Misafiri Haluk Gümüştabak Değerli arkadaşlarım ben devlet kurumundan emekli bir memurum. 52 yaşındayım. Ben İlahiyatçı değilim, Rabbin kelamını anlamaya çalışan ve bu yolda Rabbin aşkıyla yanan bir kardeşinizim. Allah ın bizler için rehber, güneş ve gönül gözü diye gönderdiği kelamını rehber edinmeye çalışıyorum, tabi onu iyice anlayarak bunu yapacağımı biliyorum.
Ben hiçbir cemaat ya da tarikat mensubu değilim. Benim yaptığım elimdeki kuran ve kuran süzgecinden geçen her türlü söz bilgi ya da hadislerin yardımıyla gerçek doğruyu bulmaya çalışmaktır o kadar. Bunu yaparken geleneklerin baskısını ne yazık ki çok görüyor ve yanlış anlaşılıyorum. Hatta beni birçok siteden uzaklaştırıyor ve yazmamı istemiyorlar, bana sen sünnet inkârcısı mısın diyenler çıkıyor. Sizlerde eğer ileride benim bu sitede yazmamı istemezseniz bana bir kez söylemeniz yeterlidir arkadaşlar. Benim yapmak istediğim dinimize Yahudilerin ve Hıristiyanların acımasızca soktukları kendi inançlarını, güzelim dinimizden ayıklamak ve gerçek İslam ı peygamberimiz devrinde olduğu gibi ortaya çıkarmak ve yaşamak tır. Tek amacım budur.
Bizlere düşen, içimize sokulan ve peygamberimize atfedilen onca hurafe hadisleri ve inanışları Kuran süzgecinden geçirerek, Rabbin söylediği gibi aklımızı, mantığımızı kullanıp gerçekleri ortaya çıkarmaktır. Bunu yaparken kemikleşmiş bazı yanlış inançları hurafeleri içimizden atmaya çalışmak, gerçekten çok zor olacaktır. Birbirimizi belki de hiç istemeden kırıyor da olabiliriz bunları yaparken. Bizlerin yapacağı aklı devreden çıkarmadan Kuranın rehberliğinde, Rabbin verdiği emirler doğrultusunda Rahmanın doğru yolunu bulmaya çalışmak olmalıdır. Hiç unutmamamız gereken, rabbin bizleri bu kitaptan hesaba çekeceği açıklamasıdır. Ben muhkem ayetleri anlayacağınız şekilde açık, detaylı ve her konuda nice örnekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız sözlerini asla unutmadan, Kurana yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum. Allah zor anlaşılan talimatlar, emirler verip daha sonrada bizleri sorumlu tutacağımızı düşünmek, Rabbin adaletini hiç anlamadığımızı gösterir.
Bizlere düşen Peygamberimizden sonra her Müslümanın görevi, Kuranı anlamaya çaba gösterip, onu anlatmakla görevli olduğu bilincini topluma yaymaktır. Dinde ruhban sınıfı yoktur dedikten sonra, kuranı sizler anlayamazsınız diyorlarsa, şunu unutmayalım ki kendilerini toplumdan soyutlayan bir sınıf yaratılmak istendiği ve toplumu kendi çıkarları için güdüleme yolunda büyük bir adım olduğu unutulmamalıdır. Elbette her insan Kurandan aynı şekilde fayda sağlayamayacaktır, ama Rabbim gösterilen çabaları asla geri çevirmeyecek ve bu yolda yardımcımız olacaktır. Bizler bizden önceki ve günümüzde din adına birçok âlim kişilerden faydalanmalıyız. Bunun aksi zaten düşünülemez, fakat her söylenileni düşünmeden kabul etmek, elimizdeki rehbere danışmamak onun süzgecinden geçirmemek bizleri içinden çıkamayacağımız bataklığa saplanmamızı sağlayacaktır. Bizlerin Başöğretmeni peygamberimiz benden sonra benim adıma birçok söz söylenecektir, benim sözüm olduğunu anlamanız için KURAN İLE KARŞILAŞTIRINIZ diyorsa bu sözleri kulağımıza küpe yapmalıyız.
Değerli arkadaşlarım benim yolum bu yoldur, bana peygamberimizin sözüdür dedikleri tüm sözleri Kuran süzgecinden geçiriyorum, eğer uyuyorsa alıp başımın tacı yapıyorum. Çünkü peygamberimiz Kuranı tebliğ etmek ve onu o günkü cahil topluma açıklamak ve kabul ettirmekle görevlendirilmiştir. O devrin asi ve putperest toplumuna yeni bir dini anlatmak ve kabul ettirmek gerçekten zor bir görevdi. Zaten Rabbim elçisine bu görevde kolaylık sağlaması için kendisine kuran ile birlikte ilimde vermiştir ki, insanları ikna edebilsin.
Değerli arkadaşlarım belki de ileride yazacağım bazı yazılar hakkında, aynı düşünceleri taşımıyor olabileceğiz. Lütfen o zaman medeni insanlar gibi tartışalım ve KURANDAN DELİL ARAYALIM. Şunu unutmayalım ki kuranın hüküm vermediği hiçbir konuda hüküm verici yoktur. Genelde bu konuda ayrılığa düşebiliyoruz. Bakın Rabbim açıkça bunu nasıl anlatıyor bizlere? Enam suresi 57. ayet: De ki: "Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur.
Değerli arkadaşlarım benim yazacağım tüm yazıları hemen kabul etmeyiniz, yazdıklarımı mutlaka kuran ile karşılaştırınız, bende bir beşerim her zaman şaşmam, yanılmam mümkündür. Yapacağım yanlışlar konusunda lütfen beni KURAN ile uyarınız. Bizlere düşen kuranı anlayarak birçok kez okumak ve Rabbin sözleri üzerinde düşünmek ve anlamaya çalışmak olmalıdır. Bu konuda her iman edene düşen anladıklarını birbirimizle paylaşmak ve topluma iletmek olmalıdır.
Rahman gönül gözlerimizi açık, gözleri ve kulakları mühürlenmeyen, aklını kullanan, düşünen ve iman eden kulları arasına inşallah bizleri alır. Selametle kalın dostlar. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK |