RE: HADİSLER İTİKADİ KONULARDA DELİL OLABİLİRMİ?
Uydurma hadislerden İslam aleminde Meşhur kabul edilenlerden bir kaç tane örnek sunayım Arkadaşlar:
Örneğin hadis kaynaklarında yer alan şu iki sözü ele alalım Kuran ile karşılaştıralım Allah akletmemizi emrediyor:
''Veledi Zina Cennete Giremez''
''Ölü arkasından ehlinin ağlaması nedeniyle azap olunur''
Şimdi bu iki Hadis diye anılan sözü Kuran Mihengine vuralım:
De ki: "O, her şeyin Rabbi iken, ben Allah'tan başka bir Rab mi arayayım? Hiç bir nefis, kendisinden başkasının aleyhine (günah) kazanmaz. Günahkar olan bir başkasının günah yükünü taşımaz. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir. O, size hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri haber verecektir."
(Enam 164)
Değinmek istediğim noktalar bu ve benzeri bizlere hadis olarak aktarılmış mevzuları Kuran Sünnet süzgecinden geçirmeden kabul etmeyelim:
''Dilsiz sarıktan Allaha sığınırım ''
(Suyuti bunun aslı yoktur diyor)
''Alimler Allahın veli kulları değilse Allahın veli kulu yoktur''
(Hadis değil bilakis Ebu Hanife ve İmam Şafiinin sözüdür)
''Allah zenginlerin yemeğinin tadını fakirlerin yemeğine nakletmiştir''
(Suyuti Bu uydurmadır)
''Ümmetimin alimleri israiloğullarının peygamberleri gibidir''
(Demiri,zerkeşi ve askalani aslı yoktur)
''Allahın bir meleği vardır ki,iki kaşının arası beş yüz yıllık mesafededir''
(Bunun aslı bulunamamıştır)
''Vatanı sevmek İmandandır''
(Hadis hafızlarına göre bunun aslı yoktur)
Hadis uydurmacılığının başladığı dönemlerde şu an Meşhur bir söz olarak söylenen şu uydurmanın delillerini sunalım:
Şam’ın yüceltidiği sırada, Ebu Hureyre tarafından ‘’Cehennem Kenti’’ gösterilen yerlerden biri de ‘’Kostantınıye’’ yani İstanbuldur. Ne ilginçtir ki , İstanbul Muaviyenin Oğlu Yezidin komutasında kuşatıldığında Emeviler adına Hadis uydurma uzmanları hemen şu uydurmayı piyasaya sürmeye başladılar.
‘’Kostantıniye elbette Fetholunacaktır ; ne güzel komutandır onu fethedecek komutan ve ne güzel ordudur onu fethedecek ordu !’’
Muaviyenin ‘’Şam abdalları’’ hadiside uydurma olduğu ve bu uydurma ile şamı ‘’Evliyalar’’ kenti ilan etmiştir.İşin özüne baktığımızda Ebu Süfyan,Muaviye ve daha birçoğu (Müellefetül-Kulub) diye adlandırılan kesimdendirler.Kuran kavramlarında açıklamasını bulabilirsiniz.(Ebu Reyye 97-104)
Yine Hadis uyduranlardan bir olan Muhammed Bin Said şöyle diyor:
‘’Güzel bir söz gördüğümde, ona bir Hadis senedi uydurmakta hiç bir sakınca görmem’’
Arkadaşlar İtikadi konularda Hüküm koyucu olarak hadisler baz alınamaz çünkü herkes istediği şeye istediği hadisi bulabiliyor ve birinin doğru dediğine diğeri yalan diyor bu kadar karmaşıklık olan hadis mevzuunda Kuran ile bakılmaz ise çok büyük hatalara düşülür. Hadisler tarihi bazda örnekliktir delil değildir.Kuran ve Sünnetsiz bir hadis anlayışı insanı atalar inancına saptırır.
|