“Hz. Peygamber mübarek idrarını maşrapayla yatağının altın koymuştu. Ümmü Habibe’nin hizmetçisi Bürke adındaki kadın onu içti. Hz. Peygamber “Bu senin sağlığına iyi gelecektir” dedi ve o kadın bir daha hastalanmadı” (Darakutni ve Tabarani’den naklen Suyuti’nin el-Hasaisu’l-Kübra’sında geçer. c. 1, shf. 193)
Mevlüt abi verdiğin cevablar ile açılan konu Güzel bir çalışma olmuş, lakin yetersiz..
Ama Daha da olgun hale gelecektir inş.Şimdiden ellerinize sağlık
Zira bunlar yeni şeyler değil...Zira DİYANET KURUMU bile kendi içerisinde
UYDURMA HADİS TEMİZLİĞİ adı altında bir çalışma başlatmışken(bilmeyenler araştırsın) İmam Buhari'inin YAZDIĞI ZANNEDİLEN/iddia edilen Hadis kitabı üzerinde elbette ayıklamacı bir bakış açısı bizim hayrımızadır.
Buhari'nin almadığı hadisleri Müslüm'ün alması...Müslümün almadıklarını Taberinin alması vs vs...
Bir örnek de ben vereyim:
Meşhur hadislerimizden:AŞERE-İ MÜBEŞERE!
Karşımızda 3 Muhammed var.
1)10 sahabeyi cennete postalayan sünni Muhammed Peygamber..
2)Bütün İmamları cennete postalayan Şii Muhammed Peygamber..
3)Kızı Fatımaya
Ben bir Peygamber olmama rağmen ben bile bana ne yapılacağını bilemiyorum dediği rivayet edilen Kur'an'ın Muhammed Peygamberi.
İlginç olan şu ki:
Sünni reflekse sahip insanlar Şiilerde bir akide konusu olan İmamların MASUM olduğunu, Peygamber gibi günahsız olduklarını reddederlerken, Şiiler de iMAMLARI "AŞEREİ MÜBEŞERE" yapıp cennete postalamaktadırlar.Sünnilerin hadislerine vs karşı çıkıyorlar.
sonuç:"
Benim AŞEREİ MÜBEŞEREM SENİN AŞERİ MÜBEŞERİNİ DÖVER!"
Neden Şiilerle bir karşılaştırma yaptım diye sorulacak olursa: Türkiyede SÜNNİ liği savunanların bir çoğu eğer İran'da doğmuş büyümüş olsalardı Şİİliğe iman ediyor olacaklardı da ondan.
O yüzden Buhari Sünni bir İmamken, Şii Hadis kaynaklarını inceleyen bir Sünni PEYGAMBERE DAYANAN öyle hadislerle karşılaşacakki kendisi bile şaşıracaktır.Şuan Şiilerin Sünni kaynaklara bakıp "YAW ADAMLAR AMMA DA SAÇMA ŞEYLERE İNANIYR" demeleri gibi bir durum
Ama kendilerine sorsan İMAMLARIN MASUMİYETİ ÇOK NORMAL iken AŞEREİ MÜBEŞERE çok saçmadır.
...
O yüzden SÜNNİ REFKLEKSİN VE Şİİ REFLEKSİN kaynaklarının TUTARLILIĞINA sünnilik ve Şiilik penceresinin dışından bakabildiğimiz zaman kendi içimizde TUTARLI OLABİLİRİZ! Aksi takdirde bir SÜNNİ Buhariyi bir şiiye de El KAFİ için ELEŞTİREL GÖZLE BAKTIRAMAZSINIZ!
İmamların masum olmalarını günahsız olmalarını İmamet teorisini daha baştan reddebilen sünni refleks iş AŞERİ MÜBEŞERE ye gelince bunu hemen kabullenmekte ve baş tacı edebilmektedir.
Dayanak olarak da
EHLİ SÜNNET ALİMLERİ BU KONUDA HEM FİKİRDİRLER demektelerken, yaşayan SÜNNİ ALİM YUSUF EL KARDAVİNİN bizzat kendisinin AŞEREİ-MÜBEŞERE hadisinin uydurma olduğunu anlatmak için çırpınması ise ne yazıkki SÜNNİLİK MENZİLİNE girememekte.
Kaldıki İMAM BUHARİ kendisi bir HADİS kitabı yazmamıştır.Kendisi elinden geldiğince HADİSLERİ derlemekle uğraşmıştır. Buhari tarafindan yazilmis bir Sahihi Buhari yokdur. (İsteyenler araştırsın)
Elimizdeki SAHİH BUHARİ'yi Buharinin zanneden insanların arasında BUHARİDE GEÇEN HADİSLERİN İTİKADA DELİL OLUP OLMAMASINI tartışmaya açmanın da kendisi başka sorunlar doğuracaktır,diye düşünmekteyim.
Daha Kütübi Sitteyi bile Buharinin yazdığını zanneden SÜNNİ refleks ile Buhari'nin hadislerine karşı Şiilerin hadis kaynakları ne yazıkki İKİSİ DE KURANA PEYGAMBERE dayandığı iddiası ile karşımızda durmaktadır.
Bir teklif sadedinde şunu söyleyebilirim:
"Buhari’nin ortalıkta hadis olduğu iddia edilen onbinlerce rivayetin sadece % 5′ini kitabına alarak geri kalan % 95′ini elediği unutulmamalıdır. Peki, bu durumda Buhari’yi derlemelerine almadığı hadisler nedeniyle Hz. Peygamber’i kale almamakla veya bir çok hadisi inkar etmekle mi suçlayacağız? Tam tersi, iyi yapmıştır, yaptığı çok yerindedir.
Şimdi, İslam’ın ikinci yüzyılının ardından, üçüncü yüzyılda Buhari ve çağdaşlarının yaptığına ikinci eleme dersek, şu an bir üçüncü elemeye daha ihtiyaç vardır. Yani bu çağın Buhari’leri ortaya çıkmalıdır ve aynen onun yaptığını yapmalıdır.
Buhari ve çağdaşlarının, kendinden öncekileri, kriterler oluşturarak süzgeçten geçirmesi gibi, biz de, bizzat Buhari ve adı geçen diğer kitapları üzerlerine “sünger” çekmeden “süzgeçten” geçirmeliyiz. "(İ.E)
Süzgeç çalışmalarınız için HER DAİM TEŞEKKÜRLER!!