Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 Aralık 2009, 12:06   Mesaj No:19

HALUK GÜMÜŞTABAK

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Re: Kadınlarımız hayızlı iken (ay halinde) ibadet edebilirmi?

Değerli kardeşim bana şöyle bir soru sormuşsunuz.

(Temizlik orucun şartı değildir öyleyse adetli kadına oruç neden farz olmaz? Ramazan’da edası farz değilse kazası nasıl farz olur?)

Önce düşünmemiz gereken kadının bu halini yani regli dönemini Allah nasıl isimlendirmiş onu çok iyi anlamalıyız, gerçekten bu durum kadının aynı cünüp halinde olduğu gibi pislik bir halimi, yoksa bu hali başka bir şekilde mi anlatıyor. Bunu da ayetin başındaki sözler çok net açıklıyor.(O, insana rahatsızlık veren bir haldir.) yani hastalık durumu diye anlatıyor. Şimdi düşünelim bizler dahi çok hasta isek bazen ne namaz kılabiliyoruz nede oruç tutabiliyoruz. Demek ki bizim durumumuzla aynı. Eğer az bir rahatsızlığımız varsa oruçta tutuyoruz namazda kılıyoruz. Şimdi gelelim ayette geçen temizlendikten sonra kelimesine. Sizce bu hasta olan kadının kirlenen neresinin temizlenmesinden bahsediyor olabilir bu sözle? Tüm vücudunun mu yoksa kanama olan yerin mi? İşte bunu da devamında anlıyoruz, neden çünkü temizlendikten sonra cinsel ilişkiye girin diyor. Şimdi düşünün bu durumdan sonra zaten gusül abdesti almayacak mıyız? Neden gusül abdesti alıp yani her yerini yıkayıp, bundan bir saat sonra tekrar gusül abdesti alın desin rabbim? Bu durum hâsıl olmadığı zamanlarda cinsel ilişkiye girmeden gusül abdesti alıyor muyuz, hayır. Demek ki burada geçen temizlendikten sonra sözünden o bölgenin temizlenmesi anlamalıyız. Bunu da düşünelim lütfen. Buradan anlaşılıyor ki Allah kadının bu halini pislik olarak değil hastalık olarak açıklıyor. Cinsel birleşmeden öncede kirli olan bölgenin yıkanmasını istiyor.

Şimdide sorduğunuz sorunun cevabına gelelim. Demek ki temizlik yalnız orucun değil bir Müslüman’ın yaşamının şartıdır. Buradaki hal pislik değildir onun için orucunu tutmasında hiçbir sakınca yoktur. Eğer olsaydı rabbim açıkça söylerdi. Adetli kadına oruç farz olmasaydı bunu her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim diyen rabbim bizlere söylerdi. Açıkça söylemediği bir şeyden nasıl sorumlu tutar bunu da düşünmeliyiz. Sorunuzun devamı da çok güzel. Ramazanda eğer bu durumdaki kadınlarımıza farz olmasaydı daha sonrada farz olmazdı bu güzel bir yaklaşım. Şimdi söyleyeceğimi lütfen iyice düşünün. Ramazanda hasta olan ya da başka sebeplerle oruç tutamayanların daha sonra tutmasını emreder Rabbim. Hatırlayın burada rahatsız hasta olan denir. Peki, Allah kadını bu durumda nasıl tarif etmişti? Rahatsızlık veren bir durum. İşte bu hali aynen bu şekliyle kabul etmemiz ve uygulamamız gerekir. Aksini yaparsak hükmü kuranda olmayan bir inancı uygulamış oluruz. Sizlere Tevrat’tan alıntı yapmıştım bir yazımda. Sanırım bu itikadın içimize nereden girdiğinin delildir.

Sayın arkadaşım yine şöyle söylemişsiniz;
(Abdest namazın şartıdır. Adetli kadın temizlenip abdest alamadığı için ona namaz farz olmaz. Çünkü Allah, kimseye gücünün üstünde bir yük yüklemez .)

Abdest namazın şartıdır. Adetli kadına eğer bu durumundaki haline aynı cünüplükteki gibi halidir dersek o zaman haklısınız. Fakat yukarıda söylediklerimi dikkate alırsanız Allah böyle bir izah yapmıyor bunu söyleyen bizleriz. Daha önce söylediğim gibi kanın akması abdesti bozmaz. Eğer bozsaydı Rabbim abdest bozan haller içinde bunu da sayardı. Hatta cünüplük halini açıklarken kadının bu Halide cünüplüktür derdi. Neden söylemiyor dersiniz? O zaman neden abdest alamaz diyoruz? Çünkü bizlere böyle öğretildi de ondan. Günümüzde birçok İlahiyatçı artık bu haldeyken oruç tutabilir kadınlarımız diyor, peki bu hali kadının pislik haliyse nasıl oruç tutar deriz? Demek ki onlarda kadının bu halini pislik ya da cünüp olarak algılamıyor ki bunu söylüyor. Elbette şunu da unutmayalım eğer Rabbim bu hali hastalık rahatsızlık olarak söylemişse bu durumdaki kadın gerçekten kendisini rahatsız hissediyorsa oruçta tutmaz, namaz da kılmaz. Şimdi biliyorum aklınıza bir soru daha geldi. Orucu daha sonra tutun diyor ama namazı daha sonra neden kılın demiyor? Buradan da anlaşılıyor ki kadının bu hali diğer insanların rahatsızlıkları ile aynıdır. Kuran namazın kazasından bahsetmez ama orucun kazasından bahseder. İşte buda Rabbin kullarına bir kolaylığı dır.

Gelelim bundan yüzlerce yıl öncesinden gelen bir inancın onlar tarafından nasıl böyle uygulandığı konusuna. İletişim ve haberleşme günümüzden en fazla elli yıl öncesine kadar çok daha iyi diyebiliriz. Fakat 100 yıl öncesine gittiğimizde hala o devirde olup bitenlerin günümüze doğru aktarıldığını söyleyemiyoruz. Birde 1400 yıl öncesini düşündüğümüzde acaba sizin dediğiniz gibimi uygulanıyordu bunu hiç kimse bilemez. İşte bizlere düşen geçmişte bilemediğimiz çoğunluğun yaptığını yapmak olmamalıdır. Sanırım peygamberimiz benim ümmetim kuranı devre dışı bıraktılar sözüyle bunlardan bahsediyor Allah yardımcımız olsun. Bakın Allah çoğunluğun yaptığı inanç konusunda bizleri nasıl uyarıyor ve onlar sadece sanıya inanıyorlar diyor. Lütfen bu ayet üzerinde çok iyice düşünelim?

Enam sur. 116:Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.

Sanırım sorunuzun cevabını bu ayet vermiştir. Zaten bakın Rabbim peygamberimize nereye sarılmasını emrediyordu?

Zühruf Suresi 43 Sen, sana vah yedilene sımsıkı sarıl! Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.

Saygı, sevgi ve muhabbetlerimle. Haluk GÜMÜŞTABAK
Alıntı ile Cevapla