RE: Bediüzzaman'dan Kürt Sorunu ve Kardeşlik Çözümü - Said Nursi'ye Göre Sorunun Çözümü
DÖRT KARDEŞ DİLDEN, SON ÇAĞRI VE SON VASİYET
Nursi sorunun tarafları olan Kürtlere, Türklere ve tüm akıl ve insaf dünyasına sesleniyor. Geçmiş asırların ihtişamlı ve adil birlikteliği ile gelecek yüzyılların uygar ve özgür nesilleri önünde, mahcubiyetimizi resmediyor adeta: "Ey Türkler ve Kürtler! Acaba şimdi bir miting yapsam, sizin iki bin sene önceki ecdadınızı ve iki asır sonraki evladınızı şu gürültühane olan asr-ı hazır meclisine davet etsem, acaba eski ecdadınız demeyecekler mi ki " Hey mirasyedi yaramaz çocuklar! Netice-i hayatımız siz mi siniz? Bizi akim bir kıyas ettiniz ve bizi kısır bıraktınız. Hem sol tarafınızda duran, istikbal medeniyetinden gelen evladınız sağdakileri tasdik ederek demeyecekler mi ki: " Ey tembel pederler! Siz misiniz hayatımızın suğra ve kübrası? Siz misiniz şu şanlı ecdadımızla bizi rabt eden haddi evsati? Ne aldatıcı bir kıyas oldunuz. İşte Ey Kürtler ve Ey Türkler! Manzara-i hayal üstünde gördünüz ki, şu büyük mitingde, iki taraf da sizi protesto ettiler."[18]
Dersim(Tunceli) katliamı harekatının yapıldığı ve kendisine karşı baskı ve tecritin imha ve zehirleme derecesine vardırıldığı 1938-40 lı yıllarda, halka yapılan bu zülümlere karşı"çok biçare ehli imana ettikleri zalimane ve dinsizcesine tecavüzler" den bahisle yazdıklarının ve çabasının gerekçesini şöyle ifade eder: "İstikbalde gelecek nefret ve tahkirden sakınmak için, yazılmıştır. Yani, "Tuh o asrın gayretsiz adamlarına!" denildiği zaman yüzümüze tükürükleri gelmemek için veyahut silmek için yazılmıştır. Avrupa'nın insaniyetperver maskesi altında vahşi reislerinin sağır kulakları çınlasın! Ve bu vicdansız gaddarları bize musallat eden o insafsız zalimlerin görmeyen gözlerine sokulsun! Ve bu asırda, yüz bin cihette "Yaşasın Cehennem" dedirten mim'siz medeniyetperestlerin başlarına vurulmak için yazılmış bir arzuhâldir".[19]
Arapça olarak şunu der: " we ektumu eşyaen... " Yani: bazı şeyler de var ki onları da gizliyorum. Şayet onları da söylesem barış için bir yer bırakmamış olurum."Ayrıca Kürtlere de tam yüz yıl evvel şunu demişti: "Ey Kürtler! Eğer hürriyete çalışmasanız yüz yıl sonra ancak özgürlüğün nimetlerini görürsünüz."[20] Kürtlere kendi dillerinde son vasiyetim diye şunları der: "Wesyeta paşin: xwendin, xwendin, xwendin. Desthev girtin, desthev girtin, desthev girtin."[21] Yani son sözüm: "okumak ve dayanişma"diyerek üçer defa tekrarlar.. Son olarak bütün akıl ve insaf dünyasına Farsça seslenir: "Pes kunem çun zira keen ra in bes est."[22] Yani akıllı olanlar için bu söylediklerim yeterlidir. Köye seslendim, şayet köyde sesimi duyan varsa...
Yazan; Nevzat EMİNOĞLU
|