Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Aralık 2009, 12:57   Mesaj No:23

HALUK GÜMÜŞTABAK

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Re: Vekaleten hacca gitme konusu ve kuran.....

Değerli kardeşim aslında sizin düşüncelerinizle benim düşüncelerim arasında çok büyük bir fark yok. Sizinle muta kıp olamadığımız ayrıldığımız konu, dikkat ederseniz namazda okunacak dualar konusunda çıkıyor. Çünkü bana bakın ne yazmışsınız?( namazın farzı olan iftitah tekbiri, tahiyyat ) Bunların kuranda olmadığını söylüyor ve bahsettiğiniz namaza başlama tekbirinin ve tahiyyat duasının farzlığından bahsediyorsunuz. Önce farz nedir onu hatırlayalım. Farz Allahın kuranda emrettiği ve her Müslümanın boynunun borcu olan ibadetlerdir. Bu durumda kuranın açıklamadığı sizin kuranda yok dediklerinize farz diyebilir miyiz? Tahiyyat duasını okumadığımızda namazımızın kabul olmayacağını söyleyebilir miyiz? Ya da şöyle düşünelim bu duayı peygamberimiz namazlarında okuyor muydu acaba yada bu haliyle mi okuyordu? Şimdi cevap olarak elbette okuyordu diyeceksiniz. Şimdide bu duanın anlamına bakalım ve içinden bir bölüm alalım, bakın bu duada ne söylüyoruz namazlarımızda. (Ey Peygamber, Allah’ın rahmeti, bereketi ve selamı üzerine olsun.) Sizce peygamberimiz namazda kendisine bu sözleri söyler mi? İşin ilginci bu dua okunmadan namaz kabul olmaz düşüncesine bile kapılıyoruz. Bence yaptığımız büyük yanlışlar buradan kaynaklanıyor. Allah namazlarımızda ne dualar okuyacağımızı bizlere bırakmış ve açıklamış. Kolayınıza geleni okuyun, namazlarınızda bende yardım isteyin yani bana dua edin diyor. Elbette kuranda nasıl yardım edileceği dua edileceği ayetleri de vardır. Bizler Allah ın farz kılmadığı bir şeyi farz diyemeyiz. Rahman sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim diyorsa bunun dışından asla bir soru imtihanda çıkmayacaktır onu iyice anlamalıyız diye düşünüyorum. Şimdi size örnek verdiğiniz konular hakkında mezheplerin kabul ettiği fikirleri aktarmak istiyorum.

(İftitah tekbiri, bütün mezhep imamlarına göre farz olmakla birlikte Hanefî imamlar bunu rükün değil şart olarak, diğer üç mezhep imamı ise rükün olarak değerlendirmiştir. İftitah tekbiri Hanefî mezhebinde rükün değil şart olmakla birlikte, rükünlere çok yakın oluşu sebebiyle bir rükün gibi değerlendirilmesi ve rükünler arasında ele alınması yanlış olmaz. Bilen ve söylemekte güçlük çekmeyen kişi iftitah tekbirinde Allahüekber demelidir. Allah'ı yüceltme, O'nun büyüklüğünü ikrar anlamı taşıyan “Allahü kebîr”, "Allahü azîm" gibi başka sözlerle tekbir alındığında, farz yerine gelmiş olur.)

Değerli kardeşim yukarıdaki düşünceler mezheplerin görüşleridir. Burada bile bir anlaşma söz konusu değil. Buna nasıl farz deriz? Bakın Allahüekber yerine onu yücelten sözlerinde kabul edileceğini söylemesi bunların geleneğin ilaveleri olduğunu göstermiyor mu sizce? Farz demek için Kuranda apaçık belirtilmesi gerekir. Düşünün tekbir alırken ellerin kaldırılması da yine rivayetler kanalıyla bizlere gelmiştir. Araştırın tüm mezheplerde farklıdır.

Değerli kardeşim diyelim ki bahsettiğiniz konular peygamberimizin yetkisiyle bizlere ulaştırıldı, acaba neden her mezhepte farklı? Hangi mezhebin yaptığı ya da söylediği gerçekten peygamberimizin yaptığının aynısıdır? Bunu mezheplere sorsak hepsi kendisinin yaptığı doğru diyecektir. Bence de hepsinin yaptığı doğrudur ama benim ki en doğru dememek şartıyla. Çünkü Rahman namazın farz bölümünü apaçık yazmış diğer kısımları hakkında hiçbir bağlayıcılık koymamıştır. Düşünün Rabbim sizleri kurandan hesaba çekeceğim dedikten sonra, acaba günümüze kadar namaz konusunda mezheplerin değişik ilavelerinden sorumlu tutar mı? Bu sorunun cevabını herkes kendi nefsinde vermelidir, çünkü her insan hesabı tek kişilik odalarda tek başına verecektir. Orada kopya çekmek yok. Kitap önümüzde yan çizmekte yok. İnşallah hesabı veren kulları arasında oluruz. Bunlar benim Kurandan anladıklarımdır yalnız beni bağlar. Ben müslümanın diyen her keze düşen görev, Kuranı anlayarak okuyup rabbin ne söylediğini anlamak olmalıdır. Selametle kalınız
Alıntı ile Cevapla