Re: Kur'anın namaz konusunda verdiği detaylar... Sayın Abdulmelik Kuranın tek kaynak olduğunu rabbim söylüyor ama siz tek kaynak değil diyorsunuz. Hatırlayın Kuranda nereye sarılmamız isteniyordu? Kuranın ipine. Kuranın hiçbir yerinde de bu sözlerinin tersine bir söz yoktur zaten olamazda. Ancak anlamada fayda sağlayan bir kitap var dersek ona sözüm olamaz. Kevser kelimesi gerçektende günümüzde ilim, bilim, kuran, hikmet anlamına geliyor dense de uzun zaman bu kelimenin ne anlama geldiği konusunda birçok ihtilaf olmuştur. Hala bu konuda değişik düşünce ve fikirler var olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde bu kelimenin anlamının yazdığım anlamlara gelişini, peygamberimize verilen ve peygamberliğinin en büyük nişanesi, en büyük delili ve mükâfatı olarak gösterilen Kuran olduğundan onun üzüntüsünü hafifletmek ve ona moral vermek için sana her şeyin içinde bulunan kitabı gönderdik anlamının kabul gördüğü görüşe bende katıldığım için bunları yazdım. Daha önce söylediğim gibi bazı sözlerin ve kelimelerin anlamaları çok daha sonra anlaşılıyor ve mutakıp kalınıyor. Buda aynen böyle bir ayettir. Eğer başka şekilde bir anlamı olsaydı zaten kuran onu da açıklardı. Bu açıklama kurana uyan bir açıklama olduğu için bende kabul ettim.
Şimdi gelelim nesh etme konusunda verdiğiniz örneğe.
( "Biz bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak, mutlaka daha hayırlısını veya benzerini getiririz." Bakara Sûresi, 106)
Bu ayeti acaba Rabbim ne maksatla söylemiş şimdi önce ve sonraki ayetlere bakalım acaba Kuran için mi, yoksa ehlikitaplar arasında mı bu değişiklik onu anlamaya çalışalım.
Bakara 105: Kitap Ehlinden olan kafirler ve müşrikler, Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini arzu etmezler. Allah ise, dilediğine rahmetini tahsis eder. Allah büyük fazl sahibidir.
Bakara 106: Biz, daha hayırlısını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiç bir ayeti nesh etmez (hükmünü yürürlükten kaldırmaz) veya unutturmayız. Bilmez misin ki Allah, gerçekten her şeye güç yetirendir.
Bakara 107-108: (Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur. Yoksa daha önce Musa'nın sorguya çekildiği gibi, siz de Resulünüzü sorguya mı çekmek istiyorsunuz? Kim imanı inkâr ile değişirse, artık o, dümdüz yoldan sapmış olur.
Bakara 109: Kitap Ehlinden çoğu, kendilerine gerçek (hak) apaçık belli olduktan sonra, nefislerini (kuşatan) kıskançlıktan dolayı, imanınızdan sonra sizi inkâra döndürmek arzusunu duydular. Fakat, Allah'ın emri gelinceye kadar onları bırakın ve (onlara ne sözle, ne de eylemle) ilişmeyin. Hiç şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.
Yukarıdaki ayetlerin takibine baktığınızda Allah ehlikitaplar arsında bazı ayetlerin hükümlerini kaldırdığını, değiştirdiğini zamana uygun en iyisinin getirildiğini söylüyor. Şimdi bu düşüncemi tastikleyen ayeti sizlerle paylaşmak istiyorum.
Maide Suresi 101 ayet; Ey iman sahipleri; size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetti. Allah Bağışlayandır, Merhametlidir.
Yukarıdaki ayeti anlamaya çalışalım. Kuran inmeye başladığında hoşumuza gitmeyecek şeyleri sormayın diyor rabbim. Acaba bunlar neler olabilir? Gelin bunu düşünelim önce sonra devamına bakalım. Acaba daha önce gelen kutsal kitaplarda yazan konularda değişiklikler olunca bizlerin hoşumuza gitmeyecek konular mı varda böyle söylüyor. Yani daha önceki kitaplarda bazı ayetlerin hükmü kalkıp daha başkalarımı gelmiş? Gelin ayetin devamından onu anlamaya çalışalım. Bakın kuran indirilirken bunların sebeplerini sorarsanız size açıklanır, daha sonra sakın sormayın diyor. Daha sonra ise bunun neler olduğunu bakın nasıl anlatıyor? Allah onları affetti yani kaldırdı diyor. Allah bağışlayandır merhametlidir. İşte buradan da anlaşılıyor ki nesh yani hükmün kaldırılması kuran içinde değil, gönderilen diğer kitaplar arasındadır. Bu konuda da zaten Diyanet İşleri Başkanlığı Kuran içinde nesh asla yoktur Kutsal kitaplar arasında vardır diyor.
Kuranda nesh ayetlerinin olduğuna inandığımızda kuran ayetlerinin yarısının neredeyse hükmü yoktur anlamına gelir bunu da ben şahsım adıma kabul edemem. Kabul edene de elbette sözüm olamaz. Her insan kendisinden sorumludur. Selametle kalın |