"
Ebedi olan ahirete inandığı halde, mesaisini aldatıcı olan dünyalık için harcayanlara alabildiğine şaşarım" Hadis'i Şerif / İbn Ebi'd Dünya
"Ey âdemoğlu!
Öleceğini kesinlikle bilen bir kimsenin, nasıl sevindiğine şaşarım!
Yine, hesaba çekileceğine kesin olarak inanan bir kimsenin nasıl mal topladığına, kabre gireceğini kesin olarak bilen bir kimsenin nasıl güldüğüne şaşarım!
Âhirete inancı olanın dünyada nasıl huzur bulduğuna, dünyanın geçiciliğini bilen birinin ona nasıl güvenip bel bağladığına !
Yine dili ile âlim kalbi ile cahil olana, su ile bedenini yıkayıp temizleyen fakat kalbi temiz olmayana insanların kusurları ile meşgul olduğu halde kendi kusurlarına hiç bakmayana şaşarım!
Yüce Allah’ın kendisini gördüğünü bildiği halde O’na isyan edene şaşarım!
Tek başına öleceğini, kabre gireceğini, hesap vereceğini bilen birinin beni bırakıpta nasıl insanlarla yakın dostluk kurduğuna şaşarım!(Hadis rivayeti)
Resulullah (sav) mescidde iken huzuruna girdim. Bana: "Ey Ebu Zerr mescide tahiyye (selam vermek) gerekir" buyurdu. Ben: "Mescide verilecek selam nedir?" diye sorunca: "(Girince) kılacağın iki rek'at namazdır" dedi. Ben: "Ey Allah'ın Resulü, Hz. İbrahim ve Hz. Musa'nın suhuflarında olanlardan herhangi bir şey size indirildi mi?" diye sordum, şu cevabı verdi: "Ey Ebu Zerr! (Evet, şu mealdeki ayetler indi deyip okudu
"Şüphesiz iyi temizlenen ve Rabbinin adını zikredip de namaz kılan kimse umduğuna erişmiştir. Belki siz dünya hayatını (ahiretten) üstün tutarsınız. Halbuki ahiret daha hayırlı, daha süreklidir. Şüphesiz ki bunlar evvelki sabitelerde, İbrahim ile Musa'nın sahifelerinde de vardır" (A'la, 14-19). Ben tekrar sordum: "Ey Allah'ın Resulü, Hz. İbrahim ve Hz. Musa (a.s.)'nın suhuflarında ne vardı?" "Bunlarda" dedi, "hep ibretli şeyler vardı, (mesela şöyle denmişti):
i]Ölümü görüp bildiği halde gamsız-kedersiz yaşayana
şaşarım,
Cehenneme kesinlikle inandığı halde gülene
şaşarım,
içinde yaşayanlarla birlikte dünyanın devamlı değiştiğini görüp de ondan tatmin bulana
şaşarım.
Kadere inanıp da (haram-helal ayırımı yapmadan hırsla mal peşinde) yorulana
şaşarım.
Ahiret hesabına inanıp da o maksadla çalışmayana
şaşarım" (Rezin ilavesidir, ed-Dürrü'l-Mensur'da (6, 341) daha uzun olarak kaydedilmiştir)