Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Ocak 2010, 16:20   Mesaj No:25

kocaklar

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:kocaklar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1150
Üyelik T.: 01 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 70
Konular: 8
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: 54.Haftanın Misafiri ''kocaklar''

Alıntı:
YitikSevda Üyemizden Alıntı
Ahlaklı bir müslüman ile Ahlakı yaşamayan bir müslüman ne kadar dine hizmet eder
Msl...Yitik Sevda editörum sorulari döktüruyor....ama hep siz soruyorsunuz...diger kardesler niye sormuyor hic....aaa ben bunu hic begenmedim söyliyim...ecrin abla ecel terleri döktürecekler sana iyi hazirlan falan demisti ama hicte öyle degil...gunde 1 -2 soru geliyor....sukur bugun misafirlik bitiyor...sizden kurtuluyorum...

Ahlâk, insanın ruhuna yerleşen alışkanlıklardır...İslâmın gayesi insanları güzel ahlâk sahibi yaparak olgunlaştırmaktır...İslâm'da ibadetlerin bir gayesi de kişileri kötülükten sakındırmak ve iyi ahlâk sahibi yapmaktır...Gerçek bir inanca sahip olan insan, bütün davranışlarının Allah tarafından görüldüğüne ve bunların görevli melekler tarafından da yazıldığına inanır....Kalbinde böyle bir inanç ve sorumluluk duygusu taşımayan kimselerden ise kendi çıkarları olmadıkça iyilik beklenmez, bunlar fırsat bulunca kendi çıkarları için her kötülüğü yapabilirler...İbadetler, hem kalbimizdeki imanı güçlendirir, hem de iyi ahlâklı olmamızı sağlar...
İslâm Dini kadar güzel ahlaka önem veren bir başka din veya düşünce sistemi göstermek mümkün değildir. Öyleki Peygamber Efendimiz "İslâm, güzel ahlâktır" buyurmuştur. Hz. Peygamberin güzel ahlâka teşvik eden bir çok güzel sözü vardır.
Mü'minlerin imanca en kamil olanı, ahlâkI en güzel olanıdır" "İçinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde bana en yakın olanlarınız, ahlaki en güzel olanlarınızdır" hadisleri bunlardan sadece ikisidir.

Hz Osman edep timsaliydi. Sünneti seniyyeyi aklında, cisminde ve ruhunda bütün incelikleriyle yaşamıştı....Ahmed bin Hanbel'in Hasan ı Basri den rivayetine göre kapalı kapılar ardında bile elbiselerini çıkarmaktan çekinirdi. Edebinin derinliğinden dolayı Efendimiz(s.a.v) kendilerini ümmeti Muhammed içinde herkese nasip olmayan bir payeye layık görmüşlerdi....Hz.Osmanı, "Ashabım içinde bana en çok benzeyendir."diyerek kendilerine benzetmişlerdi. "Herkesin cennette bir dostu vardır. Benim dostum da Osman'dır". hadisiyle Hz.Osman'ı dostu olmakla müjdelemişlerdi....
Bizim de şu acımasız dönemde; edebi, edepsiz ham ruhlara ilim yoluyla anlatacak yeni Osmanlara dair dualarımız vardır.

Rabbim bizleride onlarIn edebi gibi edeplenmeyi nasip eylesin Allah razı olsun...
.