Alıntı:
Bakara 190- "Size savaş açanlarla Allah yolunda çarpışın. Fakat haksız saldırıda bulunmayın. Çünkü Allah, haksız saldırıda bulunanları sevmez. " Bu âyette de görüldüğü gibi âyet gâyet açık ve net. Eğer Müslümanlar düşmanlar tarafından saldırıya uğrarlarsa elbette savaşacaklar.!Bu ayette savaşın sebebinin savaş olduğunu açık bir şekilde ifade ediyor. Demek ki herhangi bir çıkar ve dünya ihtirasımız için hiçbir toplumla savaşamayız. Zaten İslam da ki harp anlayışı Saldırı Harbi değil tam aksine bir Müdafaa Harbidir. |
Din savaşlarının hepsi görülüyor ki karşı taraftan gelmiştir Size savaş açanlarla Allah yolunda savaşın ancak aşırı gitmeyin şüphesiz ki Allah aşırı gidenleri sevmez” buyuran Bakara 190 ayeti ile birlikte.
Eğer düşmanlar barışa meylederlerse Sen de ona yanaş ve Allâh’a tevekkül et!..” (el-Enfâl, 61) buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz de
:“Düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyin ve Allah’tan selâmet dileyin. Bununla birlikte eğer onlarla muhârebe etmek durumunda kalırsanız, sabır ve sebat gösterin. Bilin ki cennet, kılıçların gölgesi altındadır.” buyurmuştur. (Buhârî, Cihâd, 112)
İslama göre devletler arasındaki münasebetlerde ilk etapta sulh esastır.Kuranda: “ Ey iman edenler! Hepiniz topyekun sulhu selama girin, şeyatnın adımları ardına düşmeyin çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır. buyurulur (Bakara 208)
Tevbe 13:
Yeminlerini bozan, resulü yurdundan çıkarmaya gayret eden bir topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Üstelik size saldırıyı ilkin onlar başlattı. Korkuyor musunuz onlardan? Eğer mümin kişilerseniz, kendisinden korkmanıza en layık olan, Allah'tır.
Enfal 39
“Siz de ortalıkta bir fitne kalmayıp din, tamamiyle Allahın dini oluncaya kadar onlara cihâd edin, eğer vazgeçerlerse her halde Allah amellerini görür.
DİKKAT !"
Âyetin sonu eğer vazgeçerlerse diyor. Eğer kıyamete kadar sürecek bir savaş ise neden vazgeçerlerse yazıyor âyetin sonunda.
Savaşla ilgili âyetlere bakıldığında İslâm’ın, ancak zulmü, din yüzünden baskıyı ve haksız saldırıyı ortadan kaldırmak için buna izin verdiği görülmektedir. İşte ayetler
Nisa-75- Niye Allah yolunda ve `Ey rabbimiz, bizi şu zalimlerin yaşadığı beldeden çıkar, bize katından bir kurtarıcı, kendi katından bir destek i gönder' diye yalvaran ezilmiş erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz
Hac- 39-
Saldırıya uğrayan mü'minlere savaşma izni verilmiştir. Çünkü onlar zulme uğramışlardır. Hiç kuşkusuz Allah'ın onlara yardım etmeye gücü yeter.
Hac 40- Onlar sırf "Rabb'imiz Allah'dır" dediler diye haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. ...
Allah rızası için savaşmak", adalet, hukuk ve hakkaniyet uğrunda savaşmaktır. Yine yukarıda meali verilen âyetlerden( Hac: 22/39–40 ) açıkça anlaşılmaktadır ki hak, hürriyet ve adalet yalnızca Müslümanlar için değil, bütün inananlar, zayıf olduklarından haksızlığa uğrayanlar için istenmektedir
Enfal,61:
Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah’a tevekkül et (Eğer size sataşmaz, savaş açmaz, barış teklifi getirirlerse Allah onlara karşı herhangi bir eyleme girişmenize izin vermemiştir.)
(Nisa,90) -
Eğer onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmayıp size barış teklif ederlerse; Allah, onlara saldırmak için size bir yol (yetki) vermemiştir
Ayetlerdeki hakikatler gösteriyor ki , Savaş esnasında bile olunsa , Küfür cephesi size Barış teklif ederse , Savaşmak caiz değildir. Çünkü İslam İnsanları “cennete” kazandırmak için gelmiştir ,yoksa onları Küfür üzerine öldürüp cehenneme ehil hale getirmek için değil
“…Sulh dâimâ hayırlıdır…” (en-Nisâ, 128)
“ Deki: o (kuran) Rabbimizden gelen bir hakdır. Artık dileyen iman etsin dileyen inkar etsin” (Kehf 29) Kafirun suresi: "Sizin dininiz size benim dinim bana" ayeti de kişilerin inanmak konusunda serbest olduğunun bir ifadesidir
“ Eğer Rabbin dileseydi yeryüzündekilerin hepsi topyekun elbette iman ederdi. Böyle iken sen hepsi mümin olsunlar diye insanları zorlayacak mısın?” buyurulur. (Yunus 99)
YORUM 2 İLE DEVAM EDECEĞİM.