Konu Başlıkları: Görünen yerler müstesna
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Mayıs 2010, 16:03   Mesaj No:47

HALUK GÜMÜŞTABAK

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Standart Re: Görünen yerler müstesna


Mevlüt kardeşim kendi fikirlerimizi empoze etmeyelim derken siz zaten kendi fikrinizi söylemişsiniz bile. Hatta Abdulhamit kardeşimizin düşüncelerine imza atarım derken karar verilmiş. Ama ben yinede sizin gönlünüzün temizliği ve samimiyetinize inandığım için, kendiliğinden görünen sözleri üzerine düşüncelerimi tekrar yazmak istiyorum. Bu ayeti anlayabilmemiz için lütfen kur’an dışından verilen tüm bilgileri unutalım ve Abdulhamit dostumuzun söylediği gibi, ilk Müslüman olan bir insanın baktığı şekliyle bakalım ayete. Yok, eğer bu şekilde anlayamayız diyorsanız zaten benim söylediklerimin de hiçbir önemi yok diyebiliriz. Çünkü Rabbim anlayacağımızı yemin ederek söylüyor bizlere. Önce ayeti yazalım bizleri ilgilendiren kısımlar hakkında konuşalım.

Nur 31:…. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına ziynetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler).

Dikkat ederseniz ben yine özellikle HIMAR kelimesine başörtüsü anlamı verilerek meal edilen bir ayeti özellikle seçtim. Gelelim ayeti anlamaya, tekrar hatırlatıyorum ayetin özellikle ne anlattığını anlamaya özen gösterelim. Cümlelerin birbiri ardına gelen açıklamalarda arayalım manalarını. Ayette Rabbim görünen kısımlar müstesna olmak üzere ziynetlerini teşhir etmesinler diyor. Bu cümleyi okuduğumuzda ziynet sözünden kasıtla Rabbim neyi kastettiğini hemen anlayamıyorsunuz. Bakın ayete devam edelim ve buradaki ziynet sözünden hangi kısımdan söz ediyor onu anlamaya çalışalım. Devamında ise Rabbim bir yerin özellikle örtülmesi gerektiğini söylüyor bu yerin neresi olduğunu belki bu cümleden pek anlayamayız diyerek başka meallerde bakalım onlar neresini kast etmiş daha iyi anlamak için araştıralım. Bakın neresinden bahsediyorlar? (Başörtülerini (göğüs) yırtmaçlarının üstüne koysunlar) Demek ki örtülmesini özellikle istediği bölge göğsün üst kısmı. Yani göğüs dekoltesi. Bence buraya kadar da tam net anlaşılıyor demek doğru olmaz. Ayette kendiliğinden görünen kısım net daha anlaşılmıyor insan tereddüt edebiliyor. Devam edelim ayeti anlamaya. Devamında bir liste sayıyor Rabbim ve diyor ki, bunlardan başkasına ziynetlerini göstermesinler. Saydığı bu listeye baktığımızda çok yakın akrabaları sayıyor fakat akraba olmayan bir kısım var ki burası çok önemli. Sanırım buradan Rabbim ziynet sözcüğüyle nerelerden bahsediyor anlayabiliriz, hem göstermesi gereken kısmı da anlamalıyız, burası da önemli. Açıp gösterilmesi mi yoksa daha rahat hareket edilmesi mi, onu da anlamalıyız. Bakın ne diyor, ziynetlerini gösterebileceği kişileri sayarken. (henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına ziynetlerini göstermesinler.) Birde saydığı bir başka kesim ise bakın kimler? (ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler.) bazı meallerde cinsel isteklerden yoksun erkekler diye de nakledilir. Şimdi düşünelim demek ki kadının ziyneti cinsel bir bölgeymiş. Buradan kesin anlıyoruz. Buradan yola çıkarak iki şey düşünebiliriz. Ya deriz ayetin başında bahsedilen göğsün örtülmesi konusunda verilen emir gereği, alınan önlem evin içinde alınmasına gerek yoktur, Rabbim kadının ziyneti olarak evinde rahat etmesi için, çocuğunu emzirmesi ve daha rahat etmesi adına böyle bir rahatlatma yapıyor ama dikkat edin göğsü açmadan. Ya da hayır yalnız kadının göğsünü anlamak yanlış olur madem kadının ziynetinden bahsediyor bu ziynet kadının cinsel objelerinin örtünse dahi görünen kısımlarından bahsediyor, onun içindir ki kadın belki evde daha az dikkatle yakın akrabalarının yanında rahat etmesi istendiğinden giydiği elbise haricinde görünen kısmı konusunda bir izahat yapıyor denebilir. Buda anlaşılıyor çünkü. Ayetin son kısmına bakalım yine bir tereddüt var çünkü içimde, bakın ne diyor? (Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar.) Şimdide bu sözler üzerine düşünelim. Bakın ne demiştik kadın evin içinde belki bir rahatlama var ama yinede dikkat çekiliyor ve kadının ama göğsü ama kalçaları hiç fark etmez cinsel açıdan dikkat çeken bölgesi diyebiliriz, hızlı hareket ettiğinde nereleri oynar ve dikkat çeker? Göğüsleri ve kalçaları diyebiliriz. Demek ki kendiliğinden görünen kısım sözünden, örtüldükten sonra görülen kısım olduğu çıkıyor ortaya. Burasının neresi olduğunun bence hiç önemi yok.

Şimdide konunun daha iyi anlaşılması için Nur suresi 60 ayete bakalım acaba rabbim ziynet sözünden ne anlamamızı istiyor?

Nur 60: Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, ziynetleri (yabancı erkeklere) teşhir etmeksizin (bazı) elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.

Ayet sanırım ziynetten kasıt kadının cinsel bölgelerinden bahsettiği net anlaşılıyor ve bakın ne diyor? Yaşlı kadınların görünür bir şekilde açmadan yani insanların fazlaca dikkatini çekmeden namuslu ve iffetli bir kadın görüntüsünü bozmadan dış elbiselerini çıkarabilirler diyor. Demek ki ziynet kadının cinsel açıdan cezp edici bölgeleriymiş. Buna siz göğsü de diyebilirsiniz, kalçaları da diyebilirsiniz, Göbeği de diyebilirsiniz. Dikkat edin ne kadının saçından bahseden var ne yüzünden, ne ellerinden nede ayaklarından. Peki, bu sözlerden yola çıkarak nasıl olurda başın örtülme emrini çıkarırız, işte ben bunu anlayamıyorum. Şunu da hatırlatmak isterim kadının giyimi ile ilgili hani Ahzap 59 ayette Rabbim ne diyordu?

( Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur.)

Bakın diğer ayetlerle lütfen birlikte düşünelim, evin içinde daha rahat bir kıyafet ama dışarı çıkarken üzerimize bir giysi alın diyor rabbim asla bir kıyafeti tarif etmeden. Fakat nedenini söylüyor bunun. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Demek ki amaç kadının iffetli ve namuslu görünmesi. Bakın Rabbim isteseydi burada da söylemez miydi kadın dışarı çıkarken başını örtsün diye? Var mı tek bir söz bu konuda?

Ben kur’an dışından hiçbir bilgiden istifade etmeden ayeti anlamaya çalıştım. Bu ayeti okuyan bir insan, nasıl olurda görünen kısımlar müstesna sözünden; Rabbim yüz, el ve ayaklardan bahsediyor diyerek, başın örtülme emrini çıkarır? Eğer bunu çıkaran varsa bende diyorum ki, ona inansın ama benim inanmamı da beklemesin. Bana inanmadığınız ya da benim gibi düşünmediğiniz için size kızdığım tek bir kelime oldu mu? Eğer farkında olmadan söylediysem ondan özür diliyorum. Çünkü ben kimseden sorumlu değilim, kimsede benden sorumlu değil. Eğer Rabbim başın örtülmesini emretseydi onlarca ayetinde söylediği gibi apaçık kadın saçını öretmelidir derdi. Bakın ben şurası ya da burası demedim, ayet üzerine konuştum. Ayette tek bir işareti bile olmayan, görünen kısımlar müstesna sözüne bahsedilmeyen bir anlamı bizler yüklersek doğru bir yöntemi uygulamış olur muyuz sizce? Bu soruyu kendimize soralım ve imanımızı, inancımızı kendi özgür irademizle yönlendirelim. Amacımız zaten doğruyu anlamak ve takip etmek değil mi? Rabbim gönül gözlerimizi açık kullarından eylesin. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
Alıntı ile Cevapla