Konu Başlıkları: Görünen yerler müstesna
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Mayıs 2010, 20:58   Mesaj No:61

HALUK GÜMÜŞTABAK

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Standart Re: Görünen yerler müstesna



Değerli arkadaşım önce size komik gelen sözlerimden başlayalım. Bakın ne yazmışsınız. (İllaki söylemesi mi gerekir? Ayetlerin akışından, Ayetlerdeki anlam bütünlüğünden ne söylemek istediği anlaşılmaz mı?) Buda güzel bir mantık aslında, verdiğiniz örnek yani göğüs açıklığının kapatılması emri çok ama çok güzel, gerçekten direk göğsünüzü kapatın demiyor, peki ne diyor? Yüce Rabbim bizzat tarif ediyor diyor ki, örtülerinizle yaka açıklığını örtün ya da bir başka anlatımla göğüs dekoltesini kapatın üzerini örtün şeklinde bir izahat yapıyor. Biz cümlenin yükleminden yani iş, oluş bildiren kısmının göğsün örtülmesi olduğunu söylediğiniz gibi cümlenin diziminden, yükleminden anlıyoruz. Bazen yüklem gizlidir açıkça söylenmese anlaşılır. Ben kadının süsü göğüsleridir derken o ayetin işaret ettiği kısım göğüs olduğu için orada bunu söyledim. Daha sonraki açıklamalarımda dikkat edin süslerinin, ziynetlerinin cezp edici bölgeleri kapsadığın dan da bahsettim.

Şimdi gelelim yukarıda verdiğiniz örnekte bakın burada göğsünüzü örtün demediği halde biz nasılda göğsün örtülme emrini anladık, İşte başın örtülmesi emri de böyledir ama siz anlayamıyorsunuz şeklinde anlatmışsınız. Şimdide gelin bakalım Allah aynı ayette yaka açıklarını kapatın örtün sözü ile başın örtülme emrinin burada aynı şekilde verilip verilmediğine bakalım. Eğer gerçekten aynı yöntemle emrediyorsa siz haklısınız derim ve sizden özür dilerim.

Ayette geçen ve göğüs dekoltesinin kapatılması emrini aldığımız ayeti yazalım ve HIMAR kelimesine başörtüsü anlamı verilmiş bir meali alalım.
(Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.) Sayın arkadaşım hangi dil kuralı olursa olsun bir cümlede tek bir yüklem olur, bu yüklem bazı gizli bazen de açıkça görülür anlaşılır. Şimdi bu cümlede yüklem hangisidir yani iş, oluş emir verilen kelime hangisi anlaşılıyor? Yakanın üzerinin ÖRTÜLMESİ. Peki, siz bu cümleden tıpkı verdiğiniz örnekte olduğu gibi göğsünüzü örtün emrini kelimelerin diziminden anladığınız gibi, başınızı da örtün buda Allah emridir diye aynı şekilde anladınız mı? Yoksa zaten o devrin kadınının başı örtülüydü onun için bunu söylemesine gerek yoktu mu diyorsunuz? Bunu söylerseniz bunu anlarım bu sizin seçiminiz saygı duyarım ama yok göğsün örtülme emrini bu cümleden nasıl anladıysam ben başın örtülme emrini de aynı şekilde bu cümleden anladım diyorsanız, kusura bakama birbirinden çok farklı şeylerdir asla bu cümleden anlaşılmaz derim. Hatırlayın bu konu geçtiğinde bir örnek vermiştim size. Allah eğer kadının göğsünü örtme emrini verdiği gibi göbeğini de örtme emri verseydi ve deseydi ki; ( gömleklerinizin alt kısımlarını aşağıya kadar çekin ve göbek kısmınızı örtün.) Şimdi biz buradan Rabbin bizlere ne emri verdiğini çıkarmamız gerekecekti? Elbette Allah göbeklerinizi örtün açıkta bırakmayın diyor diyecektik. Siz böyle bir ayet olsaydı, Allah bu ayetiyle kadınlara gömlek giymeyi de emrediyor diyebilir misiniz? Eğer evet onu da emrediyor derseniz size sözüm olamaz bu sizin seçiminiz derim. Yok, eğer hayır burada örtülmesi istenen yer göbek kısmıdır diyorsanız Nur suresi 31. ayette geçen cümleden başında örtülme emrini çıkarmanız yanlış olacaktır.

İşte Allah ayetlerini böyle düşünen akleden topluma göndermiştir. Hatta ne diyordu Rabbim? (Öğüt alıp düşünmesini bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıkladık ) Peki nasıl açıklamış, izah ederek, örnek verip bizzat uygulama şeklini tarif ederek, yani örtülmesi kapatılması istenen yerin üzerinde dikkatle durup yakalarının üzerini örtün demiştir. Bu kısmı örttüğünde de sizin söylediğiniz gibi o bölgenin ismini bile söylemeden zaten emir yerine getirilmiştir. Ya aynı cümleden başın örtülmesini aynı mantıkla nasıl çıkartırız, işte onu da size bırakıyorum. Çünkü herkes kendi yaptıklarından, anladıklarından ve söylediklerinden sorumludur. Bu konu benim için bitmiştir, çünkü sizde bende söyleyeceklerimizi söyledik. Sonucu, hükmü Rabbim e bıraktık en güzeli en doğrusu da bu zaten. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
Alıntı ile Cevapla