İslam Cahiliye asrında, kadını zillet olarak gören anlayışlardan kurtararak izzet ve iffetin zirvesine yerleştirmiştir. Kadınlara yapılan zulüm, işkence, aşağılama, her tür sözlü ve fiili davranışlar, erkekten aşağı görme, gibi hiçbir kimsenin kendisine yapılmasını istemediği davranışları cehaletin kalıntıları olarak görür ve bunları yapanları zalim olarak niteler. Bu fiil ve davranışları yapanların elbette hesaplarının sorulacağı Kur’an’da açıkça beyan edilmektedir.
Cahiliye asrı ve günümüzün cahiliyesin de fazlaca bir fark olmadığı hatta günümüzde Kur’an’ın yücelttiği ve insan olarak verdiği makamı göremeyen, kadını diri-diri toprağa gömme fiilini hayasızlık ile yaptırmaya çalışan zihniyetler, kadını bir şehevi **** olarak görüp alınıp, satılan maddiyatçı zalimlerin reklam kapılarında sürünen birer paçavra haline getirmiş, kadını şehevi duygulara hapseden zihniyetler onlar üzerinden paralar kazanarak zenginleştikçe zenginleşmeye devam etmektedirler, bizler İslam’ın yücelttiği kadına manevi değeri şu sözler ile dikkate almak zorundayız.’’Cennet anaların ayakları altındadır’’ diyen bir din bu hayasızlık ve cahili düzenler içinde kadınların öz değerlerine ancak Kur’an’ı anlayarak ve yaşayarak ulaşacaklarını beyan etmektedir.
Sözüm ona Kadın haklarını savunma adına bir takım fikirler öne sürerek belli bir ideolojiyi öne süren batılı kafalar hangi sorunu çözebilmişlerdir? Günümüzde batılı feminist kafalara baktığımızda, dağılan yuvalar, babanın evlada-evladın babaya sahip çıkmadığı, kadının modernlik adına açılıp saçılması sokaklarda, caddelerde teşhircilik yaptığı, sözde İslami olan fitne vizyonlarda dahi teşhircilik adına, süslümü-süslü, boyalımı-boyalı tavır ve davranışlar ile mahrem olan reklamlarda oynamak ve yayınlamaktan geri durmayan bir anlayış para putunun gölgesinde yaşamak adına kendi inançlarından taviz vermekten çekinmezler.
Fitne vizyonlarda, bir araba lastiğinin reklamını yaparken acaba tanıtılan arabanın lastiğimi kadının mahrem vücudumu? İnsanlara insan değeri verilmeyen günümüz cahiliye asrında, kadına bu değeri şehvetin kölesi olmuş, paraya tapan bir anlayıştan beklemek abestir. Geleceğin teminatı olarak yetiştirilmesi gereken çocukların, sevgiden, merhametten uzak bir anlayış ile yetiştirilmesi sonucu hayata bakışından ne kadar anlayışlı bir portre çizmesi beklenebilir.
Kur’an=Sünnet bizlere her şeyi en güzel biçimde açıklıyor, insanın yaradılışındaki muhteşem sanatı görebilir isek, kadının yaradılışındaki güzelliği idrak edebiliriz, Allah’ın terbiye edici ve Yumuşak ve Merhamet isimlerinin tecellisini kadınlarda daha yoğunlukta görmekteyiz, anne evladı yetiştirirken hem terbiye edici misyonunu yüklenirken, aynı zamanda merhamet ve yumuşak huyu ile başarıya adım atmalarına sebep olur. Müslüman kadın ve erkeğe düşen göre Allah’ın bahşettiği terbiye, izzet, onur ve iffetine uygun olarak hareket etmesidir. Kadın ve Erkek iyi bir anne ve baba, iyi bir eş, iyi bir kardeş olursa toplumdaki düzensizlikler ahlaki seviyeye yeniden kavuşacaktır.
Kadın ve Erkek günümüz cahiliye asrından, zulümden, adaletsizlikten, sömürüden, emperyalizimden, kapitalizmden, fahşadan kurtulmak istiyor ise İslam’ın verdiği yüce değerlere ve ilkelere bağlanarak huzur ve kardeşliğin mutluluğun hüküm sürdüğü bir anlayış olan Müslüman kadını ve erkeği olabilir.
Kur’an’i hakikatleri ele aldığımızda insandan insana değişkenlik gösterebilecek, yaşadığı şartlara göre mutluluk ve acı hakikatlerden kaçmak veyahut bu hakikatleri değişik göstermek kendini avutmaktır. Bizler Kur’an’i hakikatlerini bir bütün olarak ele alarak, günümüzde birçok İnsanın düştüğü hatalara düşmemek adına anlatmaya çalışmalıyız. Birçok kimsenin giyim, kuşamına göre değerlendirildiği asrımızda asl olan takva ve zühdün.Kur’an’a göre Fıtrat’ın temizliğine verilmesi gereken önem, hareketlerde, davranışlarda, tertip ve düzende Müslüman şahsiyetini sergilemesidir. Aslolan takva ve züht dünya ziynetlerine düşkün ve köle olmamaktır, bunlar onu insani değerlerinden alıkoymamalıdır.
Çöl havasından kopartılıp, betonların arasından; öze yabancıl, öze sahipsiz, öze uzak bir tabloyu modernlik aldatmacası diye bir boyaya bulaştırarak asıl ben den uzaklaştırma ve nefsanîliği ön planda tutarak bütün ahlaki değer kayıtlarını bir anda yok etme girişimi içinde KADIN!
Özeliyetteki hitap ümmi analar dan Zeyneb’i varoluşlara iken, beşeriyete maal etme kapsamıyla ahde kulak kesilmek, kıyama durmak yerine adanmışlıktan ziyade beşere adanan bir zihniyetin yıkımı temeli için ilk nutfeye sahip olan KADIN!
Sosyal hayatta varmış oyununu sahneletip, içleri boş buğday taneleri şeklinde tarlalara salınan, insani değer diye bi yalan çıkmazı içine sürükleyip, insanlıktan çıkaran bir yıkım sistemi içinde KADIN!
Yalnızca bedeni varoluş için, haramın dikkatlerini üzerinde toplayabilmek adına dakika ayarlı zanilik misyonunu batı tarzı küfür etme metodu ile, kurumuş dallı ağaçlara kök aşılama diye adlandırarak girdabın içinde boğulan, yok olan, hiç edilen… KADIN!
Kadındır bu, devletvari tüm devinimlerin ev sahibiyken; örnek alınması gerekenler neden resulün zevceleri, kızları, torunları... Değilde, neden Lut ile Nuh’un karısı olsun!
Şarap gibi yakan, şerbet gibi tutan, od gibi yanan mahremlik sıfatları ile bağdaşıp, özünden soyutlama özentisi ile insan tüccarlarının köleleri… KADIN!
Ahlaksızlığı; farklı renk, farklı sınıf, farklı ırk, farklı dil ile medyaya sürüp, zihinlere doğalmışlık şekli ile işleyip, tükenmişliğin acizliğini örtüp kapatarak, emanetleri zayi etme düsturuyla özmüş gibi gösterme uğraşı… KADIN!
Batı zihninin kadın profili üzerinden dünyaya vermek istediği mesaj aslında rahmani hudutları hayattan çıkartıp, salt İslam ile değer bulan kadına unutulmuş beşer kimliğiyle kandırarak, değeri rahman değilde batıllar veriyormuş gibi gösterip kukla yapmak!
Takva ile yüreklerin, hicap ile bedenlerin pisliklerden arındığı gerçeğini unutturmak, lal olan kalplerin üzerine bidat mührü vurmak!
Asaletin, dirayetin, masumiyetin, saflığın, imanın, takvanın, bilincin, insanlığın, erdemin…
Adaletin, sulhun, emri bil maruf-nehyi anil münker’in, tüm ahlaki değerlerin ve insani vasıfların bir arada toplanıldığı ve özgürlüğün tek adresi İSLAM ın gölgesinde hacer gibi adanmak, Hanne gibi sahip çıkmak, Zeyneb gibi iffeti abide kalmak ve elbette ki KADIN olmak! Çocuk olmak yasir gibi ve şahitlikte daimlik emsali Sümeyye olup, yasirlere, ali lere, hasana huseyn lere, Ömer bin hattablara… İslam liderlerine, iftiharlarına ev sahipliği yapıp kadının kapılarını açmak!
Veda hutbesinde Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Ey insanlar sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi, onların da sizler üzerinde hakları vardır. Ben size onlara iyi davranmanızı vasiyet ediyorum. Onlar size Allah’ın emanetleridirler.”
YitikSevda
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...][/align]