Değerli bir kardeşimden bana gelen bir soruya cevap:
Soru şu küçük yaşlarda veyahut kendi iradesi dışında tecavüze uğrayanların özgür iradeleri dışında vukuu bulan olaylar nasıl değerlendirilmelidir:Örneğin bir bayan yolda yürürken yanında duran bir araçtan inen şahıs onu darp ederek aracına alır ve o insanın kendi iradesinin dışında bir haksızlık ve tecavüz yaşanır bu durumda o insanın ne suçu vardır benzeri sorulara cevap vermeye çalışalım Allahın izni ile:
Kur’ani kerimde insanın hem kendisine hem de başkalarının haklarına zulüm haksızlık haddini aşma söz veya hareketler ile aleyhte davranma sataşma saldırma sarkıntılık (tecavüz) etmesinden bahsedilir ve bu esnada şu soru akla gelmekte Allah neden zalimlere fırsat veriyor ?
Allah her şeyden haberdar olan her şeyden münezzeh olandır her şey ona muhtaçtır. Şimdi insan oğlunun olgunlaşması adına Allah insanlara hür irade vermiştir ki eğri ve doğru olanı bir birinden ayırabilsin.Zalim olanlara böyle bir fırsatın verilmesinde elbette hikmetler vardır .Mazlumun tam anlamı ile mazlum olmaması olgunlaşma sürecinde zulüm ve adalet zıtlarının lüzumlu oluşu zulmün tamamen kalkması hayatın ve insanların sınav gerçeğine ters düşer . Çünkü dünya hayatı yanlışlıkların varlığı ile oluşan bir mekandır.
Birbirine zıt olan Kavramların mücadelesi esasına dayanan dünya hayatı bu esaslar olmasa idi zaten Ahiret alemi gibi olurdu orda ne bir zulüm nede bir haksızlık söz konusu değildir.Zulüm hangi türden olursa olsun ‘’ Biz de yoldan çıkmalarından ötürü o zalimlerin üzerine gökten bir bela indirdik.’’ (Bakara 59)
‘’Sakın zalimlere eğilim, yakınlık göstermeyiniz’’(Hud 113) Ayeti kerimelerinde tarihin tüm evrelerinde çöken helak olanların yapmış oldukları zulümlerden olduğu açıkça ifade edilmektedir.
Zalimleri her daim helake (yıkıma) uğratan heva ve hevesleri,bilgisizlik gibi insanları karanlığa iten sebepler neticesinde kimse onlara yardımcı olamaz.zulüm her daim kendisi ile azgınlık ve tuğyanı getirir.Dikkat edilecek olursa Kuran her daim kanlı çarpışmalara karşıdır lakin zalimlerin mazlumlara yapmış olduğu zulümler neticesinde Allah onlara karşı savaşılması gerekliliğini cihad olarak farz kılıyor ve bu zalimlere karşı yapılacak olan kıyamın neticesi başarı ile sonuçlanır.Zalimlere karşı savaş sadece Müslümanların görevi değildir onur sahibi tüm insanlığın borcudur.İnsanlara zulmedenlere karşı her tür kıyam harekete serbest bırakılmıştır.
İnsanlara zulmedenlere, yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere karşı durulmalıdır. İşte can yakıcı azap bunlaradır.
(Şura 42)
Kardeşimizin sorduğu soruya daha net cevap verebilmek için ‘’Zulme rıza göstermek zalime karşı çıkmamak da bir zulüm olduğunu’’ idrak ederek bakmalıyız.Cuma hutbelerinde okunan şu ayeti kerimeyi dikkatlice anlamaya çalışalım:
Gerçek şu ki, Allah adaleti ve iyilik yapmayı, yakınlara karşı cömert olmayı emredip utanç verici ve arsızca olanı, akıl ve sağduyuya aykırı olanı ve azgınlığı, taşkınlığı yasaklıyor; ve size (böyle tekrar tekrar) öğüt veriyor ki, böylece (bütün bunları) belki aklınızda tutarsınız.
(Nahl 90)
İmdi, mesajlarımız hakkında ileri geri konuşan kimselere rastladığın zaman, bu kimseler başka konulara geçinceye kadar onlardan uzak dur; ve eğer Şeytan sana (yapman gerekeni) unutturursa, hiç değilse, hatırladıktan sonra, artık açıkça zulmeden böyle bir topluluğun içinde yer alma;
(Enam 68)
Kuran kendine bağlı olanları zalimlerle oturup kalkmayı dahi yasaklar çünkü Kuran bağlıları şunu iyi bilmeli ki zulüm ve zalimden başka düşmanımız yoktur.
O halde, artık zulüm ve baskı kalmayıncaya ve yalnızca Allah'a kulluk edilinceye kadar onlarla savaşın; ancak vazgeçerlerse, (bilinçli olarak) zulüm işleyenlerin dışındakilere karşı tüm düşmanlıklar sona erecektir.
(Bakara 193)
Din ayrılığı düşmanlık sebebi değildir. Başka dinlerdeki zalim olmayanlar, sizin dininizdeki zalimlerden daha iyidir Kur'anda imanın berraklığı ve aydınlığına işaret edilirken zulümle kirletilmemesi şartına bağlar.Fahşa olarak niteleyeceğimiz irade dışı zulümlere maruz kalanlar mazlumdur korunmalıdır,bu fiili işleyenler zalimdir elbette cezaları vardır.Ama şunuda iyi bilmeliyiz bu tür zulme uğramış olanları dışlamaktan ziyade bunlara destek olmak ve yaşamış oldukları bu zulmü onlara unutturmak bizlerin görevidir….
|