21Haziran 2010, 21:11
|
Mesaj No:25 |
Durumu: Medine No : 11167 Üyelik T.:
09 Aralık 2009 Arkadaşları:2 Cinsiyet: Mesaj :
329 Konular:
17 Beğenildi:2 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Alıntı: Peygamberimizin hayatına tatbik ettiği kuran, kendisinin ve bizim sorumlu olacağımız kuran vahiylerinin bir kısmına dayanmaktadır. Yani tüm vahye değil. Kuranda geri kalan vahiylerin hepsinin sünnette bir karşılığı yoktur. Çünkü sorumlu olmayacağımız vahiyden Allah bizi sorumlu tutmaz. | Alıntı: Peygamber efendimiz kuranı baştan sona tefsir edip tek tek hadis ve sünnetleri ile açıklamış ise O zaman Kuranda açıklanacak, tefsir edilecek başka hiç birşey kalmamış demektir. Değil mi ? Vereceğimiz cevap evet ise kuranın tefsiri bitmiştir dememiz gerekiyor ki, İslam alimleri daha neyin peşinde neyi tefsir etmeye çalışıyorlar hala. Yoksa havanda boş yere su mu dövüyorlar ? | İKİ ALINTIYI BİRLİKTE VERDİM VE BİR ÖRNEK OLMASI AÇISINDAN SADECE ALAK 15 -16 AYETLERİNİN TEFSİRİNİ VERİYORUM. Alak 15 - 16 ayetler kitabın vahiylerinden sadece iki vahiydir. Bunun sünnetle veya hadisle açıklaması olmuş mudur ? Mucizelerle dolu yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim keşfedilmeye devam ediyor. Kur'an-ı Kerim üzerine bilimsel çalışmalar yapan Yemenli yazar Abdulmecid El-Zidani yeni kitabında Alak Suresi'nin 15 ve 16. ayetlerinde neden 'alın/perçem' kelimesinin geçtiğini Allahu Teala'nın 'alından/perçeminden yakalarız' ayeti kerimesi ile aslında neyi kasdettiğini açıklamaya çalışıyor. Yazar kitabında konuyu aydınlatma gayesiyle Kanadalı bir bilim adamının alnın tam ardında beynin yalan ve hataları emreden kısmının olduğunu ortaya koyan araştırmasına yer veriyor. 'Ve Yarın İman Çağı' isimli kitabında Şeyh Abdulmecid El-Zidani Alak Suresi hakkında şöyle diyor; 'Allahu Teala'nın : 'كلا لئن لم ينته لنسفعا باالناصية * ناصية كاذبة خاطئة' (Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden) o yalancı, günahkar alnından (perçeminden) yakalarız (cehenneme atarız) ayetlerini daima okuyordum. Nasıye, başın ön tarafıdır. Kendime soruyor ve sonra da şöyle dua ediyordum; 'Allah'ım bana bunun manasını aç... Neden yalancı ve günahkar alın/perçem dedin?'. Bunu on sene boyunca düşündüm. Şaşkınlık içindeydim. Tefsir kitaplarına başvurduğumda tefsircilerin tümünün şöyle dediğini görüyordum; 'buradaki kasıt yalancı bir alın değildir. Burada mecazi bir anlam vardır. Hakiki bir anlam yoktur. Alın/perçem başın ön tarafı olduğu için alnın sahibi kasdedilerek yalan sıfatı yüklenmiştir... Şaşkınlığım Kanadalı bir bilimadamının alın hakkında yaptığı bir araştırmayı Kahire'de düzenlediği bir tıbbi konferansta sunmasına kadar sürdü. Bu araştırmasında bilim adamı şöyle diyor; 'Sadece 50 yıldır şunu keşfettik ki yalan ve hatalardan beynin, direk alnın/perçem altında kalan kısmı sorumludur. Bu kısım kararları almanın kaynağıdır. Beynin direk kemiğin altında kalan bu kısmı kesilirse insanın bağımsız iradesi olmaz ve seçemez... Çünkü orası seçim mekanı. Allahu Teala; 'alından yakalarız' diye buyuruyor. Yani onu alır ve günahlarıyla yakarız...İlmin büyük ilerleme kaydetmesinden sonra hayvanlarda alındaki bu kısmın zayıf ve küçük olduğu, hayvanların onu yönetip yönlendirme gücüne sahip olmadığını buldular. Allahu Teala bu noktaya şu ayeti kerimede işaret etmektedir; 'Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun pençeminden tutmuş olmasın'. (Hud Suresi-56). ALINTIDIR ZAMAN İLERLEDİKÇE İLİM VE TEKNİK İLERLEDİKÇE KURAN HER ÇAĞDA KENDİNİ TEFSİR EDİYOR. DİYECEĞİM O Kİ PEYGAMBER EFENDİMİZ TÜM KURANI BAŞTAN SONA TEFSİRİ İLE BİRLİKTE BİLİYORDU VE ONA ÖĞRETİLMİŞTİ DE. ANCAK ZAMANIN MÜFESSİRİ OLARAK GELECEK ZAMANLA İLGİLİ KURANI TEFSİR EDECEK ALİMLERE DE PAY BIRAKMIŞTIR. |
| |