Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17 Temmuz 2010, 18:43   Mesaj No:4

Abdulhamit 1

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Abdulhamit 1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 11167
Üyelik T.: 09 Aralık 2009
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Mesaj: 329
Konular: 17
Beğenildi:2
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart

Tefsirlerimizde "ümmi" kelimesi üç anlamda kullanılıyor:

1. "Ümm", anne anlamına gelen bir kelimedir. "Ümmi" kelimesi de, buradan türetilmiş bir isimdir. Böylece ümmi, anasından doğduğu hal üzere kalan, okuma yazma bilmeyen, yaratılışı yeni bir şey öğrenmekle değişmeyen insan"a denir.

2. Arap milletine de "ümmi" denirdi. Eskiden beri Araplar, yazı ve hesap bilmeyen bir millet olarak tanınır. Peygamberimiz (a.s.m.) bir hadiste, "Biz yıldızların hareketinden hesap çıkarmayan ve yazı yazmayan bir milletiz" buyurarak bu durumu dile getirir.

3. "Ümmi" Ümmü"l-Kurâ anlamına da gelir, "Mekkeli" ( ANAKENTLİ ) demektir.

AYETLERE BAKTIĞIMIZDA BİLHASSA ANKEBUT 48 AYETİ AÇIK VE NETTİR.

Ayet mücmel ayet değil ki, bir başka ayet tarafından açıklansın veya bir başka ayetin açık ve net anlamına bakılsın. Kuranda bazı ayetler var ki, tam açık ve net değil. İşte biz buna mücmel ayet diyoruz. Mücmel ayeti tefsir eden muhakkak açık ve net bir veya birkaç ayet vardır.

Peygamberimiz KURANDAN ÖNCE bir kitap veya yazıya bakarak okuyamıyordu, fakat ONA İNEN KURAN AYETLERİNİ EZBERİNDEN VEYA SONRADAN ÖĞRENDİĞİ OKUMA İLE DE OKUYORDU.

Kur"ân okumasını ona Cebrail Aleyhisselam öğretmişti. Bu konuda lâ Suresi"nde, "Bundan böyle sana Cebrail"in öğreteceği üzere Kur"an"ı okutacağız da, unutmayacaksın"buyurulur. ALA 6

Peygamberimizin "ümmi" oluşunun pek çok hikmeti vardır. Bunlardan birisi şudur: Şayet Peygamberimiz yazı yazıp okuyabilseydi, Kureyşliler, "O, bu kadar bilgiyi eski kitapları okudu da, oradan öğrendi, Kur"an"ı da eski bilgilerine dayanarak yazdı" diyeceklerdi. Bu konuyu Kur"an-ı Kerim şöyle dile getirir: "Sen Kur"an"dan önce hiçbir kitabı okur değildin, elinle de onu yazmadın. Böyle olsaydı müşrikler elbette şüphelenirdi." (Ankebut Suresi, 48.)

(FURKÂN suresi 5-6 ayet) Yine dediler ki: «Bu eskilerin masallarıdır, onları yazdırtmış da akşam sabah onlar kendisine okunuyor.». De ki: «Onu göklerdeki ve yerdeki sırrı bilen indirdi. Gerçekten O, çok bağışlayandır, merhamet edendir.»

BENCE SORULACAK ÖNEMLİ BİR BAŞKA SORU:

OKUMA YAZMA BİLEN BİR PEYGAMBER NEDEN AYETLERİ VAHİY KATİPLERİNE YAZDIRSIN. KENDİ YAZAMAMIŞ MIYDI ?


Vahyin katipler eliyle yazdırılmasının sebebi NEDİR ?

Peygamber'e vahiy değişik zamanlarda geldi. Yanında vaihiy kâtipleri bulunmadığında eğer okuma-yazma bilseydi kendisi vahyi yazardı. O, gelen vahyi ezberleyerek zaptetmeye çalışıyordu. Nitekim bu husus Kur'ân'da da ifade edilmektedir (el-Kıyame, 75/16; el-A'lâ, 87/6).

PEYGAMBERİMİZ İLAHİ EMİR GEREĞİ KENDİ GAYRETİ VE ALLAHIN YARDIMI İLE OKUMA YAZMAYI ÇOK KISA BİR SÜREDE ÖĞRENMİŞ OLMASI VEYA İLAHİ BİR LUTUF İLE OKUMA YAZMAYI BİLMİŞ OLMASI GEREKİR.

Okuma-yazmayı teşvik eden bir dinin peygamberinin okuma-yazmayı öğrenmemiş olması düşünülemez. Huzurunda kâtipler vahyi yazıyorlardı ve o da yazdıklarına şahit oluyordu. Normal bir yeteneğe sahip olan biri bile o müddet içerisinde okuma-yazmayı öğrenirdi. Kaldı ki, Peygamber (s.a.s) gayet zekî ve kabiliyetli biriydi.
Peygamber (s.a.s)'in okuma-yazmayı bilip bilmediği tarih boyunca münakaşa konusu olmuştur. Bu konuda kesin bir sonuca varmak da kolay değildir. Ancak onun peygamberlikten önce okuma-yazma bilmediği nass ile sabit olup bu konuda herhangi bir ihtilaf da yoktur.
Alıntı ile Cevapla