cuma namazinin usul acisindan ele alinisi ile hareket edilegelmistir hep. eger usul acisindan bakarsak su hukum tartisma goturmez bir usul gercegidir: cuma namazi, kilinmasi/kilinabilmesi yonu ile iki sartin bir arada bulunmasina bagli bir namazdir; birincisi sihhatinin sartlari, ikincisi de edasinin sartlari.yani birisi esasa yonelik, ikincisi sekle yonelik.
ulema, cuma namazinin darul harbte kilinmayacagi konusunda birlikte hareket etmistir. tartirma noktasi ise, bir memleketin darul harb olup olmadigi noktasindadir. simdi turkiye darul harb midir degil midir? bunun cevabi netlesse ne olur netlesmese ne olur? hicbirsey olmaz. soyle ki:sihhatinin sartlari acisindan kilinmayacak olsa bile, bunu bir propaganda namazina cevirip, namazli toplum olusturmaya, insanlarin gozunun onunden namaz diye bir amelin butunu ile kaybolmasini engellemeye donusturebiliriz. bu nedenle de kilinmalidir. bize bugune kadar aman namaz kilarken gorunme kimseye diye diye insanlarin gozunden dini pratikleri kaybettirdiler ve bu da nesiller gectikce, namaz mi o da ne? ezan mi o da ne? diye soran ucube bir genclik cikardi karsimiza.
hayir! namazlarimizi insanlarin gozune soka soka kilmaliyiz. ki insanlar alinasyon denilen o ne menem seye ugramasinlar. alinasyon, bir kisinin kendi toplumuna tumden yabancilasmasidir. zaten namazin cemaatle kilinmasinin temel mantiginda, taraftar sayisini gostermek, bunun propagandasini yapmak var. eger ibadetlerimiz gizli olacaktiysa, bize cemaat adabini ogreeten bir peygamber niye var olsundu?
|