Mevlüt kardeşim önce şunu söylemeliyim ki, kimin neye ya da sözlere inanacağına hiç kimse karışamaz, müdahale edemez. Bizlere düşen Rabbin ayetlerini hatırlatmak ve peygamberimizden sonra, ben Müslümanım diyen herkesin yapacağı, kur’anı tebliğden başka bir şey değildir. Siz elbette yazdıklarınızın doğruluğuna inanıyorsanız bu sizi bağlar ve buna hiçbir sözüm olamaz.
Bana sorduğunuz soruya yine kur’andan cevap vermek isterim. Yazdığınız birçok hayvan ismi var. Bu liste aslında çok daha uzundur. Hatırlarsanız Tevrat tan bu konu ile ilgili bir bölüm sunmuş ve günümüzde saydıklarınızın da içinde bulunduğu bir listeyi hatırlatmıştım. Şimdi tekrar soralım kendimize, acaba bu liste kur’anda neden yok? Rabbim bunları neden ilave etmedi? HÂŞÂ eksik mi kaldı? Hani Yaratan sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim, sorumlusunuz diyordu? Bu sorulara herkes kendi nefsinde cevap versin, biz gelelim Rabbin açıkladıklarının haricinde haram yapanlara neler diyor onu hatırlayalım, çünkü ben bundan başka hiç bir şey söyleyemem.
Aliimran 50: “Tevrat’tan önümde bulunanı doğrulayıcıyım. Size haram kılınmış olanın bir kısmını size helal yapacağım. Rabbinizden bir mucize getirdim size.Artık Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
Enam 119: Size ne oluyor da üzerine Allah'ın adı anılmış olanlardan yemiyorsunuz? Zorda kalışınız dışında üzerinize haram kıldığını bizzat kendisi size ayrıntılı olarak açıklamıştır. Birçokları ilimsiz bir biçimde kendi keyiflerine uyarak halkı şaşırtıyorlar. Hiç kuşkusuz, seni Rabbin sınır tanımaz azgınları çok iyi bilmektedir.
Enam 140: Şu bir gerçek ki, ilimsizlik yüzünden öz evlatlarını beyinsizce katledenlerle Allah'ın kendilerine verdiği rızıkları, Allah'a iftira ederek haramlaştıranlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. İnan olsun, sapıtmışlardır onlar; hiçbir zaman doğruyu ve güzeli bulamazlar.
Enam 145: De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah'tan başkası adına boğazlanmış bir murdar." Iztırar haline düşen, başkasının hakkına dokunmamak, zorunluluk sınırını da aşmamak şartıyla bunlardan yiyebilir. Çünkü senin Rabbin çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.
Maide 87: Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez
Yunus 59: De ki: "Ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz
Yukarıdaki ayetler sanırım her şeyi çok net anlatıyor, tabi anlamak isteyene. Aşağıdaki ayetler ise şiddetle Rabbim dikkatimizi çekiyor ve tehdit ediyor bizleri.
Nahl 116: Yalan düzerek Allah'a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle "Şu helaldir, şu da haramdır!" demeyin. Yalan düzerek Allah'a iftira edenler kurtulamazlar
Enam 150: Şunu da söyle: "Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin." Eğer tanıklık ederlerse sakın onlarla birlikte tanıklık etme! Ayetlerimizi yalanlayanlarla âhirete inanmayanların keyifleri ardınca gitme! Onlar, kendi Rablerine başkalarını denk tutuyorlar.
İşte bizlerin yaptığı en büyük yanlış. Rabbin ayetlerini gördüğümüz halde bakın bunlar yenip yenmeyeceği yazmıyor kur’anda, demek ki her şey kur’anda yokmuş diyebiliyoruz. Bakın Rabbim bunu söyleyenlere ne diyor?( Şunu da söyle: "Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin.) Bizler için en garanti tanık, peygamberimizin bizlere tebliğ ettiği KURANDIR. Eğer sizlerin başka tanıkları varsa siz de bu tanıklarınızı getiriniz. Bakın peygamberimizin aldığı görev ve bizlerin sarılacağı kitabın kur’andan başka hiçbir bilgi olmadığının apaçık Rabbin delillerini hatırlatmak isterim sizlere. Tabi yine hep ayet hatırlatıyor bu arkadaş diyenlerimiz çıkacaktır. Rabbin sözlerinden daha güzel ne olabilir? Bugünlerde herkes rivayetleri yeteri kadar hatırlatıyor, bırakın bende Rabbin ayetlerini hatırlatayım. Peygamberimizde bu güzel sözleri bizlere tebliğ ettiğini zaten apaçık söylemiyor mu?
Ahkaf 9: De ki: 'Ben elçilerden bir türedi değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilemiyorum. Ben, yalnızca bana vah yedilmekte olana uyuyorum ve ben, apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim.
Ankebut 18: "Eğer yalanlarsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı. Resule de düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir.Enam 48: Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz….
Ahzap 45: Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahit, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Ankebut 50: "Ona Rabbinden (başkaca) mucizeler indirilmeli değil miydi?" derler. De ki: Mucizeler ancak Allah'ın katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.
Araf suresi 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.
Ahzap 2: Rabbinden sana vahyedilene uy! Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdardır.
Maide suresi 49 Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma….
Maide Suresi 67. Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.
Enam Suresi 50. Onlara şunu söyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. Yalnız bana vah yedilene uyarım ben!" Sor onlara: "Körle gören bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?"
Yukarıdaki Rabbin sözlerine baktığımızda eğer sizin sözlerinizi onaylıyorsa, siz düşüncelerinizde ve yazdıklarınızda haklısınız demektir. Yok, eğer onaylamıyorsa ben olsam tekrar gözden geçirirdim arkadaşım. Çünkü bakın Meryem suresi 64. ayette Rabbim açıkça senin Rabbin unutkan değildir diyor bizlere. Onun için bize öğretilenleri ve bunlar Allah katındandır dediklerini kur’anda bulamıyorsak, çok ama çok daha dikkatli olup bakın kur’anda yokmuş demek ki her şey olmuyormuş demek yerine, demek ki beşerin söyledikleri doğru değilmiş dersek sanırım çok daha doğru olacaktır.
Meryem 64: Biz ancak Rabbinin emri ile ineriz. Önümüzde, arkamızda ve bunlar arasında olan her şey O'na aittir. Senin Rabbin unutkan değildir.
Yine Rabbin bir uyarısıyla cevabıma son vereyim. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
İsra suresi 36. ayet: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır. |