Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07 Aralık 2007, 14:06   Mesaj No:6

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.079
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: İLİM konusunda en geniş tefsirler...

Celal Yıldırım Tefsir'ine göre


«Yaratan Rabbının adıyla oku!»
Âdem'i (aleyhi sellem) topraktan yaratıp kendi kudret ruhundan ona üfleyen Cenâb-ı Hak, yarattığı bu seçkin canlıyı akıl, idrâk, hafıza, duygu ve düşünce gibi yeteneklerle donatmakla kalmamış,muhtaç bulunduğu eşya ve nesnelerin ismini, dolayısıyla faydalarını da ona öğretmiş ve böylece insan oğlunun mevcut yeteneklerini kullanarak her şey ve olayda Yüce Yaratanın varlığına ve birliğine dalalet eden belgeleri görmesini ve her işe Allah adıyla başlamasını emretmiştir.

O bakımdan rahatlıkla diyebiliriz ki, ilk insan vahşi, şuursuz, idraksiz değildi. Aynı zamanda ne yapacağını bilmeyen ibtidai bir hayat süren bir canlı hiç değildi.Adem(Aleyhi sellem),hazırlanıp döşenen yeryüzüne indirildiği gün kendisine,insanlığına ve Peygamberliğine yakışır şekilde yaşaması için gerekli bilgiler de verilmişti.Nitekim Bakara Suresi 31-33. ayetlerle bu gerçeğin ana çizgileri belirtilmekte ve bu konuda bilgi edinmek isteyenlere ana fikir verilmektedir.

Böylece insanın menşei hakkında araştırma yapan ilim adamlarının bir takım tahminler ve varsayımlar ileri sürmelerinin anlamsız olduğu ortaya çıkıyor.Kur’an bu konuda da onlara hareket noktası belirleyerek sonuç çıkarmalarını ilham ediyor.

Gerçek bu olunca Allah adıyla okumanın buradaki anlamı nedir?Cenab’ı Hak ilk indirdiği ayette kullarına neden böyle bir emir vermektedir?Konuyu dikkatle incelediğimizde karşımıza dört yorum çıkmaktadır.Şöyle ki;

1- Okuyup öğrenmek;yazıp bilgi vermek ve bilgi toplamak insan hayatının kopmaz parçasıdır;buna(lazım-i gayr-i müfarik)de diyebiliriz.Zira dünya da ,ahiret de ancak okuyup bilgi sahibi olmamızla gerçek mutluluğa dönüşebilir.

O bakımdan okuyup yazanla okumayanlar arasındaki fark,ölülerle diriler arasındaki fark gibidir.
Okuma,tutkuların en soylusudur.Bir ülkede okumaya karşı istek artmadıkça,gaflet ve bu gafletten doğacak felaket azalamaz.
Kainat,okuyanlar için yaratılmıştır.Okuma zevkini öğrenip içine sindiren kişi,mutlu bir insandır.
Okuma hiçbir hazineyle değiştirilemeyecek kadar kıymetlidir.Okumak,yetenekleri;deneyler de okumayı geliştirir.
Şüphesiz okumakla ilgili buna benzer birçok vecizeler söylenmiştir.Biz çeşni olsun diye sadece birkaç tanesini yazdık.Ancak okunacak şey Allah’ı hatırlattığı,O’nun üstün kudretini yansıttığı ve insanı doğruya,güzele,iyiye
Yönelttiği;aklı ,zekayı ve irfanı artırdığı nisbette fayda ve hikmetine uygundur.

Bunun için Resulüllah(sallahu aleyhi vesellem) okuyup bilgi sahibi olmayı teşvik edip, ilmin vatanı olmadığına işarette bulunurken şu dört şeyden Allah'a sığınmşıtır: «Allahıml Korkmayan kalpten, doymak bilme*yen nefisten, fayda vermeyen ilimden ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.» (Müslim, Zikir: 73; Ebu Davud, Vitr: 32; Tirmizi, Deavat: amin...

2- Okumaya, kitap yazmaya, öğrenmeye ve öğretmeye Allah'ın adı*nı anarak başlamamız, hem insan, hem de Müslüman olmamızın gereğidir. Zira Allah'ı anmaktan uzak ve kopuk bir okuma, aklı, zekâyı geliştirebilir) ama kalbi ve ruhu cılız bırakır, vicdanı silik hale sokabilir.

Böylece insanın iç yapısında meydana gelen dengesizlik, onun günlük,hayatına da sirayet eder. Unutmamak gerekir ki, en faydalı insan, en dengeli yetişendir. Den*geli beslenmeye muhtaç olduğumuz kadar, dengeli eğitim ve öğretime de muhtacız.
Resûlüllah (aleyhi vessellem) Efendimiz bu hususu şöyle belirtmiştir:
«Anlamlı ve yararlı olan her söz ve ise Bismillah i'r- Rahman i'r-Rahîm ile başlanmazsa, o noksandır, bereketsizdir.»(Suyuti, Camiu’s-sağir: 2/92)

3- Her şey ve olayda Allah'ın kudretinin izini görüp satırlarını oku*mak; yaratılıp istifademize bırakılan şeylerden yararlanırken Cenâb-ı Hakk'ın yegâne nzık veren ve tek yaratan olduğuna inanmak, kul ile Rab-bısı arasındaki engelleri kaldırır ve böylece kulu Allah'a yaklaştırıp onu faziletli bir düzeye getirir.

4- Hilkatin bütün safha ve kademelerinde Cenâb-ı Hakk'ın plân ve programını okumak suretiyle O'nun yegâne yaratan olduğunu idrâk etmek de «oku!» emrinin kapsamına girmektedir
Alıntı ile Cevapla