Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Eylül 2010, 12:57   Mesaj No:8

HALUK GÜMÜŞTABAK

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Değerli Müslümanlardan kardeşim çok haklısınız dikkat ederseniz bende bu konuyu açıklamaya çalıştım zaten. Eğer bu işi bu kadar basit görürsek gerçek imanın lezzetini, tadının almamız ve onun için uğraş vermemiz de mümkün olmayacaktır.

Değerli Fecr kardeşim benim her zaman söylediğim bir şey var. Bir ayetin anlamını kur’an bütünlüğünde düşünmediğimiz takdirde yanılma payımız yüksek olur. Şimdide sizin yazdığınız ayetleri düşünelim daha sonra benim yazımda belirtmediğim ama konuyla ilgili iki ayeti yazdıklarınız ayetlerin ekseninde birlikte düşünelim inşallah. Ayetleri çevirirken gördüğüm büyük bir tehlike var ne yazık ki, anlamlarının başka yerlere çekilmesi için, özellikle çaba gösterildiğini görüyorum. Sanki inandığı beşeri bilgileri doğrulamak adına yapılmış gibi geliyor bana. Bunları neden söyledim ona bakalım. Sizin verdiğiniz meali önce yazalım.

Yaptıklarına karşılık katımızdan kendileri için iyi şeyler yazılmış olanlar, işte onlar cehennemden uzak tutulanlardır(21/Enbiya-101)

Bu ayete baktığınızda sanki cehenneme hiç uğramamış orada konaklamamış gibi nakledilmiş gibi anlaşılıyor. Birde şunlara bakalım.

Ali Bulaç: Ama bizden kendilerine güzellik geçmiş bulunanlar; işte, onlar, ondan uzaklaştırılmışlardır.

Diyanet vakfı: Şüphe yok ki, haklarında Bizden güzellik takdir edilmiş olanlar ondan (cehennemden) uzaklaştırılmışlardır.

Dikkat ederseniz son iki mealde cehennemden uzaklaştırılmışlardır diyor, demek ki daha önce oradaymış fakat iman etmeleri ve Rabbin takdirleri sonucu uzaklaştırılıyorlar. Dikkat edin burada şu kadar kalırlar, hiç ceza çekmezler diye bir açıklama yok. Devam edelim Tegabün suresi 9. ayete bakalım şimdide.

(Toplanma günü için, sizi bir araya getirdiği zaman, işte o, kimin aldandığının ortaya çıkacağı gündür; Allah'a kim inanmış ve yararlı iş işlemişse, Allah onun kötülüklerini örter, onu içinde temelli ve sonsuz kalacağı, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar; büyük kurtuluş işte budur.)

Burada Yüce Rabbin bizlere kur’anda birçok yerinde affediciliğinin şefkatinin, bağışlayıcılığının olduğundan bahseder ve bizlere sınırlar koyar. İstediğinin günahlarını affeder, fakat her iman ettim diyenin affedeceğini değil adalet terazisinin kurulacağından ve bir terazinin dengenin, adaletin olduğundan bahseder. Zaten Rabbim içinizde oraya uğramayacak kimse yoktur derken, Rabbim burada adaletin yerine getirileceğini iman edenlerinde birçoğunu affedeceğini bağışlayacağını ve buradan kurtarılacağını söylüyor. Şimdi gelin birde aşağıya yazacağım ayetlere bakalım ve daha sonra bu söylediklerinizi birlikte düşünelim.

Bakara 79: Artık vay hallerine; kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için 'Bu Allah katındandır' diyenlere. Artık vay, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara; vay kazanmakta olduklarına.

Bakara 80: Dediler ki: 'Sayılı günlerin dışında, ateş asla bize değmeyecektir.' De ki: 'Allah katından bir ahid mi aldınız? -ki Allah asla ahdinden dönmez- Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz.

Yukarıdaki bakara 79. ayette bahsedilen kişiler iman etmeyen değil dikkat ederseniz, iman ediyor ama Rabbin kitabında olmayan onca sözleri sanki rabbin kitabındanmış gibi söyleyerek kendilerini avutuyorlar ve bakın ne diyorlar ve daha sonra Rabbim onlara ne diyor. Bize ateş sayılı günlerin dışında asla değmeyecek diyorlar, yani çok kısa bir zaman sonra cennete gideceklerini söyleyenlere Allah ise bakın ne cevap veriyor. Deki Allah katından bir ahid bir söz mü aldınız da bunu söylüyorsunuz. Ne kadar açık ve anlamlı. Şimdi kendimize soralım bu soruyu, rabbim hepimizin cehenneme uğrayacağı konusunda hükmünü verdiğini söylüyorsa, daha sonrada buradan iman edenleri kurtaracağı müjdesini veriyorsa, acaba sormak lazım, kim Rabbimden bir ahit bir söz aldı da burada kaldığımız sürece, hiçbir eza, cefa görmeyip ateş bizi yakmayacak diyebiliyoruz? Bu konuda bir delili olan var mı? Bakın bu ayetlerin devamında ki ayette aslında dikkatle bakarsak bir açıklama görebiliriz.

Bakara 81: Evet; kim bir kötülük işler de günahı kendisini kuşatırsa, (artık) onlar, ateşin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.

Yukarıdaki ayete bakalım, Rabbim bakın ne diyor. Bir insan kötülüklerinden dolayı, yaptıkları artık affedilir derecenin üzerinde ise, anlayacağımız şekliyle beşeri sözcüklerle söylemek gerekirse, bu kişi artık adam olmaz yaftasını almış ise, rabbin tabiriyle kötülükleri, sapkınlıkları, günahı kendisine çepeçevre sarmış kuşatmış, yapışmış bırakmıyorsa artık böyle bir insan, ateşin halkıdır buradan hiç çıkmayacak olandır diyor. Peki, günahları olup ta kötülükleri bu insana çepeçevre sarmamış ama yinede günahları varsa ne olacak? Buradan bunlar hiç ceza görmeyecek anlamını nasıl çıkartırız? Demek ki Rabbim böyle insanları da elbette adaletini gösterip, belirli bir zaman sonra buradan kurtaracağını söylüyorsa, bizlere düşen burada kalış vaktimizin ne olacağı konuşmak ve tartışmak yerine, burada en az kalmanın yolunu aramak olmalıdır. Hatırlayınız birileri bize ateş çok az değecek diyenler Rabbim ne diyordu? Allah katından bir ahid mi bir söz mü aldınız diyordu. Gerçektende Allahın adaleti konusunda öyle akla ve mantığa sığmayan sözler söylüyoruz ki doğrusu kur’anın adaletine hiç uymuyor. Bu konularda açıklama yoksa bizlere düşen bunları tartışmak olmamalıdır. Çünkü rabbim, katımda açıklamadığım konular hakkında konuşmanızı HARAM kılıyorum diyorsa, sanırım biraz dikkatli olmamız gerekir diye düşünüyorum.

Bu konuyu yaşadığımız Dünya yargısına göre düşünelim. Bir suç işlemiş isek, hâkim bu suça ceza verirken, birçok koşullarla birlikte düşünerek karar veriyor. Örneğin ilk defa mı suç işlemiş yoksa her zaman suç işler mi. Diyelim ceza aldık yine suçlunun durumu hakkında takip edilir. Acaba suçlu cezasını nasıl çekiyor, iyi hali var mı, eğer varsa erken salıverilir. Yok, büyük bir suç işlemiş ise, ebedi ceza evinde kalır. Hatta suçu hafif olan bir insan için bazen salıverilir fakat kimliğine yazılır, bu suçundan kâğıt üstünde kurtulamaz. Çevresinden soyutlanır toplumda gerçek yerini alamaz. Elbette verdiğim bu örnek beşeri hatalarla doludur. Teşbihte hata olmaz diyerek verdim bu örnekleri. Çünkü beşerin adaleti bazen o kadar şaşar ki hiç suçu olmayan bir insanın yıllarca hapiste yattığını görürüz. Rabbin adaletine sual olunmaz, onun adaletini tartışmak ve kendimizce değerler, sonuçlar çıkarmak bizleri doğruya değil yanlışa götürür. Rabbim bir hardal tanesi yapılan her şeyin önümüze getirileceğini söylüyorsa buradaki adaleti bizlerin anlayacağını hiç sanmıyorum. Onun içindir ki bu konuda asla söz söylemedim ve fikir yürütmedim, Rabbim şahittir.

KENDİMİZİ TEMİZE ÇIKARMAK YERİNE, GELİN TEMİZ OLMAYA ÇALIŞALIM. BAKIN OZAMAN HERŞEY NASIL ÇOK DAHA FARKLI OLACAK.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
Alıntı ile Cevapla