Konuya katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim Abdulmelik kardeşim,
Şöyle bir görüş de var. Peygamberin adının anıldığında ona Salatu Selam'da bulunmak, onun davasına taraf olduğunu, onun izinden gittiğini, ona karşı yapılan sataşmalara karşı onu desteklediğini belirtme anlamındadır. Yoksa gözlerimizi kapatıp, elimizi göğsümüze götürüp bilinen "Salavatı Şerife"yi okumak anlamında değildir. Allah Peygambere sahiplenin, destek çıkın diyor, biz diyoruz ki Ya Rabbi Peygamberine sahip çık, destek ol!! Tıpkı Fatiha suresini okuyuşumuz gibi. Allah ölünceye kadar bir fatihalık ömür sürdürün diyor, biz öldükten sonra ölülerimize diyoruz "El-Fatiha..."
Evet kısmen katıldığım bir görüştür. Fakat bu görüşten peygambere salat ve selam verirken dil ile yani söz ile de yapılmasının şartı yok mu ? Dil ile yapılması gerekmez mi ? Evet hem söz ve hem de fiil ile de yapılacak. Nasıl olsa biz ona destek veriyoruz demek bir başka şey onun adı her işitildiğinde onu saygı ile tazim etmek (ululamak- şanını yüceltmek ) bir başka birşey midir ?
Ancak Salat ve selam etmek Söz ile yeterli değildir. Salat edin anlamında Elbette onun davasına sahip çıkmak onun yolundan gitmek de vardır. Peki Yalnız Hz muhammede mi ? Diğer peygamberlere ne oldu ? Onların davaları farklı bir dava mıydı ? Onlara da salat ve selam olsun.
Unutmayalım Peygamberimiz bizim canımızdan da evladır. Anne ve babamızdan da yakındır. Öz nefsimizden de yakındır. Herhalde onu övmek , methetmek , ona saygı göstermek, ona destek vermek dil ile olduğu kadar amellerle ile de olmalı.
Peygamberimize Salatta öncelikle saygı, saygı ile methetmek, ve dolayısıyla davasına destek vardır. Ona saygılı olun. Ona saygı ile destek verin. Nasıl bir saygı bu ?
Onun yolundan gitmek değil midir ? Yalnız bu kadar mı ? Bir başka dikkat edici nokta ki, onun karşısında sesimizi yükseltmemek de bir saygı ifadesi olarak Bir salat ve selam ifadesi değil midir ? Evet bu davranış da Bir hürmet ifadesi olarak Bir salat ve selam ifadesidir.
"Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin. Birbirinizle yüksek sesle konuştuğunuz gibi onunla da öylece konuşmayın. Yoksa siz farkında olmadan bütün emekleriniz hiçe iniverir." (Hucurat, 49/2) Hz. Peygamber (a.s.m) Allah katında öyle yüce bir mevkidedir ki, ona yapılan bir saygısızlık, küfür sayılıp bütün iyi işleri iptal ettirir. Zira ona gösterilen saygısızlık, kendisini görevlendiren Allah’a râci olur. Halbuki başka birine yapılan saygısızlık hakkında böyle bir hüküm verilmemiştir.
Peygamberin huzurunda seslerini ayarlayanlar var ya, işte Allah, içindeki takvâyı ortaya çıkarmak için onların kalplerini sınamış ve onlar bu imtihanı başarmışlardır. Onlara bir mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır. Ama sana evinin dışından seslenenlerin ise ekserisi düşüncesiz, mâkul davranmayan kimselerdir."(Hucurat, 49/3 ve 4)
Devam edeceğim
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE |