Allah, hem kendisini inkar eden , hem de Allahtan ayrı ilah edinen kimseye ve hem de Allah ile baraber tanrı edinen kimseye, sorar nasıl oldu da beni ilah kabullenmeyip inkar ettin. Halbuki ben seni bu fıtrat üzerine yaratmamıştım . Der mi demez mi ? ( Gâlu, bela )
__________________ Galu bela ayetini ister gerçek anlamda anlayın veya mecazi anlamda anlayın. Bu ayetin özet açıklaması şudur: HANİ SÖZ VERMİŞTİK YA RABBİMİZE (GALU BELA) DA Ve o zaman ki, Rabbin ademoğullarından, onların sırtlarından zürriyetlerini aldı. Ve onları kendi nefisleri üzerine şahit tuttu. «Ben sizin Rabbiniz değil miyim?» dedi, (onlar da) «Evet. Şahidiz» dediler. (Bu da) Kıyamet günü, «Biz bundan muhakkak ki gâfiller idik,» demeyesiniz içindir. (A'RAF suresi 172. ) Allahuteala " Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat Suresi:56) buyuruyor. Demekki yaratılış gayemiz ve Allahuteala'ya "BELA-EVET" dememizin amacı O'na ibadet etmemizmiş. Kalu: Dediler Belaa: Evet" bilakis, sen bizim rabbimizsin " Bu sözler, Yaratanın yarattıklarıyla; hususiyle insanla olan mukâvelesine ait bir kısım sözlerdir ki, bu mukâvelede: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" diye sorulur. Karşılığında da: "Evet, Rabbimizsin" cevabı alınır. Her Ruh-Rabbi ile yapmış olduğu bu anlaşmada tercihleri doğrultusunda fıtratlarını kendileri belirlemiş oldu. Yani Allah bütün kullarını bu fıtrat üzerine yaratmıştır ki, Aklı ile sağ duyusu ile ancak Allahı tanıyacak ve yalnızca ona ibadet edilecek düşünce ve tarzda Bir hadiste “Her doğan çocuk İslam fıtratı üzere doğar. Sonra çevresi onu Hristıyan, Mecusi vs. yapar” buyurulur. Hadis tam da bu ayetin şahane bir tefsiridir. Demek ki her insanda yaratılıştan varolan fıtrat, akıl, vicdan ve sağduyu Allah’ı bulabilecek güçtedir. Yeter ki dondurulmasın, üzeri heva ve hevesle, batıl bağımlılıklarla örtülmesin. İnsanoğlu bu sayede içindeki bu fıtri sesi dinleyecek ve Allah’ını bulacaktır. Vicdanın ve aklın sesini dinlemek, sağduyudan şaşmamak =Evet, sen bizim Rabbimizsin, şahit olduk şeklinde dile gelen fıtratın/aklın /vicdanın/sağduyunun sesini dinlemek, bundan şaşmamak demektir. İnsanoğlu işte bundan şaşmamalı, bu sese sık sık dönmelidir. Bu ses onu eğer vahim bir yanlışlık yapmazsa Allah’ına götürecektir. Bu sebeple olmalı ki Kur’an kendini insanlığa şöyle tanıtır; “Bu, insanlığın vicdanı (basairun li’nnâs), yol gösterici ve kesin bir imana ulaşmak isteyen halk için sevgi ve merhamet kaynağıdır.” (Casiye; 20).
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE |