İslamı yaşamak ve anlamak adına, binayı inşa ederken temel kolanlardan birisini eğer farklı yaptıysak sanırım o kolana geldiğimizde farklı düşünce ve inancımız ortaya çıkıyor. Yoksa sizinle birçok konuda aynı düşündüğümü biliyorum, fakat iş o kolana gelince değişiyor. Elbette ana kolondan birisini hangimiz yanlış yapmış elbette onu yanlız Rabbim bilir. Cevabınızın en son kısmında şöyle yazmışsınız. ( nasıl ki türkçe kuran namazda okunamaz,en kısa zamanda fatiha ezberlenmesi zorunlu ise...)
Kuran ayetlerinin namazda türkçe okunamayacağını kabul etmeniz zaten İslama çok farklı bakışımızı gösteriyor. Bizler İmamı Azamın takipçileri olduğumuzu söyleriz. Fakat bazı düşüncelerini her nedense almak istemeyiz. İmamı Azam daha o günler de karşı çıktıkları bu düşünceye açıklık getirip, kur'anın dışında bir dil ilede ibadet yapılabileceğini savunmuştur. Ama kimse bundan hiç söz etmez. Bizler kur'anın manasını, anlamını, anlatmak istediği konusunu bırakmış, okunuşundan dilin özelliğinden medet umar olmuşuz.
Size bir örnek vermek istiyorum. Geçen gün arkadaşlarla sohber ederken önce kendilerine, Elhamı, gulhuvallah, nas ve felek sureslerinin türkçesinden okudum ve dedimki, siz bu ayetleri namazlarınızda okuyormusunuz? Hepside hayır ama çok güzel ayetlermiş dediler. Halbuki her zaman namazlarında okudukları ayetlerdi, fakat Rahmanın ne söylediğini anlamadan okudukları için, söylediklerinin farkında bile değiller. Sizce bu doğru bir ibadetmi? Sizce anlamını bilmeden Rahmanın huzuruna durup ondan yardım dilemek mi en doğrusu? Yoksa anlamını ve vermek istediği mana yı nakleden kendi dilimizden sözlerle Rabbin huzurunda ona yakarmamazın yanlışlığını nasıl açıklarız? Allah ın aynı anlamı içeren türkçe sözlerle ona yakarmamızı yanlış kalşılayacağını kim neye göre söyleyebilir?
Değerli arkadaşım bakın eğer bu konuda farklı düşünüyorsak birçok konudada farklı düşünmemiz zaten normaldir. Hangimizin doğru düşündüğünü elbette yanlız Yüce Rabbim bilir. Bizlerin yaptığı gerçek doğruyu aramak olmalıdır. Kur'an tüm aleme, cihana inen bir rehberdir. kur'anda bir sözcüğün anlamının başka dilde olmadığını söylemek, bunu düşünmek, inanmak büyük bir tehlikedir bana göre. Bu durumda kur'anı anlamak için yanlız ve yanlız Arapça bilinmesi gerektiği çıkar ortaya. Yine bunu kabul ettiğimizde kur'an meallerinin tehlikeli olduğunu söylemiş oluruz. Hem Allahuekber sözü başka dile çevrilemez diyeceğiz, hemde bu kelimeyi Türkçe yazacağız, bu bence korkunç bir yola sürükler bizleri. Ayrıca kur'anı anlayarak okumaktan da uzaklaştırır. Bu durumda ilk müracaat makamını devreden çıkarırız. Bizlere dini öğrettiğini söyledikleri insanlarında sözlerinin doğruluğunu kontrol edemeyiz. Dinin içine sokulan hurafeleri ayıramayız. Buna inanmak kuR2anın tüm cihana hitap etmediğini söylemektir Allah korusun. Yoksa elbette bizlerin dini çok daha iyi anlayan kişilere ihtiyacımız vardır, her zamanda olacaktır.
Allahu ekber örneğinize gelelim. Siz Allahu ekber sözünün karşılığı yoktur demişsiniz ve birçok örnek vermişsiniz. Size sormak istiyorum manası başka dilde bilinmeyen bir sözcük olurmu? Yada manası yanlız Arapça olan bir sözcük olduğunu nasıl söyleriz. Bu durumda kur'anın tüm aleme hitap etmediğini söylememiz gerekir ki buda kur'anın özüne uymaz. Allahuekber sözünden Araplar ne anlıyorsa, onun karşılığı bir başka dilde vardır, onun lafsı değişik olabilir önemli olan manasıdır, özüdür, anlatmak istediğidir. Eğer Kur'andan bir kelimenin manası yanlız Arapça anlaşılıyorsa diğer dilde yaşayan müslümanların anlaması mümkün değil anlamı çıkarki, bunu kabul etmem mümkün olamaz.
Değerli arkadaşım benim söylediklerim ve inandıklarım, kur'andan Rabbin söylediklerinden anladıklarımdır. Allah yanlız Arapların anlayacağı bir kelimeyle tüm aleme rehber göndermez. Elbette siz gönderir diyorsanız size saygı duyarım. Dünyada hiç bir dil yok ki bir başka dile çevrilmesin. Bunu dil bilimciler söylüyor. Önemli olan çevrilen kelimenin manasıdır yani anlamı. Günümüzde İslam aleminin anlaşamadığı kouda burada yatıyor zaten ve işin içinden çıkamayanlar şu savunmayı yapıyor ve kenara çekiliyorlar. Arapça cennet lisanıdır, onun için kur'andan sevap kazanmak istiyorsanız Arapça okumanız gerekir diyorlar. Bu durumda Allah diğer kutsal kitapları neden Arapça yani cennet lisanıyla göndermedide toplumun anlayacağı dilden gönderdi diye düşünmemiz gerekmezmi? İşte bizleri yanlışa götüren noktada burada başlıyor zaten. ACABA BİZLER YANLIZ KUR'ANI OKUMAKLAMI SEVAP KAZANIRIZ, YOKSA OKUDUĞUMUZU ANLAYIP RABBİN NE EMRETTİĞİNİ BİLEREK, EMİRLERİNİ YERİNE GETİRDİĞİMİZDEMİ SEVAP KAZANIRIZ? Sanırım bu sorunun cevabı herşeyi çözecektir.
SAYGILARIMLA Halukgta |