Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Alimler(Rh) (https://www.forum.medineweb.net/218-alimlerrh)
-   -   Süleyman Hilmi Tunahan (https://www.forum.medineweb.net/alimlerrh/3933-suleyman-hilmi-tunahan.html)

Seleme 23Haziran 2008 15:56

Süleyman Hilmi Tunahan
 
[CENTER][FONT=Comic Sans MS][Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ömrünü Kuran Egitimine Adamis Bir Islam Alimi:
Süleyman Hilmi Tunahan
Son devir din alimlerinden olan Süleyman Hilmi Tunahan’in babasi zamanin müderrislerinden Hafiz Osman Efendi’dir. Soyu Fatih Sultan Mehmet’in "Tuna Hani" olarak tayin ettigi ve kendi kiz kardesi ile evlendirdigi Idris Bey’e dayanmaktadir. Babasi Osman Efendi tahsîlini Istanbul'da tamamladiktan sonra Silistre'ye giderek meshur Satirli Medresesi’nde yillarca müderrislik yapti. Süleyman Hilmi Tunahan, 1888 (H.1306) yilinda Silistre'nin Ferhatlar köyünde dogdu. 1959 (H.1379) senesinde Istanbul'da vefat etti. Bu büyük Islam aliminin kabri Karacaahmet Kabristani’nda bulunmaktadir.
Ilim ehli ve fazilet sahibi bir aileden dünyaya gelen Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri, ilk tahsilini Silistre Rüstiyesi’nde ve Silistre Satirli Medresesi’nde yapti. Daha sonraki yillarda tahsilini tamamlamak için Istanbul'a gelerek Sahn-i Seman (Fâtih) Medresesi’ne kaydoldu. O devrin meshur alimlerinden Bafrali Ahmed Hamdi Efendi’nin derslerine devâm etti. Uzun yillar süren bir egitimden sonra 1916 senesinde Ahmed Hamdi Efendi’den birincilikle icazet aldi. Daha sonra o zamanki tabiri ile dersiam olarak yetismek üzere Süleymaniye Camii medreselerinden Medresetü'l-Mütehassisi’nin tefsir ve hadis kismina devam etti.
Son derece parlak bir zekaya sahip olan Süleyman Hilmi Tunahan, 1919 senesinde Medresetü'l-Mütehassisinden birincilikle mezun oldu. Ayni yillarda Medresetü'l-Kuzati (Hukuk Fakültesini) da üstün bir derece ile bitirdi. Böylece bir taraftan dersiam diger taraftan da kadilik rütbelerine ulasti. Mezuniyetinin ardindan Istanbul'da dersiam olarak vazifeye baslayan Süleyman Hilmi Tunahan bir süre vaizlige devam etti. Uzun müddet Istanbul'un Sultanahmet, Süleymaniye, Yeni Cami, Sehzadebasi ve Piyale Pasa gibi büyük camilerinde halka vaaz vererek insanlara Islamiyet’in emir ve yasaklarini anlatti.
Tasavvuf yolunda Selâhüddin Ibni Mevlana Siracüddin Efendi’nin sohbetlerine devam ederek yetisti. Süleyman Hilmi Tunahan'in tasavvufi yönüyle ilgili olarak, damadi ve talebesi Kemal Kaçar tarafindan Necip Fazil Kisakürek'e verilen notlardan bir bölümü söyledir:

"Süleyman Efendi’nin batin ilmine yani tasavvuftaki manevi cephesine gelince, süphesiz bu husus ehline malumdur. Zahiri akil ve zeka ile idraki mümkün olamaz. Öyle ki, bir insan Müslüman olabilir, tahsilli ve akilli olabilir. Hatta iç hayati münkir olamaz da yine tasavvuf ve irsada ehil bir zat ile karsilastigi halde, o zat Ilahi iradeyle kendisini ona bildirmezse, dünyalar biraraya gelse onun feyzlerinden haberdar olamazlar. Bizim ise kendisinin manevi cephesi üzerinde zerrece tereddüdümüz yoktur. Biz bu noktayi ilmelyakin biliyoruz. Kendisinin bu cephesini anlamayanlarin, hiç olmazsa aksini iddia etmemelerini ve kendisinde bir mürsid hali görmediklerini söylemekten çekinmelerini, dünya ve ahiret yikimina ugramamalari bakimindan tavsiye ederiz."
Zâhiri ve batini yönden yüksek derece sahibi olan Süleyman Hilmi Tunahan, itikatta Ehl-i sünnete, amelde Hanefî mezhebine, tasavvufta Naksibendi yoluna bagliydi. Ehl-i sünnet vel-cemaate son derece bagliydi. Kendisinden feyz alan talebeleri ile sohbetlerine devâm eden kimselere en büyük tavsiyesi; "Ehl-i sünnet vel-cemâat" akîdesine ihlâs ve samîmiyetle bagli olmalariydi. Yetmis iki senelik ömrü boyunca Islâmiyet’in emir ve yasaklarini ögrenerek, ögreterek ve insanlara anlatarak onlarin dünyâ ve âhiret saâdetine kavusmalarina vesîle olan Süleymân Hilmi Tunahan, 16 Eylül 1959 senesinde Istanbul'da Kisikli'daki evinde vefât etti. Ardindan da Karacaahmet Kabristani’na defnedildi.

medinelii 23Haziran 2008 17:58

Cvp: Süleyman Hilmi Tunahan
 

kendisi samimi yuregı ve hak asıgı halıyle örnek alınacak bır zatı muhteremdır. hala onun yolunda rabbıne ulasan gonuller, mutluluk ve huzurla dolup taşmaktadır.

cok yararlı bi paylasım olmuş çok tesekkurler...

Emekdar Üye 24Haziran 2008 12:57

Cvp: Süleyman Hilmi Tunahan
 
Süleyman Hilmi Tunahan dan sözler

[CENTER]Oğlum! İlimsiz ibadetin tadı olmaz. Tek kanatlı kuş uçmaz. İnsanların dünyaya dalıp, istikbal sevdasına düştükleri şu günde, Mevla'nın ilmini okuyacağız. O, insana iki cihanda izzet ve şeref veren âli (yüksek) bir iştir.
* Allah yolunda ol, dosdoğru ol, verdiğin sözün eri ol.
* Evladım, ağzın laf ediyorsa dil ile doğru ol, sözünle doğru ol. Sana inanan kişilere karşı sözünden cayma. Eğer sözünü tutarsan "söz" olur ve seni cennete götürür; tutmazsan "köz" olur.
* Elinle doğru ol. Kolunu muzırda (zararlı şeyde) değil, yardım işinde kullan.
* Tartıyla iş yapıyorsan terazinde, ölçüyle iş yapıyorsan metrende ve litrende doğru ol.
* Doğrunun doğruluğu, bütün sülalesine akseder, hepsini hayra götürür.
* İhlas ve samimiyet Allah ve Resûlüne yönelen kimse, gölge gibi dönen dünyayı ve her hayrı kendine tabi kılar. Ahirete çalışan dünyayı elde eder. Dünyaya çalışan ise ahireti kazanamaz. Zira ahiret, hakikat, dünya haleftir. Ağacı kökünden götürürsen, gölge de beraber gider. Ahirette ne varsa, dünyada onun misali vardır. Eğer olmazsa dünya yalan olur. Teyemmüm abdestin halefidir, dünya da ahiretin.
* İnsanları sev ve kimseyi kendinden alçak görme. Tevazu sahibi ol, zira en halis niyyet alçak gönüllülüktür. Mütevazi olan kimse en güzel zineti takınmıştır. Kimseyi kendinden aşağı görme.
* Hayatta haset etmeden say, kıskanmadan sev. Bazı insanlar başkasındakini istemez. Öyle olma. Gıpta et, fakat haset etme. Zira Allah'ın huzuruna fesatle çıkılmaz.
* Şöyle düşünmeli; Ya Rabbi, aciz kulunu ümmet-i Muhammed'e hizmet etmeye muktedir kıl. Eğer "Yâ Rabbi, bana ilim ihsan et." denirse, şahsi menfaate taalluk edeceğinden (şahsi istek olacağından) rıza-yı ilahiye muvafık (uygun) olmaz. Zira her ilim sahibi; bu ümmete hizmet etmiş değildir, edemez. Bu itibarla da rıza-yı Bâri'yi bulamaz, ilim ve cennet istemek menfaat-ı şahsiyedir. Gaye ise rıza-yı Bârî'dir. (Allah'ın rızasıdır.)
* Memur olduğun zaman, sana gelen vatandaşlara sakın yüksekten bakma. Yanına geleni ayakta bekletme, yanında daima bir sandalye bulundur ve oturtuver. Biraz dinlendirdikten sonra halini sor, işini hallet. Sakın ha, "Bugün git, yarın gel" deme. İşini o gün bitir. Eğer öyle yapmazsan, on parmağım yakanda olacaktır.
* Senden daha iyi hizmet edecek olan varsa, makamını ona ver. İşte vatanperverlik budur. Başında müdürün varsa, haset etmeden say, kıskanmadan sev.
* Hak'tan korkan, halktan korkmamalı. İşini düzgün yapanın içi de düzgün olur.
* İnsanlar muhteliftir. Bazısı daha kabiliyetli, bazısı daha yakışıklıdır. "Ben niye onun yerinde olmayayım." deme, elindekinden olursun.
* "Allah bana bir verirse arkadaşıma, komşuma iki versin." diye düşünürsen, seninki üç olur. Eğer arkadaşın veya komşun böyle düşünmüyorsa, onunki ikide kalır.
* Vasiyetim olsun, tefrikaya düşmeyiniz, kavmiyet gütmeyiniz. Ehl-i sünnetin gayri olan yanlış yollara sapmayınız. Her yerde birlik ve beraberlik lazımdır. Muvaffak olmak için her hususta ittifak etmeli ve dayanışmayı asla elden bırakmamalıdır. Çünkü Allah'ın nusreti, maddi ve manevi yardımı cemaat ile beraberdir. Toplu çalışanlar bunun semeresini kısa zamanda elde ederler.
* Çalışkan ol, üretici ol. Zira Peygamber Efendimiz, "Çalışmak ibadettir" buyuruyor. Evladım, alın teri olmadan hiç bir şeyin kıymati bilinmez. Tarlanı ek, mahsulünü al. Komşuna ver, ağaç dik.
* "Her koyun kendi bacağından asılır" sözü yanlıştır. Dinimizde "neme lazım" demek yok. "Bana lazım" demek vardır.
* Macaristan vaktiyle Müslümandı. Fakat bir gün geldi, orada yalnız zahiri ulema kaldı. Zahiri ulema, maneviyattan mahrum olduğu için dengeyi tartamadı. Ve işte gördüğünüz gibi Hristiyan olup gittiler. Bu din maneviyatsız muhafaza edilemez.
* Bizim; para pul, mevki, makam, siyaset, politika, kavga ve gürültüyle işimiz yok. İsnatsız her Müslümanın çocuğunu da okuturuz. Bir tek fert geri dönmüşse haber versinler.
* Temizlik ibadettir ve imanın yarısıdır. Eğer sokakta birisi hata yapmışsa, (pisletmişse) sen onu ayağının ucuyla örtüver.
* Din asıl, dünya ve siyaset feri'dir. (ayrıntıdır) Dünya ve siyaset dinin inkişafına alet olabilir. Fakat din, dünya ve menfaat ve siyasetine alet olamaz. Alet edenlere lanet vardır.
* Evden çıktığında veya eve dönerken karşından gelen ilk kişiye selam ver. Onun vermesini beklersen olmaz; evvela sen ver. İşte o zaman o da sana karşılığını verecektir. Veren el alan elden, sunan gönül alan gönülden azizdir.
* Ya Rabbi! Dünyayı kalbime koyma, elimden de alma.
* İlim, nûr-i ilahidir; insan ise kovan. Kirli bir kovanda arının durmadığı gibi, isyan ve zulmetle kirlenmiş vücut ve kalpte de ilim durmaz.
* İnsan gibi, ilmin de anâsır-ı erbaası (dört unsuru) vardır. Ağızdan öğrenmek ve anlatmak, gözüyle görmek, kulağıyla işitmek, eliyle yazmak. Bununla beraber, kalbiyle de feyz-i ilahiyi çekecek.
* Günde en az iki kişiye iyilik et, gönlünü al. Çünkü cennetin yolu gönül almaktan geçer. Gönül almak cennetin Firdevs kapısını açmaktır.
* Ben sabahları kalkarken, "Ey Allahım, bana bugün bir kişiye iyilik yapmak nasip eyle" diye dua ederim.
* Sırf batınla meşgul olanlar mülhiddir. Sırf zahirle meşgul olanlar gafildir. Kemalat, her ikisinin birleşmesindedir.
* Yemek yerken, su içerken "İbadet için kuvvet olsun yâ Rabbi" diye, Mevla'nın huzurunda olduğunu düşünmek lazım.
* Bildiğini öğret. Temiz ol ve temizliğinle örnek ol. Münevver kişi, münevvir (nurlandırıcı) kişi demektir. Öyleleri var ki, üç fakülte bitirir de, hasedinden, kıskançlığından, hiç bir şey öğretmez. Gerçek münevver, bildiğini yapan ve öğreten kişidir.
* Emir vermeye alışmayın. Ben, validenizden su dahi istemem. Emir vermekle sözün ruhu ölür. İhbar, emirden daha müessirdir (tesirlidir.) Misal, (Sigara içme! demek yerine) "Benim oğlum sigara içmez değil mi?" demek gibi.<!-- / message -->

alanyum-07 24 Şubat 2014 12:02

Cevap: Süleyman Hilmi Tunahan
 
Allahıma hamd olsun böyle bi cemaatın içinde bulunduğum için.

alanyum-07 24 Şubat 2014 12:35

Cevap: Süleyman Hilmi Tunahan
 
turuku aliyyeyi münkir olanlara imam ı azamın levlessenetan le helekel numan sözünü hatırlatmalı. 2 sayfacık dini kitap okuyup kendini alim sanan zavallılar tarikat konusunu mezhebimiz imam-ı, imam-ı azamdan bu konuyu daha mı iyi bilecekler de gafilce davranıp yazıp çiziyolar. anlamak mümkün değil. Allah ıslah etsin. hidayet nasiplilerinden olsunlar inşaAllah...


SAAT: 18:26

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321