|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 29 Eylül 2007 (10:29), Konuya Son Cevap : 08 Ocak 2011 (01:44). Konuya 18 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
29 Eylül 2007, 10:29 | Mesaj No:1 |
Ali şeriati Ali şeriati Sonuna Kadar Okuyun MUHTEŞEM BİR DUÂ! Şehîd ‘Ali Şeriâtî ’nin “Beğenilen Fiiller ve Övülen Ahlâkı İsteme Duâsı” ndan... Daha fazlası için ‘Ali Şeriâtî : DUÂ (Istanbul, Birleşik Yayıncılık, 1996) adlı kitaba bakmanızı tavsiye ederim… İlâhî! Muhammed, sallallâhu aleyhi ve sellem, ve âline rahmet gönder. Îmânımı, îmânın en olgun ve yüce derecelerine ulaştır. İnanç ve akîdemi de, akîdelerin en fazîletli noktasına eriştir. Niyetimi, niyetlerin en iyisine, amelimi, amellerin en güzel noktasına yücelt. İlâhî! Kendi Lütfunla benim niyetimi olgun, saf ve berrak kıl. İlâhî! İnancımı sağlam ve sabit kılarken, Kudretinle de benden doğmuş kötülükleri ıslah buyur. Ey Yüce Rabbim! Muhammed, sallallâhu aleyhi ve sellem, ve âline rahmet gönder. Gölümün sürekli meşgul olduğu azığını yeterli kıl. Zamanımı, yalnızca yaratılış sebebim olan şeylerde harcat. Beni Sen’den başkalarına yakarıcı kılma. Bana Rahmet sofranı yay. Beni mal, mülk, mevki ve şöhret hırsından koru. İzzet ve şerefimi, kibir ve gururun peşinden dolanan bir tutkun eyleme. Beni Kendi kulluğuna râm kıl. İbâdetlerimi, kendini beğenmişlik içinde yok etme. Benim elimden insanlara hayr yönelt. Ellerimin insanlara hep hayr verici olmasını dilerim. Bana Yüce Ahlâkı bağışla. Beni, kendini beğenmişlikten ve kendini övmekten sakındır. İlâhî! Muhammed, sallallâhu aleyhi ve sellem, ve âline rahmet eyle. Senin dîninin yerine sapık yötem ve yollar edinmeyeceğim; Senin Hakk olan yolundan sapmayacağım! Hidâyetine erişmeyi benim için de kolaylaştır. Beni, ömrüm olduğu sürece, Sana itaat yolunda bir hizmetkâr olarak yaşat. Rabbim! Benim hakkımda: Kincilerin şiddetli kinini sevgiye, Islah ehlinin kuşkularını güvene, Yakınların düşmanlığını dostluğa, Akrabaların geçimsizliğini iyiliğe, Akrabaların umursamazlık ve önemsemeyişlerini yardıma, Yalnızca hoş sohbetlere dayalı arkadaşlıkları gerçek dostluğa, Hakaret ve hafife almaya dayalı arkadaşlığı samimiyete, Sitemcilerin acı veren korkularını tatlı bir güvenceye çevir. İlâhî! Muhammed, sallallâhu aleyhi ve sellem, ve âline rahmetini gönder. Bana sitem edene karşı dilimi; Benimle savaşan düşmana karşı elimi; Ve küfürde inatlaşana karşı da imânımı muzaffer kıl. Bana tuzak kurana karşı tuzağımı; zulmetmek isteyene karşı gücümü; beni ayıplayarak bana sövene karşı, onu yalanlayıp, ona karşı durma gücünü ve beni tehdit edene karşı selâmetimi bana bağışla. Allah’ım! Muhammed, sallallâhu aleyhi ve sellem, ve âlinden rahmetini esirgeme. Bana karşı hile, ihanet ve sahtekârlıkla davranana, ihlâs ve öğüt ile karşılık vermeyi; benden uzaklara kaçana da iyilik ve hayr ile yaklaşmayı ihsan eyle. Beni umutsuzluğa düşürene bağışlama ile; aleyhimde gıybet edene, onu hayr ile anarak karşılık vermeyi nasîb eyle. İyiliğe karşı şükrü, kötülüğe karşı direnmeyi de nasîb eyle. Rabbim! Beni, Adaletinin yaygın sofrasında sâlihlik elbisesiyle süsle. Öfkesini yenen; Fitne ve düşmanlık ateşini söndüren; Bireyleri toparlayan; Halkın arasını bulan; Mü’minlerin ayıplarını örtüp, iyiliklerini açıklayan; Yumuşak huylu; Alçakgönüllü; İyi davranışlı; Vakar sahibi; İyi ilişkiler içinde bulunan; Öncelikle fazîleti arayan; Ni’metlere şükretmesini bilen; Ne kadar zor olursa olsun, her zaman ve her yerde Hakk’ı söyleyen; Hareket ve sözlerinde – İslâm’a uygun olduğu sürece – ısrarlı olan; Hayrı çoğaltan; Çok olan şerri azaltmaya çalışan; ... ve diğer tüm iyi niteliklere sahip kullarının elbisesini giymeyi, onlar gibi olmayı bana da nasîb eyle. Bu vasıfları da Sana kulluğun devamı ve olgun bir görüş sahibi olma yolunda kullanmayı nasîb eyle. Allah’ım! Şeytanın kalbime ektiği ve yerleştirdiği şüpheyi, kuşkuculuğu, kıskançlığı Senin Azametini anmaya Senin Kudretini tefekkür etmeye ve Senin düşmanlarına karşı tedbir almaya yönelik bir biçime çevirmeni ve bana bu gücü bağışlamanı niyâz ederim. Şeytanın dilime yerleştirdiği kötü kelimeleri; Hoş olmayan sözleri; Irza, nâmusa sövmeyi; Bâtıla tanıklık etmeyi; Hazırda olmayan bir mü’mini çekiştirerek gıybet etmeyi; Hazır olana da kötü söz söylemeyi ve buna benzer bütün kötü ve çirkin davranışlarımı Seni Hamd ve Senâda yoğunlaşma yolunda titizlik ve çaba göstermeye; Ni’metlerinin değerini bilmeye; İhsânını itirafa ve Ni’met ve İhsanlarına şükretmeye yönelt ve kendimi bu şekilde değiştirebilme gücünü ihsân eyle. Allah’ım! Bana hidâyete eren bir mantık ve takva düsturlarını içeren bir ilham bağışla. Huy ve kişiliğimde en temize ulaşma yolunda bana başarı ihsân eyle. Beni en beğendiğin işlerde görevlendir. Bana o en doğru yolda, Sırât-ı Mustakîm’de yürümeyi nasîb eyle. Bana Senin nizâmını hayatıma uygulamayı, hayata aktarmayı ve gerekirse yıne Senin nizâmın uğrunda ölmeyi nasîb eyle. İlâhî! Bütün bu dilediklerimi Kudretinle yarat. Korktuğum şeylerden de İzzetinde bir sığınak bağışla. Yâ Rabbî! Beni Gücünle koru; evimi yoksulluk ve dar geçimlilikten koruyarak, beni kullarına el açar minnet duyar duruma düşürme. İlâhî! Biliyorum, boyun eğilecek, el açılacak tek merci Sensin. Beni Sana boyun eğişimde başarılı kılarken, kullarının şerrinden uzak tut. Sana çok hamdetme gücü ver. Allah’ım! Ömrümü mağfiretinle sona erdir. İsteklerimi Rahmetinle gerçekleştir. Yolumu, hoşnûd olduğun hedefe giden bir yol yap. Amelimi bütün hayatım boyunca iyiliğe yönelik kıl. İlâhî! Gaflete düştüğüm zamanlarda Seni anmak için beni uyandır. Beni, ömrünü sana ibâdet ederek geçirenlerden eyle. Senin sevgine varan yolu aydın bir biçimde görme yeteneğini bana ihsân eyle. Bana dünyada ve âhirette hayr ihsân eyle. İlâhî! Muhammed, sallallâhu aleyhi ve sellem, ve âline ve ashâbına rahmetini ulaştır. Sen, o’ndan önce bazı kullarına Rahmetini ulaştırdığın gibi, o’ndan sonra da bazı kullarına Rahmetini ulaştıransın. Bismillâhirrahmânirrahîm Rabbimiz; bize dünyada iyilik ve âhirette de iyilik ver ve bizi ateşin azâbından koru<!-- / message --><!-- sig --> | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2893 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3636 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3281 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7779 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7250 | 02 Ekim 2012 21:16 |
01 Ekim 2007, 18:08 | Mesaj No:2 |
Cvp: Muhteşem Bİr Dua!
amin amin amin bi hürmeti gurru muhiccilin ... bi hürmeti ashabı rasihun bi hürmeti mukarrebun bi hürmeti taha ve yasin velhamdulillahi rabbil alemiyn tüm medine webin sakinlerini ve yakınlarına ve doslarını ve muhibbanlarını bu güzel günde bu güzel duayı beyan eden Şehîd ‘Ali Şeriâtî ’nin bu hazlı beyanlarına beli derken bu güzellikleri bizimle paylaşan sevgili merve ve onun tüm sevdiklerinide bu hazlı dua ve deminden faydalandır yararlandır yarabbi amiiin... | |
04 Eylül 2008, 02:16 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Ali Şeriati
“Benim hamurumu felsefe, hikmet ve irfanla yoğurmuşlar. Hikmet, bende sonradan kazanılmış veya hafızada birikmiş bir ilim değildir. Bilakis özümdedir. O benim sıfatımdır. Ağırlık, iç güdüler ve vücut ısısı gibi sıfat ve niteliklere sahip olduğum gibi, hikmete ve felsefeye sahip bir varlığım da ben. Felsefe, binamın harcında, ruhumun özünde, derinliklerindedir. Hatta dostlarımdan birinin şakayla dediği gibi; kıyafetim, bedenim, davranışlarım, sözlerim ve sessizliğimde… 23 Kasım 1933‘te Horasan eyaletine bağlı Sebzivar‘ın Mezihan köyünde dünyaya gelir. Babası büyük alimlerden Muhammed Taki Şeriati’dir. İlk tahsilini babasından alır. Onun inancına göre Onun üstün yeteneği ecdadından aldığı genler sayesindedir. Meşhed‘de bulunan diğer alimlerden gerekli diğer dersleri alır. Erken bir yaşta Arapça ’yı öğrenir. Erken yaşlardan itibaren yazı yazmaya, çeviri yapmaya başlar. Lise tahsilinden sonra Meşhed Üniversitesine bağlı edebiyat fakültesine gider. Öğrenciliği sırasında değişik dergi ve gazetelerde yazıları yayımlanır. Ali Şeriati daha erken yaşlarda İslami hareketin içine girer. Erken yaşlarda Ulusal Direniş Cephesine katılır. Bu harekete karşı devlet temkinlidir ve Ali Şeriati ve babasının da bulunduğu bir çok kişi tutuklanır. Şeriati sekiz ay hapiste kalır. Edebiyat fakültesindeyken Sorbon Üniversitesinden burs alır. Ve Fransa ‘ya gidip dinler tarihi ve sosyoloji üzerine ders alır. Fransa’dayken Cezayir kurtuluş hareketinde aktif olarak görev alır. Bu hareketlerinden dolayı Fransa‘da saldırıya uğrar ve birkaç ay hastahanede yatar. Şeriati dinler tarihi ve sosyoloji alnında ki doktorasını tamamladıktan sonra İran‘a dönerken Türkiye sınırında yakalanır. Birkaç hapis yattıktan sonra serbest bırakılır. Şeriati‘nin Türkiye ve İran‘da gördüğü bu uygulamalar Onun içini hayli acıtmıştır; çünkü Ona göre Türkiye ve İran İslam'ın yüzyıldaki merkezleridir ama modernist dünya bu iki güzide ülkeyi modernist dünyaya çekmiş ve kendi dinleri olan İslam'a düşman etmiştir. Ali Şeriati İran‘a döner dönmez çalışmalarına başlar. Özellikle aydın ve genç tabakaya hitap eder. Aydınların bilinçlenmesi gerektiğini, gençlerin yetişmesi gerektiğini söyler Hüseyn-i İrşad‘a katıldıktan sonra bu söylemleri daha da artar. Artık Onunla birlikte bir İslami düşünce çığırı başlar. Söylemleri aydın kesim ve gençler arsında büyük yankılar uyandırır. Hüseyn-i İrşad bir süre sonra kapatılır ve Savak, Şeriati için tutuklama emri çıkarır. Şeriati‘yi bulamayan Savak babasını tutkular. Şeriati babasını tutuklanmasından bir ay sonra teslim olur. 1976 yılına kadar küçük bir hücrede tek başına kalır. Bu yılda Cezayir eski dış işleri bakanı Abdülaziz Buteflig’in girişimleri sonucu serbest bırakılır. Ali Şeraiti düşünce olarak bir çığır açmıştır. O klasik İslami düşünürler gibi davranmamış Öz’e Dönüş çağrısında bulunmuştur ama bu öz geleneksel dini öz değildir. İçinde Muhammed’i (sav) diriliş ve ruhun, Ali ve Eb-u Zer‘in devrimci ruhunun bulunduğu yenilikçi bir Öz’e dönüştür. Bu görüşlerinden dolayı Türkiye’de Şii, İran’da Sünni olarak eleştirilere maruz kalmıştır. Ancak Şeriati’in devrimci ruhu ve samimiyeti Ona yapılan eleştirilerin önüne geçmiş ve düşüncelerini çığ gibi büyütmüştür. Özellikle İran devriminin en önemli unsuru olan gençler Onun söylemleriyle kendi yürek devrimlerini gerçekleştirmişler ve daha sonra toplumsal devrimlilerini gerçekleştirmişlerdir. |
04 Eylül 2008, 02:19 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Ali Şeriati
Ali Şeriati mollayı gizlendiği izbe mekandan çıkarmaya çok uğraşmıştır. Aynı zamanda entelektüel kesimi fil dişi kulelerden indirmek için de çok uğraşmıştır ve sonuç olarak halk ile iç içe dinden uzak olmayan, din ile pozitif ilimleri birleştiren bir Aydın tipini oluşturmuştur. Şeriati ‘nin devrimci ruhunu daha da iyi anlamak için bir gün bir dostumla Şeriati hakkında sohbet ederken dostumun anlattığı bir anektodu sizlerle paylaşacağım: Şeriati hapisten çıkınca Fransa‘ya gider ve orada kendisini misafir eden aile evlerinin en güzel odasını Ali Şeriati için hazırlar ancak Ali Şeriati bu odayı kabul etmez evin kilerinde yatmak istediğini söyler. Bunun nedeni de şöyle anlatır: Ben hapisteyken hücrem çok küçüktü, başımı bile zor kaldırıyordum şimdi burada kalamam çünkü halkım hala o hücrelerde kalıyor… Birkaç gün geçtikten sonra ev halkı Onun doğru dürüst yemek yemediğini ve perdesini hiç açmadığını görür bunun üzerine Şeriati’ye bunun nedenini sorarlar O da şöyle der: Halkım hücrelerde doğru dürüst yemek yiyemezken ben burada nasıl yemek yiyebilirim. Onlar gibi hissetmediğim sürece onlara nasıl faydalı olabilirim. Hem ben hapisteyken hücreme ancak bir parmak aralığında güneş giriyordu; şimdi bu güneş bana fazla olur. İşte Ali Şeriati‘ni bu kadar saygın yapan ve görüşlerini halka bu kadar benimseten bu devrimci ruhtur. O bir dinler tarihi uzmanı olabilir, bir sosyolog da, hatta son yüz yılın gördüğü en büyük felsefecide olabilir ama Onu Ali Şeriati yapan Onun bu asıl ruhudur. Onun ölümü dahi halkta büyük bir yankı bulmuş ve devrimin habercisi olmuştur. Ali Şeriati İran‘da hapisten çıktıktan sonra çalışmalarına devam etmiştir. Ancak Savak militanların takipleri nedeniyle sık sık ev değiştirmiş. Akşamdan başlayıp sabahın erken saatlerine kadar konuşmalar yapmıştır. Zaten birkaçı istisna olmak üzere Şeriati‘nin kitapları bu konuşmalarının yazıya geçirilmiş halidir. Bu gizlilik Ali Şeriati’nin sinesine dokunmuştur, çünkü O hareketli bir yapıya ve söyleyişe sahiptir, bu takip O nun bu özelliklerinden uzaklaşmasına neden olmuştur. 1977 de Ali Mezinani adına düzenlenmiş bir pasaportla İran‘dan ayrılmıştır. İlk önce Belçika‘ya oradan Fransa‘ya oradan da İngiltere‘ye gider. Ancak Savak militanları İngiliz gizli serviyle anlaşarak kaldığı otel odasında Dr. Ali Şeriati’ni Şehid eder. Ancak Onun tertemiz kanı bir milletin kıyamıyla tekrar hayat bulacaktır. 27 Haziran 1977’de Şam’daki Hz. Zeynep türbesin yanında toprağa verilir Şehid Ali Şeriati ’ni Rahmetle anıyoruz. “fecr” |
19Haziran 2009, 10:33 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Dr Ali Şeriati'yi Rahmetle Anıyoruz.
Şehit olanlar Hüseyin’ce bir iş yaptılar. Kalanlar ise Zeynep’çe bir iş yapmalıdırlar. Bu ikisinin dışında kalanlar Yezit’tirler Şehid Dr Ali Şeriatiyi rahmetle anıyoruz . http://www.aliseriati.com Hayatını bilen bilir bilmeyenler için link verdim. |
20Haziran 2009, 00:22 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | RE: Dr Ali Şeriati'yi Rahmetle Anıyoruz.
Her ne kadar mezhebinden/doğduğu ülkeden dolayı acımasızca eleştirilsede, sayesinde İslam Dünyasına önemli eserler/fikirler zuhur etmiştir. Skolastik zihniyetin çığır açtığı bir dönemde/ortamda, sorgulama mentalitesini bizlere öğreten bir müellif/doktor/hoca/hafız...'dır Ali Şeriati Mezinani... Ruhu şad olsun... |
22 Temmuz 2009, 04:02 | Mesaj No:7 |
RE: Dr Ali Şeriati'yi Rahmetle Anıyoruz.
[size=medium]Savak ajanları tarafından şehid edilen kutlu yolun Tevhid öğretmeni Dr. Ali Şeriati’nin ölüm yıldönümündeyiz(19 haziran 1977). Ömrünü İslamî düşüncenin ihyası ve inşasına adamış diriliş devrimcisi… Konuşması “diriliş”i, koşturması “kıyam”ı öğretti yeni nesillere... Hızlı konuşur, acele eder ve sılayı bekletmekten korkardı sanki. 43 yıllık ömrünü, birçok insanın yazdığı kelime adedinden daha çok ders ve konferans vererek, Londra’da, ikinci sınıf bir otel odasında, Şehadet şerbetini içerek tamamladı. Fikirlerini kategorize edemez, hangi ekole sempati duyduğunu çözemezsiniz. “İnsanın fikirleri değişmez” diye bir düşünceye sahipseniz, ALİ ŞERİATÎ sizi bu konuda yanıltır. Kimi zaman ŞİÎ zannıyla Suudi Arabistan’dan dışlar; kimi zaman SÜNNÎ ismiyle anavatanından(İRAN) sürgün edersiniz. Yani Ali Şeriatî için “Müslümandı” demek kâfî gelmiyor ise size; O’na “ŞEHİD MÜSLÜMAN” demelisiniz sadece… Hastalık bulaşan Şiî kültürüne de, Şiîlik bulaşan Sünnî kültürüne de “Tevhid Merhemi”ni sürmeye çalışmış, yetiştirmek için mücadele ettiği yeni kuşağa, düşmanı tanımanın yollarını öğretmişti. Sözün ahengini zırhı; anlamın gücünü kılıcı gibi kullanmıştı… Mecaz yüklü dilinden; SORGULAYAN, DÜŞÜNEN ve ÜRETEN yeni neslin arzusunu koklarsınız. Aynaya baktığınızda, kendine ve mensubu olduğu bütüne karşı güvensizlik duyan, ümitsiz, üzgün, gelişmeye kapalı ve donmuş bir İslam’ın gözyaşlarını döken bir yüzünüz varsa, hala ALİ ŞERİATÎ okumamışsınız demektir. Müslümanlar ona; “ŞEHİD DOKTOR ALİ ŞERİATΔ derler. Başka bir isim koymaksa, sadece “SAVAK AJANLARI”na yakışır… Allah(cc) rahmet eylesin…[/size] Bilal Oduncu www.islamigundem.com | |
22 Temmuz 2009, 13:49 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: Dr Ali Şeriati'yi Rahmetle Anıyoruz.
Bilal hattab kardeşim size şöyle sorayım konuyu beraber devam ettirelim İtirazınız neleredir hangi konuda bilgi istiyorsunuz yada kabul etmdiğiniz nedir daha açık yazarsanız size cevap vereyim eğriyi doğruyu eğer ayırmak istiyor isek... |
22 Temmuz 2009, 14:19 | Mesaj No:9 |
RE: Dr Ali Şeriati'yi Rahmetle Anıyoruz.
Kardeşim, itirazı çağrıştıran herhangi bir cümlem olduğunu sanmıyorum. Bilgi istediğim konuda da eserlerine başvurma gibi bir durumum var, külliyatına sahip olduğum için.. Kabul edemediğimiz elbet bazı şeyler olabiliyor; ama burada söz konusu ettiğim, kabul edemediklerim değil... Değerli kardeşim; siz sanırım iyi okumadınız yazılanları. Ya da artık Ali Şeriatî düşmanları ile uğraşmaktan psikolojiniz hayli bozulmuş ki, savunma mekanizmanız harekete geçer olmuş anında. Bir daha okuyun. Olmazsa ben size yönelteyim sizin yönelttiğiniz soruları: "Bana itirazınız hangi dediğimedir? Hangi konuda bilgi istiyorsunuz ya da yazdıklarım arasından kabul etmediğiniz neresidir?" Allah'a(cc) emanetsiniz kardeşim.. ve's-Selam.. | |
04 Eylül 2009, 22:27 | Mesaj No:10 |
ŞERİATİ'DEN
‘’Allah’ım akidemi sorunlarımın elinden kurtar ve koru. Rabbim bana sorumluluktan kaçan inanç ucuzluğuna karşı dayanma gücü ver. Ya rabbi,beni sürekli bilgili ve uyanık kıl ki; bir kimseyi yada bir düşünceyi –olumlu-olumsuz- olgun ve dosdoğru tanımadan bir yargıya varmayayım. Allah’ım egoizm çekememezlik ve kıskançlıkla karışmış cehalet ve başıboşluğumu düşmana savaş, dosta saldırı aracı yapma. Rabbim; benliğimin olmak istediği şöhreti, olmam istenen benliğin kurbanı durumunu bana verme. İlahi! beni garaz, kin, kıskançlık nedeniyle zulmün oyuncağı yapma! Ya rabbi! egoistliği benden uzaklaştır, egoizmi kaldır ki; başkalarının egoistliğini görüp eziyet çekmeyeyim. Allah’ım! bana mutlak itaati bağışla ki; dünyada mutlak isyan içinde olayım. Rabbim! bana kavgacı ve inatçı bir takvayı öğret ki; sorumluluğumun çokluğu arasında kaybolmayayım. Beni perhizkar,münzevi takvadan koru ki; tenhalık ve uzlet köşelerinde gizlenmeyeyim. Allah’ım beni insanlığın dört büyük zindanı olan tabiat, tarih, toplum ve benlikten kurtar. Rabbim! kutsal şüphe ateşini bende öyle alevlendir ki, bana kabul ettirdikleri inançlarının tüm etkilerini yakabilsin; işte o zaman bu külleşmiş halkın arasında her türlü tozdan arınmış inancın, sabahımsı dudaklarında sevgi gülücükleri belirebilir. Ya rabbi! halkıma sabır, tahammül ve kanaâti geri ver ve beni ucuzculardan kılma. İlahi! toplumumu kitap, adalet ve demirden-silah ve teknikten- oluşan üç sağlam ve sağlıklı temel üzerinde kurmam, gönlümü hakikat, güzellik ve hayırdan ibaret üç kaynaktan doyurabilmem için bana yardım et. İlahi! toplumuma sana doğru gelen yolun salt yeryüzünden geçtiğini öğretirken; bana da bu toprak parçasında sana ulaştıran en iyi yolu göster. İlahi! insanlara Âdem’in topraktan yaratıldığını hatırlat ve deki; her maddi belirti ancak Allah ile anlam kazanır ve her gaybi belirtide ahiret ile. Ve eğer din ölümden önce kullanılmazsa bir işe yaramayacaktır.ölümden sonra ise hiçbir işe yaramayacak ve kullanılmayacaktır. Ya rabbi! bana sorumluluktan kaçan inanç ucuzluğuna karşı dayanma gücü ver.’’ Dr.Ali Şeriati… | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ali Şeriati 'den..../medineweb | enderhafızım | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 29 | 13 Ekim 2024 01:23 |
Ali Şeriati'ye ithafen | Esma_Nur | Şiirler ve Şairler | 1 | 03 Mart 2014 01:31 |
Ali şeriati/Ey özgürlük | Esma_Nur | Videolar/Slaytlar | 0 | 30 Nisan 2013 22:53 |
Ali Şeriati Şiirleri | KEVİR | Şiirler ve Şairler | 3 | 30 Ekim 2012 19:57 |
ebu zer -ali şeriati | hattaboğlu | Alimler(Rh) | 13 | 16 Ekim 2012 18:16 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|