Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB MİZAH.::. > Tebessüm-Mizah Alanı > Fıkralar-Hikayeler

Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi:  05 Mart 2013 (13:04), Konuya Son Cevap : 06 Temmuz 2019 (19:41). Konuya 39 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 05 Mart 2013, 13:31   Mesaj No:11
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:39
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:174
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Eğlenelim Öğrenelim...:)

Kurt ile Kuzu

Kurdun biri, bir ağıla kuzuların kapatılmış olduğunu görmüş. Köpeklere ve çobanlara kendisini göstermeden yavaş yavaş sokularak, kuzulara:

-Çocuklarım! Sizi buraya hapsedenler ne kadar insafsız adamlar, analarınızı ipek gibi bir otlağa götürmüşler, onlar orada iştahla otluyorlar. Haydi sizi de oraya götüreyim, demiş.

Kuzulardan bazıları bu söze kanmak üzereyken, içlerinden birisi:

-Bu hayvanın sesi ne kadar tuhaf ve kalın. Bunun sözlerine inanmayalım, diye diğerlerini uyarmış. Kuzular da bu ikaz üzerine kurdun sözünü dinlemeyip, kabul etmemişler.

Kurt, biraz dolaştıktan sonra yine gelmiş, bu defa sesini inceltip, yumuşatarak aynı sözleri tekrar etmiş. Kuzular aldanacakları sırada daha önce uyarıda bulunan kuzu yine arkadaşlarını ikaz etmiş. Fakat kuzulardan bazıları:

-Canım bunun sesi daha önceki hayvanın sesine benzemiyor. Bundan korkmayalım, deyince, ikaz eden kuzu:

-Evet sözü ve konuşması yumuşak, ancak söylediği sözler öncekinin aynısı. Bizi götürmek istediği otlak iyi bir yer olsaydı, analarımız, çobanlarımız bizi oraya götürürlerdi. Bu hayvan kötü bir maksadı olduğu için bizi kandırmaya çalışıyor, diyerek hem kendini, hem de arkadaşlarını kurdun tuzağından kurtarmış.

(Kelile ve Dimne'den)

Sevgili çocuklar bu olaydan büyük ibretler alınması gerekir. Günümüzün kurtları çocuklarımızı güzel ve güvenli bir yaşantıdan uzaklaştırarak, uyuşturucunun, kötü alışkanlıkların, pisliklerin içine çekebilmek için çeşitli yollara başvuruyorlar. Bunu yaparken gerçek yüzlerini ve kimliklerini gizliyor, kötülükleri de cazip, güzel ve çağın gerekleri olarak göstermeye çalışıyorlar. Unutmayın ki büyükleriniz sizlere bazı şeyleri yasaklıyorlarsa bunda sizin ilk etapta göremediğiniz önemli yararlar olabilir.
Alıntı ile Cevapla
Alt 05 Mart 2013, 14:28   Mesaj No:12
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:39
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:174
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Eğlenelim Öğrenelim...:)

İki Kez Hakaret

Amerikalı taksi şoförü, müşterinin verdiği bahşişi beğenmeyip, şikayetçi bir tarzda konuşur:

-Bahşiş olarak yalnızca 15 sent mi veriyorsunuz? Bu bana hakarettir.

-Peki size ne kadar vereceğimi umuyordunuz?

-Hiç olmazsa bir 15 sent daha.

-Doğrusu size iki kez hakaret etmek istemem.




Çobanın Hesabı

Ağa elinde bir koyun derisiyle karşısına gelen çobana sinirli sinirli sorar:

-Koyunlar nerede? Çoban başladı anlatmaya:

-Yağmur yağdı, şimşek çaktı, yetmiş ikisinin ödü patladı. Önden gitti beş toklu, geri kaldı beş toklu, onunu verdim kasaba, onunu da katma hesaba. Kurt kaptı birisini, getirdim birinin derisini, al ağam derisini sorma artık gerisini...

Bu sözlere iyice sinirlenen ağa yakınında duran yoğurt kabını çobanın yüzüne fırlatır. Yüzü gözü yoğurt içinde kalan çoban pişkince:

-Hesabı doğru verenin yüzü ak çıkarmış.





Gezmediğiniz Yer Kalmamış

Bir kaç Amerikalı Avrupa seyahatine çıkmışlardı. Vezüv yanardağını da ziyaret ettiler. Kraterin içine baktıklarında biri:

-Vay canına! Aynı cehennem gibi, dedi.

Amerikalıların rehberi hayretle gülerek:

-Siz Amerikalılar yaman adamlarsınız vallahi, gezmediğiniz yer kalmamış.




Oynatmaktan Kurtarmış

Cimrinin biri arkadaşıyla konuşuyordu:

-Zavallı bir dilenciye sana 1 milyar versem ne yaparsın? dedim.

-Sevincimden aklımı oynatırım, dedi.

Arkadaşı sordu:

-Peki sen ne yaptın?

-Ne yapayım adamı aklını oynatmaktan kurtardım.





Görüntü İyi Ses Parazitli

Hayatının büyük bir kısmını televizyon başında geçiren zamane çocuklarından birinin annesi hastalanmış, sesi de kısılmıştı. Akşam eve gelen baba kapıda çocuğa sordu:

-Annen nasıl oğlum.

-Görüntü iyi ama ses parazitli baba.



Alıntı ile Cevapla
Alt 05 Mart 2013, 14:29   Mesaj No:13
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:39
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:174
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Eğlenelim Öğrenelim...:)

Üç Balık

Bir tarafı büyük bir nehre açılan bir gölde üç balık arkadaşça yaşayıp gidiyormuş. Bir gün nehirdeki balıkçılar gölün kenarına geldiklerinde, üç arkadaş balıkları görmüşler.

"Yarın balık ağımızı şuraya atarız," diyerek çevreye göz attıktan sonra çekip gitmişler. Balıklardan Ahzem isimlisi, balıkçıların bu keşfinden niyetlerini anlayarak hemen büyük nehre sıvışıp gitmiş.

Ertesi sabah, avcılar ağlarını attıkları zaman felaketi Hazim adındaki ikinci balık da görmekte gecikmemiş, fakat geç kalmıştı. Gölün nehirle birleştiği yeri balıkçılar kapatmış. Kaçmaya imkanı yokmuş. Ne yapmalıydı? Hemen aklına bir çare gelmiş. Güya kendi kendine ölmüş gibi yaparak, suyun yüzüne çıkıp hareketsiz beklemeye başlamış. Böyle ölmüş bir balığı beğenmeyen balıkçılardan biri, onu tuttuğu gibi doğruca nehir tarafına fırlatmış. Balık çırpına çırpına nehre kadar varmış kendisini son bir gayretle nehre atarak ancak kurtulabilmiş. Üçüncü balık ise tam bir acziyet göstermiş. Balıkçılar ağları attıktan sonra aklı başına gelmiş ancak iş işten geçmiş. Son bir ümitle oraya buraya atılmışsa da, sonunda ağa düşerek avcıların eline geçmiş.

(Kelile ve Dimne'den)

Evet sevgili çocuklar hikayemizden de anlayabileceğimiz gibi her canlı etrafında olup bitenlere karşı dikkatli olmak zorundadır. Gençlerimiz ise bu konuda daha da dikkatli olmak zorundadırlar. Çünkü bugün etrafımız özellikle gençleri ağlarına düşürmek isteyen, onları inançlarına yakışmayacak düşüncelere yöneltmek için ağlarını atmış bekleyen avcılarla dolu. Ağ olarak da genellikle kötü arkadaş, medya, reklam vb. araçları kullanmaya çalışıyorlar. Bu açıdan etrafımızı saran tuzaklar ve ağlar karşısında dikkatli olmak zorundayız. Çünkü o ağlara kendimizi kaptırmamız durumunda artık kurtulmak zor ve hatta imkansızdır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 05 Mart 2013, 14:50   Mesaj No:14
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:39
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:174
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Eğlenelim Öğrenelim...:)

Pirenin Cenazesi


Otel sorumlusu, zengin müşterisine otelin en temiz ve güzel odasını vermişti. Müşteri odasına bakarken yatağa şöyle bir göz atınca, yatağın üzerinde bir pire gördü ve otel sorumlusuna manalı manalı baktı.

Otel sorumlusu:

-Merak etmeyin efendim, bu ölü bir pire.

Ertesi sabah otel sorumlusu zengin müşterisine gece rahat uyuyup uyuyamadığını sorunca, müşteri şu cevabı verdi:

-Valla dünkü sizin o ölü pire vardı ya, cenazesi çok kalabalıktı, gece gözümü bile kapayamadım.




Çorbadaki Kum

Askerliğe yeni başlamış bir er çavuşunun yanına giderek:

-Efendim, çorbada kum vardı.

Çavuş kaşlarını çatarak:

-Ne olmuş yani, buraya yemek beğenmeye değil, vatan toprağını korumaya geldiniz. Bir daha böyle bir şikayet görmeyeyim.

-Evet ama komutanım, biz buraya vatan toprağını yemeye de gelmedik.




Gözlerini Bir Yumsa

Küçük çocuk dedesinin kucağında otururken, birden:

-Dedeciğim gözlerini bir yumsana.

-Neden yavrucuğum?

-Annem geçenlerde "deden gözlerini bir yumsa çok zengin olacağız" diyordu da ondan.




Hazine Kavgası

Temel ve tayfaları iyi bir kavgaya tutuşuyor. Tayfalardan ikisi ölüyor, birçoğu da yaralanıyor. Ne olduğu sorulunca, Temel:

-Hazineyi paylaşamaduk, kavga paşladu pöyle oldi.

-Peki hazine nerede?

-Mesela demuştuk da...





5-6 Gün Sıkar

Temel oğluna yeni ayakkabı almıştı. Ama oğlunun ayakkabıları giymediğini görünce merakla sordu:

-Ayakkabını niye ciymeysun da?

-Beş alti gün ciymeyeceğum.

-O niyedur o?

-Satici peş alti gün sikar demedu mi?<p>




Rafları Taşıyor

Akıl hastanesinde doktor iki hastasına:

-Şu dolabı beraber yukarı çıkarın, dedi.

Biraz sonra hastalardan birinin dolabı omuzlamış oflaya puflaya yukarı çıkardığını gördü.

-Oğlum hani diğer arkadaşın ben size dolabı beraber taşıyın demiştim.

-Arkadaşım dolabın içinde rafları taşıyor doktor bey.
Alıntı ile Cevapla
Alt 05 Mart 2013, 14:51   Mesaj No:15
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:39
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:174
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Eğlenelim Öğrenelim...:)

Küçük Kuşun Öğüdü


Adamın biri küçük bir kuş avladı. Kuş:

-Beni ne yapacaksın? diye sordu.

Adam:

-Kesip yiyeceğim, dedi.

Kuş:

-Vallahi benim etim ne senin et yeme ihtiyacını giderir, ne de aç karnını doyurur. Beni kesip yemekle eline bir şey geçmez. Gel beni serbest bırakman karşılığında ben sana üç öğüt vereyim. Bunlar sana benim etimden daha hayırlıdır. Ancak bu öğütlerden birini senin elinde, ikincisini elinden uçup dala konduğumda, üçüncüsünü de karşıki tepenin eteğine konduğumda söylerim, dedi.

Adam:

-Pekala, söyle bakalım neymiş öğütlerin, dedi.

Kuş:

-Birincisi: Elinden kaçan bir şeyin ardından ah çekme! dedi.

Bu ilk öğütten sonra adam söz verdiği üzere kuşu salıverdi ve:

-Haydi ikinci öğüdünü söyle, dedi.

Kuş yüksekçe bir ağacın dalına konunca:

-Olmayacak bir şeye inanma, dedi ve uçup tepenin eteğine kondu.

Adam:

-Şimdi de üçüncüyü söyle bakalım, dedi.

Kuş:

-Ey ahmak adam, beni kesseydin, benim karnımdan her biri yirmi miskal ağırlığında iki tane inci çıkaracaktın, dedi.

Kuş bunu der demez adam hemen büyük bir üzüntüyle:

-Eyvah! diyerek çırpınmaya başladı ve kuşa:

-Haydi artık üçüncü öğüdünü söyle, dedi. Bunun üzerine kuş:

-Sen daha şimdiden iki öğüdümü unuttun, üçüncüyü söylesem ne yararı olacak. Sana ben, elinden kaçan bir şeyin ardından ah çekme ve olmayacak bir şeye inanma, demedim mi? Ahmak adam, benim kanım, kanadım ve kemiklerimin toplamı yirmi miskal gelmez. Yirmi miskal ağırlığında iki taş karnımda nasıl olabilir? dedi ve uçup gitti.

Evet sevgili çocuklar bizler karşılaştığımız hadiseler karşısında mutlaka iyice düşünerek, akla ve mantığa uyacak sonuçlara varmaya çalışmalıyız. Eğer karşılaştığımız hadiselerde başkalarının bizi yönlendirmesine göre hareket eder ve düşüncesizce davranırsak bizler de hikayedeki adam gibi sürekli eyvah der, ahmak durumuna düşeriz.
Alıntı ile Cevapla
Alt 05 Mart 2013, 15:26   Mesaj No:16
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:39
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:174
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Eğlenelim Öğrenelim...:)

Geçen Sene Sattık


iri Adanalı diğeri Kayserili iki çiftçi oturmuş sohbet ediyorlardı. Tabii ki zenginlikleriyle övünecekler birbirlerine.

Kayserili tarlalarının çokluğundan, işçi yetiştirememekten dolayı her sene ürünlerinin telef olmasından yakınınca Adanalı da altta kalmamak için hemen atıldı:

-Benim çiftlikte sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyor biz hala çiftliğin diğer ucuna yetişememiş oluyoruz, çaresiz geri dönüyoruz. Kayserili hiç bozuntuya vermeden yine Kayserililiğini yapıyor:

-Yahu bizim de vardı öyle bir arabamız ama geçenlerde sattık, illet onlarla yolculuk yapmak ya...

Yemek Daveti

İki İskoçyalı sokakta karşılaşmışlardı:

-Akşam yemeğini birlikte yiyelim mi ne dersin?

-Memnuniyetle, şeref duyarım.

-Öyleyse eve telefon et de karın sofraya bir tabak fazla koysun.

Henüz Kendine Gelememiş

Doktor, hastanede günlük kontrolünü yaparken hemşireye sordu:

-25 numaradaki hasta nasıl?

-Kaynanasını görmek istiyor efendim.

Doktor içli içli başını sallayarak:

-Vah vah! Demek zavallı henüz kendine gelememiş.

Sayması Kolay Olur

Küçük Ahmet yumurta almak için bakkala gitmişti. Bakkalın kendisine yine küçük yumurtaları seçip verdiğini görünce kızgınlıkla sordu:

-Neden bana hep küçük yumurta veriyorsun?

-Taşıması kolay olur da ondan.

Ahmet yumurtaları alıp dükkandan çıkarken bakkal arkasından seslendi:

-Küçük sen eksik para verdin.

Ahmet arkasına dönüp gülerek cevap verdi:

-Az para daha çabuk sayılır da...



Ayıp Olur

İki dilenci konuşuyorlardı:

-Her gün aynı lokantaya gidiyorsun. Bir de şu ileride köşedeki büyük lokantaya gitsene.

-Ayıp olur canım. İnsan kendi lokantasında yemek yer mi?

Cumartesi Pazar Günleri

Öğretmen yaramaz çocuğa çıkışıyordu:

-Arkadaşlarının seni şikayet etmedikleri gün olmayacak mı?

Çocuk boynunu büküp önüne baktı. Mırıldanır gibi bir sesle:

-Cumartesi-Pazar günleri şikayet eden var mı öğretmenim?

Napolyon'un Cevabı

Napolyon'a esir düşen general şöyle konuştu:

-Siz para için biz ise şerefimiz için savaşıyoruz.

Napolyon'un cevabı hazırdı:

-Doğru herkes kendisinde olmayan şeyler için savaşır.

Öğretmen Utansın

Kırıklarla dolu bir karneyle eve gelen oğluna babası çıkışıyordu:

-Şu okuldan aldığın karneye bak. Hepsi zayıf içinde bir tek iyi not yok utanmıyor musun? Çocuk kısaca cevapladı:

-Neden utanayım baba, onları ben yazmadım ki, öğretmen yazdı.

Alıntı ile Cevapla
Alt 05 Mart 2013, 15:29   Mesaj No:17
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:39
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:174
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Eğlenelim Öğrenelim...:)

Aslan ile Sinek


Bir gün aslan bir sineğe kızıp bağırmıştı:

-Defol git, cılız sinek!

Sinek ise hiç altta kalmadan aslana savaş ilan etmişti:

-Sen krallık ünvanınla beni korkutacağını mı sandın? Öküz senden daha iri olduğu halde, benden öyle korkuyor ki... Sabahtan akşama kadar kuyruğunu sallayıp benden kurtulmaya çalışıyor ama bir türlü benimle başedemiyor.

Sinek bu sözlerinin ardından hemen işbaşı yapıp aslanın vücudunun çeşitli yerlerini ısırmıştı. Daha da ileri gidip yelesinin içerilerine kadar girip ormanların kralı olan o heybetli hayvanı çileden çıkarmayı başarmıştı.

Hayvanların kralı köpürmüş, sinirinden ne yapacağını bilemez bir hale gelmişti. Diğer havyanlar onun bu halinden korkup, kaçacak delik aramaya başlamışlardı.

Ancak ormanlar kralı bir sineğin oyuncağı olmuştu. Evet ufacık bir sinek onu birçok yerinden ısırarak hırpalamıştı. Bu nedenle aslanın kızgınlığı son noktasına varmıştı. Nasıl kızgın olmasın ki; küçücük düşman galip gelmiş, kendisiyle gülerek alay etmişti. Kendisinin güçlü pençeleri, keskin dişleri, herkesi korkutan heybeti o küçücük hayvan karşısında işe yaramamıştı.

Bu durum karşısında aslan öfkeden yırtınmış, kuyruğunu havada sallamış ama birşey yapamamış, öfkesinden yorulmuş, bitkin bir halde çöküp kalmıştı.

Sinek ise küçücük cüssesiyle savaşı zaferle bitirmişti. Bu zaferi herkese duyurmak istemişti. Bunun için de büyük bir heyecanla diğer hayvanların yanına gitmek için öne doğru atılmış ancak bir örümceğin ağına takılıp kalmıştı. Zaferden adeta başı dönen sinek de gururlanmanın cezasını böylece hayatıyla ödemişti.

Evet sevgili çocuklar bizler çevremizdeki insanlarla olan ilişkilerimizde daima dengeli davranmalıyız. Bizden küçük veya bizim seviyemizin altında bir seviyede bulunan kişilere karşı küçümseyici olmamalıyız. İnsanlarla ilişkilerimizde bizim seviyemizi düşürmeyecek şekilde alçakgönüllü olmalı, başarı anlarımızda ise fazla gurura kapılmamalıyız.
Alıntı ile Cevapla
Alt 05 Mart 2013, 16:03   Mesaj No:18
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:39
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:174
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Eğlenelim Öğrenelim...:)

Elimden Tutun

Adam elektrikli sandalye ile idama mahkumdu. Sandalyeye bağlanmış artık iş elektrik akımını çalıştıracak düğmeye basmaya kalmıştı. Hapishane müdürü idamlık adama sordu:

-Vakit tamam. Son bir isteğin var mı?

-Çok korkuyorum müdür bey, idam sırasında lütfen elimden tutar mısınız?



Gözlükle Okumak


Gözlükle yazıların iyi okunduğunu duyan bir adam gözlükçüde denediği her gözlüğün ardından:

-Faydası yok bununla da okuyamıyorum, diyordu.

İyice yorulan ve artık sabrı taşmak üzere olan gözlükçü artık biraz da şüphelenerek sordu:

-Sen okuma biliyor musun?

-Bilsem gözlüğü ne yapayım.
Alıntı ile Cevapla
Alt 05 Mart 2013, 16:04   Mesaj No:19
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:39
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:174
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Eğlenelim Öğrenelim...:)

Koyun Kılığındaki Kurt


Kurt, çoban ve köpeklerin dalgın olduğu bir zamanı yakalayıp sürüdeki koyunlardan birini kapmak için birkaç gün fırsat kolladı. Sonunda bir gün sürünün otlamakta olduğu bir sırada, ağılların önünde yüzülmüş bir koyun postu buldu. Hemen onu yerden alarak, kendi sırtına bağlayıp bir koyun kılığına bürünerek, sürünün dönmesini beklemeye koyuldu.

Hayvanlar ağıllarına geri döndüklerinde kurdun sırtındaki postun koyununa ait yavrular kurdu anneleri zannederek hemen onun peşine düştüler. Böylece kurt, kuzuları birer birer sürüden hiç fark ettirmeden ayırarak onları ağız tadı ile bir güzel yedi.

Evet sevgili çocuklar her zaman görünüşe aldanmamak lazım. Günümüzde çocukları ve gençleri kendi ağlarına düşürmek isteyen kurt misali insanlar çok fazla. Onun için özellikle de pek fazla tanımadığımız, kendisinden çok emin olmadığımız kişilerin arkasına hemen düşmemek lazım. Yakınlık kuracağımız, arkadaşlık edeceğimiz kişileri öncelikle çok iyi tanımalı, gerçek niyetlerini iyice öğrendikten sonra onlarla arkadaşlık kurmalıyız.
Alıntı ile Cevapla
Alt 05 Mart 2013, 16:08   Mesaj No:20
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:39
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:174
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Eğlenelim Öğrenelim...:)

Cehenneme Uğramak

Büyük zatlardan birine kendisini zor durumda bırakmak amacıyla sormuşlar:

-Hocam cennette her şey var diyorsunuz, ben sigara içmeden duramam orada sigara içebilir miyim?

-Tabii evladım, ancak cennette ateş bulunmaz sigaranı yakmak için cehenneme uğraman gerekir, diye uygun bir şekilde cevap vermiş.

Susmasını Bilmiyor

-Nasıl senin küçük yaramaz konuşmasını öğrendi mi?

-Hem de nasıl şimdi de susmasını öğretmeye çalışıyoruz.


Aynı Yerde mi?


Temel uzun zamandır görmediği Cemal'le İstanbul'da karşılaşır:

-Ha uşak nasilsun pakayum?

-İyiyum.

-Çocuklarun nasildur?

-Onlar da çok iyidur.

-Ha uşak karin nasildur?

Temel böyle sorunca Cemal'in birden yüzü değişir... Temel arkadaşının karısının geçen yıl öldüğünü hatırlayıp hemen şöyle der:

-Yani ayni mezarda mi yatayii?



Yavaşla

Temel otobanda 180 km hızla gidiyormuş. Karşısına bir tabela çıkmış. Tabelada "Yavaşla 150" yazıyormuş. Temel hızını 150'ye düşürmüş. Biraz gittikten sonra başka bir tabelada "Yavaşla 100" yazıyormuş. Temel hızını 100'e düşürmüş. Biraz daha gittikten sonra bu kez tabelada "Yavaşla 50" yazıyormuş. Temel hızını 50'ye düşürmüş. Daha sonra bir tabela daha çıkmış tabelada "Yavaşla 5" yazıyormuş. Temel hızını bu kez de 5'e düşürmüş ve sonra bir tabela daha çıkmış karşısına "YAVAŞLAYA HOŞ GELDİNİZ"
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 52 Kişi okuyor. (0 Üye ve 52 Misafir)
 

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.