![]() |
38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Medineweb yönetiminin istişareleri sonucu SevgininBedeli kardeşimiz haftanın misafiri seçilmiştir.Kendisine özele girmeden sorularınızı sorabilirsiniz. İlk soruyu kardeşime ben sorayım kendinizi biraz tanıtırmısınız Ne işle meşkulsünüz İslami ilimler bazında ne tür bir birikiminiz mevcut: |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli konukluğunuz hayırlı olsun sevginin_bedeli kadeşim... tüm misafirlerimizin de zevkle cevapladığı pişmaniye tadında sorularımı sizede yöneltmek isterim insanlarla iletişiminiz nasıldır? güler yüzlü müsünüz? ağlar mısınız? ağlarsanız neden? hiç unutamadığınız en kötü gününüz? hiç unutamadığınız en mutlu gününüz? mutluluk sizin için ne ifade ediyor? kimler için nelerden vazgeçersiniz taviz verirsiniz? hayat felsefeniz nedir? iki yolunuz var birincisi kariyer ikincisi aşk ?hangisini seçerdiniz? yaptığınız en büyük çılgınlık? Hayatı Bir resimle anlatmanız istenseydi Ne cizerdiniz ? Hiç gün batımını izlediniz mi? Her güneşin batışında ömrünüzden bir günün gidişi sizi üzüyor mu? Hayatta en cok kıymet verdiğiniz? bi şeyle uğraşmaktan ne zaman vazgeçersiniz? size göre sevgi size göre macera size göre hayal size göre kardes size göre dost size göre aile size göre eş size göre hayat.. size göre insan size göre özlem sizegöre hasret size göre beklemek size göre gitmek size göre mutluluk size göre endişe size göre özgürlük bi gün herşeyi bırakıp kaçmak isteseniz nereye gidersiniz? (-) ler (+) ları hep götürür mü? sonuna kadar dayanır mısınız yoksa hemen mi pes edersiniz? ölmeden önce yapmam gerek dediğiniz bişe var mı? ne tarz müzikler dinlersiniz? forumda sizi en mutlu eden olay? forumda sizi en çok üzen olay? hayat size ne öğretti? hayatınızda illa yapın dediğin bişe var mı bize? son olarak KuM TaNeSİ? kolay gelsin... |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Misafirliğin hayırlı olsun rahat gecer inşallah |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Sizce İnsan kimdir? insanı var eden şey nedir?, onu diğer canlılardan ayıran özelliği nasıl bulunabilir? insan düşünen bir canlımıdır, politik bir canlımıdır, isyankar bir canlımıdır, taklit eden bir canlımıdır? yoksa itaat eden bir canlımıdır yada başka bir şey mi?. peki bunlardan hangisi doğru olandır. yanlız sizden ezbere cevap vermemenizi rica edeceğim, bana klasik cevaplar vermeyin. Adınıza sevginin bedeli demişsiniz, sevgi her derde derman sihirli bir ilaçmıdır? yoksa bu bir yanılgımıdır? eğer sevgi her şeyi çözer diyorsanız, düşünsel çatışmalar, kültür çatışmaları yada inanç çatışmalarını çözmeye neden gücü yetmiyor? sizce sevgi adaleti mahkum edebilirmi? |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli selamun alyeküm arkadaşlar. bu haftanın misafiri olarak beni ağırlamanız beni gerçekten çok onore etmiştir. bundan büyük şeref duyuyorum. inşaallah hayırlı geçecek bir hafta olur bizim için. bu arada sorularınız gelmeye başlamış bile. herşeyden önce şunu belirtmeliyim ki bana göre insanın ilmi oldukça cüz'i (kısıtlı)dir. dolayısıyla sorduğunuz sorulara vereceğim cevaplardaki yanlışlıklar hatalar tamamiyle (ilmimin/bilgimin azlığı nedeniyle) bana aaittir. doğru ve güzel olan herşey ise rabbimindir (rabbimin lütfudür) |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
ben bir kamu kurumunda idareci olarak çalışan orta yaşlarda evli ve üç çucuğa eşimle beraber ebeveynlik yapmaktayım. eğer kızmazsanız ismimi belirtmek istemiyorum. ama bunu telafi etmek amacıyla hem allahı hatırlatan hem de abd oluşumuzu hatırlatan anlamında abdullah diyebilirsiniz. islami ilimler bazındaki birikimimin gün geçtikçe/ bilgiye ulaştıkça ne kadar da az ve yetersiz olduğunu öğreniyorum. ancak şunu belirtmeliyim ki; rabbimin kelamını arı duru öğrenmeye çalışıyorum bu anlamda temel kaynağım kur'an-ı kerimdir. hadisler ise vahye ters düşmediği/ vahiy süzgecinden geçtiği sürece benim için çokçok önemlidir. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
1-müslümanlar olarak yeniden toplumsal inşa sürecinde neler yapılmalıdır. herşeyden önce islamı sahih bir şekilde öğrenmeliyiz. çünkü insanlara dolayısıyla topluma ulaşabilmek ya da birşeyleri ulaştırabilmek için kendimizin bir sermayemizin olması gerekir. ancak bu sermayenin de sahih olması şarttır. bu anlamda islam tarihi boyunca kuran okunmuş anlaşılmaya çalışılmış/ kimi zaman doğru anlaşılmış ama kimi zaman da yanlış ya da eksik anlaşılmıştır. bize düşen günümüz şartlarında kuranı doğru okumak/anlamak ve toplumsal inşa sürecinde vahyi temel harç olarak kullanmaktır. bunun anlamı şudur; 1400 yıl önceki sosyal, ekonomik, kültürel, ahlaki çöküntü içindeki insanlardan resulün eliyle vahyi bir toplum meydana geldi. bugün de yaşamakta olduğumuz problemleri ancak vahy ile düzeltebiliriz. şekilsel olarak değil muhteva olarak aasrı saadeti günümüze taşımalıyız... 2-çok çeşitli fikirlere ve gruplara ayrılan ümmetin vahdeti hakında neler söylemek istersiniz. insan düşünelbilen varlıktır. ancak basma kalıp düşünen değildir. dolayısıyla halihazırda dünya üzerinde 6-7 milyar insan yaşıyorsa eğer, 6-7 farklı düşünen insan var demektir.fikirlerin çeşit çeşit olması, insanların aynı ümmet içinde -aynı aile içinde- dahi gruplara ayrılması kadar doğal bir şey yoktur. ancak bizler müslümanlar olarak ortak noktalarımız belirlemeliyiz. şöyleki; yüce rabbimiz kuranı kerimde ehli kitaba şöyle sesleniyor: De ki: “Ey kitap ehli! Bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin: Yalnız Allah’a ibadet edelim. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah’ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilah edinmesin.” Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: “Şahit olun, biz müslümanlarız. Âl-i İmrân 64 bu ayete dikkatle baktığımızda kendimize de bir pay çıkarabiliriz. elbette hz. peygamberin vefatından bu yana kuranı okuyan herkes aynı şeyi anlamamıştır. bu durum bugün de aynen devam etmektedir. bizler hiçbir grubtan/cemaatten/ yapıdan/fırkadan bu anlamda bizimle aynı düşünmeye zorlayamayız. durum bu olunca insanlara farklılıklarından/farklı düşünmelerinden dolayı asla kötü davranmamalıyız. doğru bildiklerimizi en güzel şekilde ve yumuşak huylulukla insanlara aktarmaya gayret etmeliyiz. yani farklı düşünebilir, çeşitli fikirlere sahip olabilir ve farklı gruplara ayrılmış olsak da bizler herşeyden önce insan olmamız ve artı değer olarak müslüman olmamız hasebiyle birlikte yaşamayı/ höşgürülü davranmayı ve moda deyim ile ötekiyi kabul etmeliyiz. o zaman belki farklılıklarımızla bir birliktelik sağlayabiliriz. şunu da unutmamalıyız ki; vahy dışında sahip olduğumuz ve kesin doğru olarak bildiğimiz bilgiler -buna deneylerle sabit olmuş bilgilerde dahil- birgün yanlışlanabilir. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli misafirliğiniz hayırlı olsun hayr"a vesile olsun.inş |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli konukluğunuz hayırlı olsun sevginin_bedeli kadeşim... teşekkür ederim. allah arzı olsun.. tüm misafirlerimizin de zevkle cevapladığı pişmaniye tadında sorularımı sizede yöneltmek isterim buyurun lütfen! insanlarla iletişiminiz nasıldır? çok iyi olduğunu düşünüyorum. inş. yanılmıyorumdur. güler yüzlü müsünüz? kesinlikle evet. ağlar mısınız? ağlarsanız neden? evet zaman zaman ağlarım. ağlama hususunda benim için ölüm çok etkilidir.ölen biri olduğunda hep hüzünlenir, eğer ölen bir yakınım ise mutlaka ağlarım. hiç unutamadığınız en kötü gününüz? hatırlamak istemiyorum. hiç unutamadığınız en mutlu gününüz? evlendiğim gün. mutluluk sizin için ne ifade ediyor? paylaşmayı. kimler için nelerden vazgeçersiniz taviz verirsiniz? kim olduğu önemli değil karşımdaki için eğer daha hayırlı olduğuna inanıyorsam aksine olan herşeyden vazgeçmeye çalışırım. hayat felsefeniz nedir? eğer hayatı paylaşırsam hayattan zevk alırım. tersi bir durumu hiç sevmem iki yolunuz var birincisi kariyer ikincisi aşk ?hangisini seçerdiniz? ikisini bir arada götürsek nasıl olur? yaptığınız en büyük çılgınlık? asla kimseyla paylaşmam bunu. Hayatı Bir resimle anlatmanız istenseydi Ne cizerdiniz ? gözü yaşlı, yüzü kir içinde bir lokma ekmeği yemeye çalışan bir çocuk çizerdim Hiç gün batımını izlediniz mi? Her güneşin batışında ömrünüzden bir günün gidişi sizi üzüyor mu? evet gün batımını izledim hem de çok. insan sonsuz yaşamak ister dolayısıyla ömrümden giden her gün beni gerçekten çok üzüyor... Hayatta en cok kıymet verdiğiniz? insanca bir yaşam ama herkes için... bi şeyle uğraşmaktan ne zaman vazgeçersiniz? sanırım yanlış yaptığımı anladığımda. size göre sevgi bu soru bana sorulmamalıydı. değil mi ama sevgi zaten benim...gülümseyen000gülümseyen000 size göre macera değişiklik. mesela buz gibi bir nehire 15-20 metreden atlamak. size göre hayal hayaller bana göre her zaman gerçeklerin gerisinden gelir. hadi bir de örnek vereyim. 11 eylül öncesinde derin darbe diye bir film yapılmıştı. o filmde dünya ticaret merkesi hariç wevyorktaki herşey yok olmuştu. anca şimdi o iki kulenin yerinde yeller esiyor.... size göre kardes mutlaka olması gereken size göre dost herşeyini paylaşabilen. size göre aile hayatın en tatlı yanı size göre eş herşeyden önce insan ve dost ama dosttan çokçok daha yakınım size göre hayat.. elimizde eriyen kar. size göre insan eşrefi mahlukat size göre özlem ulaşamadığım herkes ve herşey sizegöre hasret inanıyorum ki bir gün bitecek size göre beklemek en sıkıcı durum size göre gitmek çıktığın kapıyı çarparak gitme ki, döndüğünde açabilesin. size göre mutluluk paylaşmak size göre endişe sonucu kestirememek size göre özgürlük insanca yaşamanın ilk şartı bi gün herşeyi bırakıp kaçmak isteseniz nereye gidersiniz? cennete (-) ler (+) ları hep götürür mü? hayır ne münasebet çoktan seçmeli test mi yapıyoruz?... sonuna kadar dayanır mısınız yoksa hemen mi pes edersiniz? kararlılık güzeldir. ölmeden önce yapmam gerek dediğiniz bişe var mı? evet var. hakkına girdiğim insanlardan helallik almak... ne tarz müzikler dinlersiniz? genelde halk müziği ve hareketli oyun havaları... forumda sizi en mutlu eden olay? forumda daha çok yeniyim forumda sizi en çok üzen olay? etnik köken ile ilgili anlamsız ve sonuçsuz tatışmalar hayat size ne öğretti? aslında çok şey öğretti; her insanın insan olarak değerli olduğunu, aynı zamanda ortalıkta insan diye gezinen birçoklarının insanlık vasfını kaybettiğini, her doğru bildiğinin bir gün yanlışolabileceğini... vs.vs hayatınızda illa yapın dediğin bişe var mı bize? evet kuranı çok okuyalım ama her okuduğumuzda adeta ilk kez okuyormuşçasına... son olarak KuM TaNeSİ? kum tanesi bilmem ki ne diyeyim. allah ecrini versin... kolay gelsin... teşekkürler... |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
teşekkür ederim allah razı olsun kardeşim |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
|
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
ayrıca madem ezbere yanıt vermemi istemiyorsunuz, sorunuzun başına koyduğunuz SİZCE sözcüğü sizin için ne ifade ediyor? açıklar mısınız. Sizce İnsan kimdir? insanı var eden şey nedir? allahın yeryüzüne halife olarak atadığı varlık/adem. insanı var eden allahtır.bütün evreni yaratan yoktan vareden allah. onu diğer canlılardan ayıran özelliği nasıl bulunabilir? insanı diğer canlılardan ayıran temel özellik isimlendirebilme yetisinin olmasıdır. sanırım bunun içinde senin istediğin cevap vardır. insan düşünen bir canlımıdır, politik bir canlımıdır, isyankar bir canlımıdır, taklit eden bir canlımıdır? yoksa itaat eden bir canlımıdır yada başka bir şey mi?. peki bunlardan hangisi doğru olandır. eğer seçenek vermiş olsaydınız ve bunlardan bir şık ta hepsi olsaydı kesinlikle ben o şıkkı işaretlerdim. çünkü insan yaratılış itibari ile kozmik bir yapıya sahiptir. düşünür, düşündüğünü yapar -orijinaldir-, taklit eder, isyan ya da itaat eder... insanı tam anlamıyla çözen varsa beri gelsin... Adınıza sevginin bedeli demişsiniz, sevgi her derde derman sihirli bir ilaçmıdır? yoksa bu bir yanılgımıdır? bana göre sevgi ne sihirli bir ilaç ne de bir yanılgıdır. sevgi sınırlanamayan, paylaşıldıkça çoğalan ve anlam ifade eden, yaşamı cehennemden cennet doğru sürükleyen - bana göre- olmazsa olmazımızdır. eğer sevgi her şeyi çözer diyorsanız, düşünsel çatışmalar, kültür çatışmaları yada inanç çatışmalarını çözmeye neden gücü yetmiyor? sevginin herşeyi çözdüğünü söylemedim ancak şunu söyleyebilirim: eğer sevgi olmazsa düşünsel/kültürel/inançsal/etnik/ailevi...vs.vs. hiçbir çatışmayı çözemezsiniz. sizce sevgi adaleti mahkum edebilirmi? evet olabilir ama temennim adaletin üstün gelmesidir.. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
|
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Misafirliğiniz hayırlı olsun -Kur'an'la irtibatınız nasıl? -Kur'an tek kaynak mı yoksa temel kaynak mı?,Kur'an dışındaki kaynaklara bakış açınız nedir? -Kur'an-sünnet-hadis ilişkisi düşüncenizde nasıl oturuyor? |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
not o soruya verdiğim cevabı inşallah değiştireceğim... |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli :) tahmin etmiştim..bu benle alakalı bir soru...sfhfgshsfhsgh (aramızda kalsın en çok merak ettiğim bu sorunun cevabı oluyor nedensegülümseyen000) |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
beni güldürdün allah da seni güldürsün kardeşim |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli öyle ama napim..gülümseyen000 insanların hakkımda ne düşündüklerini hep bilmek istemişimdir...olumlu...olumsuz... sen olsan merak etmezmiydin? mesela bana sorsan sana göre sevginin_bedeli diye; cevabım...ilk başta itici gelmişti ama sonrada sevdim kendisini...iyi yürekli birine benziyor...derdim....sfhfgshsfhsgh |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
|
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
bu anlamda kuran ile ilgili yapılan araştırmları da takib etmeye çalışırım. kuran tek temel kaynaktır. kuran dışındaki kaynakları kurana arz ederim eğer vahy süzgecine uygunsa reddetmem faydalanırım. bu noktada tekrar etmeliyim ki vahyi bilgi dışındaki tüm bilgiler yanlışlanabilir. içimizden biri -insan- olan peygamberin örnekliği kuranın ayaklı halidir. hadis/ sünnet konusunda da yükarıdaki gibi vahyi esas alırım. takdir edersiniz ki allah resulü vahye muhalif söz ve davranış göstermemiştir. sanırım kendimi ifade edebildim... |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
|
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
iltifattan hiç hoşlanmam...tamamen hakkında düşündüklerim bu yönde...;) |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Bir önceki sorumda sizce diye başlamamın sebebi, miras aldığınız düşüncelere göre değil, kendi edindiğiniz fikirler ve inançlar ışığında cevap vermenizi istememdendi. Sizce neden İbrahim(a.s) bir put yapıcısının evinde büyümüştür. Neden Musa(a.s) Firavun un sarayında büyümüştür. Neden Dünya zevklerini red eden Buda bir kralıkta büyümüştür. Neden Dünyadan kaçan Lao Tzu aristokrat bir ailedendir. Neden Tolstoy Feodalizmin kalbinden çıkan bir çiftlik sahibidir. Neden Komunizmi savunan Engels kapitalist bir ailedendir. Neden Komünist Castro zengin bir ziraatçinin oğludur. Kısacası herşey yada herkes düşmanını koynundamı besler, bu bir doğa kanunumudur. neden böyledir? Eğer bu bir doğa kanunu ise İslamı mekke müşriklerinin içinde büyüyen biri tebliğ etti, o zaman islam toplumunun içinden çıkan biride onu yaralayacaktır dersek doğru söylemiş olurmuyuz. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Hayırlı olsun değerli kardeşim İnşaallah hep birlikte Hakka Şahidlik edebilen Peygamberler salihler şehitler sıddıklar zümresinden olanlardan oluruz. Size sorularım şu olacak kendimizi yetiştirme adına bilgi paylaşımı Bildiklerimizi faydalı bir metoda dönüştürme adına : Kuran'i bir hayat metoduna sahip olabilme adına ne tür çalışmalar ile meşkulsünüz? Çevrenizde bulanan İnsanlara nasıl bir tebliğ metodu izlemektesiniz? Bulunduğunuz bölgede Hangi tür İslam anlayışı hakim Gelenekler dinimi Atalar dinimi Melleler dinimi Hurafe ve bidatler ile özdeşleşmiş bir dinmi Tarikatlar dinimi Cemaatler dinimi Yoksa TEVHİDİ bir din anlayışımı mevcut. (Kimse bu soruma alınmasın Ülkemizin Din anlayışları ne yazıkki bu çerçevede şekillenmiş yapıların elinde) Yukarıda saydığım kesimlere karşı nasıl bir metod ile TEBLİĞ çalışması yürütmektesiniz. Sorularıma vereceğiniz TEVHİDİ cevaplar için şimdiden teşekkürler Allah sizide bizide Kendine Eşrefi Mahluk olanlardan eylesin Duamızdır ve TEVHİDİ bilince sahip bir toplumun oluşması için AYAKLARIMIZI KENDİ YOLUNDA haktan hakikattten sapmayanlardan eylesin. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
bununla birlikte yukarıda isimlerini verdiğiniz şahıslar yaşadıkları toplumu değerlendiren ve bu değerlenlendirme sonucunda olumsuzluk olarak gördükleri duruma karşı tersi yönde hareket eden insanlardır. elbette sizin isimlerini verdiğiniz kişilerin dışında içinde bulundukları toplumun davranış/ yaşayışına karşı isyan eden ve mücadele eden isimini bile bilmediğimiz milyonlarca şahıs vardır. burada göz önünde bulundurulması gereken şey bana göre; insanın fıtrat üzere yaratılmış olduğudur. dolayısıyla iyilik/meleki yönü ağır basanlar toplumlarını iyi yönde değiştirmek için mücadele etmiş, kötülük/şeytani yönü ağır basanlar ise insanları iyilikten alıkoymuş köleleştirmiş, insanca yaşam haklarını ellerinden alarak kendilerine benzetmişlerdir. kanaatimce burada bir farklı durum peygamberlerin durumudur. elbette yüce rabbimiz peygamber seçerken kendi toplumları içinde hakka/adalete/tevhide en yakın yaşayışa sahip bireyleri seçmiştir. nitekim baktığımızda peygamberlerin peygamberlik öncesinde hayatı çok ciddi anlamda sorguladıklarını görüyoruz.hz. ibrahimin meşhur soruları vardır. yine hz. muhammedin peygamberlikten önce inziva hayatına çekilmesi aslında yaşadığı toplumu sorgulamasıdır. sanırım şunu da belirtmeliyim: bana göre peygamberlik verilen her kişi kendisinin bizden biri olduğunu söylemesi gibi peygamberlikten öncede bizden farklılıkları yoktur. örnek olması babından burada bir olaya değineceğim, umarım polemik konusu olmaz. hz. musa peygamberlikten önce firavunun sarayında bir vezir olarak bilinir.hz. musanın mısırdan kaçmasının nedeni nedir? adam öldürme. yani musa bir katil. ama allah onun yaşadığı pişmanlık ve tövbesinin kabulunden sonra onu hz. şuaybın terbiyesine veriyor. yani demek istediğim şu insanın melek yönü ağır basınca hakka/adalete/tevhide giden yolda mücadele edr. son bir not:eğer ağacın kurdu ağaçtan olmasaydı ağacın zevali olmazdı. kürtçesi: kurmi darı ji darı nebe zevala darı tıne. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
allah razı olsun kardeşim.inşaallah dualarımız kabul olunur. Size sorularım şu olacak kendimizi yetiştirme adına bilgi paylaşımı Bildiklerimizi faydalı bir metoda dönüştürme adına : Kuran'i bir hayat metoduna sahip olabilme adına ne tür çalışmalar ile meşkulsünüz? doğrusu yıllarca islamı bildiğimiz klasik tefsirlerden/hadis kitaplarından ve bildiğimiz fikir kitaplarından öğrenmeye ve hayatımıza uygulamaya çabaladık. ancak geldiğimiz noktada genelde islam toplumu özelde islami endişeyi kendine dert edinen insanlar olarak çok ciddi bir tıkanıklıkla karşı karşıyayız. bu tıkanıklığı aşabilmek için kuranın yeniden okunması gerektiğine inanıyorum. bu nedenle asıl ve temel kaynağımız olan kuranı kerimi yeniden okuma ve günümüze taşıma anlamında gayret gösteren değerli ilim adamlarımızın yaptığı çalışmaları takib etmeye çalışıyorum.bu anlamda isterseniz size bir kaç isim de zikredeyim. ülkemizde r. ihsan eliaçık, ali rıza borazan, ahmet baydar, abdulaziz bayırdır, mustafa islamoğlu, ekrem baytap, hakkı yılmaz... islam dünyasından ise hasan hanefi, abdulkerim suruş, muhammed ammara... takib etmeye çalıştığım birkaç düşür. Çevrenizde bulanan İnsanlara nasıl bir tebliğ metodu izlemektesiniz? herşeyden önce kendimizin yaşaması gerektiğine inanıyorum. insanlar zaten günümüzde bilgiye ulaşmada çok ta ciddi bir problem yaşamıyorlar aksine islamın yaşanabilirliği anlamında örneklik sıkıntısı çekiyorlar diye düşünüyorum. çünkü islam tarihi boyunca islam adına ortalıkta gezen o kadar çok örnek var ki. islamı anlamamış; şeyh/ melle/seyyid/sözde alimler islamı kendi çıkarların için bir meta olarak kullandılar yıllarca. (hakkı ayakta tutmak için mücadele edip bu konuda hayatlarını gözlerini bile kırpmadan feda eden değerli ulemamızı tenzih ediyorum. allah onlardan razı olsun) dolayısıyla eğer insanlara hal ile tebliği yapabilirsek ve islamın günümüzde de yaşanabilir ve sorunlarımız çözebiliir bir muhtevaya sahip olduğunu ifade edebilirsek bir çok sorunu aşmış oluruz. bu düşünceme uygun yaşamaya ve insanlarla iletişimimi sürdürmeye çalışıyorum. Bulunduğunuz bölgede Hangi tür İslam anlayışı hakim Gelenekler dinimi Atalar dinimi Melleler dinimi Hurafe ve bidatler ile özdeşleşmiş bir dinmi Tarikatlar dinimi Cemaatler dinimi Yoksa TEVHİDİ bir din anlayışımı mevcut. (Kimse bu soruma alınmasın Ülkemizin Din anlayışları ne yazıkki bu çerçevede şekillenmiş yapıların elinde) Yukarıda saydığım kesimlere karşı nasıl bir metod ile TEBLİĞ çalışması yürütmektesiniz. inanın bu saydığınız anlayış/ve yaşayış tarzlarının hepsi de mevcuttur. elbette islamı sahih bir şekilde insanlara anlatmak gerçekten zahmetli bir iş. çünkü öyle kemikleşmiş -aslında islamla alakası bile olmayan- o kadar yaklaşım söz konusudur ki bunları yıkmak çok zaman ve emek ister. ancak islami tebliğde bir kural vardır: yumuşak söz söylemek. ben bunu çok önemsiyorum. eğer insanlara kızarak/bağırarak/hakaret ederek/ aşağılayarak birşeyler vermeye kalkışırsak yandığımızın resmidir. bir de şunu unutmamaız gerektiği kanaatindeyim: genel olarak insanlar hazırcılğı severler. dolayısıyla sahip oldukları bilgileri sorgulama noktasında çok ciddi bir zaaf vardır. ya da kendi önderinin/liderinin söylediklerini ölçme tartma gibi bir zahmete girmezler. dolayısıyla onlara mutlaka sözün en güzeli ile gitmeliyiz ki doğruyu kavraya bilsinler. tabii ki bu kolay olmayacaktır. rabbim yardım eyleye... |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Sorularıma verdiğiniz cevaplar için teşekkürler Saydığınız Alimleri aynı özenle takip etmekteyim. yalnız Hakkı yılmazın çalışmaları bu güne kadar yapılmamış olan bir tefsir çalışması sunmakta Allah tamamına erdirsin. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
hakkı yılmaz beyin çalışmasını özenle takib etmekteyim. elbette her fikirlerine katılmak durumunda değiliz. ancak hak yerini bulmalı diye söylüyorum ki hakkı yılmaz bey çok ciddi bir tefsir çalışması yapmaktadır.inşaallah tamamına erer. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Hayırlı olsun. Sorum şu; Sevginin bedeli nedir? sizce. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
bana göre sevginin bedeli herşeydir ama aynı zaman da hiçbir şeydir. çünkü aslolan bedelsiz sevmektir.... |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Biz misafirlerimizi sorular ile ağırlıyoruz öyle yerinde oturmak yok Ağzı-Açık000 Günümüz dünyasında Bir çok hristiyan ve yahudinin dahi bu çarpık medeniyet anlayışlarının çöktüğünün farkına varmalarına rağmen İslam toplumları neden halen böyle bir medeniyetin peşinde sürüklenmekteler? İyi bir müslüman olmak sade ibadi yönleri ilemi yoksa Allah yolunda tüm gayretini sarfetmekmi? Kuranın kaderciliğe bakış açısı ile günümüzde anlaşılmaya çalışılan kader anlayışı arasındaki fark nedir? İslam toplumunda ilk mal yığma anlayışı saltanat adı altında yapıldığını bilmekteyiz halen dahi o malları yığıp İslam adına zorbalıkla kendi saltanatını kuran şahsiyetlere neden toz kondurulmuyor? İnşaallah sorularım ile sizlere rahatsızlık vermemişimdir yalnız bazı hakikatlerin sunulması adına sizlere soru sordum hem misafirlik hemde bilgi paylaşımı Allah kolaylık versin. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Sizce bir insanın karşılaştığı bir şey hakkında cevaplaması gereken ilk şey Nasıl? mıdır yoksa Niçin? midir. modern çağ hangisini benimsemiştir, islam hangisini benimsemiştir. siz hangisini benimsiyorsunuz ve Neden? |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
Biz misafirlerimizi sorular ile ağırlıyoruz öyle yerinde oturmak yok Ağzı-Açık000 çayınız, yemeğiniz ve meyveniz yok bari sorularınızı esirgemeyin. demi ama... Günümüz dünyasında Bir çok hristiyan ve yahudinin dahi bu çarpık medeniyet anlayışlarının çöktüğünün farkına varmalarına rağmen İslam toplumları neden halen böyle bir medeniyetin peşinde sürüklenmekteler? sanırım islam toplumlarının batı medeniyetine olan hayranlığının temelinde bilgisizlik vardır. ama öyle sıradan bir bilgisizlik değil iki yönlü bilgisizlik. hem kendi elinde var olanı hem de hayranı olduğu hakkında bilgisizlik. bunun anlamı şu aslında islam öğretisi tam anlamıyla bir medeniyet projesidir. ancak bu porje yüzyıllardır rafa kaldırılmış, ne dediği/demek istediği konusunda kafa yorulmayan 12-13 asır öncesinde yapılan yorumlarla anlaşılmaya çalışılanbir bir projedir. şunu hemen belirtmek gerekir ki insana sadece yaptığının karşılığı vardır. dolayısıyla elinizdeki dünyanın en mükemmel projesi de olsa eğer onu kullanmayı öğrenme zahmetine bile katlanamıyorsak bizim bundan faydalanmamız imkansızdır. diğer taraftan hayranı olduğumuz batı medeniyeti tamamen pragmatist bir karaktere sahiptir. insani değerlerin tamamen göz ardı edildiği/gerektiğinde insanların can, mal, namuslarının tarumar edildiği ve bunun da yine insanlık adına yapıldığını utanmadan savunan bir medeniyet. eğer ki islam toplumları/bireyleri bu iki medeniyet hakkında gerekli bilgiye sahip olsaydı eminim ki sürüklenme söz konusu olmazdı. işlamın toplumsal bazda en temel şartlarından biri ve bence en önemlisi kişinin can,mal, namus, dil, din güvenliğinin sağlanmasıdır. şimdi şöyle bir soruyla kapalım. saydığımız konularda güvenliği sağlanmış bir toplum daha ne ister? İyi bir müslüman olmak sade ibadi yönleri ilemi yoksa Allah yolunda tüm gayretini sarfetmekmi? şimdi kuranı dikkatlle incelediğimizde ibadetten ayrı salih amelden ise ayrıca bahsetmektedir. aslında ibadetlerimizin her nekadar toplumsal boyutuna önem veriyor olsak da ibadetlerin daha çok ferdi olduğunu düşünüyorum. ibadetin toplumsal boyutunu reddetmiyorum bunu söylerken. ancak salih amel tamamen tpolum yararına yapılanlardır diye düşünüyorum. dolsyısyla kişi ibadi yönünü geliştirerek allahla olan ilişkini salih amel işleyerek de toplumla ilişkisini calı tutmak durumundadır. zaten asla bir daha geri gelmeyecek olan asrı saadette de esas olan bu değil miydi? Kuranın kaderciliğe bakış açısı ile günümüzde anlaşılmaya çalışılan kader anlayışı arasındaki fark nedir? Bugün her kişi, ne işlemişse onun karşılığını alır, bugün kimseye haksızlık edilmez. Muhakkak ki Allah hesapları pek çabuk görür. (mü'min 17) yukarıdaki ayeti kerimeyi okuyunca kuranın kader anlayışını çok ne olarak anlayabiliyoruz. aslında çok net olan ayet için şu söylenebilir. kişi kendi yaptığının/seçtiğinin/ektiğinin/ biçtiğinin dışında hiçbir karşılık olmayacaktır. beri tarafta ayet ne ne işlenmişse kişi tarafından işlendiğini vurgulamaktadır. buradan anlaşılan şu ki kişi üzerinde herhangi bir cebr/zorlama söz konu değildir. benim anladığım kadarıyla kuran şunu söylemektedir: kişi kendi kaderinin sahibidir/ yaratıcısıdır. (umarım yaratıcı kelimesine kızan olmaz.) günümüzde ise kader anlayışı tamamen değişik olarak anlaşılmakta olup kişinin içinde bulundauğu/ daha önce yaşamış olduğu ve yaşayacak olduğu herşeyin allah tarafından önceden kararlaştırıldığını, dolayısıyla kendisinin bunu değiştirme veya duruma müdahale etme gibi bir şansının olmadığı şeklinde haşa allahı suçlayıcı bir yaklaşım haline gelmştir. elbette bu yaklaşım sahiplerini hiçbir şekilde kurtaramayacaktır. allah akıl nimetini verdiği her kişiye kendi kararını verme yetisi vermiştir. biz ister bunu kullanalım ister kullanmayalım bundan sorumluyuz. kader konusu çok karmaşık ce çetrefil bir konudur ve asırlardır tartışılmaya devam ediyor. belki ilgilenenler vardır diye buraya bir kitap ismi yazacağım. bu kitabın kader hakkındaki yaklaşımlarımızı sorgulamamız açısından okunması gerektiği kanısındayım. kitabın adı: KADER VE İKTİDAR. yazarı: AHMET BAYDAR yayın evi: beyan yayınları İslam toplumunda ilk mal yığma anlayışı saltanat adı altında yapıldığını bilmekteyiz halen dahi o malları yığıp İslam adına zorbalıkla kendi saltanatını kuran şahsiyetlere neden toz kondurulmuyor? dün foruma bir yazı asmıştım . sayın r. ihsan eliaçık beyefendinin bir yazısıydı bu. sorduğunuz sorunun cevabının ip uçları o yazıda ciddi bir şekilde fark ediliyor düşünüyorum. bu yazının linkini buraya ekliyorum. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] İnşaallah sorularım ile sizlere rahatsızlık vermemişimdir yalnız bazı hakikatlerin sunulması adına sizlere soru sordum hem misafirlik hemde bilgi paylaşımı Allah kolaylık versin. ne münasebet kardeşim aksine sorularız ben çokçok memnun etmektedir. kesinlikle rahatsız olmam söz konusu değildir. eğer sorularınıza sizi tatmin edici doğru cevaplar verdiysem bunları bana söyleten rabbime şükürler olsun... hatalar yanılmalar kusurlar kesinlikle bendendir. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
kuranı sahih bir şekilde anlayabilmemiz için de bu yöntemin (5n 1k) yararlanmamız gereken yöntemler içinde üst sıralarda yer alması gerektiğini düşünüyorum. selam ile... |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Değerli kardeşim medineweb cafemiz Ramazan tatiline çıktığı için ramazandan sonra Çayımızı kahvemizi yemeğimizi ikram ederiz.Size soru sormamdaki amaçım Müslüman kardeşlerimiz ile İlimlerimizi paylaşma adınadır Aktarılmayan bilginin kuru bir ağaçtan farkı olmadığı kanısı ile Kardeşime soru yöneltmekteyim . İmam Hüseyinin şehid olduğunu hepimiz söyleriz ve işin hakikatide budur yalnız kerbela kıyamında İmam Hüseyin ve yarenlerine şehid denilebilmesi için karşı tarafın hangi kesim olması gerekir? Medineweb ile tanışmanız nasıl oldu ve Sitemizin ne tür artı ve eksileri ile karşılaştınız? Kurani ilimler bazında bir Müminin kendini yetiştirebilmesi adına Bir mürşide efendiye vs tabii olması zorunlumudur yada Herkes Kuranı anlıyamazmı? Peygamber efendimizin bizlere emanet olarak bıraktığı KURAN ve Sahih SÜNNET iken günümüzde Rüya,İlham,Keşf vs nasıl oluyorda İslami konularda kaynak alınabiliyor.Her gece Peygamber efendimiz ile görüştüklerini ve direktifleri ondan aldıklarını İDDİA edenlere ne kadar güvenmek lazım.Farzedelim böyle bir şey var o zaman 1400 yıldır İslami konularda ömür tüketmiş Alimler boş yeremi uğraşmışlar Onlar neden Rüya,keşf,ilham İle konulara çözüm bulamamışlar? İslamda Peygamber efendimize her kes rahatça ulaşabildiği halde Günümüz İslam aleminde kendilerine Din sınıfı tayin etmiş olan kesimler Peygamberden kendilerini yüce görmüyorlarmı Çünkü Peygamber efendimize her kes istediği şekilde ulaşabiliyordu ama günümüzde Kendilerine din sınıfı tayin etmiş olanlara neden sorunlarımız olduğu vakit rahatlıkla ulaşamıyoruz? |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
Değerli kardeşim medineweb cafemiz Ramazan tatiline çıktığı için ramazandan sonra Çayımızı kahvemizi yemeğimizi ikram ederiz.Size soru sormamdaki amaçım Müslüman kardeşlerimiz ile İlimlerimizi paylaşma adınadır Aktarılmayan bilginin kuru bir ağaçtan farkı olmadığı kanısı ile Kardeşime soru yöneltmekteyim . medineweb misafiri olmak bir ayrıcalıktır. misafir ettiğiniz için teşekkür ederim. soru sormanız elbette beni ziyadesiyle memnun etmektedir. kaldı ki ben aslında daha farklı kişilerden ve çok soru bekliyordum. tabii ki bu tamamen arkadaşlarımızın takdirleridir. saygı duyarım. sizin sorularınıza cevap vermekten de oldukça memnunum. ve devamını beklerim. kuru bir ağaçla ömür tüketmeyi hiçbir zaman düşünmedimAğzı-Açık000 İmam Hüseyinin şehid olduğunu hepimiz söyleriz ve işin hakikatide budur yalnız kerbela kıyamında İmam Hüseyin ve yarenlerine şehid denilebilmesi için karşı tarafın hangi kesim olması gerekir? şehidlerle ilgili ayetleri hatırlayalım öncelikle: Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz (bakara 154) Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler,Rableri katında Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler. (ali imran 169-170) ayetlere dikkat ederseniz şehidlik gerekçesi olarak vurgulanan şey şudur. [size=large]allah yolunda öldürülmek.[/size] imam hüseyinin mücadelesine baktığımızda tam da bunu görüyoruz. bir orduya karşılık 70 kişide olsalar allahın yolunu/dinini çıkar çevrelerine karşı savunmak ve bu uğurda canını vermek. dolayısıyla karşı tarafın hangi kesim olması gerektiği de ortaya çıkmaktadır. onlar allahın dinini kendi çıkarları/saltanatları için kullanan içlerinde adına sahabe(!) denilen zevatında olduğu dünya hayatının peşinden sürüklenenlerdir.onlar için rabbimin deyimi ile 'acıklı bir azap vardır' en doğrusunu allah bilir. Medineweb ile tanışmanız nasıl oldu ve Sitemizin ne tür artı ve eksileri ile karşılaştınız? aslında medineweb kullanıcısı olan gerçek hayatta tanıştığımarkadaşlarım/dostlarım/kardeşlerim var. onların tavsiyesi ile bakma şansım oldu. artı eksi konusuna gelince kesinlikle artıları çokçoktur. ancak insan ürünü hiçbirşey kusursuz olmadığı gibi medinewebinde muhtemelen eksileri vardır. tabii ki mühim olan farkedildiği anda sıkıntıların/sorunları giderilmesidir. bu arada üyeliğimin ilk günlerinde yaşanan polemikler beni bayağı üzmüştü... Kurani ilimler bazında bir Müminin kendini yetiştirebilmesi adına Bir mürşide efendiye vs tabii olması zorunlumudur yada Herkes Kuranı anlıyamazmı? aslında çok zor bir soru olduğunu ifade etmem gerekiyor. ardından şunları ekleyebilirim.kuranı anlamak için herşeyden önce aklı selime sahip olmak lazım. ancak toplum olarak bizler çocukluğumuzdan hayatımızın sonuna kadar genelde kuran adına ama gerçekte kuranla alakası olmayan bilgilerin borbardımanı altındayız. dolayısıyla kuranı gerçekten anlamaktan uzak bir okuma ile ve sahip olduğumuz bilgilere bakarak anlamlandırmaya çalışıyoruz. tabi bu da gerçekten olması gerekeni engelleyen bir durum. şimdi sorunuza cevap vermeye çalışalım. kendimizi yetiştirmek için kuranı anlmalıyız. kuranı anlamak için ise günümüz şartlarında bilgiye ulaşmanın kolaylığını da göz önünde bulundurarak ciddi araştırmalar yapmak zorundayız. bu anlamda bir mürşide ya da efendiye bağlanmak olayı sadece sözü edilen şahısların dünyasından/gözünden görmek anlamına geleceği için çok da sağlıklı olmayacaktır. ancak kuranla sürekli haşir/neşir kuran üzerine ciddi araştırmlar yapan her ilim erbabının çalışmalrını imkanlarımız çerçevesinde takib etmeliyiz diye düşünüyorum.... Peygamber efendimizin bizlere emanet olarak bıraktığı KURAN ve Sahih SÜNNET iken günümüzde Rüya,İlham,Keşf vs nasıl oluyorda İslami konularda kaynak alınabiliyor.Her gece Peygamber efendimiz ile görüştüklerini ve direktifleri ondan aldıklarını İDDİA edenlere ne kadar güvenmek lazım.Farzedelim böyle bir şey var o zaman 1400 yıldır İslami konularda ömür tüketmiş Alimler boş yeremi uğraşmışlar Onlar neden Rüya,keşf,ilham İle konulara çözüm bulamamışlar? bu sorunuz tasavvufa dayanmış bulunmaktadır. herşeyden önce şu tesbitimi yapmalıyım: bizdeki ilim/ilme ulaşma arzusu ile tasavvuftaki aşk/aşkın ruh biraraya gelirse herhalde dünyayı dize getirirdik. allah rasulü bizim için temel ana kaynak olarak kuranı bıraktı. sahih sünnet de kuranın açıklayıcısı olarak kuranla çelişmediği müddetçe ikinci kaynağımızdır. (kuranla çelişen sünnet uydurulmuş sünnettir) islamda hiçbir zaman rüya/keşf/ilham kaynak olarak kabul edilmemiş ve bunlarla amel edilmemiştir. günümüzde insanların rüya/keşf/ilham adı altında ortaya attıkları düşünceler içinde, kuranla çelişmeyen bilgiler bu çerçevede değerlendirilir, bu bilgilere olağanüstülük kazandırılmadan konuşabiliriz. ancak ne yazık ki günümüz tarikat anlayışı tamamen rüyalar üzerine kurulu olarak bekaasını sürdürmeye çalışmaktadır. bir bilginin değerlendirmesini yaparken mihenk taşımız kuran olmalıdır. eğer kurana uygun ise/ iyiliği/doğruyu/ adeleti zedelemeyen bir bilgi ise bunu almakta bir beis yoktur. bir de şunu belirtmeliyiz ki rüya/keşf/ilham kültürü islam toplumlarınınn tıkanmasında çok ciddi bir rol oynamaktadır. onun için çok dikkatli olmamız gerekmektedir. ancak şunu tekrar vurgulamak zorundayım rüya/keşf/ilham kesinlikle ve hiçbir zaman kaynak olamaz. İslamda Peygamber efendimize her kes rahatça ulaşabildiği halde Günümüz İslam aleminde kendilerine Din sınıfı tayin etmiş olan kesimler Peygamberden kendilerini yüce görmüyorlarmı Çünkü Peygamber efendimize her kes istediği şekilde ulaşabiliyordu ama günümüzde Kendilerine din sınıfı tayin etmiş olanlara neden sorunlarımız olduğu vakit rahatlıkla ulaşamıyoruz? “Peygamberimiz bir gün sahabelere verdiği bir ziyafet sırasında, onlara hizmet ederken, uzaklardan geldiği anlaşılan bir atlı, Peygamberimizin meclisine yaklaşıp: ‘Bu kavmin efendisi kimdir?’ diye sordu. ‘Bu kavmin efendisini arıyorum’ dedi. Allah’ın Resulü ‘Benim’ demedi. O sırada sahabelerine su dağıtmakta olduğundan, atlıya şöyle cevap verdi: ‘Bir kavmin efendisi, ona hizmet edendir!” (Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:463). yukarıdaki olayı iyice incelediğimizde aradaki farkı görürüz. bununla birlikte islamda dinsınıfı diye bir sınıf yoktur. kendilerine böyle bir rol biçenler mutlaka din adına nemalanmak isteyenlerdir. vesselam. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Sorulara devam :) Peygamberlik verilmi yoksa Hak mı edilir? Kudsi hadislerde denk geldiğim şu olayı anlatayım 5 ayeti bir araya getirip KUDSİ hadis olarak sunduklarına şahid oldum Sizce Kudsi hadis Vahiymidir İlhammıdır yada nasıl bir özelliğe sahiptir? Peygamber efendimizi Hakkıyla Öven ALLAH övmüştür Yalnız tarih boyunca Peygamber ahlakını yaşamını örnek alması gereken Müslümanlar neden Hep Peygamberi Melekleştirme gayesindedirler? |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
insanlar sadece allah rızası için çalışmalar yapınca emeğinin karşılığını da sadece allahtan bekler nitekim hakkı yılmaz bey yazdığı tefsir için hiçbir telif hakkı talep etmediği gibi bütün çalışmalarını internet ortamında tüm insanlığın hizmetine karşılıksız olarak sunmaktadır. bu anlamda bu çalışmlaradan insanları haberdar etmek bir yerde bizim de sorumluluğumuz dahilindiedir diye düşünüyorum. rabbim çalışmalarının ecrini ihsan eylesin. |
RE: 38.Haftanın Misafiri sevginin_bedeli Alıntı:
elbette devam edelim... Peygamberlik verilmi yoksa Hak mı edilir? bu soruya tamamen kendi kişisel kanaatimle cevap vereceğim. yanılıyorsam rabbimin affına sığınırım. kuranda sözü geçen peygamberlerle iligi bölümlere dikkat ettiğimizde onlar için geçmiş geniş zaman zarfında hep şöyle ifadeler geçer. 0 salih kimselerdendi, o salihh bir kuldu... gibi. Onu rahmetimizin içine soktuk. Çünkü o, gerçekten salih kimselerdendi. (enbiya 75) İsmail’i, İdris’i ve Zülkifl’i de hatırla. Bunların hepsi sabredenlerdendi. Onları da rahmetimizin içine soktuk. Şüphesiz onlar salih kimselerdendi.(enbiya 85-86) benim bu ve benzeri ayetlerden anladığım peygamberliğin bir hak edilme sürecinin olduğudur. bir de şuna dikkat edelim bütün peygamberler peygamberlik öncesi hayatlarında hep bir arayış içindedirler. bu arayış ve çaba sonucunda allahın nimetini hakk ettiklerini düşünüyorum. en doğrusunu rabbimiz bilir. Kudsi hadislerde denk geldiğim şu olayı anlatayım 5 ayeti bir araya getirip KUDSİ hadis olarak sunduklarına şahid oldum Sizce Kudsi hadis Vahiymidir İlhammıdır yada nasıl bir özelliğe sahiptir? vahyi ğayri metluv olarak bilinen, kuranda yer almayan ama peygambere gelen vahiy. kendi kannatim yüce rabbimizin vahiy olarak gönderdiğini peygamber efendimiz yazdırmış ve bu güne kadar bize ulaşmıştır. bunun dışında peygamberimize gelen bir vahiy olduğuna inanmıyorum. çünkü yüce rabbimiz kuranda : Şüphesiz o zikri (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz. (hicr 9) dolayısıyla vahyin/zikrin bir kısmının kuranda yer almamış olması söz konusu değildir. ayrıca kudsi hadislerle ilgili oldukça kapsamlı bir yazıyı da daha önce sitede asmıştım. ilgilenen arkadaşlar için link ekliyorum. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Peygamber efendimizi Hakkıyla Öven ALLAH övmüştür Yalnız tarih boyunca Peygamber ahlakını yaşamını örnek alması gereken Müslümanlar neden Hep Peygamberi Melekleştirme gayesindedirler? şimdi akıl var mantık var:eğer peygamberi bizim gibi bir insan olarak düşünürsek onun yaşadıklarını/ yaptıkların/ uyguladıklarını... bizim de yaşama/uygulama/yapma gibi bir sorumluluğumuz söz konusu olacaktır. ancak eğer peygambere meleki(!)bir vasıf kazandırırsak o zaman beygamberi bir yaşamla sorumlu olmamız söz konusu olmaz. ne dersiniz bu durumda insan peygamber mi, yoksa melek peygamber mi işin kolyına kaçanlar için daha uygundur?gülümseyen000gülümseyen000 bizim için hz. peygamber bir insandır. 63 yıl yaşadıktan sonra vefat etmiştir. kendisine verilen peygamberlik görevini en güzel şekilde/örneklikle yerine getirmiştir. bize düşen onun bir kul/insan olduğunu unutmadan allahın vahyine uygun bir yaşam sürdürmeye çalışmaktır. peygamber tasavvurları ile ilgili de meraklılarına musatafa islamoğlunun üç muhammed adlı eserini okumalrını tavsiye ederim. |
SAAT: 03:39 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.