![]() |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ 4-maun süresinde namaz kılanlar yerin dibine sokulmaktadır. Bu namaz nedir? Bu ayetleri nasıl pıratize edebiliriz? Yazıklar olsun şu namaz kılıp duranlara, onlar ki kalpleri namazlarına yabancıdır, onlar ki niyetleri yalnızca görülüp takdir edilmektir. Ve üstelik onlar, (insanlara) en ufak bir yardımı bile reddederler! (Maun -1.2.3.4.5.6.7) Kendi halkının katili Baba Esadın Eniği Beşşar Esed, kameralar karşısında namaz şovu yaparak Maun Suresi'ni izah etmemize yeterli gelir. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Fazilet Bacım Maun suresinde yerin dibine sokulan Namaz kılanlara sadece bir resim ile cevap versem herşeyi anlatmaya yeterli gelir kanısındayım açılımını yapın derseniz onuda yaparız selametle kalın... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
İnanç hususunda doğru ve yanlışın açıkça birbirinden ayrıldığını ve Tağuti güçlere uymayı reddedenlerin sağlam bir yolda oldukları izah edilmektedir. İmanın merhalelerinden ameli hususlar zaten izah edilmiştir… Küfrün şubeleri olarak söz, fiil gibi kısımlar da imanda olan gibi merhalelere ayrılmaktadır. Örneğin tağuti güçlere düzenlere uyma, putlara tapma, Allah’ın kelamı ve Resulü ile dalga geçme gibi hususlar küfrün merhalelerinden bir kısmıdır… Peygamberin nübüvvet makamı hususunda Yahudileşenler Hrıstiyanlar vb Müşrikler kendi öz evlatlarını tanıyıp bildikleri gibi bilmekte ve onun asla yalancı olmadığını tasdik etmekte idiler ama eylemsel boyutuna inince ne tasdik etme nede ona uyma hususu yoktu bu bilmelerinin onlara hiçbir faydası olmamıştır… Allah’ın hükümleri ile hükmetmeyenleri Peygamberlerini inkâr edenleri onun öğretisini kabul etmeyenleri Allah kâfir olarak isimlendirmiştir. Allah’ın bu vasıflandırmasına binaen onlara Kâfir ismini kullanmamak diye bir şey mümkün değildir. Bu isimle anılmak zorundadırlar...Bu vasıflara sahip olanlara kullanılmasında şüphe yoktur… Konuyu uzatmadan kısaca izah etmeye çalışır isek: Tekfir ne bayraklaştırılması gereken bir konu nede hafife alınacak bir mevzu değildir. İslam tarihini incelediğimizde ilk dönemlerden günümüze değin kimi zaman keskin bir kılıç kimi zaman da masum bir fikir olarak kullanılmıştır… İnsanları dışlayarak yapılacak tüm davetlerde asla başarıya ulaşılamaz Çünkü eğer dışlama ile davet yapılsa idi Allah resulüne o kadar işkence zulüm zorbalık yapan en yakınlarını şehid eden her daim karşısında duran kişileri dışlaması gerekir idi! Vahşi örneğini sunacak olursak Hamzayı şehid eden ve sonrasında iman eden biri iman etmesi ile birlikte yalancı peygamber müseylemetül kezzabı öldürmüştür… Eğer Allah resulü bu zata tekfiri bir usul ile bakmış olsa idi kazanılmaktan öte küfrü ile baş başa kalması demek olacaktı… Bizler ‘’Dengeli Ümmet’’ olma vasfını elden bırakmadan… Tüm topluma tebliğ edildiği hakikatini idrak ederek kendi heva ve heveslerinin esirleri olduğu bilinci ile ‘’Kardeş’’ olabilmeleri için elimizden geldiğince ‘’Lisan’ı Halimiz’’ ile örneklik teşkil etmek için yaşamak-yaşamak-yaşamak anlatmak anlatmak-anlatmak ile mükellefiz kimsenin küfrüne hüküm verecek konum sahipleri değiliz Allah her şeyi işiten gören ve en iyi bilendir Hükmü Allah’a bırakmak lazım… Bizlerden önce yaşamış olan toplumları gelenek kültür ve yaşantılarını doğru ve eğriyi birbirinden ayırmak için değerlendirmeliyiz.Çünkü bizlerden sonra gelecek olan nesillerde bizlerin eğri ve doğrusunu sorgulayacaklardır Allah’ın günlerinin her daim devretmekte olduğunu idrak ederek eğri ve doğruya ifrat ve tefritten uzak olarak yaklaşmak zorundayız… Ayeti kerimelerin genelinde ‘’Ey İman Edenler’’ hitabını içini doldurmak lazım iman edebilenler değerlendirmesi gerekir çünkü imanın tüm merhaleleri bir birinden bağımsız olmadığı gibi Küfrün merhaleleride bir birinden bağımsız değildir. Ülkemizde toplumsal Şirkler vardır.Cehalet mazaret değildir Lakin Bizler Allah resulünün Tebliğ metodunu uygulamak zorundayız Anlatmak Anlamak Yaşamak bunlar ile İnsanların hatalarından günahlarından şirklerinden vazgeçmelerini sağlamak ile mükellefiz kimseyi doğru yola ulaştırma bizim elimizde değildir biz yalnızca tebliğ edebiliriz kimsenin Küfrüne Kafirliğine Müşrikliğine Hüküm vermeye yetkin değiliz kendimizi yanlışlardan ve benzeri olaylardan muhafaza etmek zorundayız... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Muhsin amca Soruları unuttum sanma sana Araştırma bazında cevap hazırlıyorum Selametle kal... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
Hocam açın cebinizi :) Sığar mı bilmem gülümseyen000 Abi acele etme hakkaten bunun önümüzde ki haftası war çay-kahve000 |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Sızısı İnce Bacım haftaya misafir olmak riskli Çünkü Ferdi burda olacak ... |
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ Alıntı:
|
Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^ selamun aleyküm uzun bir misafirlik hoştur :) sevgili yitik sevda Bakara 256 daki "dinde zorlama yoktur" hitabı kimedir...? Müslümanlaramı yoksa müslüman olmayanlaramı...? |
SAAT: 18:33 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.