![]() |
Kadınlarımız hayızlı iken (ay halinde) ibadet edebilirmi? Kadınlarımızın iman ve ibadet konusunda geçici olarak kısıtlandığı en önemli konu, regli olduklarında ibadetlerini yapamadıkları konusudur. Bu konuyu isterseniz birlikte inceleyelim. Önce Rabbim in Kuran da gönderdiği kitap hakkında söylediği bazı ayetleri hatırlatmak istiyorum. Nisa Suresi 105. Kuşku yok ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik. Sakın hainlere yardakçı olma Maide suresi 49 Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Dikkat et de Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni uzaklaştırıp fitneye düşürmesinler. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onları bazı günahları yüzünden belaya çarptırmak istiyor. Zaten insanların birçokları doğru yoldan iyice sapmış bulunuyorlar. Maide Suresi 67. Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Enam Suresi 38. Biz bu Kitap'ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde hasredilirler. Enam Suresi 114. Allah size Kitap'ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah'ın dışında bir hakem mi arayayım? Araf Suresi 52. Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir o. Araf Suresi 3. (Ey insanlar), Rabbinizden size indirilene uyun ve O'ndan başka velilere uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz! Meryem suresi 64; … Rabbin asla unutkan değildir. Ankebut Suresi 51. Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır. Zümer suresi 27. ayet; Yemin olsun, biz bu Kuran'da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler. Nahl suresi 89. ayet; Sana bu Kitap'ı indirdik ki her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun. Kaf suresi 45. ayet; Biz onların neler söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onların üstüne bir zorba değilsin. O halde, benim tehdidimden korkanlara sadece Kuran'la öğüt ver. .Zühruf suresi 36. ayet; KimRahman'ın Zikri'ni görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur. 37.Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hâlâ hidayet üzere olduklarını sanırlar. Zühruf Suresi 44 Gerçek şu: Bu Kuran sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bundan sorumlu tutulacaksınız. Yukarıdaki ayetleri neden hatırlattığıma gelince. Yüce Rabbim gönderdiği kitap hakkında çok detaylı olduğunu ve bu kitapta her şeyden örnekler verdiğini, açıkladığını ve Peygamberimize de verdiği talimat gereği bizleri Kuran ile uyarma emrini veriyor. En son yazdığım ayette ise bu Kitaptan sorumlu olduğumuzu net bir şekil de belirtiyor.(Bu kitaptan sorumlusunuz.) Şimdi gelelim esas konumuza. Konumuz kadınların ay halinde ibadet yapıp yapamayacağı konusuydu. Bir Müslüman olarak bu konuyu araştırmak için bakmamız gereken ilk yer neresi? Elbette yukarıdaki ayetleri hatırlayarak her şeyden örnek verdiğini ve açıkladığını söylediği KURAN. Kuran a baktığımızda kadının ay hali ile ilgili tekbir ayeti görüyorsunuz, şimdi onu inceleyelim. (Bakara suresi 222. ayet; Sana âdet halini de sorarlar. De ki: "O, insana rahatsızlık veren bir haldir. hayızlı oldukları sırada kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. İyice temizlendiklerinde, Allah'ın emrettiği yerden onlara gidin." Şu bir gerçek ki Allah, çok tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever.) Bu ayete baktığınızda Yaradan kadınların bu hallerini bir rahatsızlık, bir eziyet olduğunu belirterek bu durumdaki kadınlarınıza yaklaşmayın derken onlarla cinsel münasebette bulunmayın diyor. Devamında da bu durumları bittiğinde ve temiz hale geldiğinde onlarla Allahın emrettiği yerden birleşebilirsiniz diyerek çok açık bir izahta bulunuyor. Dikkat edin anlatılan bu durumdaki kadınla cinsel konularda uzak dur diyor. Şimdi sizlere soruyorum bu ayete bakarak kadın ibadetini kesmelimidir? Ya da soruyu değiştirerek sorsak, kadın bu ayette anlatılan o haldeyken yasaklanan cinsel birleşme ayeti ile ibadet yapamaz anlamını çıkarmak ne derece mantığa uyar. Buradan eğer temizleninceye kadar sözcüğünü alıp buna başka bir anlam yüklemek yukarıda saydığım ayetlere ters düşmez mi? Bazı düşünceye göre bakın burada temizleninceye kadar diyor o zaman burada abdest alıncaya anlamı var, diyerek hiç belirtilmeyen bir anlam yüklemektedirler. Rabbim hem ben her konuda örnekleri açıkça verdim diyecek, hem de kadın ay halindeyken ibadet yapamaz demeyi yazmayacak, unutacakta beşer bunu akıl edecek (Hâşâ). Sizce mantıklımı? Bence bunun tersini düşünmek, yukarıda saydığım tüm ayetleri kabul etmeyip iman etmemekle aynıdır. Rabbim bizlere Kuran da ne zaman boy(gusül) abdesti alacağımızı açıkça yazmış. Ne diyor Yaradan cinsel birleşme yaptığınızda yıkanın. Başka bir şey yok, yani kadın regli olduğunda, bitiminde gusül abdesti alsın demiyor. Bunun tersini söylemek Rabbime saygısızlıktır bana göre, , bunu gerçekten düşünemiyoruz. Sizce Rabbim (Hâşâ) bunu yazmayı mı unuttu da insanlar mı akıl etti? Eğer Yaradan kadının bu halinde ibadete engel bir durum görse açıklama yapmazmıydı, bizlerin sorumlusunuz dediği Kuran da? Elbette yazardı. Bakın gusül abdesti alınacak sebeplerin bile içine bu durumu sokmayan Rabbim, Bizler kadının bu haline nasıl yasak koyarak kadınlarımızı Kuran da en çok geçen ibadetten, namazdan, oruçtan geçici men ederiz? Bunun hesabını nasıl veririz huzuru mahşerde doğrusu bilemiyorum. Yaradan kadının kendisinden oluşmayıp Allahın verdiği bir durumu neden ibadete engel görsün ki? Bu durum kadının kendi isteğiyle oluşmayan bir hali olmadığı çok açık. Hem bizlere ne oluyor da böyle bir yasak yokken, kendi kafamızdan kadın o haldeyken Allahın huzuruna çıkar mı, olur mu öyle mantıksız şey, gibi kendi fikirlerimizi kuran emri, Allah emri gibi sunuyoruz, sanki çok akıllı olduğumuzu kanıtlarcasına. Kuran ı ve Rabbim in sözlerini incelediğimizde böyle bir yasağın kesinlikle olmadığını görüyoruz. Peki, nereden çıktı böyle bir yasak dersiniz? Şimdide isterseniz hadisleri inceleyelim. Bir rivayete göre Hz. Ayşe, "Hayız günlerindeki namazlarını kaza etmemiz gerekir mi?" diye soran bir kadına, "Sen Harûriyye (Haricîler)'den misin? Allah Elçisi zamanında biz âdet görürdük. Bize (âdetten sonra) namazımızı değil, sadece orucumuzu kaza etmemiz emredilirdi" demiştir (Müslim, Hayd: b. 15, h. 67–68). İşte adetli kadının namaz kılamayacağı, oruç tutamayacağı hakkındaki delil sadece Hz. Ayşe'ye dayandırılan bu rivayetlerdir. Zan ifade eden bu rivayetlerle Kuran’ın kesin emri nasıl askıya alınamazsa bu rivayette adetli kadının namaz kılamayacağı hakkında bir söylem de yoktur. Sadece adetli kadının, kılmadığı namazı kaza edip etmeyeceğine dair bir sorunun cevabı vardır. Önce Hz. Ayşe'nin, namazın kazasından söz etmesi de kuşkuludur. Çünkü Peygamber döneminde öyle günlerce kılınmayan namazların kazasından söz edilmez. O dönemde Müslümanlar, namazlarını özürsüz olarak terk etmezlerdi. Bu konu ile ilgili Peygamberimizin hiç bir hadisine de rastlanmamıştır işin ilginci. Bu örneği vermemdeki neden, hiçbir bilgi ya da söz Kuran ayetinden üstün değildir. Rabbim in yasaklamadığı bir konuyu asla kimse yasaklayamaz. İnsanın isteği dışında hâsıl olan bir özür, ibadete engel asla olamaz. Hz. Peygamber, düzensiz âdet gören kadına, yıkanıp namaz kılmasını emretmiş ve bu kadın, her namazını yıkanarak (veya abdest alarak) kılmıştır. Şimdi düzensiz âdet görmeyle düzenli âdet görme arasında ne fark vardır? İkisinde de kadından gelen kan, aynı kandır. Gelen kan, pis görüldüğü için bu kadına, temizlenip, yani abdest alıp namazını kılması emredilmiştir. İnsanın elinde olmayan bir hal, neden onun ibadetine engel olsun? Aşağıdaki rivayet, Hz. Peygamber'in, normal âdeti özür saydığını kanıtlar: Adet halinde bulunan Hz. Ayşe, mescitte bulunan Peygamber'in başını yıkayıp tarardı. Peygamber, adetli Ayşe'ye, "Mescitten bana hum re (seccade)'yi getir" demiş. Ayşe, adetli olduğunu söylemiş. Peygamber, "Adet, senin isteğinle olan bir şey değildir. Sen mescide git, seccadeyi getir" demiş (Müslim, Hayd: b. 3, h. 11–13). Kuran-ı Kerimde âdetin süresinden, adetliyken Kuran okunamayacağından, namaz kılınamayacağından, oruç tutulamayacağından söz edilmez asla böyle bir yasak konmamıştır. Hayız, tıpkı idrar tutamamak gibi bir özürdür. Özürlü erkek ibadetten muaf tutulmaz, sadece her vakit için abdest alıp ibadetini yapar. Kendi içinde olağanüstü çelişkili olan bu kişi rivayetleriyle maalesef din bozulmuş, Kuran’ın söylemediği şeyler dine sokulmuştur. Şimdi size soruyorum? Rabbim ben bu Kitapta ne bir eksik ne bir fazla her şeyden örnekler verdim, sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim diyecek, bizlerde kadının bu halinde ibadet etmesini yasaklamayan Rabbim e inat bu durumda kadın ibadet edemez diyeceğiz. Hangi akla ve mantığa göre kadınlarımızı bundan mahrum ediyoruz anlamakta zorlanıyorum doğrusu. Şimdide araştırmalarımızı diğer dinlere ve elimizdeki diğer kutsal kitaplara bakalım. İncil e baktığımızda kadının bu halinden çok fazla bahsetmez. Tevrat a gelince. İşte günümüzdeki inancın esas kaynağı ortaya çıkıyor. Önce Tevrat tan birkaç örnek verelim. Levililer 19. 'Âdet gördüğü için kan kaybeden kadın yedi gün kirli sayılacak. Ona dokunan da akşama kadar kirli sayılacak. 20. Âdet gördüğü günlerde kadının üzerinde yattığı ya da oturduğu her şey kirli sayılacaktır. 24. Âdet gören kadının kirliliği onunla yatan adama da bulaşır. Adam yedi gün kirli kalır ve yattığı her yatak kirli sayılır. 26. Kanaması olduğu sürece, âdet günlerinde olduğu gibi, yattığı her yatak ve üzerine oturduğu her şey kirli sayılacaktır. 28. 'Ama kanama durursa, kadın yedi gün bekleyecek, sonra temiz sayılacaktır. Yukarıdaki sözler Tevrat tan alınmadır. İşte bizlerin sonradan Müslüman olan Yahudilerden nasıl etkilendiğimizi ve onların eski inançlarının kısmen bizlere nasıl geçtiğine çok açık delil ve örnekleri. Aslında bizlere Yahudilerden geçen yalnız bunlar değil tabi incelediğinizde insan irkiliyor. Örneğin hala aramızda bazı inanç guruplarının kadının zina halinde recm edileceği inanılır ve uygulayan Müslüman devletler dahi vardır. Bunun cezası Kuran da açık ve net olmasına rağmen. Bu inanç yani recm cezası da Tevrat ta geçer. İşte Kuran dışında bizlere geçen yanlış inançlar ve geliş yerleri. Bizlere düşen Rabbim in Kitabını anlayarak okumak, asla başka yollara sapmamaktır. İslamı ve dinimizi önce Kurandan öğrenirsek, birilerinin bizlere söylediklerini bilgilerimizden süzme imkânını buluruz. Eğer Kuran ı bir kez dahi anlayarak okumadıysak, VAY HALİMİZE. Bu durumdaki insanların doğru yolda olduğunu sanıp ta, bilmeden kimlere hizmet ettiğini yukarıda yazdığım ama tekrar hatırlatmakta yarar gördüğüm ayetteki durum gibi olduğunu söylemeliyim. Zühruf suresi 36. ayet; Kim Rahman'ın Zikri'ni görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur. 37.Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hâlâ hidayet üzere olduklarını sanırlar. İşte Rabbim in sözleri işte Kuran ve işte bizlerin özgür iradesi. Kitap önümüzde sorumlu olduğumuz sözler ve bilgiler açık ve net. Seçim bizlerin. Ya Rabbim in sözlerine güveneceğiz ona iman edeceğiz, ya da bunlar yetmez diyeceğiz. Sözlerin bittiği yerde Rabbim in hükmü başlar. Dileğim sözlerin hemen bitmemesi, çünkü hepimiz günahkârız. Hepimiz birbirimizden bir şeyler öğrenebilir, hatalarımızı düzeltip doğruya yönlenebiliriz. Kuran, aklımızı kullanmamızı emreder ve bizleri sürekli düşünmeye yönlendirir. Bilgin olmayan sözlerin ardına düşme der. Bizlere Kurandan sorumlusunuz dediğini lütfen unutmayalım. Bunu söyleyen Yüce Yaratan. Bu sözlerden kuşku duyarsak yolumuz taşlı ve çamur, yolun sonu aydınlık değil karanlık, ateş olur. Uyarsan Rabbine dinlersen onu, ulaşırsın aydınlığa, bulursun cennet yolu. Dilerim Rabbimden bizleri doğru yolda yürüyen gönlünden iman eksik olmayan, aklını doğru yolda kullanan kulları arasına alması dileğiyle. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Re: Kadınlarımız hayızlı iken (ay halinde) ibadet edebilirmi? Bismihi Suphanehu... Öncelikle çelişki konusuna bakalım Örnek: Selda 2x2 eşit değil 4 şeklinde bir iddia da bulunuyor. Bundan sonra şöyle iddialar geliyor. Ali: 2x2=5 Mehmet: 2x2=10 Ayşe: 2x2=4 diyor. Soru şu: "İddia sahiplerinden hangisi Selda ile çelişmiştir?" Cevap: SADECE AYŞE! Peki neden? Çünkü selda 2x2'nin 4 etmeyeceğini iddia etmiştir 5 veya 10 etmeyeceğini iddia etmemiştir. dolayısıyla Ali ve Mehmet, Selda ile çelişmezken; Ayşe çelişmiştir. Bu örnekten sonra hayız ile ilgili ayete bakalım: "Sana 'kadınların aybaşı halini' sorarlar. De ki: «O, bir rahatsızlık (eza) dır. Aybaşı halinde kadınlardan ayrılın ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Eğer temizlenirlerse, Allah'ın size emrettiği yerden onlara gidin. Şüphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever." (bakara 222) ayette hayız sırasında kadınlarınıza cinsel yoldan yaklaşmayın diyor. Bu ayeti yukarıdaki örnek gibi analiz edelim: 1- Yusuf: "Hayızlıyken kadınlarınızı öpebilirsiniz" diyor 2- Ecrin: "Hayızlıyken kadınlar namaz kılamaz" diyor 3- Meral: "Hayızlıyken kadınlarınıza cinsel yoldan yaklaşabilirsiniz" diyor. 4- Hanif: "Hayzlıyken kadınlar namaz kılabilirler" diyor. İddia sahiplerinden hangisi ayet ile çelişmiştir? Cevap: SADECE SELDA! Çünkü ayet kesin bir dille bunu yasaklamıştır fakat diğer iddialar için açık bir yasaklama yok HANİF ise hadis ile çelişmiştir hadis-i şerif şöyledir: "Âdetin devam ettiği sürece namazı bırak, sonra boy abdesti al ve namaz kıl." (Buhâri, Hayz, 19, 24, Vüdû, 63; Müslim, Hayz, 62; Ebû Davûd Tâhâret, 109). Madem Peygambeler Allah'ın istemediği birşeyi emredemezler öyleyse ya Peygamberimizin hayatından yukarıdaki hadisi yalanlayacak delil getirirsiniz yada buna uyarsınız. Çünkü eğer bu durumda namaz kılınabilseydi muhakkak Peygamberimiz (SAV) devrinde bunun sayısızca örneğini görecektik. fakat böyle bir örneği göremiyoruz Din konusunda çok hassas davranan sahabe efendilerimizin yukarıdaki hadis şayet uydurma ise buna karşı çıkmaması ve insanları uyarmaması mümkün değildir. Hayızlıyken namaz kılınmaması gerektiği hakkında sayısız hadis ve uygulama varken bunu zıttını iddia eden bir tane bile uygulama yada hadis olmayışı dikkat çekicidir. Allah Kuran-ı Kerim'de şöyle buyurur: “O kimseler ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de vasıflarını yazılı buldukları ümmî peygamber olan Resulüllaha uyarlar. O peygamber ise, kendilerini iyiliğe sevkedip kötülükten sakındırır; temiz ve güzel nimetleri onlara helal, habis olanları ise haram kılar; daha önce kendilerine yüklediğimiz ağır yükleri ve üzerlerindeki bağları onlardan kaldırır...” Bu ayete göre Allah Resulu iyi olanı helal, kötü ve pis şeyleri ise haram kılabilir! Allah Resulunun Hayız konusunda ki emrine karşı çıkan Allah'a da karşı çıkmış olur. Selametle İnşallah. EbdA |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? hayizlilik halinde ibadetten kastin namaz ise, namazi kilamaz. ancak diger ibadetlerden olan orucu tutabilir onda bir beis yoktur. namaz kilamamasi ise hayizli olmasindan degil aslinda, namazin sarti olan abdestin alinamayisindandir. kanama durumundan dolayi abdest alamayacagi icin namazi da kilamayacaktir. kuran okumasinda, umre yapmasinda, zikirde bulunmasinda hicbir mahsur yoktur. yani ayetten anlayacagimiz konu su olmali: hayizlilik durumunun direk etkiledigi ve dolayli etkiledigi ameller nelerdir? direk olarak abdesti etkiler, dolayli olarak ise namazi etkiler. zaten ayette 'ondan temizleninceye kadar' ibaresi ile abdestli halde olamayacaklari belirtilmis oldugundan, ayrica namaz da kilmasinlar gibi bir ifade gecmesine gerek kalmamaktadir. bu geregin olmamasi da ibadeti ayet bizzat yasaklamamis, o halde namaz kilinabilir seklinde anlasilmasini gerektirmez. |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Selamun Aleykum, Namaz kılamamasınız bir nedeni de belki o olabilir ama, Kadınların hayızlıyken oruç tutabildiği nerede yazıyor bizimle paylaşır mısınız? |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? ORUCUN, NAMAZ GIBI ABDESTLILIK GEREKLILIGI GIBI BIR ON SARTI YOK, ORUCUN ON SARTI HASTA OLUP OLMAMAK YANI SIHHATININ ORUC TUTMAYA ELVERIP VERMEYECEGIDIR, BU DURUMDA DA HAYIZLI KISI ORUCU BUNYE OLARAK KALDIRABILECEKSE ISTER TUTAR ISTERSE TUTMAZ BU KENDISINE TANINMIS BIR RUHSATTIR. AYETTE HAYIZ HALININ AYAN BEYAN "HASTALIK" OLARAK NITELENMIS OLMASI, HASTA IKEN ORUC TUTULAMAZ DEGIL, ISTENILIRSE TUTULAMAZ ISTENILIRSE DE TUTULUR BU KISIYE TANINMIS RUHSATTIR ILKESINDEN BU SONUCU CIKARIYORUZ. DIGER DELILI DE SUDUR: ADETTEN CIKAN BAYAN ADET SURESINDE KILMADIGI NAMAZLARI KAZA ETMEKLE YUKUMLU DEGIL IKEN, ADETLIYIM DIYEREK TUTMADIGI ORUCU KAZA ETMESI GEREKIYOR. NEDEN BIRINDE KAZA GEREKIRKEN BIRINDE GEREKMIYOR? CUNKU BIRISINDEN TAMAMEN MEN EDILMIS VE IRADESI DISINDA YANI ISTESE DE NAMAZ KILAMAZ. ORUCDA ISE KAZA ETMESININ SEBEBI, ISTIYORSA TUTABILECEKKEN RUHSAT KULLANIP TUTMAMIS VE BU NEDENLE DE KAZASINI YAPMASI GEREKIYOR KI BU DA HAYIZLI IKEN ORUC TUTABILECEGININ DELILIDIR. |
Re: Kadınlarımız hayızlı iken (ay halinde) ibadet edebilirmi? Önce cevap verdiğiniz ve düşüncenizi söylediğiniz için teşekkür ederim. Bir konuyu anlatmak ve izah etmek için en doğru yol konuyu anlatırken verilen en basit örnekle anlatmaktır. Eğer yazıyı okuyan ne söylendiğini anlamak için geri dönüp tekrar okuyorsa bu kişinin dikkati dağılır ve konuya odaklanamaz. Şimdi gelelim konumuza. Sizin sözlerinizden yola çıkalım ve çok net konuşalım ki bizleri okuyan sözlerimizden soru sorma ihtiyacı duymadan anlayabilsin. Bakın siz ne yazmışsınız? ( Madem Peygamberler Allah'ın istemediği bir şeyi emredemezler öyleyse ya Peygamberimizin hayatından yukarıdaki hadisi yalanlayacak delil getirirsiniz yada buna uyarsınız.) Hadis;( Âdetin devam ettiği sürece namazı bırak, sonra boy abdesti al ve namaz kıl." (Buhâri, Hayz, 19, 24, Vüdû, 63; Müslim, Hayz, 62; Ebû Davûd Tâhâret, 109). İşte en büyük yanılgımız da buradan kaynaklanıyor ve bakın bana nasıl bir soru sormuşsunuz. Sayın arkadaşım bu sözlerin peygamberimizin sözü olduğuna dair sizin kanıtınız nedir? Sizin Kuran ayeti gibi net ve açıkça Rabbin koruması altında olduğunu söylediğiniz kanıtınız mı varda benden bunun aksi kanıtı istiyorsunuz? İşte bundandır ki hadisler itikadi konularda delil olamaz diye yazmıştım. Siz hayır kuran gibi delildir diyorsanız ben zaten o zaman sizinle asla tartışmam. Çünkü hadisleri hiç düşünmeden kuran gibi korunmuş ve kuran ayetleri gibi iman edilmelidir diyorsanız, bu kurana açıkça şirk koşmaktır, ben bu düşüncenin yakınında bile olmam. Peygamberimiz devrinde örnekleri yok çünkü böyle bir sorunda yoktu. Yazıda birkaç hadis örneği dikkate alınarak bu yasak konuyor. Hiçbir hadis kuran hükmü yerine geçemez. Yine kurandan ayet örneği verip ne yazık ki kuranın bütününü dikkate almamışsınız. Önce ayeti yazalım. (“O kimseler ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de vasıflarını yazılı buldukları ümmî peygamber olan Resulüllaha uyarlar. O peygamber ise, kendilerini iyiliğe sevk edip kötülükten sakındırır; temiz ve güzel nimetleri onlara helal, habis olanları ise haram kılar.) Sizce Rabbim bu sözlerle Allah ın elçisine uyduğunuzda sizi iyiliğe sevk eder kötülükten sakındırır, temiz ve güzel nimetleri sizlere helal ya da pislerini haram kılar diyerek kuranın dışından mı sizlere yön verir demek istiyor da, siz bu düşünüyorsunuz? Diyelim ki sizin dediğiniz doğru ve size inandık bakın o zaman şu ayetlere iman etmemiş oluyorsunuz size hatırlatırım. Yunus Suresi 59. De ki: "Ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?" Maide Suresi 87. Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez. Enam Suresi 145. De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah'tan başkası adına boğazlanmış bir murdar Nisa Suresi 105. Kuşku yok ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik. Sakın hainlere yardakçı olma Bakara Suresi 79. Yazıklar olsun o kişilere ki, Kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, "İşte bu, Allah katındandır!" derler. Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden! Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden! Maide Suresi 67. Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez. Enam Suresi 50. Onlara şunu söyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. Yalnız bana vah yedilene uyarım ben!" Sor onlara: "Körle gören bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?" Tahrim Suresi 1. Ey Peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafur’dur, Rahîm'dir. Yukarıdaki ayetlere iman ettiğimizi söylüyorsak, kuranın haram dediklerinden başka peygamberimizde haram koyma yetkisi vardır diyemeyiz. Bakın Rabbim kuranı bir bütün olarak düşünmeyen ve sözcüklerin ardına düşenlere ne diyor? Bakara 176: Bu böyledir. Çünkü Allah, Kitap'ı hak olarak indirmiştir. Kitap'ta çekişmeye girenler, bütünden uzaklaştırıcı bir kopuşun tam içindedirler. Gelelim ayetin kendisine, rabbim ayetleri açık ve anlaşılır bir şekilde gönderdiğini birçok ayetinde söyler. Sözcüklerin ve kelimelerin ardından anlamlar çıkarmak kuranın anlatımına ters düşer. Allah bir ayetinde ne diyordu? Her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız. İşte kuranın anlatım şekli böyle olduğunu söyleyen Rahman. Şimdi ayeti tekrar yazalım ve Rabbin söylediği gibi düşünelim ayetin ne anlatmak istediğini. (Bakara suresi 222. ayet; Sana âdet halini de sorarlar. De ki: "O, insana rahatsızlık veren bir haldir. hayızlı oldukları sırada kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. İyice temizlendiklerinde, Allah'ın emrettiği yerden onlara gidin." Şu bir gerçek ki Allah, çok tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever.) Yukarıdaki ayeti okuyan her insan, kadının bu halinde iken cinsel birleşme yapılmasını yasakladığını anlar. Bu halin bitiminde temizlendiğinde yapma izni verir. Şimdi siz temizlendikten sonra sözünden çıkardığın anlama bakın, diyorsunuz ki bu durumdaki kadın cünüptür boy abdesti almalıdır namaz kılamaz oruç tutamaz. Peki, bu söylediğinizi Allah söyleyemez miydi de birileri çok özel gizli bir şekilde anlayabildi? Bunu hiç düşünmüyor muyuz? Hani Allah ayetlerini açıksa göndermişti, hani her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle anlatmıştı bizlere? Hani kurandan hesaba çekecekti? Burada diyelim ki ima etti, peki kuranın neresinde bu konuda açıklık getirmiş hiç düşünen yok mu? Allah cünüp halinde gusül abdesti almamızı anlatır. Neden kadının bu hali bittikten sonra abdest alsın demezde yalnız cinsel birleşmeden sonra alınmasını ister, bunu da düşünmüyor muyuz? Bunları açıkça söylemeyen Rabbim daha sonra bizleri nasıl sorumlu tutsun? Siz bana bir hadis örneği gösterip bunun aksini ispatlamamı söylüyorsunuz, sayın arkadaşım ben size kurandan ispatını yapıyorum bu size yetmiyor mu? Ben rivayetin ispatını nasıl yapayım elimde koskoca Rabbimin garantisi varken. Test edilecek, karşılaştırılacak, süzgecinden geçirilecek KURANDIR. Kurana uymayan hiçbir hadis ten sorumlu olacağımızı söylemek gerçekten büyük bir vebaldir. Şimdide günümüzde bu konunun son durumu hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Belki biliyorsunuzdur Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır ve Yazar. Mustafa İslamoğlu kadının regli halinde oruç tutabileceğini ama namaz kılamayacağını söyleyebiliyor. Peki, ne oldu da birden oruçta tutamadığına inandıkları halde birden bu durumda oruç tutabilir diyebiliyorlar? Allahın izniyle elbette her şey bir gün anlaşılacak ama ya bizler anlamakta geç kalırsak? Şimdi sormak isterim oruç tutabilir diyen ama namaz kılamayacağını söyleyenlere. Kadının bu hali cünüplükse oruç ta tutamaz. Yok, cünüplük değil diyorsak isterse namazda kılar. İşte bizler bu çelişkiler içinde yaşıyor ve iman ediyoruz. Sonumuzu Allah hayır etsin. Allah bu durumdaki kadına (O, insana rahatsızlık veren bir haldir) diyorsa bu durumdayken rahatsız olanlara bir ruhsat bir serbestlik veriyor rabbim demektir, ama dikkat edin yasaklamadan. Bazı hanımlar bazı günlerinde gerçekten hasta olabiliyorlar bu durumlarda Rabbin tanıdığı rahmetidir diyebiliriz. Yaşadığımız çağı düşünün teknoloji ve yenilikler göz önüne alındığında artık hem temiz hem daha rahat geçmektedir bu günleri. Bizlere düşen Rabbin kitabını anlamaya çalışmaktır. Birilerinin söylediklerini kanıtlamak değil. Rabbim eğer emin olmadığın sözlerin ardına düşmeyin sorumlu olursunuz diyorsa, çok dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK |
Re: Kadınlarımız hayızlı iken (ay halinde) ibadet edebilirmi? Değerli arkadaşım sizin bir cümlenizi alıntı yapıyorum önce( namazın şartı olan abdestin alınamayışındandır. Kanama durumundan dolayı abdest alamayacağı için namazı da kılamayacaktır.) Abdestin alınamayışına sebep kanama durumundan dolayı demişsiniz. Kanın akmasının abdesti bozduğunu nereden çıkardınız? Kuran abdesti bozan şeyleri tek tek saymıştır. Vücuttan kan akması abdesti bozmaz. Bunu söylemek kuran ayetlerine uymaz Sizin izahınızda da söylediğiniz gibi, bu durum bir rahatsızlıktır, eğer bu ruhsatı yani oruç tutma ya da tutmama ruhsatını Allah vermiş ise kadına, namaz içinde aynı mantığı düşünmeliyiz. Bedenden kan akması abdesti bozmaz. Günümüzü düşünün lütfen kadınların ay halinde olduğunu bile anlamıyorsunuz. Kadın bu durumdayken namaz kılmak istediğinde abdestini alır. Bu hali veren Rabbim huzurunda böyle bir halde durulmasını neden istemesin? Eğer istemeseydi neden söylemesin? Selametle |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Kadının bu hali cünüplükse oruç ta tutamaz. Yok, cünüplük değil diyorsak isterse namazda kılar. DEMISSINIZ KADININ O HALI CUNUPLUK DEGILDIR, CUNUPLUK DEGIL ISER NAMAZ DA KILABILIRI NASIL CIKARDINIZ ANLAMADIM, NAMAZIN SARTI ABDESTLI OLMAK, KANAMA DURUMUNDAN DOLAYI ABDEST ALINAMIYORKEN NAMAZI KILABILIR NASIL DIYEBILIYORSUNUZ? SIZ O HALDE SUNU DA IDDIA EDEBILIRSINIZ: NAMAZ ESNASINDA ISTIFRA ETTIGINIZI DUSUNUN, BU CUNUPLUK HALI DEGIL, O HALDE NAMAZA DEVAM!!! AYRICA, KURAN VE AYETLER VARKEN BASKA ISPAT ARAMAMAK GIBI BIR DUSUNCEYE SAHIP OLACAKSAK, O ZAMAN NAMAZIN RUKUNLERINI DE KENDIMIZ OLUSTURABILMEMIZ GEREKMEZ MI? AYRICA SUNA CEVAP ALABILIRMIYIM: HAYIZLI KADIN HAYIZLI OLDUGU SUREDE KILMADIGI NAMAZLARI KAZA ETMIYORKEN TUTMADIGI ORUCU NEDEN KAZA EDIYOR? |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? ELIN KESILEREKKANAMASI ILE HAYIZ KANI GELMESI FARKLI KANAMA TURLERIDIR, ELIN KESILMIS VE KAN AKMISSA SAFII MEZHEBINE GORE ABDESIN BOZULMAZ AMA SAFI MEZHEBI HAYIZ KANI GELDIGINDE DE ABDEST BOZULMAZ DEMIYOR |
Re: Kadınlarımız hayızlı iken (ay halinde) ibadet edebilirmi? Sorulan sorularla konu çok daha güzel anlaşılıyor bu çok güzel, çünkü konular daha iyi açığa çıkıyor. Namazdaki kusma örneğiniz kişinin kendisinden oluşan bir durumdur, rabbin kadına verdiği üreme organının faliyeti ile karşılaştırılamaz. Verdiğiniz örneği önce yazalım,( HAYIZLI KADIN HAYIZLI OLDUGU SUREDE KILMADIGI NAMAZLARI KAZA ETMIYORKEN TUTMADIGI ORUCU NEDEN KAZA EDIYOR?) Harika bir soru ben size soruyorum, Kuran orucu tutamayan her kim olursa ve hangi sebeblerle olursa olsun daha sonra tutulmasını açıkca yazdığı halde, namazın kaza edileceğini neden yazmamıştır? İşte sorun burada kaynaklanıyor. Orucun açıklamasından yola çıkarak tutulamayan oruç tutulması gerektiğini Kurandan örnek veriyorsunuzda, namazın kılınmadığındaki kaza edilmemesi konusunu neden kurandan delillendirmiyorsunuz? Çünkü namazın kazasından kuran bahsetmez ama orucun kazasından bahseder. Demekki kadının bu halindeki durumunda namaz kılamadığı adına sunduğunuz delil kurandan onay almaz |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? acikliycam az musade |
Re: Kadınlarımız hayızlı iken (ay halinde) ibadet edebilirmi? Sayın arkadaşım ( ELIN KESILEREKKANAMASI ILE HAYIZ KANI GELMESI FARKLI KANAMA TURLERIDIR.) demişsiniz bu farklılıkları ne bizler nede mezheplerin içtihatları hüküm veremez. Hükmü veren Rabbim dir, ya yasak der ya serbest bırakır. Bize düşen emri uygulamaktır. |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? O ZAMAN KUSMA KONUSUNDA ISTEM DISI DEMISSIN, ISTEM DISI OLURSA ABDEST GIDER OLMASSA GITMEZI DELILLENDIR AYETLE |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? nisa taifesinin hayız,nifaz,lohusalık dönemlerinde ibadet yapmaları yasaktır. çünkü hayızlı nifaslı ve lohusa kadın; 1-namazın dışındaki şartlardan hadesten necasetten teharet ile maluldur.necaset yüklü birey ibadet yapamaz.mazurdur kuran deyimiyle eza ile maluldur. 2-bu durumdaki kadının sorunu üreme organlarıyla alakalı olduğundan ve cünüplük hükmündedir..şunu düşünmek lazım neden, istihazeli olan kadın her namaz için abdest almak kaydıyla ibadet yapmak zorundadır.kan görmesi bakımından,hayızlı ile istihazeli farkı yok netice itibariyle. ama hayızlı-nifazlı kadın cünüp muamelesi görüyorda,istihaze(özürlü) kanı gören cünüp değil ve ibadet etmesi gerekiyor..birincisine ibadet yasak ikincisine farz..burada asıl olan kan değil kanın cinsidir... 3-eğer cünüp değil derseniz,hayızdan çıkan kadın abdestini alıp namaz kılabilmelidir mantığı söz konusudur.ama boy abdesti almak zorundadır ki,namaz kılabilsin.cünüp değilse bile cünüp muamelesi görmektedir.. 4-kuran teferuat değildir ki ince meselelere girsin.ince meseleler,teferuatlar,ve kuran ahkamının tatbikatıyla görevli nubuvet makamı işidir..hayır kuran herşeyı detaylı açıklamış,kuran yeterlidir derseniz,nubuveti israf hğkmüne sokmuş olursunuz...nubuvet görevlisi ptt den farkı kalmıyor..bu durumda islamın ikinci ayağı olan nubuvet sakat olur.. |
Re: Kadınlarımız hayızlı iken (ay halinde) ibadet edebilirmi? Sayın kebuter ben sizin kusma ile kanama konusunu karşılaştırmanız aynı şey değil dedim. Nedeni namaz kılarken eğer kusuyorsanız namazınız bozulur çünkü artık namazın şekli bozulmuş Rahmanla temas kesilmiştir. Abdest bozulmamıştır. Abdestin bozulması kuranla sabittir. Bizler kendi kafamızdan ilaveler yapıp elimiz kanadı, kustuk, hayvana temas ettik, elimize kadın eli deydi türünden bahanelerle abdest bozulmaz, abdestin nasıl bozulacağı bellidir. Çünkü hükmü veren Allahtır, bizlere uymak düşer. |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? kaerdeslerim allahin hastalik dedigi bir hali siz nasil necaset kapsamina aliyorsunuz celiskiniz burda |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Haluk Abim (Kaza) ve (Eda ) Kelimesini siz nasıl izah ediyorsunuz ? Bu yazıda anlatılana göre:Temizlik orucun şartı değildir öyleyse adetli kadına oruç neden farz olmaz? Ramazan’da edası farz değilse kazası nasıl farz olur? Abdest namazın şartıdır.Adetli kadın temizlenip abdest alamadığı için ona namaz farz olmaz.Çünkü Allah, kimseye gücünün üstünde bir yük yüklemez . Öyle olsaydı,daha ikinci asırdan itibaren hakkında nasıl icma olacak, alimler kadınların Ramazan’da oruç tuttuğunu ve bunun ashap kadınlarına dayandığını bile bile nasıl tam tersine hüküm verecek ve tüm alimler icma edecek, hiç kimse aksini savunmayacak? |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Alıntı:
temizlik pisliğin zıddıdır.pislikten necasetten temizlenilir.bu durumda o hastalık hali tahir olamaz.kan yapısı itibariyle zaten necistir.hayız kanı şeddeli necistir. |
Re: Kadınlarımız hayızlı iken (ay halinde) ibadet edebilirmi? Değerli kardeşim bana şöyle bir soru sormuşsunuz. (Temizlik orucun şartı değildir öyleyse adetli kadına oruç neden farz olmaz? Ramazan’da edası farz değilse kazası nasıl farz olur?) Önce düşünmemiz gereken kadının bu halini yani regli dönemini Allah nasıl isimlendirmiş onu çok iyi anlamalıyız, gerçekten bu durum kadının aynı cünüp halinde olduğu gibi pislik bir halimi, yoksa bu hali başka bir şekilde mi anlatıyor. Bunu da ayetin başındaki sözler çok net açıklıyor.(O, insana rahatsızlık veren bir haldir.) yani hastalık durumu diye anlatıyor. Şimdi düşünelim bizler dahi çok hasta isek bazen ne namaz kılabiliyoruz nede oruç tutabiliyoruz. Demek ki bizim durumumuzla aynı. Eğer az bir rahatsızlığımız varsa oruçta tutuyoruz namazda kılıyoruz. Şimdi gelelim ayette geçen temizlendikten sonra kelimesine. Sizce bu hasta olan kadının kirlenen neresinin temizlenmesinden bahsediyor olabilir bu sözle? Tüm vücudunun mu yoksa kanama olan yerin mi? İşte bunu da devamında anlıyoruz, neden çünkü temizlendikten sonra cinsel ilişkiye girin diyor. Şimdi düşünün bu durumdan sonra zaten gusül abdesti almayacak mıyız? Neden gusül abdesti alıp yani her yerini yıkayıp, bundan bir saat sonra tekrar gusül abdesti alın desin rabbim? Bu durum hâsıl olmadığı zamanlarda cinsel ilişkiye girmeden gusül abdesti alıyor muyuz, hayır. Demek ki burada geçen temizlendikten sonra sözünden o bölgenin temizlenmesi anlamalıyız. Bunu da düşünelim lütfen. Buradan anlaşılıyor ki Allah kadının bu halini pislik olarak değil hastalık olarak açıklıyor. Cinsel birleşmeden öncede kirli olan bölgenin yıkanmasını istiyor. Şimdide sorduğunuz sorunun cevabına gelelim. Demek ki temizlik yalnız orucun değil bir Müslüman’ın yaşamının şartıdır. Buradaki hal pislik değildir onun için orucunu tutmasında hiçbir sakınca yoktur. Eğer olsaydı rabbim açıkça söylerdi. Adetli kadına oruç farz olmasaydı bunu her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim diyen rabbim bizlere söylerdi. Açıkça söylemediği bir şeyden nasıl sorumlu tutar bunu da düşünmeliyiz. Sorunuzun devamı da çok güzel. Ramazanda eğer bu durumdaki kadınlarımıza farz olmasaydı daha sonrada farz olmazdı bu güzel bir yaklaşım. Şimdi söyleyeceğimi lütfen iyice düşünün. Ramazanda hasta olan ya da başka sebeplerle oruç tutamayanların daha sonra tutmasını emreder Rabbim. Hatırlayın burada rahatsız hasta olan denir. Peki, Allah kadını bu durumda nasıl tarif etmişti? Rahatsızlık veren bir durum. İşte bu hali aynen bu şekliyle kabul etmemiz ve uygulamamız gerekir. Aksini yaparsak hükmü kuranda olmayan bir inancı uygulamış oluruz. Sizlere Tevrat’tan alıntı yapmıştım bir yazımda. Sanırım bu itikadın içimize nereden girdiğinin delildir. Sayın arkadaşım yine şöyle söylemişsiniz; (Abdest namazın şartıdır. Adetli kadın temizlenip abdest alamadığı için ona namaz farz olmaz. Çünkü Allah, kimseye gücünün üstünde bir yük yüklemez .) Abdest namazın şartıdır. Adetli kadına eğer bu durumundaki haline aynı cünüplükteki gibi halidir dersek o zaman haklısınız. Fakat yukarıda söylediklerimi dikkate alırsanız Allah böyle bir izah yapmıyor bunu söyleyen bizleriz. Daha önce söylediğim gibi kanın akması abdesti bozmaz. Eğer bozsaydı Rabbim abdest bozan haller içinde bunu da sayardı. Hatta cünüplük halini açıklarken kadının bu Halide cünüplüktür derdi. Neden söylemiyor dersiniz? O zaman neden abdest alamaz diyoruz? Çünkü bizlere böyle öğretildi de ondan. Günümüzde birçok İlahiyatçı artık bu haldeyken oruç tutabilir kadınlarımız diyor, peki bu hali kadının pislik haliyse nasıl oruç tutar deriz? Demek ki onlarda kadının bu halini pislik ya da cünüp olarak algılamıyor ki bunu söylüyor. Elbette şunu da unutmayalım eğer Rabbim bu hali hastalık rahatsızlık olarak söylemişse bu durumdaki kadın gerçekten kendisini rahatsız hissediyorsa oruçta tutmaz, namaz da kılmaz. Şimdi biliyorum aklınıza bir soru daha geldi. Orucu daha sonra tutun diyor ama namazı daha sonra neden kılın demiyor? Buradan da anlaşılıyor ki kadının bu hali diğer insanların rahatsızlıkları ile aynıdır. Kuran namazın kazasından bahsetmez ama orucun kazasından bahseder. İşte buda Rabbin kullarına bir kolaylığı dır. Gelelim bundan yüzlerce yıl öncesinden gelen bir inancın onlar tarafından nasıl böyle uygulandığı konusuna. İletişim ve haberleşme günümüzden en fazla elli yıl öncesine kadar çok daha iyi diyebiliriz. Fakat 100 yıl öncesine gittiğimizde hala o devirde olup bitenlerin günümüze doğru aktarıldığını söyleyemiyoruz. Birde 1400 yıl öncesini düşündüğümüzde acaba sizin dediğiniz gibimi uygulanıyordu bunu hiç kimse bilemez. İşte bizlere düşen geçmişte bilemediğimiz çoğunluğun yaptığını yapmak olmamalıdır. Sanırım peygamberimiz benim ümmetim kuranı devre dışı bıraktılar sözüyle bunlardan bahsediyor Allah yardımcımız olsun. Bakın Allah çoğunluğun yaptığı inanç konusunda bizleri nasıl uyarıyor ve onlar sadece sanıya inanıyorlar diyor. Lütfen bu ayet üzerinde çok iyice düşünelim? Enam sur. 116:Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler. Sanırım sorunuzun cevabını bu ayet vermiştir. Zaten bakın Rabbim peygamberimize nereye sarılmasını emrediyordu? Zühruf Suresi 43 Sen, sana vah yedilene sımsıkı sarıl! Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yol üzerindesin. Saygı, sevgi ve muhabbetlerimle. Haluk GÜMÜŞTABAK |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? bakiniz simdi, celiskiniz var derken bozuna demedim iste ben onceki yazlilarinizda kuran bosunma mi bu kelimeyi kullanmis diyorsunuz ordan hareketle anlam cikariyorsunuz, ben de ayni seyi soyleyince bu sefer allah dusunmedimi de onun yerine o anlama gelecek aciklamalari niye yapmamis olsun diyorsunuz. o zaman yine sizin dusunce tarzinizla gidelim, mahsuru yok, temizleninceye kadar ifadesini necislik olarak anliyorsunuz da neden allah bizzat necis ibaresi kullanmamis ayette? bu bir... ikincisi, yine sizin dusunce tarzinizla, sadece musrikler necistir ayetinden yola cikarak hayizli kadinin necisligini de hayizlilik suresinde sirk kosmak gibi de algiliyormusunuz acaba merak ediyorum. siz sunu demek istedi diyince oh ne ala, ben de sunu demek istedi diyince hemen mantik onermelerini one surup, direk oyle demismi? hayir demems, o halde o anlama gelmez diyorsunuz. |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Hz. Aişe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir: "(Muâze adında) bir kadın, Aişe'ye: Biz kadınlardan biri, (hayız’dan) temizlendiği zaman (hayız zamanında kılamadığı) namazını kaza etmeli mi diye sordu? Aişe'de: Sen, Harûriyye misin? Biz, Peygamber (s.a.v) ile birlikte (bulunduğumuz sırada) hayız olurduk. Fakat bize, (hayızlı iken kılamadiğimiz) namazı kaza etmeyi emretmezdi yada biz bunu yapmazdık diye cevap verdi. (Buhârî, Hayz 20; Müslim, Hayz 67 (335); Ebu Dâvud, Taharet 104 (262, 263); Tirmizî, Taharet 97 (130), Savm 68 (787); Nesâî, Hayz 17, Savm 64; İbn Mâce, Taharet 119 (631); Ahmed b. Hanbel, 6/231-232) Dikkat edilirse 7 imam bu hadisi aynı şekilde rivayet etmiştir. Şayet bu uygulamaların Allah Resulune ait olmadığını iddia ediyorsanız bunu ispatlamak zorundasınız! Yazımdaki bu kısmı iyi düşünmeniz gerekir! “eğer bu durumda namaz kılınabilseydi muhakkak Peygamberimiz (SAV) devrinde bunun sayısızca örneğini görecektik.” Bize yukarıdaki hadisin zıddını gösteren bir tane uygulama getirebilir misiniz? |
Re: Kadınlarımız hayızlı iken (ay halinde) ibadet edebilirmi? Sayın arkadaşım yazdığınız hadisi ben yazımda zaten örnek vermiştim. Sizinde söylediğiniz gibi hadis nasıl başlıyor? Hz. Aişeden rivayet edilmiştir. Hiç bir rivayet Kuranın süzgecinden geçmiyorsa delil olarak kabul edilemez. Bir başka yazımda hadisler itikadi konularda delil sayılırmı dediğimde eğer siz evet sayılır diyorsanız benim sizinle bu konuyu tartışmam zaten mümkün değil. Her türlü söz, hadis, bilgi Kuranın onayından geçmediği taktirde sanıdan öte gidemez. Bana bahsedilen hadisin zıttını getirmemi istemişsiniz, ben size bunun zıttını getirmek yerine bu sorunu Kurana sormanın daha doğru olduğunu söylüyorum. Kurana sorduğumuzda böyle bir yasağın olmadığı çıkıyor. Allah açıkca emretmediği hiçbir konuda sorumlu tutmayacağını söylüyorsa, bizlerin yapması gerektiği Kurandan delil aramaktır. Elbette herkezin düşüncesine saygı duymalıyız, eğer siz hayır benim için yazdığınız hadis apaçık delildir diyorsanız bu sözlerin hükmünü yerine getirirsiniz. Her insan hesabı tek başına verecektir. Siz doğru bildiğinizi söylediniz ben doğru bildiğimi söyledim. Sanırım gerçekleri Rabbin huzurunda göreceğiz. Selametle |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? ilk defa bir konu tekfirsiz, hakaretsiz, iftirasız tartışılıyor gözlerim yaşardı:) bu fikri (hayızlı oruçtan bahsediyorum) dillendiren ve onaylayan alimler (bizzat izlediğim için isim veriyorum) islamoğlu, ve abdülaziz bayındırdır. bir kısım cenahların onlara sapık damgasına karşılık, onlar bunların birer FİKİR/GÖRÜŞ olduğunu ifade etmişlerdir. genel olarak muhsin hocam söyleyecek söz bırakmamış.. sadece söylenecek, dört büyük imam muhaddis ve fakihlerin ihtilaf etmediği bir konuda ihtilaf çıkarmak ne kadar doğru? haluk beye hadisler itikadi konularda delil sayılırmı fikrine karşılık bir sorum olacak; efendimizin hüküm koyma yetkisi var mıdır yok mudur ? mea selameh.. |
Re: Kadınlarımız hayızlı iken (ay halinde) ibadet edebilirmi? Değerli kardeşim ben her sorunun cevabını kurandan ararım. Bakın bu sorunuza kuran nasıl cevap veriyor? Enam suresi 57. ayet: De ki: "Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur. Sanırım Rabbim, deki onlara diyerek bizlere Allah ın elçisinin ne söylemesini istiyor? ( Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur.) Selametle kalınız |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Hmm bir de Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda ne diyor bir bakalım Dinimiz müslümanları ibadet etmekle yükümlü kılmıştır. Hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da kadın ile erkek arasında bir ayırım yapmamıştır. Çünkü erkeğin olduğu kadar kadının da ibadete ihtiyacı vardır. Erkek, yapmakla yükümlü olduğu ibadet görevini yapmadığı zaman Allah'a karşı sorumlu olduğu gibi kadın da aynı şekilde sorumludur. Ancak kadınlarda, ayhali (hayz), lohusalık (nifas) ve istihaza (özür akıntısı) denilen, kendilerine özel bazı haller vardır. Kadınların ayhali dönemlerinde, -temizleninceye kadar,- cinsî ilişkide bulunmaları Kur'an-ı Kerim'de (Bakara, 2/222) yasaklanmış; namaz, oruç ve Kabe'yi tavaf da, sünnetle bu yasak kapsamına alınmıştır. Nitekim, Fatma binti Ebî Hubeyş'in: -Ben istihazalı bir kadınım; hiç akıntım durmuyor. Namazı bırakayım mı? şeklindeki sorusuna Hz.Peygamber (s.a.): -"Hayır, o hayız akıntısı değil; damardan gelen hastalık kanıdır. Adet gördüğün günler sayısınca namazı bırak. (Bu sayı dolunca) yıkan ve namaz kıl" (Müslim, Hayz, 14; Ebû Davûd, Taharet, 109; Tirmizi, Taharet, 96; Nesaî, Hayz, 2) buyurmuştur. Bu istihazalı durumda olan kadınlar, taharet yönünden özürlü kimseler gibi, her vakitte abdest alarak namazlarını kılarlar. Nitekim Tirmizi'nin rivayetinde: "vakit gelince her namaz için abdest al" ziyadesi de yer almıştır. Kadınların ayhali dönemlerinde namaz kılamayacakları, oruç tutamayacakları ve Kabe'yi tavaf edemeyecekleri ayrıca bu günlerde kılamadıkları namazlarını kaza etmeleri de gerekmediği konusunda İslâm müctehid ve fakihleri arasında icma vardır. Sözüne itibar edilen hiçbir İslâm bilgini bunun aksini söylememiştir. Nitekim: - Neden, âdet gören bir kadın (temizlendikten sonra âdet günlerinde kılmadığı namazları kaza etmiyor da tutmadığı oruçları kaza ediyor? diye soru soran Muaze adlı hanıma Hz.Aişe: - Sen (hanımların ay halinden kılamadıkları namazların da kazası gerekeceğini söyliyen) Haruriye'den misin? demiş; - Hayır, Haruriye değilim, ama (öğrenmek için) soruyorum, cevabı üzerine: Hz.Aişe: - "Vaktiyle bu iş bizim başımıza geldiğinde, orucu kaza etmekle emrolunduk, namazın kazasıyle emrolunmadık, (Müslim, Hayz, 15) demiştir. Ayhalinde iken kadınların Kâbe'yi tavaf edemeyecekleri konusunda da Hz.Aişe; veda haccı esnasında yolda Serif denilen yerde âdet görmeye başlaması üzerine, Rasûlüllah (s.a.)'in: - "Bu Allah Teâlâ'nın, Hz.Adem'in kızları üzerine yazdığı bir şeydir. (senin elinde olan bir şey değildir). Hacıların, hacla ilgili yaptıklarını sen de yap. Ancak âdet gördüğün sürece Kâbeyi tavaf etme, buyurduğunu" (Buharî, Hayz, 1) nakletmiştir. Nifas (lohusalık) hali de hayız gibidir. Hayız ile ilgili hükümler aynen nifas için de geçerlidir. Nitekim bazı hadis-i şeriflerde "nifas" kelimesi "hayız" anlamında da kullanılmıştır. İbn Hazm diyor ki, Peygamberimizin "nifas" kelimesini "hayız" anlamında da kullanmasından, bunların hükümlerinin aynı olduğu anlaşılır.(El-Muhalla, I, 273) İslam âlimleri, nifasın hükmünün, hayız gibi olduğu hususunda ittifak halindedir.(Neylü'l-evtar, I, 333) Âdet gören veya lohusa olan kadınların Kur'an-ı Kerim'i okumalarına gelince; bu konuda İslâm âlimlerinin farklı görüşleri vardır. İmam Mâlik ve Ahmed İbn Hanbel'e göre hayızlı veya lohusa olan kadınların el sürmeyerek ezbere veya yüzünden Kur'an-ı Kerim'i okuyabilirler.(Fethu Babi'l-İnaye, I,217) İmam Mâlik bu durumdaki Kur'an öğretici ve öğrencilerinin Kur'an-ı Kerim'i tutmalarını da öğretme ve öğrenme zaruretine binaen câiz görmüştür. (Fethu Babi'l-İnaye, I, 217-218) Zahiri mezhebi fakihlerinden İbn Hazm ise hayız ve lohusa olan kadınlarla cünüp olan kimselerin hem Kur'an-ı Kerim'i tutmaları ve hem de okumalarının câiz olduğunu söylemiştir.(el-Muhallâ, I, 94) Hanefi ve Şafiîler ise Tirmizî, ile İbn Mâce'nin İbn Ömer (r.a.)den rivâyet ettikleri: "Ayhali olan kadın ve cünüp olan kimse Kur'an'dan hiçbir şey okuyamaz."(Tirmizi, Tahare, 98; İbn Mâce, Tahare, 105) anlamındaki hadis-i şerifini esas alarak, hayız veya lohusa olan kadınların Kur'an-ı Kerim'i okumalarının caiz olmadığını söylemişlerdir. Görüldüğü üzere, Kur'an-ı Kerim'de yasaklanmadığı için, kadınların âdet günlerinde namazlarını kılıp oruçlarını tutabilecekleri sözü isabetli değildir. Bu iddia, bu konudaki hadis-i şeriflere ve peygamberimizden günümüze kadar ki icma haline gelmiş uygulamaya aykırıdır. Yukarda belirtildiği üzere, sözüne itibar edilen hiç bir İslâm âlimi böyle görüş ileri sürmemiştir. Konuya kadın erkek eşitliği açısından bakmak da yanlıştır. Bunun kadın erkek eşitliğiyle bir ilgisi yoktur. Peygamberimiz hanımların bu halleri devam ettiği sürece namaz kılamıyacaklarını, oruç tutamıyacaklarını ve Kâbeyi tavaf edemiyeceklerini bildirmiştir. Şüphesiz her konu Kur'an-ı Kerim'de detaylı olarak yer almamıştır. Kur'an-ı Kerim'den sonra İslâmî hükümlerin ikinci kaynağı da sünnettir. Kur'an-ı Kerîm'de: "Kim Peygambere itaat ederse, gerçekte Allah'a itaat etmiştir. (Nisa, 4/80); "Peygamber size ne verdi ise onu alın ve size neyi yasakladı ise ondan sakının."(Haşr,59/7) buyurulmuş; peygamberimizin emir ve tavsiyelerine uyulması emredilmiştir. Sünnette yer alan ve tarih boyunca da sünnete uygun olarak uygulanan bir konu hakkında aykırı bir görüşte bulunmanın bir değer taşımıyacağı açıktır. |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Alıntı:
|
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Değerli arkadaşım emin olmak sözünü yanlız Kuran için kullanabiliriz. Bunun dışından rivayetlerle gelen tüm sözleri Kuran süzgecinden geçirmeliyiz. Emin olduğumuz, hiç şüphe götürmeyen yanlız Kurandır. İşte sorun burada başlıyor zaten bunu yapabilsek içimize kimse nifak sokamazdı. Ukba nikli kardeşim Diyanetten bir alıntı yapmış Allah razı olsun. Lütfen sakin bir şekilde düşünelim. Burada dikkat edin bazı örnekler verilmiş ama kuranda tek bir örneği dahi yok. Düşünelim hacca bir kadın gitti. Okadar masraf yaptı. Kabeyi tavaf edilecek gün ve arefe günü regli oldu ve tavaf yapamadı. Bu kadının haccı kabul olmayacakmı? Onca yolu boşunamı gitti? Bakın akla da Kuranada uymuyor. Kuranın koymadığı bir hükmü kimsenin koyamayacağını bilmeliyiz. Zaten peygamberimizde bunu asla yapmazdı, bunun tersini söylemek ona yapılacak en büyük saygısızlıktır bana göre. Ecrin kardeşimin söyledikleri hoşuma gitti doğrusu Allah cümlemizden razı olsun.(hakaretsiz, iftirasız tartışılıyor gözlerim yaşardı.) İyi bir müslüman karşısındakini iyice sabırla dinler, daha sonra yine sabırla onu kuran ile uyarır, çünkü peygamberimizde aynen böyle yapmıştır. Rabbim bile ne diyordu elçisine hatırlayın. Sen onlara güzellikle yaklaşmasaydın seni dinlemezlerdi. Selametle. |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Mümin murdar olmaz.Cünüpken bile, pis murdar olmaz. Sadece o halde namaz kılamaz,denilmiş. O da, temizleninceye kadardır. Birçok inanış temelsiz. Müslümanlar niye bu kadar geri kaldılar sanıyorsun...İnanışlarımıza da ibadetlerimize de fesat karıştı da o yüzden, dünya önderliğini kaybettik. Kan,damarda durdukça,candır.Çıkar çıkmaz,havayla temas eder etmez, pisliktir.Hastalık taşıyan bir aracıdır.O yüzden yenilmesi de ve üzerimizdeki bulaşığı da haramdır.Hemen arınmayı gerektirir.Kan abdest bozan birşey olduğu için, kanlı beden veya giysiyle namaz kılınmaz, Hayızlı namaz kılınmaz,Oruç tutulmaz diyenler yanlış hüküm vermişlerdir ! Mustafa islamoğlu hocamızın anlattıklarından hareketle, Bir bayan regl olacağını sezmiş ve vücuduna kanın yayılmasını,elbisesinin kirlenmesini engellemişse neden bütün vücudunu yıkasın ki. Varsayalım beş on santim çevre kirlendi.Kirlenen bölgeyi yıkaması yeterlidir. O,bacımız,kızımız,annemiz,varlığının gereği olan bir sebepten dolayı neden başka insanlardan,çocuklar,hayızdan kesilmiş kadınlar ve erkeklerden farklı olarak, pis,murdar olmuş olsun.Allah kullarını terk eder mi.Kendisine yüklenen kadınlığın gereği bir foksiyondan dolayı kutsiyetinden ne kaybedecek ki pis,murdar sayılsın.Camiye neden giremezmiş.Camiyi kirletmiyorsa niçin girmeyecekmiş. Yaptığı yemeği yiyeceksiniz, yıkadığı bulaşığı temiz sayacaksınız, fabrikada çalışmasını hoş karşılayacaksınız, gerektiğinde öpüp koklayacaksınız,çocuğunuzu emzirmesine izin vereceksiniz, öğretici, öğrenici, yönetici olarak kabulleneceksiniz ama camiye sokmayacak, Kur’an’a dokundurtmayacaksınız.??? Abes işlerdir bunlar. Şeytanın hileyle,cehaletle,kadınların Allah’la ilgili olmasını engellemesinden başka bişey değil..Değil dokunmak, Kur’an’ı Kerimi okuyabilir bile. Canı yanınca hayızlı kadın Allah dese, taşa mı dönüşüyor,yoksa fatiha okuması mı yasaklanmış,besmele çekemiyor mu. ’’Kuran Fatihadır,fatiha besmeledir’’hadisi şerifini nereye koyuyorlar. Temizlenmek kaydıyla,yani kanamayı durdurup,varsa kan bulaşmış bölgeleri temizlenmiş olarak abdest de alınır, namaz da kılınır. Sızdırmaz petlerin, her kadının kolayca ulaşabileceği ve alabileceği kadar hesaplı, yaygın olduğu çağımızda, böyle bir sorun yaşanmamalı. Kadınlarımız, kızlarımız namaz kılmaktan men edilmemeli.Bunu akıl izan sahibi bir mümin hemen kabul eder. Ama falan kitap, filan ulema demeye başlarsanız,bu hurafelerden islam fıkıhını temizleyene kadar bu tür yanlışları uygular,şeytanın namazı terk ettirme azim ve zaferine katkıda bulunursunuz. Temel kural,abdest olmadan namaz kılınmaz:kanlı beden veya elbise ile abdest alınmaz.Erkek egemen toplumlarda kadını aşağılamanın bir yoludur bu.Şeytanidir.Efendimiz zamanında,kadına karşı, böyle horgörülere rastlanmaz.Yalnız ut yerinizi kapatacak kadar örtünüz varsa, namaz kılabilirsiniz, diyen efendimizin dinine,Allah’ın sınırsız rahmetine rağmen çooook bidatler ve yanlış yasaklamalar eklenmiştir maalesef... Geceniz hayırlı olsun. |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? İşte delilleri : Önce hayız kitabının başındaki konuyla ilgili ayeti yazıyorum. ’’ Sana kadınların ay halini de sorarlar.De ki; O bir ezadır.Onun için hayz zamanında kadınlardan ayrılın. ( cinsi temasta bulunmayın) Temizlendikleri vakte kadar kendilerine yaklaşmayın. (kasıtın cinsel ilişki olduğu,birlikte aynı yatakta yatmalarında,tenlerinin değmesinde bir sakınca olmadığı,Hz Aişe annemizden nakledilen birçok hadisle açıklanmıştır). İyice temizlendiler mi o zaman Allah’ın size emrettiği yerden onlara gidin. Herhalde Allah hem çok tövbe edenleri ,hem çok temizlenenleri sever.’’ Bu bölümün sekizinci hadisinde, İbrahim en-Naha-i; Hayızlı kadının ayet okumasında beis yoktur,demiştir. İbn Abbas da: Cünübün kur’an okumasında bir beis görmemiştir.(Yiyip içmesinde de bir günah yoktur.Cünüplüğün süresi, önümüzdeki namaz vaktine kadardır.) Peygamber(s.a.v.de zamanlarının hepsinde (Yani her halinde zikir ederdi. Ümmü Atiyye ; Biz hayızlı kadınlar mescide (camiye gitmeleri,mü’min lerin tekbirleriyle tekbir etmeleri ve dua etmeleri ile emr olunur idik,dedi. Cabir dedi; Aişe haç sırasında hayz oldu da Beyti tavaf hariç,bütün haç fiillerini yaptı ve namaz kılmıyordu. (Çünkü abdest tutması,yani kanın vücut dışına çıkmasının engellemesi imkansızdı 11.hadis: Aişe annemiz anlatıyor.. Ya Resulullah ben temiz olamıyorum diyen bir kadına;Resulullah: ’’Bu ancak bir damar kanıdır,Hayız değildir.Hayız vakti geldiği zaman namazı bırak,hayız zamanın geçince kendinden kanı temizleyerek namazı kıl;buyurdu.. (o günkü imkanlarla bile izin veriliyor.Halbuki çoğu sahabenin kullanacak bez bile bulamadıkları oluyordu,hadislerden bunu öğreniyoruz.) (Görüldüğü gibi,namazdan uzak tutan kanın vücut dışına çıkışıdır.İster hayız kanı ister başka sebeple olsun,kanın çıkışı ve bulaşması abdesti bozduğu için,namaz kılmayı engeller.Kanın tampon petlerle engellenmesi,geçici abdeste izin veriyorsa namaz kılmakta bir beis yoktur.Ayetler bu konuya değinmemiş.Hadislerde ise bu şekilde… Şimdi okuyacağımız hadiste ise daha da büyük müsaade olduğu görülüyor. 15.hadis: ....Aişe (r)şöyle demiştir; Kadınlardan biri Resulullah ile birlikte İ’tikaf etti. (itikaf ramazanın son on gününde camide bir hücrede bütün zamanını ibadete vermektir ) Bu kadının, leğen altında( iken kırmızı kanı görülür halde idi,)o, namazını kılardı. (Resulullah onu namazından men etmemiş,camiyi terk et dememişti.) Yine ;Aişe (R) dan rivayetle Müminlerin annelerinden biri(Peygamber hanımlarından bahsediyor) Hayızlı iken i’tikaf etmiştir. ( yani yukarıdaki kadın gibi bütün zamanını ibadete vermiştir.İtikafta oruçlu ve namazlıydı deniliyor.) Sanırım bu kadar açıklama yeterlidir.Yani açıkladığım şekilde kanın akışını geçici engelleyebiliyorsak, abdest alıp namaz kılınabilir.Kadın Allah indinde, kulluğu yerine getirmede, erkekten daha aciz değildir. Ayet mealince,adet kadına eziyet veren bir haldir.O halde namaz kılabilmesi için özel gayret göstermek,zor bir işi Allah için yapmak durumunda kalmaktan ibarettir.Herhalde latif olan Allah’ın, böyle davranıp kendisine ibadet eden kadınları özel olarak ziyade sevapla karşılaması umulur. Kuran okumak,zikir yapmak,kurana dokunmak,camiye ve her toplantı yerine girmek, asla yasaklanmamıştır.Haşa kadın mescide girişi yasaklanan,aşağılanan biri değildir.Bütün vakit namazlarını,cuma, bayram,cenaze namazlarını mescitlerde kılabilir.Her türlü ayeti duayı okuyabilir.Mescitlerin en arka saflarında saf tutmalarının istenmesi,edep ve hayadan dolayıdır.Kadınları utanıp sıkılmaktan, erkekleri, gözlerini şüphe uyandıracak bakışlardan korumak içindir. Umarım faydalı olabilmişimdir.Herşeye rağmen samimi bir mümin bütün bilgilerinden sonra gönlünün fetvasını da dikkate alır. Gönüller hakkın nazargahıdır. Allah dua ve namazlarınızı,ibadetlerinizi kabul buyursun. |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Bismihi Subhanehu.. Selamun Aleykum, Hayızlı kadın pis değildir! Bunu iddia eden de yok! Ayet sabittir "Sana Kadınların Ay Hâlini De Sorarlar. De Ki: O Bir Ezadır." Yazınızda bakıldığı zaman Ehli Sünnetin kadını hayızlı iken PİS gösterdiğini iddia ediliyorsunuz. Bunun için sizden delil isitiyorum Âişe (R): Peygamber (S), ben hayızh iken başını kuca*ğıma yaslar, sonra Kur'ân okurdu, diye tahdîs etmiştir. (Buhari Hayz) hadisine rağmen hayızlı kadını PİS sayan da kim? Hayızlı kadının namazdan muhaf tutmak onun PİS olduğunu iddia etmek değildir! Siz konuyu bile anlamadan yazıyı kopyala yapıştır yöntemi ile okumadan, araştırmadan yayınlamışsınız. Yazınızı inceleyelim: Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Hadisin doğrusu şöyledir: Bize Mu'temir, Hâlid'den; o da İkrime'den; o da Âi*şe'den tahdîs etti ki, mü'minlerin annelerinden biri istihâzah iken i'*tikâf etmiştir (Buhari Hayz) Şimdi sorularıma geleyim: 1- Hayızlı iken namaz kıldığı yada oruç tuttuğu rivayet edilen bir rivayet gösterebilir misiniz? 2- Buhari'de olmayan bir hadisi neden orda geçiyor diye yayınladınız? 3- Buhari'de verilen hadisi neden değiştirdiniz? Bu sorulara cevap vermekle mükellefsiniz. Daha fazla bilgi için şağıda ki bağlantıları izleyiniz! [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Selametle inşallah... |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? hayızlı kadının kendisi değil,hayız kanı necistir gayri tahirdir. |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Alıntı:
|
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? kendisinin necis olmamasi namazi hayizli iken eda edebilecegi anlamine gelirmi peki? |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Alıntı:
Buraya bakınız |
RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? KURANA DOKUNAMAZ MI? O DA NEREDEN CIKTI? KURAN HANGI AYETI ILE BUNU YASAKLIYOR DELININ NEDIR? ABDESTSIZ VEYA OZEL BIR DONEMDE OKUYABILDIGIN SEYIN MUSHAF HALI OLAN BIR KITABA NEDEN DOKUNULAMASIN KI? KURAN, VAHYIN SOZLU HALININ BIZZAT KENDISIDIR, ONUN YAZIYA CEVRILMIS SEKLI KURANIN BIZZAT KENDISI OLMAYIP MUSHAFTIR. KURANIN (MUSHAFIN) TUMU MU KURANDIR YOKSA BIR CUZ'U DE KURAN MIDIR? EVET BIR CUZ'U, BIR AYETI DE KURANDIR. O HALDE BAHSETTIGINIZ DONEM VE DURUMLARDA, ICINDE AYET GECEN HICBIR GAZETE DERGI KITAP TUTAMAMANIZ DA GEREKMEZ MI? |
Cevap: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Adetli kadin iki seyi yapamaz: Namaz kilamaz, tavaf yapamaz. Ayetlerle isbati: Bakara 222: Sana 'kadınların aybaşı halini' sorarlar. De ki: "O, bir rahatsızlık (eza)dır. Aybaşı halinde kadınlardan ayrılın ve temizlenmelerine kadar (yathurne) onlara (cinsel anlamda) yaklaşmayın. Temizlendiklerinde (tetahherne), Allah'ın size emrettiği yerden onlara gidin. Şüphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever." Demek ki Allah, kadinlarin o hâlini temiz olarak saymiyor. Peki bu temiz olmama hâli namaza neden engeldir: Maide 6: "Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek (yutahhire) ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz." Yani: Abdestsizlik bir tür 'temiz olmama' hâlidir ki, bu temiz olmama hâli namaza engeldir. Allah, kadinlarin o hâlini de 'temiz olmama' olarak nitelendiriyor. Bu temiz olmama hâli necaset midir? Buna necaset demek dogru olmasa gerek. Cünkü günümüzde kadinlari akan o kandan koruyacak bir cok yenilik var (ped, tampon...). Bunlarla maddi temizlik saglanabilir. Allah bunu bilmez mi hiç! O zaman bu temiz olmama hâli necasetten baska bir sey olsa gerek diye düsünüyorum. Kaldi ki abdest ayetinde Allah erkeklere de temiz olmayi emrediyor. Insan maddî açidan ne kadar temiz olursa olsun yine de temiz olmak için abdest almak zorundadir. Demek ki bu temizlik necastan arinmadan farkli birsey. Hadisle isbati: “Muâze anlatıyor: Aişe’ye sordum, dedim ki “Neden adetli kadın orucu kaza ediyor da namazı kaza etmiyor?” “Sen Harûriyye misin?” dedi. “Hayır, Harûriyye değilim, ama soru soruyorum.” deyince şöyle dedi: “Bizim başımıza bu olay gelince orucu kaza etmemiz emredilirdi, ama namazı kaza etmemiz emredilmezdi.” (Müslim, Hayız, 69; Ebu Davud, Taharet, 104; Nesaî, Siyam, 64). Kaza kelimesinin Kuran'daki anlami: Cuma 9-10: "Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ı zikretmeye koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Artık namazı kaza ettiğiniz (kılıp bitirdiğiniz) (kudiyeti) zaman yeryüzüne yayılın ve Allah'ın fazlından isteyin ve Allah'ı çok zikredin. Umulur ki, böylece siz felâha (kurtuluşa) erersiniz." Ayetten de anlasilacagi üzere kaza etmek (kudiyeti), namazi ertelemek degil, tam zamaninda kilmaktir. Zira ayet cuma namazi ile ilgilidir ve herkes bilir ki cuma namazi baska bir vakitte kilinmaz. Buna göre Hz. Aise sunu demistir: "Bize o hâlimizde orucu zamaninda tutmamiz, namazi ise kilmamamiz emredilmistir". |
Cevap: RE: KADINLARIMIZ HAYIZLI İKEN (AY HALİNDE) İBADET EDEBİLİRMİ? Alıntı:
Lütfen yukaridaki yazimi iyi okuyun. Ya hüküm vermeyin, ya da Kuran'a göre hüküm verin. Biz bilmeyiz, Allah bilir! |
SAAT: 16:52 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.