Dikkat kayıttayız ! ! !
 

Düşünün, bir gününüz kameraya çekilecek dense, o gün her hareketimiz kontrollü olur, halimiz değişir. Güzelce abdest alır, uzun uzun namaz kılarız!!!

Konuşmamız kibarlaşır, yemek yerken tüm sofra kurallarına uyarız kamera çekim de ya. Eşimize, çoçuklarımıza bir başka davranırız. Rol yaparız yani.

Kameraya oynarız. Çekim bitince taktığımız maskeyi çıkarır atarız, Rahatlarız yine eski biz oluruz, çekim bitmiştir, kamera kapanmıştır....

Hayır, hayır çekim bitmedi.

Doğduğumuz günden itibaren ilahi kamera altındayız. Her hareketimiz izlenmekte, her yaptığımız görülmektedir.

Her ne yapıyorsak El Basir olan ALLAH'ın şahidliğinde yapıyoruz. Hani adet yerini bulsun diye namaz kılıyoruz ya, O görüyor hatta uyarıyor-yazıklar olsun o namaz kılanlara.....

Kapalı kapılar ardında gıybet yapıyoruz O görüyor, bizide gıybet yaptığımız kişiyide...hatta gıybetini yaptığımız kişi o anda, biz onun gıybetini yaparken, Allah'a tevbe ediyor olabilir, namaz kılıyor olabilir, sadaka veriyor olabilir, Allah için gözyaşı döküyor olabilir. Ne garip bir görüntü değil mi?

Gizli planlar, tuzaklar, entrikalar hep O'nun huzurunda, O görürken yapılıyor... O'nun mülkünde O'ndan gizli hiç birşey yok!

Uzayın derinliklerine gitsekte, yerin dibine girsekte, karanlık mağaralara, denizin derinliklerine saklansakta O herşeyi, her zaman, her yeri görür...

ALLAH’A DÖNECEĞİZ

Allah’a inanan ve gönülden bağlanan kul için hüzün ve ümitsizlik yoktur. Ümidimizin kaynağı sahip olduklarımız değil, Allah’ın rahmet ve muhabbetidir. Her türlü zorluğu kolaylığa, kötülüğü iyiliğe çevirecek onun kudretidir. Her an bizden haberdar oluşu, her an bizi görüp işitmesidir. Allah iyi olan ve hayra ve barışa yönelik işlerde bulunan kullarının destekçisidir. Gönülden Allah’a bağlı olan kullar,

Allah için yaşadıklarını ve sonunda ona döneceklerini bilir: “Onlara bir ıstırap gelip çattığında şöyle derler: Biz Allah içiniz ve sonunda ona dönüp gideceğiz.” (Bakara suresi 156)