Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler (https://www.forum.medineweb.net/649-kissalar-hikayeler-nasihatler)
-   -   Gücünün bereketini görmek istiyorsun değilmi (https://www.forum.medineweb.net/kissalar-hikayeler-nasihatler/4105-gucunun-bereketini-gormek-istiyorsun-degilmi.html)

CaferTayar 01 Temmuz 2008 19:42

Gücünün bereketini görmek istiyorsun değilmi
 
Dost;

Güç, organize olmaktadır.
Yani cemaattedir.
Ama cemaat kelle sayısı değildir.
Sürü ile cemaati, malzeme ile yapıyı karıştırmamak gerekir.

ARALARINDA DUYGU, DÜŞÜNCE,
HEDEF MÜŞTEREKLİĞİ OLMAYAN İNSANLAR
CEMAAT DEĞİLDİR, CEMADATTIR!

Cemaat olmak için acılar ve sevinçler paylaşılmalıdır.
Acılar paylaşılınca azalır, sevinçler paylaşılınca çoğalır.

Borular birbirine bağlanmadan suyu iletmezler.
Kalpler müşterek çarpmadan cemaat olamazlar.
Bir zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür.
Camid, şuursuz taşlar bile
Kafa kafaya vererek muhkem binalar oluşturuyor.
İnsanlar bundan ders almalıdır.

Keyfiyet, kemiyete müreccahtır.
Kemiyette başak çok, dane yoktur.
Keyfiyette ise başaklar az ama hepsi dolu doludur.
Sayı çokluğunda keramet olsaydı,
Karıncalar ayaklar altında sürünmekten kurtulurlardı.

Allah müminlere vizyon yüklemiştir. “
Allah yeryüzünü Salih kullarına miras bırakmak istiyor.
Kâfirlerin müminler üzerine velayet hakkı yoktur.
Bir mümin, onlardan on kâfire bedeldir.”

İslam’ın bugünlere kadar gelmesinin altında
Ensar-Muhacir kardeşliği yatmaktadır.
İslam’da psiko-sosyal açıdan en büyük olay,
Ensar-Muhacir kardeşliğidir.

Sevgili dost,

Allah bizim halikımızdır,
Hâşâ hizmetçimiz değildir.
O, bizi imtihan eder.
Kulun haddine düşmez ki Allah’ı imtihan etsin.
Sorumluluklarımızı Allah’a havale etmek,
En hafif deyimiyle Allah’a saygısızlıktır.

Biliyor musun?
Asırlardır bu sırrı unuttuk,
Allah’ın bize yüklediği sorumlulukları,
Biz tekrar O’na yüklemeye çalışıyoruz.

Ne kadar masum olursan,
O kadar kurtların iştahını celbedersin.
Kurtların yanında masumiyet zillettir.
Çünkü kurtların çok olduğu yerde,
Ceylan masumiyetiyle duramazsın.
Orada aslan heybeti gerektir.
Kurt seni yer, seni yedikten sonra da
Torunundan dişinin kirasını ister.
İşte zalimler bu kadar acımasızdır.

Efendimiz (s.a.v.) “
Ümmetim cihadı terk etti mi, zillete düşer.” diyor.
Bugün, Selahaddin’den beri kınında paslanan o kılıcın
Ruhuna, ne kadar muhtacız.

Zalimlerin her tarafı kana buladığı çağlarda,
Zamanın gücü olmak, vaktin vacibidir.
Aksi halde kendi evinde esir alırlar seni.
Güçlüler başka ülkelerde bile ev sahibidir.
Güçsüzler kendi ülkelerinde bile misafirdir.

Zayıflar hep eşitlik ve adalet ister ama
Bu güçlülerin umurunda bile değildir.
Hakkını koruyamazsan
Hiç olmazsa zalimlerin önünde eğilme.
Aksi halde ruhun cesedinden önce ölür.

Tarih bize şunu öğretmiştir:
Kahramanlar bir kere ölürler ama kahramanca ölürler.
Korkaklar ise her an ölmektedirler.
Allah büyüktür.
İslam büyüktür. Kuranı Kerim büyüktür.
1400 senedir, ezanlar “Allah büyüktür!” diye haykırıyor.
Ama büyük dinin müntesipleri olan bizlere;
Zillet, cebanet, meskenet yakışır mı?
Büyük dinin müntesipleri nasıl küçük kalabilir?
En büyük keramet istikamettir.
Balıklar gibi suda yüzsen, kuşlar gibi havada uçsan,
İstikametin yoksa beş para etmezsin.

Boncuklarla, oyuncaklarla ancak çocuklar meşgul olur.
Duygu ve düşüncelerinin
Rahmani mi, şeytani mi olduğuna dikkat et.
Çünkü Allah şöyle buyurur “
Şeytan, taraftarlarına vahiy verir.”.
En büyük felaket
Şeytanın hezeyanlarını ilhamla hakikatle karıştırmaktır.

Başımıza ne geliyorsa
Duygularımızı aklileştirememekten,
Aklımızı da naklileştirememekten geliyor.

Aklileştiremediğimiz duygularımız
Bir parmak bal için tonlarca keçiboynuzu çiğnetir.
Bir çiçeğe ulaşmak için binlerce gülü çiğnetir.
Eşeğin bir tutam ot için uçurumdan yuvarlanması gibi,
Aklileştiremediğimiz duygularımız da,
Hayatımızı uçurumlara yuvarlar.
En sonunda basit bir duygu tatmin olmak için,
Allah’ın kırmızı çizgilerini çiğnetir.

Duygularını tatmin etmeyi değil,
Terbiye etmeyi öğrenmelisin!
Her sözün kalbine, gönlüne girmesine fırsat verme.
İçselleştiremediğin bilgiler yakanda duran rozet gibidir.

Bir işine yaramaz, parıltısının dışında.
Öyle sözler vardır ki kenefe atsan mundar eder;
Onun, bir de kalbine, gönlüne girdiğini düşün.
Mahalli iman olan kalbi, ne hale getirir bir düşün.

Yemek yerken ağzından girenlere,
Konuşurken ağzından çıkanlara,
Dinlerken de gönlüne girenlere dikkat et.
Filtresi olmayan her şey binlerce mikrop barındırır.

Sana bir sır vereyim:
Mikroplar bakterilerden daha tehlikelidir.
Savunma sistemlerimiz bakterileri kolayca keşfeder ve imha eder ama
Mikroplar çok sinsice hareket ederler.
Bu büyük farka dikkat…

Kiminle hangi mevzûyu konuşacağını bilmen, ilmin başıdır.
Buna çok dikkat etmelisin.
Emsaliyle konuşmayanın sesi semadan gelir.
Cahillerle tartışmak, ısırgan otuyla taharetlenmek gibidir.
Hiç kimseye hak ettiğinden fazla değer verme,
Eşeğe paye verdiler de kendisini küheylan sandı.
Bir oduna biraz gül suyu döktüler de, “
Ben gül ağacıyım” diye böbürlendi.

Sahte döviz veren bir yere, paranı iki defa bozdurmazsın değil mi?
Pekiyi, kalbinin siyahlığı yüzüne vurmuş,
Kara aydınlara, dinini nasıl emanet edebilirsin?
Aklını uçkuruna gemici düğümüyle bağlamış sahte aydınlara,
Nasıl güvenebilirsin?

Yolunu kaybetmişlerden, yol gösterici olmaz.
Onlardan hikmet değil, ibret alabilirsin ancak.

Azgın duygularını kontrol etmek istiyorsan ölümü çok düşün.
Ölüm bilinci kadar,
İnsanın yaşamına çeki-düzen veren bir öğreti daha yoktur.
Kalbimizin tik-takları arasında kaç kez ölüyor ve diriliyoruz.

Dikkat et!
Ayaklarının altındaki toprak,
Başka insanların yüzleri ve alınlarıdır.
Bir gün, ayaklarının altında çiğnediğin toprak,
Seni de içine alacaktır.
Her sabah yeniden dünyaya gönderiliyoruz.
O zaman, her sabah, taze bir başlangıçtır.
Allah’ın sana olan selamını duy.
Her geçen gün, kabre atılan dev bir adımdır.
Her geçen gün, ömür binandan düşen bir tuğladır.
Her nefes alıp verişimizde bir parçamız eksiliyor.
Her nefes bu nefsin son nefesi olabilir.
Nefsin son nefeste imanla kabre girmesi için,
Her nefesi son nefes bilmek gerekir.
Yattığın zaman ölümü yastığının altında,
Kalkınca da karşında bil.”
Ölümden ancak münafıklar ve kâfirler korkar.
Müminler için ölüm asıl gezegene geri dönüştür.
Ancak, tembel talebeler sene sonunun gelmesini istemezler.

Çalışkan öğrenciler sene sonunu iple çekerler.
Eğer ölüm kalıcı olsaydı,
Ölmekten korkmaya hakkın vardı.
Ama dikkat et.
Allah “Her nefis ölümü tadacaktır.” diyor.
Diyebilirdi ki; “
Her nefis ölmeye mahkûmdur,
Her nefis yok olacaktır”.
Ama ifadedeki belagate dikkat et. “
Her nefis ölümü tadacaktır.” diyor.
Tadımlık olan şeyler geçicidir.
Kalıcı değildir. Ölüm de tadımlıktır.
Demek ki ölüm tadımlık, hayat doyumluktur.
Doyumluk hayata,
tadımlık ölümün kapısından girildiğini unutma!
İşte, bu hakikate binaen üzülme, mahzun olma.

Gençliğin gitmesinden elem çekme;
Baki bir gençlik seni bekliyor.
Nimetlerin birer birer elinden çıkmasına mahzun olma.
Her an “Ölümlüyüm! Ölümlüyüm!” diye haykıran dünya,
Her an “Ebed! Ebed!” diye haykıran insanı
Nasıl doyurabilirdi?

O zaman mesele ölümse, çoookça gülümse
Ölüm bilinci bize anın tekliğini öğretir.
Şimdi ve burada yaşamanın sihirli gücünü öğretir.

Ölüm bilinci,
Şimdi ve buradayı yaşatmayan iki hilekârı bize tanıtır:
Dün ve Yarın. Bu iki Hilekâr’dan, iki yakanı kurtaramazsan,
Kıyamete kadar iki yakan bir araya gelmez, bilesin! “

Şüphesiz ki bugün bizler,
Hesabı olmayan bir amel günü içindeyiz.
Yarın ise, ameli olmayan bir hesap günü içinde olacağız.”
O yüzden, bugün bol bol hayırlı amel işlemeye bakmalıyız.

Yaşlanmaktan korkma,
Yaşlanmak deri buruşması değildir.
Asıl yaşlılık ruhun buruşmasıdır.
Yaşlanmak bir dağın zirvesine çıkmak gibidir.
Çıkasıya kadar yorulursunuz ama
Çıkınca da her tarafı çok net görürsünüz.
İşte yaşlılık böyledir.

ÂLİMİN YAŞLISI, YAŞLANDIKÇA KOÇ OLUR.
CAHİLİN YAŞLISI, YAŞLANDIKÇA HİÇ OLUR. “

Yaşlılık gençliğin eleştirisidir.”
Hayatın kaymağıdır.
Medeniyete büyük hizmetler eden bütün meşhurlar,
En kıymetli eserlerini yaşlanınca vermişlerdir.
Şunu da bil ki;
Kara cahil, hangi yaşta olursa olsun bayattır.
Çünkü cehalet onu bayatlatır.
Âlim, hangi yaşta olursa olsun tazedir.
Çünkü ilim insanı diri ve taze tutar.

AŞK'ÜL İSLAM 01 Temmuz 2008 20:45

Cvp: Gücünün bereketini görmek istiyorsun değilmi
 
Yaanii Tayyar Üstad;

İLMİ DİNDARLIK YOL GÖSTERİR;
HİSSİ DİNDARLIK YOLU KAYBETTİRİR diyebilir miyiz :=)

Kalemine Sağlık :=)


SAAT: 14:33

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321