Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kur'ân-ı Kerim Genel (https://www.forum.medineweb.net/200-kur-i-kerim-genel)
-   -   Davetçi Nasıl Olmalıdır? (https://www.forum.medineweb.net/kur-i-kerim-genel/25990-davetci-nasil-olmalidir.html)

FECR 23 Mayıs 2013 17:34

Davetçi Nasıl Olmalıdır?
 
Davetçi Nasıl Olmalıdır?

Dâvet ve tebliğ bilincine sahip emr-i bi’l-ma’rûf ve nehy-i ani’l-münker göreviyle mükellef olduğunu düşünen her dâvâ eri, bazı mesleklerin özelliklerine sahip olmak zorundadır. Bunları kısaca açıklayalım:

a- Tebliğci, doktor olmalıdır, gönül doktoru. Kalp hastalarının, yani münafık, kâfir ve müşriklerin mânevî hastalıklarının tedavisi için uğraşacaktır.

b- İtfaiyeci olmalıdır. Nerede bir yangın varsa oraya koşan, elinde ne imkân varsa o imkânları kullanarak yangını söndürmeye çalışan itfâiyecidir tebliğci. Yangında öncelikli kurtarılacak şeyleri iyi bilmelidir.

c- Cankurtaran olmalıdır. Denize açılıp boğulma ile karşı karşıya kalanları kurtarma görevlisidir dâvetçi. Günah denizlerine dalıp sâhil-i selâmetten uzaklaşan kimseler kurtarıcı ve cankurtaran bekleyen felâketzededir. Yüzme bilmeyen insanın cankurtaran olmaya kalkmaması gerekir, yoksa başkasını kurtaracağım derken kendisi boğulur.

d- Asker ve polis olmalıdır. Her dâvâ adamı, cündullahtır, Allah'ın askeri ve polisidir.

e- Dâvetçi, iyi bir şoför olmalıdır. Kullandığı aracı, üzerindeki yolu, gideceği hedefi iyi tanıyıp bilmeli, aynı yoldaki başka araç ve sürücüleri hesaba katabilmelidir. Başka yolu tercih edenlerin sebebini, oradaki toplu taşıma araç ve şoförleri iyi tanıyabilmelidir. Yolun neresi kaygan, neresi düz, nerede hız yapılamaz; iyi bilmeli ve ona göre davranabilmelidir. Sırât-ı müstakîm adlı o yol, insanlık tarihiyle yaşıttır ve dünyanın sonuna kadar, yolun en sonuna kadar yolcuları bitmeyecektir. Ömür biter, yol bitmez; ama her yol cennete gitmez.

f- Hoca, vâiz, müezzzin, hatip, öğretmen olmalıdır. Durum ve mekân neyi gerektiriyorsa, toplumun önüne geçmek gerektiğinde onları aydınlatmaya çalışan hoca, vâiz veya öğretmen olabilmelidir.

f- Psikolog ve pedagog olmalıdır. İnsanları iyi tanıyan, her insanın psikolojisine uygun çözümler getiren bir yaklaşım içinde olmalıdır tebliğci. İnsanların akıllarına göre hitap edebilmeli, onların sosyal konumlarına uygun sözlerle mesajını sunabilmelidir.

g- Aşçı ve garson olmalıdır. Güzel, nefis, leziz yemekler pişirebilmelidir zihin mutfağında aşçılık yapan tebliğci. Ve bunları haliyle ve diliyle güzel bir şekilde sunabilen bir garson olabilmelidir. Güzel malzemeler katıldığı halde, kötü pişirilmiş, fazla ateşte tutulmuş ya da yeterli pişirilmemiş çiğ yiyecekler yakışmaz usta aşçıya. Kimse bu lokantadan yemek yemek istemez. Hasta etmemeli, iştah kaçırmamalı, tiksindirmemeli pişirilenler. Ve unutulmamalı ki, çok güzel bir yemek bile, güzel bir şekilde sunulmazsa, insanlar onu yemekten hoşlanmazlar. Karnı aç birisi, usta elinde pişmiş yiyeceği, üstü başı pis, kaba ve ısıracak kimse arayan yılan dilli bir garsonun yemeği sunmasıyla iştahı kaçacak, belki yemeden aç aç masadan kalkacaktır. Sunulan yemek çok güzel (Kur'an âyetleri ve Peygamber hadisleri) de olsa, açlığını gidermek için gelen kimsenin suratına atar gibi masasına atıp giden bir garson, bir çuval inciri berbat etmiş olacak, lezzetli yemeklerin tadına bile bakmadan kişinin masadan kalkmasına sebep olacak, ya da lezzetli yemeği sabote etmiş olacaktır.

h- Tiyatrocu, aktör olmalıdır. Özellikle ana-babalara ve kendilerine saygı duyulmasını bekleyen büyüklere karşı rol yapabilmelidir dâvetçi.

i- Terzi olmalı. Kişiye uygun özel elbise dikilebilmelidir. Giydirmek istediğimiz elbise, karşımızdakine ne büyük ne de küçük gelmeli, üzerine tam oturmalıdır. Konfeksiyon tipi, hazır kalıp, herkese giydirilecek tek tip elbiselerden kaçınmalıyız.

j- Çiftçi, ziraatçı olmalıdır. Toprağa attığı tohumu, diktiği fidanı, ektiği ekini sabırla ürüne dönüşmesini bekleyecek, aceleci olmayacaktır.

Dâvetçi; Sağlam iman sahibi, yeterli ilmî birikimi olan; dini, insanı, psikolojiyi, çağı ve dünyadaki fikir akımlarını, insanların münkerleri niçin işlediği gibi konuları iyi bilip tahlil edebilmelidir. Yüzmesini bilmeyen kişinin, başkasını boğulmaktan kurtarmasının mümkün olmadığı bir gerçektir. İnsanlara ayna olmalı, kendi yanlışlarını bizim temiz ahlâkımızda/aynamızda görüp düzeltebilmesine vesile olabilmeliyiz. Sevilmeyen bir insanın tebliği fayda getirmez.

AHMET KALKAN
("Kur'an ve Davet" adlı panelde yaptığı konuşmadan alıntı)


SAAT: 14:35

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321