![]() |
Bazı şeylerin içimizde Tutsak Yusuf bunu içinde gizledi, onlara bir şey belli etmedi. Yusuf süresi 77.Ayet Bazı şeyleri içimizde tutsak... Söylemesek, belli etmesek, memnun kalmadığımızı ifade etmesek, yüzümüzü buruşturmasak ne güzel olurdu değil mi? Yemeğin güzel olmadığını, tuzlu olduğunu, acı olduğunu, tatsız olduğunu söylemesek, işçinin bir kaç kabahatini yüzüne vurmasak, bize yanlış yapanın yanlışını yüzüne tokat vurur gibi söylemesek... İçimizde tutsak gördüğümüz bazı kusurları, bazı yanlışları... Bize yapılan bazı saygısızlıkları, aleyhimize söylenen bazı sözleri... Duymazdan gelsek? Evet, hepimizin içinde tuttuğu o kadar şey var ki, haddi hesabı yok... Var mı içimizde tuttuğumuz öfklerimiz? Var mı içimizde tuttuğumuz kızgınlıklarımız? Açığa çıkarmadığımız duygular, açığa çıkarmadığımız sevgiler, açığa çıkarmadığımız sözler var mı? Murat Padak |
En az hüzunlerimiz kadar seviclerimizi, mutlulukları, güzel ve özel günleri, yediği içtiğini de sergilemek yerine içimizde tutsak...Tutan, dışarı vermeyen daha mutsuz değil. Kusurları da hoyrat sergiliyoruz, sevinçleri de.. Allah'ın ahirette kusurları kapatacağı vaadinin bizim bu dünyada hata, kusur kapatmamiza bağlı olduğunu unuttuk. Ne zaman ki; "İçine atma" ile içinde tutulması gerekenler yer değiştirdi, her aklına gelenle, her diline geleni söylemenin dengesi bozuldu, ondan beridir özden kaybediyoruz. :) |
vahy talebesinin öğrendiği; merhamet et ki merhamet edilesin. kusur ört ki kusurun örtülsün. kusur araştırma ki kusurun araştırılmasın. acı ki acınasın. büyük konuşma ki küçülmeyesin. böbürlenme ki kendini bi şey zannetmeyesin. gıybet etme ki gıybet edilmeyesin. gülme kimseye ki ağlamayasın. şüpheci olma ki şüphe sana iade edilmesin. ya hayr konuş ya sus. vs... vahyden gelen her işaret emirlere teredütsüz amenna ve sadakana. Muhatabınız çevreniz ihvanınız eshabınız senin beslendiğin yerden besleniyorlarsa sıkıntı yok. ashabınızla farklı kulvarda iseniz profilinizin şeması şu ; Cömert olursun aptal,cimri olursun pinti sanırlar. İyi niyetli olursun hunharca kullanırlar. Doğru bildiğini yaparsın eleştirirler. maddi manevi ilerlersin kıskanırlar. Seversin kıymet bilmezler. İnsan olabilmek en zor şeydir bu hayatta... çelişki yok kafalar karışmasın.herkes kendine yakışanı yapar.ve vahy öğrencisine de vahy yakışır.yani el ne der ile zaman israf edilmez.Allah ne der parolamızdır inşaallah.el ne der parolası ile ruhumuza toksitten başka vereceğimiz bir şey yoktur. Konunun temasına gelirsek; fitnenin kapısını açacaksa acıtsa da içimizde kalmalı.fitne riski yoksa kendinize zülm edip stres depolamayın şeffaf olun derim.) sukutu ezber hocam,sukutu ezberleyıp şahsınıza sünnet yaparsanız birikimler birikir... antidepresan ilaçları çok riskli kıymayın kendinize.yemek tuzlu ise veya tuzsuz ise lütfen "el ne der" hatırına kendinize eziyet etmeyın.) laz hocanın ifrat tefrit tesbitinde buluşuyoruz; "Kusurları da hoyrat sergiliyoruz, sevinçleri de.." laz hocam fitne ye yol açmıyacak vahy çerçevesini aşmayacak bir durumda içine atma biriktirme sal gitsin. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
İlk mesajdan itibaren değişik türdeki insanlar ve değişik durumlardan bahsediliyor ve şunu diyebilirim ki: herkes kendi ele aldığı duruma bakış açısından haklı : ) Yeri geldiğinde içimize atacak, yeri geldiğinde lafı ortaya koyacağız; yeri geldiğinde güzellikle uyaracak, yeri geldiğinde keskince sınırları çizeceğiz. Kime ve hangi duruma göre olduğu değişir, ancak şu hiç değişmez: her koşulda ifade ve tavırlarımızı "Allah bu şekilde benden razı olur mu?" diye düşünerek sergileyeceğiz. Bu şekilde olduğunda, yani Allah'ın bizden razılığına dair umudumuz olduğunda: "Diğerleri razı olmasa da olur" diyebiliriz : ) |
Alıntı:
Bende alıngan biriyim mesela ince dusunceliyim biri bu şekilde söyleyince çok dert ediyorum. Allah için demesi beni yumuşatmiyor hatta daha çok kiziyrm. Düşüncesiz söylemiş sözünü Allah'a dayamasina. Neyse buda benim yorum:):) |
Alıntı:
Bu arada duygu dünyasına hitap eden çok önemli ayrıntılara değinmişsiniz. İyi niyetle de olsa, söz "söz söylenen kişilerin" hassasiyet ve beklentilerine uygun değilse, 'kaş yapayım derken göz çıkarma' durumu olabiliyor. Bu açıdan insanın en azından en yakınlarının duygularını anlamak üzere empati yapması, hatta bunları anlamak üzere açık açık beklentilerinin neler olduğunun sorulması çok önemli. Ki, esasen bazı beklentileri öğrenmek için hiç soru sorulmasa da olur, insanlar ortak olarak "takdir edilmekten, övülmekten, teşekkür edilmesinden, zamansız hal-hatır sorulmasından" vs hoşlanır ve hoşlanmakla da kalmaz: mutlu olur : ) Mutlu olunca da "mutlu etme potansiyeli" yükselir, öyleyse düz mantık: mutlu olmak isteyen, sevdiklerini mutlu etsin : ) Ama bunun, sevdiklerinin ihtiyaç duyduğu şekilde olması önemli. Bu konuda Gary Chapman'ın Beş Sevgi Dili adlı kitabını önerebilirim. Bizzat tümünü okumadım ama özetini okudum ve gerçek hayatla tastamam örtüşen gerçekler anlatılıyor. |
Alıntı:
Alıntı:
içine atmak ise tıp konusu.) Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Resulullaha sorulan soru "en efdal ibadet hangisi?".verilen cevap kişinin çapına ihtiyacına kapasitesine durumuna bağlı olarak verilmiştir. cevaplar anana bak,namaz kıl,cihat et,zikri çoğalt,al iyaline sahip çık...soru sabit cevap kafalara göre.) Alıntı:
Alıntı:
|
Alıntı:
Alıntı:
Kadınların, sevildiklerini anlamak için: eşlerinden güzel söz, hediye, çiçek, çikolata vs beklemesine karşılık; Erkekler sevgi göstermek için: kalabalık bir market alış-verişi, eşine düdüklü tencere almak, tehlikeye girmesin diye çeşitli şeyleri yasaklamak gibi davranışlar geliştiriyorlar. Ve bu şekildeki iki farklı kişi, (biri şair ruhlu, ötekisi hizmet etmeyi sevgi göstergesi gördüğü için) birbirlerinde sevgiye dair işaret göremiyor ve zamanla birbirlerinden soğuyorlar. Ve ana fikir: İşte bu farklı sevgi dillerinin farkında olan kişiler, tabi ki karşılıklı şekilde "birbirlerini bu yönde anlamaya çalışırsalar" haliyle araları düzeliyor. Benim okuduğum özet bu minvaldeydi işte, ve bizzat kendi ailemde bu farkındalık etkisini gösterdi elhamdülillah : ) Ki eşimle aynı sevgi diline sahip değildik, o hizmet dilini kullanırken, ben güzel sözler duymaksızın sevildiğimi zerre kadar hissetmiyordum bile : ) Bir bakış açısı değişiyor, bir evlilik değişiyor... Bu arada bu sevgi dilleri diğer tür evlat, arkadaş vs ilişkileri için de aynen geçerli. Denendi, onaylandı : ) |
SAAT: 22:52 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.