Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kur'ân-ı Kerim Genel (https://www.forum.medineweb.net/200-kur-i-kerim-genel)
-   -   Bazı şeylerin içimizde Tutsak (https://www.forum.medineweb.net/kur-i-kerim-genel/38682-bazi-seylerin-icimizde-tutsak.html)

Sükutu-Ezber 02 Kasım 2024 14:07

Bazı şeylerin içimizde Tutsak
 
Yusuf bunu içinde gizledi, onlara bir şey belli etmedi.
Yusuf süresi 77.Ayet


Bazı şeyleri içimizde tutsak...

Söylemesek, belli etmesek, memnun kalmadığımızı ifade etmesek, yüzümüzü buruşturmasak ne güzel olurdu değil mi?

Yemeğin güzel olmadığını, tuzlu olduğunu, acı olduğunu, tatsız olduğunu söylemesek, işçinin bir kaç kabahatini yüzüne vurmasak, bize yanlış yapanın yanlışını yüzüne tokat vurur gibi söylemesek...

İçimizde tutsak gördüğümüz bazı kusurları, bazı yanlışları... Bize yapılan bazı saygısızlıkları, aleyhimize söylenen bazı sözleri... Duymazdan gelsek?

Evet, hepimizin içinde tuttuğu o kadar şey var ki, haddi hesabı yok...

Var mı içimizde tuttuğumuz öfklerimiz? Var mı içimizde tuttuğumuz kızgınlıklarımız?

Açığa çıkarmadığımız duygular, açığa çıkarmadığımız sevgiler, açığa çıkarmadığımız sözler var mı?

Murat Padak

Hâdimul İslam 02 Kasım 2024 18:04

En az hüzunlerimiz kadar seviclerimizi, mutlulukları, güzel ve özel günleri, yediği içtiğini de sergilemek yerine içimizde tutsak...Tutan, dışarı vermeyen daha mutsuz değil.
Kusurları da hoyrat sergiliyoruz, sevinçleri de..
Allah'ın ahirette kusurları kapatacağı vaadinin bizim bu dünyada hata, kusur kapatmamiza bağlı olduğunu unuttuk. Ne zaman ki; "İçine atma" ile içinde tutulması gerekenler yer değiştirdi, her aklına gelenle, her diline geleni söylemenin dengesi bozuldu, ondan beridir özden kaybediyoruz.
:)

Medine-web 02 Kasım 2024 20:18

vahy talebesinin öğrendiği;

merhamet et ki merhamet edilesin.
kusur ört ki kusurun örtülsün.
kusur araştırma ki kusurun araştırılmasın.
acı ki acınasın.
büyük konuşma ki küçülmeyesin.
böbürlenme ki kendini bi şey zannetmeyesin.
gıybet etme ki gıybet edilmeyesin.
gülme kimseye ki ağlamayasın.
şüpheci olma ki şüphe sana iade edilmesin.
ya hayr konuş ya sus.
vs...

vahyden gelen her işaret emirlere teredütsüz amenna ve sadakana.

Muhatabınız çevreniz ihvanınız eshabınız senin beslendiğin yerden besleniyorlarsa sıkıntı yok.

ashabınızla farklı kulvarda iseniz profilinizin şeması şu ;
Cömert olursun aptal,cimri olursun pinti sanırlar.
İyi niyetli olursun hunharca kullanırlar.
Doğru bildiğini yaparsın eleştirirler.
maddi manevi ilerlersin kıskanırlar.
Seversin kıymet bilmezler.
İnsan olabilmek en zor şeydir bu hayatta...

çelişki yok kafalar karışmasın.herkes kendine yakışanı yapar.ve vahy öğrencisine de vahy yakışır.yani el ne der ile zaman israf edilmez.Allah ne der parolamızdır inşaallah.el ne der parolası ile ruhumuza toksitten başka vereceğimiz bir şey yoktur.

Konunun temasına gelirsek;
fitnenin kapısını açacaksa acıtsa da içimizde kalmalı.fitne riski yoksa kendinize zülm edip stres depolamayın şeffaf olun derim.)

sukutu ezber hocam,sukutu ezberleyıp şahsınıza sünnet yaparsanız birikimler birikir... antidepresan ilaçları çok riskli kıymayın kendinize.yemek tuzlu ise veya tuzsuz ise lütfen "el ne der" hatırına kendinize eziyet etmeyın.)

laz hocanın ifrat tefrit tesbitinde buluşuyoruz; "Kusurları da hoyrat sergiliyoruz, sevinçleri de.."

laz hocam fitne ye yol açmıyacak vahy çerçevesini aşmayacak bir durumda içine atma biriktirme sal gitsin.

Hâdimul İslam 02 Kasım 2024 22:05

Alıntı:

. laz hocam fitne ye yol açmıyacak vahy çerçevesini aşmayacak bir durumda içine atma biriktirme sal gitsin.
Şahsım için ve yukarda hitap buyurduğunuz vahy talebesi olanlar içine atıp sişeceğine, dışarı atıp densizleşeceğine kendi içinde öğütme sistemi geliştirsin. Vahyin talebeliği kendine eziyeti de, başkasına eziyeti de istemez. Hele ki; ağzına geleni söylemeyi kendine hak, herkesi ve her olayı eleştirmeyi, hata kusur araştırmayı doğruluk sanan, her konuya uzman zevzeklerin dünyasında içine atıp şişmek en doğrusu gibi de geliyor:) Kendi hakkına gire gire sistem geliştirmiş biri olarak; içinize sizi ve muhatabinizi zora sokacak cümleleri öğütmeyi, absorbe etmeyi öğretin. Sistem otomatik devreye giriyor, tutacaklarıni, söyleyeceklerini ayırt ediyor, sizi utandırmıyor.) Kendi hakkına girmeden, kendine de hak görmeden en iyi yöntem.

Esma_Nur 05 Kasım 2024 18:08

Alıntı:

Sükutu-Ezber Üyemizden Alıntı (Mesaj 446749)
Yusuf bunu içinde gizledi, onlara bir şey belli etmedi.
Yusuf süresi 77.Ayet


Bazı şeyleri içimizde tutsak...

Söylemesek, belli etmesek, memnun kalmadığımızı ifade etmesek, yüzümüzü buruşturmasak ne güzel olurdu değil mi?

Yemeğin güzel olmadığını, tuzlu olduğunu, acı olduğunu, tatsız olduğunu söylemesek, işçinin bir kaç kabahatini yüzüne vurmasak, bize yanlış yapanın yanlışını yüzüne tokat vurur gibi söylemesek...

İçimizde tutsak gördüğümüz bazı kusurları, bazı yanlışları... Bize yapılan bazı saygısızlıkları, aleyhimize söylenen bazı sözleri... Duymazdan gelsek?

Evet, hepimizin içinde tuttuğu o kadar şey var ki, haddi hesabı yok...

Var mı içimizde tuttuğumuz öfklerimiz? Var mı içimizde tuttuğumuz kızgınlıklarımız?

Açığa çıkarmadığımız duygular, açığa çıkarmadığımız sevgiler, açığa çıkarmadığımız sözler var mı?

Murat Padak

Sorsak herkes melek kimse kimseyi kırmamak için herşeyi içinde tutuyor! Malesef durum vahim bizden sonraki nesil hepden batmış durumda bazı psikolji uzmanlarının verdiği tavsiyelerini yanlış anladılar. Özgüven özgüven dediler bizimkiler özgüven ile hadsizliği birbirine krışdırdılar. Ailelere çok iş düşüyor bu devirde .

Vasat 07 Kasım 2024 00:23

İlk mesajdan itibaren değişik türdeki insanlar ve değişik durumlardan bahsediliyor ve şunu diyebilirim ki: herkes kendi ele aldığı duruma bakış açısından haklı : )

Yeri geldiğinde içimize atacak, yeri geldiğinde lafı ortaya koyacağız; yeri geldiğinde güzellikle uyaracak, yeri geldiğinde keskince sınırları çizeceğiz. Kime ve hangi duruma göre olduğu değişir, ancak şu hiç değişmez: her koşulda ifade ve tavırlarımızı "Allah bu şekilde benden razı olur mu?" diye düşünerek sergileyeceğiz. Bu şekilde olduğunda, yani Allah'ın bizden razılığına dair umudumuz olduğunda: "Diğerleri razı olmasa da olur" diyebiliriz : )

Kara Kartal 07 Kasım 2024 12:17

Alıntı:

Vasat Üyemizden Alıntı (Mesaj 446779)
İlk mesajdan itibaren değişik türdeki insanlar ve değişik durumlardan bahsediliyor ve şunu diyebilirim ki: herkes kendi ele aldığı duruma bakış açısından haklı : )

Yeri geldiğinde içimize atacak, yeri geldiğinde lafı ortaya koyacağız; yeri geldiğinde güzellikle uyaracak, yeri geldiğinde keskince sınırları çizeceğiz. Kime ve hangi duruma göre olduğu değişir, ancak şu hiç değişmez: her koşulda ifade ve tavırlarımızı "Allah bu şekilde benden razı olur mu?" diye düşünerek sergileyeceğiz. Bu şekilde olduğunda, yani Allah'ın bizden razılığına dair umudumuz olduğunda: "Diğerleri razı olmasa da olur" diyebiliriz : )

Değişik tür derken düssünceli000 değişik türden yorummu yanidrttt yoksa yani yorum yapmak tam olarak bu oluyor :):) sorun kimsenin ayar yapamamasında bence. Sorsan herkes açık sözlü. Ufacık şeylerden bahsedilmiş yazıdaki benim annem çorbaya tuzsuz desem suratı düşer. Önceden anlamazdım sonra baktım onca emek veriyor mükemmel hazırlıyor sofrada bi kaşık alıp babamla kafa kafaya verip ne kadar tatsız tuzsuz olduğunu söyleyip durunca kadının huysuzluguna anlam vermezdik bide. Basit şeyleri bile doğru ama diye söylemek dusuncesizlik bence. İşe yaramiyr. Allah için söyledim anne demek veya Hanımcım Allah için söyledim kilo aldın, boyun kısa, ellerin güdük, şef yemeği yapamıyorsun, master şef değilsin demek onları kenara sıkıştırmak yazık bence. Haksızlıklara susmamak başka bişey ama eleştiri delisi olduk.
Bende alıngan biriyim mesela ince dusunceliyim biri bu şekilde söyleyince çok dert ediyorum. Allah için demesi beni yumuşatmiyor hatta daha çok kiziyrm. Düşüncesiz söylemiş sözünü Allah'a dayamasina. Neyse buda benim yorum:):)

Vasat 07 Kasım 2024 15:42

Alıntı:

Kara Kartal Üyemizden Alıntı (Mesaj 446782)
Değişik tür derken düssünceli000 değişik türden yorummu yanidrttt yoksa yani yorum yapmak tam olarak bu oluyor :):) sorun kimsenin ayar yapamamasında bence. Sorsan herkes açık sözlü. Ufacık şeylerden bahsedilmiş yazıdaki benim annem çorbaya tuzsuz desem suratı düşer. Önceden anlamazdım sonra baktım onca emek veriyor mükemmel hazırlıyor sofrada bi kaşık alıp babamla kafa kafaya verip ne kadar tatsız tuzsuz olduğunu söyleyip durunca kadının huysuzluguna anlam vermezdik bide. Basit şeyleri bile doğru ama diye söylemek dusuncesizlik bence. İşe yaramiyr. Allah için söyledim anne demek veya Hanımcım Allah için söyledim kilo aldın, boyun kısa, ellerin güdük, şef yemeği yapamıyorsun, master şef değilsin demek onları kenara sıkıştırmak yazık bence. Haksızlıklara susmamak başka bişey ama eleştiri delisi olduk.
Bende alıngan biriyim mesela ince dusunceliyim biri bu şekilde söyleyince çok dert ediyorum. Allah için demesi beni yumuşatmiyor hatta daha çok kiziyrm. Düşüncesiz söylemiş sözünü Allah'a dayamasina. Neyse buda benim yorum:):)

Değişik tür insan ve durum derken, üzerinde konuşulan insanların ve durumların değişik oluşu yani : )

Bu arada duygu dünyasına hitap eden çok önemli ayrıntılara değinmişsiniz. İyi niyetle de olsa, söz "söz söylenen kişilerin" hassasiyet ve beklentilerine uygun değilse, 'kaş yapayım derken göz çıkarma' durumu olabiliyor. Bu açıdan insanın en azından en yakınlarının duygularını anlamak üzere empati yapması, hatta bunları anlamak üzere açık açık beklentilerinin neler olduğunun sorulması çok önemli. Ki, esasen bazı beklentileri öğrenmek için hiç soru sorulmasa da olur, insanlar ortak olarak "takdir edilmekten, övülmekten, teşekkür edilmesinden, zamansız hal-hatır sorulmasından" vs hoşlanır ve hoşlanmakla da kalmaz: mutlu olur : ) Mutlu olunca da "mutlu etme potansiyeli" yükselir, öyleyse düz mantık: mutlu olmak isteyen, sevdiklerini mutlu etsin : )

Ama bunun, sevdiklerinin ihtiyaç duyduğu şekilde olması önemli. Bu konuda Gary Chapman'ın Beş Sevgi Dili adlı kitabını önerebilirim. Bizzat tümünü okumadım ama özetini okudum ve gerçek hayatla tastamam örtüşen gerçekler anlatılıyor.

Medine-web 07 Kasım 2024 20:08

Alıntı:

Sükutu-Ezber Üyemizden Alıntı (Mesaj 446749)
Yusuf bunu içinde gizledi, onlara bir şey belli etmedi.
Yusuf süresi 77.Ayet



Burada siyaset dili kullanılmış.Yani yusuf merhamet şefkat şemsiyesinden ödün vermeden ama kendisine yapılan hataları da vahy çerçevesinde ( en büyük ceza kötülük yapana iyilik yap hadisi şerif ve bir çok ayet) cezalandırdı.el insanu abidul ihsani yani insan iyiliğin kölesidir hadisi şerif.Yusuf'un sizi affettim sizde Allaha tevbe edin ile mekkenin fethi günü Resulullah'ın müşriklere gidin hepiniz serbestsiniz mesajı arasında ortak nokta vahy.özetle suçluya bu kadar ağır ceza veya 90 sopa falakayı teklif ederseniz 90 sopayı tercih edecektir.)

Alıntı:

Mihrinaz Üyemizden Alıntı (Mesaj 446750)
Allah'ın ahirette kusurları kapatacağı vaadinin bizim bu dünyada hata, kusur kapatmamiza bağlı olduğunu unuttuk. Ne zaman ki; "İçine atma" ile içinde tutulması gerekenler yer değiştirdi, her aklına gelenle, her diline geleni söylemenin dengesi bozuldu, ondan beridir özden kaybediyoruz.
:)

vahy mihenk taşı olacak şartı vardı hocam.hatalar yüze vurulmaz,kusurlar deşifre edilmez,sırlar tecessüs edilmez.gıybet dedikodu laf taşımak fitne kapısı açmak hiç olmaz olmamalı.buraya kadar tamam... ama sorunu düzeltmek de şart.ya elinle ya dilinle ya da son çare münkeri/kötülüğü/densizliği/hoyratlığı/sorumsuzluğu vs red etmek düzeltmek de farz.burada ince nokta muhatabınla değil fiille şavaşmak yani faravundan önemli firavunluğu ortadan kaldırmak olmalı.vahy firavuna değil firavunluğa savaş açmıştır.
içine atmak ise tıp konusu.)

Alıntı:

Mihrinaz Üyemizden Alıntı (Mesaj 446757)
Şahsım için ve yukarda hitap buyurduğunuz vahy talebesi olanlar içine atıp sişeceğine, dışarı atıp densizleşeceğine kendi içinde öğütme sistemi geliştirsin. Vahyin talebeliği kendine eziyeti de, başkasına eziyeti de istemez. Hele ki; ağzına geleni söylemeyi kendine hak, herkesi ve her olayı eleştirmeyi, hata kusur araştırmayı doğruluk sanan, her konuya uzman zevzeklerin dünyasında içine atıp şişmek en doğrusu gibi de geliyor:) Kendi hakkına gire gire sistem geliştirmiş biri olarak; içinize sizi ve muhatabinizi zora sokacak cümleleri öğütmeyi, absorbe etmeyi öğretin. Sistem otomatik devreye giriyor, tutacaklarıni, söyleyeceklerini ayırt ediyor, sizi utandırmıyor.) Kendi hakkına girmeden, kendine de hak görmeden en iyi yöntem.

amaç üzüm yemekse sorun yok.bağcıyı dövmek ise bu da psikiyatrı konusu.)

Alıntı:

Esma_Nur Üyemizden Alıntı (Mesaj 446771)
Sorsak herkes melek kimse kimseyi kırmamak için herşeyi içinde tutuyor! Malesef durum vahim bizden sonraki nesil hepden batmış durumda bazı psikolji uzmanlarının verdiği tavsiyelerini yanlış anladılar. Özgüven özgüven dediler bizimkiler özgüven ile hadsizliği birbirine krışdırdılar. Ailelere çok iş düşüyor bu devirde .

mevlana değilsin ne olursan ol gel dersen batarsın.adam ol gel daha sağlıklı olur.) islamın 6.şartı haddini bilmek denilirse haddimizi aşarız kadar önemli.

Alıntı:

Vasat Üyemizden Alıntı (Mesaj 446779)
İlk mesajdan itibaren değişik türdeki insanlar ve değişik durumlardan bahsediliyor ve şunu diyebilirim ki: herkes kendi ele aldığı duruma bakış açısından haklı : )

her kafa bir ayettir.beyın adedi kadar ayetler...ayetle sabit olan abdestin şartları sabiteleri aksesuarları konusunda 5-10-15-25 mezhebin değişik yorumu.)

Resulullaha sorulan soru "en efdal ibadet hangisi?".verilen cevap kişinin çapına ihtiyacına kapasitesine durumuna bağlı olarak verilmiştir. cevaplar anana bak,namaz kıl,cihat et,zikri çoğalt,al iyaline sahip çık...soru sabit cevap kafalara göre.)

Alıntı:

Kara Kartal Üyemizden Alıntı (Mesaj 446782)
Değişik tür derken düssünceli000 değişik türden yorummu yanidrttt yoksa yani yorum yapmak tam olarak bu oluyor :):) sorun kimsenin ayar yapamamasında bence. Sorsan herkes açık sözlü. Ufacık şeylerden bahsedilmiş yazıdaki benim annem çorbaya tuzsuz desem suratı düşer. Önceden anlamazdım sonra baktım onca emek veriyor mükemmel hazırlıyor sofrada bi kaşık alıp babamla kafa kafaya verip ne kadar tatsız tuzsuz olduğunu söyleyip durunca kadının huysuzluguna anlam vermezdik bide. Basit şeyleri bile doğru ama diye söylemek dusuncesizlik bence. İşe yaramiyr. Allah için söyledim anne demek veya Hanımcım Allah için söyledim kilo aldın, boyun kısa, ellerin güdük, şef yemeği yapamıyorsun, master şef değilsin demek onları kenara sıkıştırmak yazık bence. Haksızlıklara susmamak başka bişey ama eleştiri delisi olduk.
Bende alıngan biriyim mesela ince dusunceliyim biri bu şekilde söyleyince çok dert ediyorum. Allah için demesi beni yumuşatmiyor hatta daha çok kiziyrm. Düşüncesiz söylemiş sözünü Allah'a dayamasina. Neyse buda benim yorum:):)

Baban espiri ile ciddiyeti harmanlayarak balkonda yatmayı da göze almayarak nazikçeyı zorlayarak meramını dile getirmiştir.) un var şeker var su var tuz da olsun sayın hanım hazretleri demiştir.)

Alıntı:

Vasat Üyemizden Alıntı (Mesaj 446785)
Bu arada duygu dünyasına hitap eden çok önemli ayrıntılara değinmişsiniz. İyi niyetle de olsa, söz "söz söylenen kişilerin" hassasiyet ve beklentilerine uygun değilse, 'kaş yapayım derken göz çıkarma' durumu olabiliyor. Bu açıdan insanın en azından en yakınlarının duygularını anlamak üzere empati yapması, hatta bunları anlamak üzere açık açık beklentilerinin neler olduğunun sorulması çok önemli. Ki, esasen bazı beklentileri öğrenmek için hiç soru sorulmasa da olur, insanlar ortak olarak "takdir edilmekten, övülmekten, teşekkür edilmesinden, zamansız hal-hatır sorulmasından" vs hoşlanır ve hoşlanmakla da kalmaz: mutlu olur : ) Mutlu olunca da "mutlu etme potansiyeli" yükselir, öyleyse düz mantık: mutlu olmak isteyen, sevdiklerini mutlu etsin : )

Ama bunun, sevdiklerinin ihtiyaç duyduğu şekilde olması önemli. Bu konuda Gary Chapman'ın Beş Sevgi Dili adlı kitabını önerebilirim. Bizzat tümünü okumadım ama özetini okudum ve gerçek hayatla tastamam örtüşen gerçekler anlatılıyor.

innemel amalu bi niyat,ameller niyetlere göredir.densizlik de bir niyettir.)Beş Sevgi Dili adlı kitabı okumuştum.özeti ve ana teması "bükçe"...yani dobra dobra ifade yerine eğip büken cümleler,cümlelere nazik taklalar attıran,ortaya çıkan cümlenin şişde yanmasın kebabp da yanması bende yanmayayım karşıdakinin gazabını da çekmiyeyım çabasıdır.kitabı sevdim çok da güzel ama amel etmiyorum.)

Vasat 07 Kasım 2024 22:57

Alıntı:

Medine-web Üyemizden Alıntı (Mesaj 446788)


her kafa bir ayettir.beyın adedi kadar ayetler...ayetle sabit olan abdestin şartları sabiteleri aksesuarları konusunda 5-10-15-25 mezhebin değişik yorumu.)

Resulullaha sorulan soru "en efdal ibadet hangisi?".verilen cevap kişinin çapına ihtiyacına kapasitesine durumuna bağlı olarak verilmiştir. cevaplar anana bak,namaz kıl,cihat et,zikri çoğalt,al iyaline sahip çık...soru sabit cevap kafalara göre.)

Önemli bir ayrıntı : )

Alıntı:

Medine-web Üyemizden Alıntı (Mesaj 446788)

innemel amalu bi niyat,ameller niyetlere göredir.densizlik de bir niyettir.)Beş Sevgi Dili adlı kitabı okumuştum.özeti ve ana teması "bükçe"...yani dobra dobra ifade yerine eğip büken cümleler,cümlelere nazik taklalar attıran,ortaya çıkan cümlenin şişde yanmasın kebabp da yanması bende yanmayayım karşıdakinin gazabını da çekmiyeyım çabasıdır.kitabı sevdim çok da güzel ama amel etmiyorum.)

Kitabın okuduğum özeti, kitabın kendisinden daha faydalıymış gibi geldi bana şu an : ) Okuduğum özete göre benim insanlarda en çok rastladığım şey:

Kadınların, sevildiklerini anlamak için: eşlerinden güzel söz, hediye, çiçek, çikolata vs beklemesine karşılık;

Erkekler sevgi göstermek için: kalabalık bir market alış-verişi, eşine düdüklü tencere almak, tehlikeye girmesin diye çeşitli şeyleri yasaklamak gibi davranışlar geliştiriyorlar.

Ve bu şekildeki iki farklı kişi, (biri şair ruhlu, ötekisi hizmet etmeyi sevgi göstergesi gördüğü için) birbirlerinde sevgiye dair işaret göremiyor ve zamanla birbirlerinden soğuyorlar. Ve ana fikir: İşte bu farklı sevgi dillerinin farkında olan kişiler, tabi ki karşılıklı şekilde "birbirlerini bu yönde anlamaya çalışırsalar" haliyle araları düzeliyor.

Benim okuduğum özet bu minvaldeydi işte, ve bizzat kendi ailemde bu farkındalık etkisini gösterdi elhamdülillah : ) Ki eşimle aynı sevgi diline sahip değildik, o hizmet dilini kullanırken, ben güzel sözler duymaksızın sevildiğimi zerre kadar hissetmiyordum bile : ) Bir bakış açısı değişiyor, bir evlilik değişiyor...

Bu arada bu sevgi dilleri diğer tür evlat, arkadaş vs ilişkileri için de aynen geçerli. Denendi, onaylandı : )


SAAT: 22:52

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321