|
Konu Kimliği: Konu Sahibi karlofca61,Açılış Tarihi: 12 Kasım 2007 (11:50), Konuya Son Cevap : 25 Aralık 2015 (22:17). Konuya 24 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
24 Aralık 2010, 21:51 | Mesaj No:21 |
Durumu: Medine No : 5446 Üyelik T.:
30 Kasım 2008 | Yılbaşı noel kutlaması [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Miladi 2010 yılının bitmesine bir hafta kaldı.Mağazalar yılbaşı için kampanyalarını hızlandırıyor bu sıralar.Her yer Noel Baba ve çam ağaçlarıyla süsleniyor.Adeta bir Hristiyan ülkesini andırıyor büyük şehirlerimiz.Yılbaşı için hediye almaya mecbur bırakan bir zihniyet var.Sanki hediye almaya mecbursun gibi.Okullarda öğrenciler yılbaşı hediyesi için çekilişler düzenliyor,işyerlerinde çalışanlar.. Biz bu duruma nasıl geldik..Eskiden böyle miydi..Tabi ki hayır..1958 yılı doğumlu olarak çocukluğumdaki yılbaşı algılanması ile günümüzdekiler arasında dağlar kadar fark var.. Kimi duyarlı aileler hariç genelde muhafazakar kesim bu çarkın dişlilerine kendilerini kaptırmış adeta..Hiç bir şey yapmadığını söyleyen aileler bile en azından o gün için evine yeni meyva ve çerezler alır,Tv başına geçer ve ekranlardan akan pis kokulara kendini bırakır.Çoluk çocuğu bu imaj ile büyüdüğü için ,yetişkin olup evlendiğinde,anne babasından gördüğü bu yılbaşı etkinliklerine kendiside bişeyler katarak bu çarkın dönmesine katkı sağlar.Güünümüze kadar böyle gelmedi mi..? PEKİ YILBAŞI KUTLAMASI CAİZ Mİ? Bu konuyu iyi kavrayabilmek için önce şu ayet ve hadisleri göz önüne getirmek gerekir 1. “Iyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah`tan korkup sakının…” (Mâide, 5/2. ) 2. “Zulum yapanlara en ufak meyil göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah`tan başka velileriniz de yoktur, sonra yardım da göremezsiniz. (Hûd, ll/113.) 3. “O (Allah) size Kitapta : “Allah`ın ayetlerine küfredildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze geçip dalıncaya dek onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz” diye indirdi. Doğrusu Allah münafıkların da, kâfirlerin de tümünü cehennemde toplayacaktır”. (Nisâ, 4/140) Konuyu başkalarına benzeme noktasından ele alan hadis-i şerifler vardır. Bunlardan biri şudur: “Kim herhangi bir gruba benzeşirse o da onlardandır.” (Ebu Davûd, Libas 4) Özellikle bu hadis-i şerif çok önemli psiko-sosyal gerçeklere işaret eder. Şekli benzeşmenin sonuçta itikadı benzeşmeye götüreceğini anlatır. Ibn Haldun da konuyla ilgili olarak önemli tarihi gerçeklere parmak başar. Mağlupların galipleri taklit etme psikolojisi yaşadıklarını anlatır. (Ibn Haldun, Mukaddime (trc.) I/374-75.) Yılbaşı dolayısıyla yapılan dinî âyine katılan (Hristiyanlarla beraber bu toplu ibâdeti yapan) müslümanlar en azından haram (büyük günah) işlemiş olurlar. Dinî âyîne katılmadan yılbaşı dolayısıyla toplantı ve eğlence yapan müslümanlar, bu eğlencelerde ayrıca hiçbir haram işlemeseler dahi, kökeni dinî (İslâm’dan başka ve ona göre bugün mûteber olmayan bir dîne dayalı) olan bir faâliyete katıldıkları ve başka dinden olanlara -dinle ilgili bir konuda- benzer hale geldikleri için günah işlemiş olurlar. Yukarıda kaynağını verdiğimiz, “Bir din ve kültür topluluğuna kendini benzetenler onlardan sayılır” meâlindeki hadîs bu davranışı yasaklamaktadır. Yılbaşı, takvim, tarih, tatil, eğlence, şenlik ve bunlarla ilgili âdetler bir milletin kültürüdür. Kültür din ve ideolojinin bedenlenmesi, ete kemiğe bürünmesidir. Bu ikisini birbirinden ayırmak mümkün değildir. Eğer birileri din ile kültürü birbirinden ayırmaya, aralarındaki bağı koparmaya kalkışırsa -zor olmakla beraber bunu yapabilirse- kültür ile beraber dîni de değiştirme yoluna girmiş olur. Bedenini parça parça kaybeden din gider (milletin hayatından çıkar) onun yerine yeni kültürün dîni veya dinsizliği gelir. Kültür ile din arasında böyle bir bağ bulunduğuna göre; kültürün değişmesi dîni yakından ilgilendirir. İslâm’ın beş temel amacından biri dîni (müslümanların hayatında İslâm’ı) korumaktır. İslâm’ın korunmasını olumsuz etkileyen bir davranış, bir kültür değişimi, bir kültür taklidi haramdır, bazan bununla da kalmaz dinden çıkma sonucunu doğurur. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Medine’ye göçünce, burada öteden beri iki bayramın bulunduğunu ve bu bayramlarda kutlama yapıldığını öğrendi. Bayramlar, dînin etkilenmesi bakımından önemli kültür unsurları olduğu için bunları değiştirdi ve yerlerine Ramazan ile Kurban bayramlarını tebliğ etti. Daha pek çok hadîste, başka dinlerle ilişkisi veya sembolik değeri/fonksiyonu bulunan âdet ve uygulamaları müslümanlara yasakladı. Yılbaşında Müslüman olmanın gereği nedir? Hepimiz Müslümanız elhamdülillâh. Ama hepimiz Müslümanlığımızın icabını yaşamıyoruz maalesef… Biz, Müslümanlığın icabını yaşama hâline “dindarlık” diyoruz. Kim inandığı gibi yaşıyorsa, ona dindar insan sıfatını takıyor, dindar adam, diye yâd ediyoruz. Bu sıfat onun hakkıdır zaten. Siz dindarlığı, zamanın kötülük ve fitnesine karşı giyilen koruyucu bir zırh olarak da kabûl edebilirsiniz. Aslında dindarlık, sahibini sadece âhirette Cennet’e koyan bir yaşama tarzı olmakla kalmayıp, dünyada da huzura, saadete sevkeden bir yaşama tarzıdır. Nitekim İsa Peygamber’in doğumu ile Hazret-i Muhammed’in hicretine başlangıç olan yılbaşlarında dindar olanla olmayanın yaşayışını ibretle seyrediyorsunuz. Dindar olanlar, yılbaşı gecelerinde düşünüyorken, şuur altında bile olsa diyorlar ki: — Yılbaşı gecesinin mânası, sayılı ömür senelerinin birinin daha bitmesi, ölüm denen kesin âkıbete biraz daha yaklaşılması, gençlik günlerinin tükenip, ihtiyarlık demlerinin gelmesi.. demektir. Nitekim her yılbaşında siyah saçlara biraz daha aklar düşüyor, akların sayısı da biraz daha çoğalıyor. Öyle ise, böyle gecelerde daha çok sefalete, daha çok sefahete düşmek yerine; daha çok âhirete, daha fazla ebedî âleme meyili olmak lâzımdır. Zira bu hızlı gidiş, – ister ikrar et, ister inkâr – kabire, öteki dünyaya doğrudur. İşte dindarlık böyle düşündürüp, böyle tedbirli hareket ettirdiği içindir ki, dindar insanın, geçen senelerinden pişmanlığı azdır. Ama kendisini dinî ölçülerle kayıtlı görmeyen başıboş insanlarda ise her yılbaşında böyle bir muhakeme ve düşünceden eser yok. Tam bir şuur ve idrak mahrumiyeti içindeler.. Ölüme bir sene daha yaklaşmanın delilini teşkil eden gecede, hem ahlâkından, hem mâneviyatından, hem de parasından zararlar görmekte, fireler vermekte, pişman olacağı fiilleri çoğaltarak işlemekteler. Birkaç saatlik bu eğlence ve sefahetin arkasından ömür boyu üzüntü ve pişmanlıklar gelmekte… Onu böyle ömürboyu pişmanlıklara sevkeden şey, İslâm’ın icabını yaşamayışında, yâni, dindar olamayışındadır. Şâyet dinin emirlerine sadık kalacak bir iman kuvveti, dindarlık emâresi kazanabilse, her yılbaşı, tam aksini düşünmesine, kendisine çekidüzen verip iman ve ahlâk bakımından yükselmesine sebep olacak, geçmişinden pişmanlık duyan bir sefahet ve sefalete düşmeyecek… Demek ki, yılbaşı gecelerinde kimilerini o hâle düşürüp, kimilerini de bu duruma çıkaran şey, dindar olup olmamaktan başka birşey değildir. Demek imtihan dünyasıdır bu. Her ikisine de yol açık. İsteyen oraya, dileyen de buraya yönelir. Kimi yılbaşında şuurunu iptal eder. Kimi de ihyâ… Biz şükrederiz dindarlığımıza, hamd ederiz bizi böyle düşündürüp, amel ettiren Rabbimize. Bizim yılbaşı anlayışımız ne olmalıdır? Ölmeden önce hesaba çekilmek için ne yapmak gerekir? Bazıları yılbaşını, ‘vur patlasın çal oynasın’ düşüncesizliğine dönüştürüyorlar, sanki ömürlerinden bir sene gitmemiş, aksine bir sene kazanmışlar gibi sevinç çığlıkları atarak işi sarhoşlaşmaya kadar götürüyorlar. Kısaca söylemek gerekirse;Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır! Sanki mübarek geceymiş gibi mevlid okutmak, sohbetler düzenlemek uygun değildir. Bu gecenin diğer gecelerden farkı yoktur. Bu geceye değer veriyormuş gibi hareket etmek doğru değildir. Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır! ALINTI
__________________ DÜNYA mü,minin (ahiretteki ebedi nimetlere göre)zindanı Kafirin de (ahiretteki azabına göre) cennetidir. hadis |
25 Aralık 2010, 02:31 | Mesaj No:23 |
Durumu: Medine No : 13076 Üyelik T.:
22 Aralık 2010 | Demek imtihan dünyasıdır bu. Her ikisine de yol açık. İsteyen oraya, dileyen de buraya yönelir. Kimi yılbaşında şuurunu iptal eder. Kimi de ihyâ… rabbim aslımızı unutmadan imtihanımızı verebilmeyi nasip etsin ümmedi muhammede şuur ihsan etsin vah halimizeki her yer yılbaşına hazırlanıyor emeginize saglık
__________________ Yuvasız Kuşa Bile Dal Verip Yuva Kurduran Rabbim...Hakkımızda En Hayırlısı Neyse Bizlere de Onu Nasip Eyle. AMİN.. |
29 Aralık 2010, 22:44 | Mesaj No:24 |
Durumu: Medine No : 5446 Üyelik T.:
30 Kasım 2008 |
Günümüzde Noel Cumhuriyet Türkiyesi batılılaşma dönemi inkılaplarıyla birlikte Hristiyan Batı yaşantısını benimseyerek gerçekleştirdiği köklü değişiklikler arasında takvim meselesini de unutmamış, bu amaçla 26 Aralık 1925 tarihinde İslâmi olan Hicrî takvim yerine Hristiyan milâdi takvim benimsenme yoluna gidilmiştir. Yılbaşı günü de Muharrem'den, gerçekte Hz. İsa'nın doğum günü olmayan, ancak öyle kabul gören 1 Ocak tarihine alındı. İnkılapların amaçladığı Batı değer yargılarının ise bu arada "Noel Baba Kültürü"nün halk arasına zorlamalarla sokularak zamanla meşrulaşması sağlandı. Bizans imparatoru Konstantin'in Noel'i bayram olarak kabul ettiği M. 325 tarihinden beri Hristiyan âlemi de bu günü gelenekselleştirerek bayram olarak yaşatagelmiştir. Noel'den bir hafta öncesinden özel hazırlıklar saparlar. Bu günlerde sokaklar, caddeler ve vitrinler çam ağaçlarıyla dolmakta, Noel Baba resimleri her yeri kaplamaktadır. Noel bayramı münasebetiyle kitap, dergi vs. yayınlanmakta; kiliseler, resmi daireler ve okullar süslenmekte, televizyon ve radyoda kurumlar tatile girmektedir. Halk tebrik ve telgraflarla birbirinin bayramını kutlarlar. Gerçekte noel (yılbaşı) kutlamalarının Hz. İsa'nın doğumuyla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Noel Baba efsanesi sonradan Saint Nicola adlı papazın uydurmasından ibarettir. Hristiyanların geleneksel bayramı olan Noel, şu anda halkı müslüman ülkeler arasında da rağbet duyulmaya ve özel teşvik görmeye başlamıştır. İşin korkunç yanı da, bu tür tebriklere müslümanların rağbet etmesi ve İslâm'dan uzaklaşma yoluna girmeleridir. Müslümanlar önce Allaha verdikleri sözü hatırlamalı, Kur'an ve Sünnet doğrultusunda kendisine bahşedilen "müslüman" ismine yaraşır vakar ve bilincin şuurunda olabilmelidirler. Çünkü biz "Rabb olarak Allah'dan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak da Muhammed (s.a.s)'den razıyız" (Buhârî, İlim, 29, İ'tisam, 3; Müslim, İman, 56, Fedail, 134-136; Tirmizi, İlim, 10). ALINTI ... Naci YENGİN
__________________ DÜNYA mü,minin (ahiretteki ebedi nimetlere göre)zindanı Kafirin de (ahiretteki azabına göre) cennetidir. hadis |
25 Aralık 2015, 22:17 | Mesaj No:25 |
Durumu: Medine No : 13076 Üyelik T.:
22 Aralık 2010 | Cevap: YILbaşı Neyimiz Olur? Bize bir nazar oldu – Arif Nihat Asya Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu Ne olduysa hep bize azar, azar oldu Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz Yaklaştıkça her sene öz yurdumda yılbaşı Yapılır milletime Frenkçe sahte aşı Buna ağlar ağacı hem toprağı, taşı Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz Sen Hıristiyan mısın? Diye sorsan darılır Yılbaşında hindi kaz yemesine bayılır Çam deviren hindi ki nasıl mümin sayılır Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz Arif Nihat Asya
__________________ Yuvasız Kuşa Bile Dal Verip Yuva Kurduran Rabbim...Hakkımızda En Hayırlısı Neyse Bizlere de Onu Nasip Eyle. AMİN.. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
daha değerli neyimiz var?????? | inzar | Serbest Kürsü | 3 | 10 Nisan 2018 22:16 |
Tek ayakkabı olur mu? | 9Esra | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 2 | 11 Ocak 2017 14:51 |
Dil niçin lal olur, nazar melal, hal bizar olur…/Mustafa Cilasun | Mustafa CİLASUN | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 01 Eylül 2013 22:40 |
Tut ellerimi n'olur | KuM TaNeSi | Şiirler ve Şairler | 1 | 12 Eylül 2009 15:39 |
GELİVER NE OLUR | havra | Şiirler ve Şairler | 1 | 21 Aralık 2008 00:53 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
أعوذ بالله من الشيطان الرجيم , بسم الله الرحمن الرحيم Dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve elçiye itaat edin. Umulur ki, rahmete kavuşturulmuş olursunuz. (Nur-56) | عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğreteninizdir. | Bozuk olunca maya; ne ar tanır ne de haya. - Atasözü |
|