![]() |
İslam Dünyasında Adaletin Bozulma Süreci/Mevlüt Hönül Günümüzde ki adalet anlayışı ile, Kuran'ın emri olan adalet anlayışı arasındaki farklılıklar nasıl niçin oluşmuştur.İlk vereceğim cevap Vahiyden uzak kalmışlığımız,İslam dininin temel kavramlarından olan Adalet yönetimlerin,fertlerin,içtimai ve uhrevi hayat yaşantılarının tümü için, Bu vasfı yüklenenlerin Adaletli olmaları gereklidir. Resulü Ekrem'in şu sözü: Cihadın en üstünü ,zorba bir önder önünde adalet gereği olan sözü söylemektir. Bu söz tarih boyunca bir çok kahramanlık ve cesaret ,destanlarının gerçekleşmesine vesile olmuştur.Adaleti ilk olarak ikiye ayırabiliriz,Cemel vakıasında iki tür adalet anlayışı ile karşılaşıyoruz. 1:Adalet'i Mahza:Hakk haktır hakkın küçüğü büyüğü olmaz. (Söylemi ve Savunması ile İMAM ALİ) 2:Adalet'i İzafiye: Bir toplum için bir fert feda edilebilir. (Söylemi ile Hz Aişe Annemiz) Adalet'i Mahza var iken, Adaleti izafi uygulanamaz .ilk adalet tartışması böylelikle başlamıştır.Daha sonraki dönemlerde Hz Osman'ın Şehit edilmesi ile ,Kanını alma (Döktüğü kanı Alma) iddiası ile müslümanları birbirine kırdıran anlayış ile Sıffin’de Kirli oyununu sergileyen Muaviye karşı tarafa Adalet'siz davranışı, Olan Kuran'ı Mızrak uçuna taktırma ile İmam Ali cephesindeki geleneksel İslam anlayışında olan kesimlere Kurnazlık ile zulmetmiştir.Bu başlangıç sonu gelmeyecek bir adalet ve zulüm savaşına dönüşmüştür. Ümeyye oğulları sayesinde nifak tohumları arzuladıkları şekilde ümmet arasına atılarak Lanetlik olan zürriyeti Yez it (Allah'ın laneti üzere olsun) ile devam ettirilmiştir Bu zulümlerin açılışını Muaviye yapmıştır. Andolsun, Biz elçilerimizi apaçık belgelerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye, onlarla birlikte kitabı ve mizanı indirdik. Ve kendisine çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik; öyle ki Allah, kendisine ve elçilerine gayb ile (görmedikleri halde) kimlerin yardım edeceğini bilsin (ortaya çıkarsın). Şüphesiz Allah, büyük kuvvet sahibidir, üstün olandır. (Hadid 25) Kuran'i kerim'de Ferdi amaçlardan toplumsal amaçlara kadar,her yönüyle islam’ın Adalet kavramı üzerinde durulmuştur.Bizler başkalarını adilane görebilmek istiyor isek,Kendimizi kötülük düşünmeyen,taraf tutmayan,hakkı gözeten,zulme sessiz kalmayan,mazlumlardan taraf olanlar olarak görebilmeliyiz.Günümüz islam toplumlarında çoğu zaman, dikkate alınmadan yapılan yönetimsel uygulamalar,ferdi hal ve hareketler Adalet ölçüsü gözetilmeden,kişilerin çıkarları ön plana alınarak Adaletsizce bir yaklaşım sergileyen bir toplum!Ülkemizdeki yönetimlerde Adalet! Menfaatler gözetilerek,fakir ezilerek,zenginin cebi doldurularak,çalıp çırparak Zulmedilerek yapılmaktadır. Hz Ömer Adaleti,nerde ne kadar uygulanabilmekte zaten laik bir sitemden bu tür bir adalet anlayışı beklemek adaletsizlik olur. La dini! Kula kulluk yapılarak,başkalarının hakları yenilerek,kendi güçlerinin hüküm sürdüğü alanlarda kişiler arasında ayrım yaparak.Mazlumların haklarına el uzatılarak küffara hizmet eden yönetimler. Toplumların refah ve mutluluğu ve mutsuzluğu hakkında Allah'u Teala şöyle buyurmaktadır. O'nun (insanın) önünden ve arkasından izleyenleri vardır, onu Allah'ın emriyle gözetip-korumaktadırlar. Gerçekten Allah, kendi nefis (öz)lerinde olanı değiştirip bozuncaya kadar, bir toplulukta olanı değiştirip-bozmaz. Allah bir topluluğa kötülük istedi mi, artık onu geri çevirmeye hiç bir (biçimde imkan) yoktur; onlar için O'ndan başka bir veli yoktur. (Rad 11) Bu Ayeti kerimenin verdiği mesaj gereği biz kendimize çeki düzen vermedikçe Allah bizlere çeki düzen vermeyecektir.Adaletin tecellisi ancak Kuran hükümlerinin yaşanması ile olur.Bizler Adaleti ayakta tutmak istiyor isek, Tarihte düşülen hatalara düşmeden yapılan Adaletsizlikleri göz önünde bulundurarak Hakkın ve Adaletin temsilcileri olabilmeliyiz. |
SAAT: 13:06 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.