|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Ali Parlak,Açılış Tarihi: 26 Aralık 2013 (19:29), Konuya Son Cevap : 18 Aralık 2021 (19:49). Konuya 94 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
09 Ekim 2014, 00:14 | Mesaj No:71 |
Durumu: Medine No : 38986 Üyelik T.:
10 Şubat 2014 | Hayrola Hacı Neyi Beğenmedin/Ali Parlak HAYROLA HACI NEYİ BEĞENMEDİN? Hacının birisi Kabe'yi zikirlerle dolanmaktadır. Bir de bakar ki bir başka hacı yanından geçiyor. Çok dikkatini çekmiş. Çünkü yanından geçen hacının rengi çok siyahtır. İlk kez bu derece siyah birini görmüştür. Bakar bakar. Kim bilir aklından neler geçer? Aklından geçenleri bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var. O çok siyah renkte olan hacı döner ve bizim hacıya şöyle der: - Hayrola hacım... Boyayı mı beğenmedin, boyacıyı mı? Bizim hacı birden irkilir. Bu sözler kulağında yankılanır... - Hayrola hacım... Boyayı mı beğenmedin, boyacıyı mı? - Hayrola hacım... Boyayı mı beğenmedin, boyacıyı mı? - Hayrola hacım... Boyayı mı beğenmedin, boyacıyı mı? - Hayrola hacım... Boyayı mı beğenmedin, boyacıyı mı? - Hayrola hacım... Boyayı mı beğenmedin, boyacıyı mı? - Hayrola hacım... Boyayı mı beğenmedin, boyacıyı mı? Nihayet kendine geldiğinde bakar ki diğer hacı kaybolmuş kalabalık arasında... Bazen diyorum ki, beğenmediğimiz durumlarla sık sık karşılaşıyoruz. Bazen öyle tepkiler veriyoruz ki... Verdiğimiz tepkilerden kendimiz bile sonraları pişmanlıklar içinde kalıyoruz. Çünkü boyayı seçen de O, boyacı da O... Kimi eleştiriyorsun, seni yaratanı mı? Sen O'ndan daha mı güzel ve iyi biliyorsun? Halbuki her beğenmediğimiz şeyde şu soruyu kendimize sorsak: Boyayı mı beğenmedin, boyacıyı mı? Sonra desek ki: Allah'tan daha güzel boya vuran mı var? Benim boğazım düğümlendi dostlar... Yazının devamını sizlerin tefekkürüne bırakıyorum... Ali Parlak [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ O'nunla var ol var olacaksan, Kurtul O'nsuz tüm var oluşlardan... |
09 Ekim 2014, 01:27 | Mesaj No:72 |
Durumu: Medine No : 33478 Üyelik T.:
09 Kasım 2013 | Cevap: Hayrola Hacı Neyi Beğenmedin/Ali Parlak
Ne guzel soylemis mubarek ben hissemi aldim gercektende :(
__________________ Vakit namazinizi kildiniz mi? Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz. |
09 Ekim 2014, 19:46 | Mesaj No:73 |
Cevap: Hayrola Hacı Neyi Beğenmedin/Ali Parlak
YİNE HACI ANILARINDAN Bizim hacılardan biri Medine'de Mescidi Nebevi'dedir. Bir duvar dibinde uyuyan birini görür. Adam uzatmış ayaklarını kıbleye doğru uyuyor. Bizimki ayaklarına şöyle bir tekme atmış. ''Topla ayaklarını, saygısızlık yapma'' diye de uyarmış. Uyuyan adam ses etmemiş ama bizimki az öteye geçerek namazını kılıp bir direğe yaslanmış. Tesbih çekeyim derken üzerine bir ağırlık... İçi geçmiş ve uyuyakalmış. Rüyasında peygamber efendimizin bulunduğu odanın kapısı açılmış ve içinden 4 kişi çıkmış. Hemen tahmin etmiş zaten. Biri efendimiz, diğer ikisi de arkadaşları... Dördüncü diğer kişi de az önce tekmelediği duvar dibinde uyuyan adam... Bir şeyler konuşmuşlar... Derken peygamber efendimiz bunu çağırmış. Gitmiş yanlarına... Efendimiz buyurmuş: - Bak bu kardeşin senden şikayetçi. Onu tekmelemişsin... Bizim hacı çok pişman olmuş... ''Efendim'' demiş... ''Kötü bir niyetim yoktu.'' ''Sadece size saygısızlık olmasın diye ayaklarını toplamasını istedim. Özür dilerim.'' demiş... Peygamber efendimiz dönmüş adama: - Bak niyeti kötü değilmiş... Adam da efendimize: - Efendim madem niyeti kötü değilmiş. Ben de affettim. Hakkımı helal ediyorum... Musafaha, kucaklaşma, helalleşme... Derken adam nefes nefese uyanmış. Kalbi küt küt atıyor. Etrafına bakmış kimse yok. Az ileri bakmış, ayaklarını tekmelediği adam hala orada yatıyor... Hemen yanına varmış. Adamın ellerine yapışmak istemiş. Adamın verdiği cevap: - Ya kardeşim git başımdan. Beni rahatsız edip durma. Az önce helalleştik ya... Az önce helalleştik ya... Az önce helalleştik ya... Az önce helalleştik ya... Az önce helalleştik ya... Diyeceğim o ki, kimde neler var bilemezsiniz. Atalarımız boşuna mı demişler: Her günü Kadir, her geleni Hızır bil diye... Beğenmediğiniz birisi iyilerden biri olur da, pişmanlığınıza doymazsınız... Unutmayın... Beğenmediğinizi de Allah yarattı... Bir gün öyle bir söz edersiniz de, Allah'ın gücüne gidiverir. Ondan sonra da başınıza geleceklere hiç sitem etmeyin... Peygamber efendimiz buyurmuş ya: Başınıza gelmedikçe ölmezsiniz...
__________________ Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz. | |
09 Ekim 2014, 20:15 | Mesaj No:74 |
Durumu: Medine No : 33478 Üyelik T.:
09 Kasım 2013 | Cevap: Hayrola Hacı Neyi Beğenmedin/Ali Parlak
Aman yarabbi iliklerime kadar isledi:(
__________________ Vakit namazinizi kildiniz mi? Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz. |
09 Ekim 2014, 20:37 | Mesaj No:75 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Cevap: Hayrola Hacı Neyi Beğenmedin/Ali Parlak Unutmayın... Beğenmediğinizi de Allah yarattı... Bir gün öyle bir söz edersiniz de, Allah'ın gücüne gidiverir. Ondan sonra da başınıza geleceklere hiç sitem etmeyin... Peygamber efendimiz buyurmuş ya: Başınıza gelmedikçe ölmezsiniz... kalp kırmayı çok iyi biliyoruz ama onarmayı asla :( Abim emeğine yüreğine sağlık..konu yine tefekkür yüklüydü alınması gereken dersi alanlardan oluruz inşaALLAH.. Allah razı olsun...
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
09 Ekim 2014, 23:26 | Mesaj No:76 |
Cevap: Hayrola Hacı Neyi Beğenmedin/Ali Parlak Ne mutlu size... İnşallah ders alanlardan oluruz. Allah sizden de razı olsun...
__________________ Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz. | |
12 Ekim 2014, 21:02 | Mesaj No:77 |
Durumu: Medine No : 38986 Üyelik T.:
10 Şubat 2014 | Cevap: İlla Sen/Ali Parlak SEN Bilinmek için alemleri yaratan Zahirsin Sen. Zatını kendinden bile gizleyen Batınsın Sen. Biz Seni hakkıyla nasıl bilelim Allahım? Habibin bile Seni hakkıyla bilemedim derken. Senindir alemler, Senindir mülk, Senindir canlar, Onun için huzurunda saygı ile eğilir tüm başlar. Etimiz, kanımız, kemiğimiz, kısaca her şeyimiz, Huzurunda haşyet ve tezellül ile rahmetini bekler. Gökyüzüne yükselir su, güneşi görünce, Sonra yağmur olur yağar rahmeti görünce. Aşkının ateşi sararsa bir kulunu, Kanat açarak uçar Sana doğru sevgiyle. Rahmetin ile tüm alemler aydınlanır nurun ile coşar. Hayat sahibisin, varlığın ölü bedenlere can sunar. Ruhundan ruh üflediğin canları Senin affın sararsa, Din günü senin ile coşar, Senin ile gül olur açar. Ruhundan ruh üfledin hayat verdin bizlere, Senin ile hayat bulduk ebedi mülkünde, Senden gelir ve yine sana döneriz Senin hükmünde, Hayat bulur ve ölürüz Seninle ve yine Sende. Ali Parlak [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ O'nunla var ol var olacaksan, Kurtul O'nsuz tüm var oluşlardan... |
12 Ekim 2014, 21:06 | Mesaj No:78 |
Durumu: Medine No : 33478 Üyelik T.:
09 Kasım 2013 | Cevap: İlla Sen/Ali Parlak
Bilinmek için alemleri yaratan Zahirsin Sen. Zatını kendinden bile gizleyen Batınsın Sen. ALLAH c.c razı olsun
__________________ Vakit namazinizi kildiniz mi? Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz. |
01 Kasım 2014, 20:45 | Mesaj No:79 |
Durumu: Medine No : 38986 Üyelik T.:
10 Şubat 2014 | Cevap: Oku/Ali Parlak OKU KİTABINI... NASIL MI? BUYRUN BİR DE BÖYLE DENEYİN "Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin yeter." (İsra Suresi 14) ''Oku. Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı bir kan pıhtısından yarattı.'' (Alak Suresi 1-2) Peki, neyi okuyacağız? Elbette ki kendi kitabımızı okuyacağız. Ahiret günü gelmeden kendi kitabımızı okuyabilir miyiz ki? Tabiki de okuyabiliriz. Nasıl mı? Kendi hayatımıza bakarak. Çünkü yaşadığımız hayat, bizim kendi kitabımızın ta kendisi… Kendi kitabımızın sağ elimizden verilmesi için ne yapacağız? Yaşayan bir Kur’an olarak veya olmaya çalışarak hayat süreceğiz… Çünkü bize ahirette ancak Kur’an şefaat edebilir. Eğer biz Kur’an olabilirsek, kurtulduk demektir. Peygamber efendimizin şefaatini soruyorsanız hemen söyleyim; o yaşayan bir Kur’an’dı zaten. E biz ne dedik? Bize ancak Kur’an şefaat edebilir… Bu konuyu biraz daha açalım… O gün herkese kendi kitabı verilir. Kitabı sağından verilenlere ne mutlu. Kitabı solundan verilenlere ise ne yazık. Aslında herkesin kendi hayatı, ahirette eline tutuşturulacak kendi kitabıdır. O gün okuyacağız, doğru mu yaptık yanlış mı diye. Peki, o günkü kitabın doğruluğunu şimdi bilemez miyiz? Elbette ki bilebiliriz. Kendi kitabımızı o gün gelmeden okuyabiliriz. Çünkü kalem biziz. Ve kendi kitabımızı, kendi ellerimizle, kendimiz yazıyoruz. Hayatımız. Her insan bir film senaristidir. Başrolünü kendimizin oynadığı bu filmin senaryosunu yine kendimiz yazıyoruz. Bu senaryoyu ve çevirdiğimiz filmi ahirette tekrar seyredeceğiz. Melekler, ahiret gününde kendi senaryomuzu elimize tutuşturduklarında, ‘’oku kitabını’’ diyecekler. ‘’Bunu sen yazdın ve sen oynadın, sonuçlarına katlanmak da sana düşer.''diyecekler. Nasıl mı? Yaptığımız seçimlerimizle. Yaşadığımız hayatla. Çünkü bu hayat bizim kendi ellerimizle işlediklerimizdir. Kalem biziz. Kaderi kendimiz yazıyoruz. Onun için kimseyi suçlayamayız. Biz yazıyoruz ve bizim için yaratılıyor. O gün gelmeden de insan kendi kitabını okuyabilir. Bakın hayatınıza yeter. Ahiret günü gelip te kitabımız elimize tutuşturulmadan, daha dünyadayken okumalıyız bu kitabı. Çünkü ancak bu dünyada iken değiştirme imkanımız var. Ahirete gidince değiştiremeyiz. Kalem bu bedendir. Ölüm ile ruhun bedenden çıktığı gün bu kalemi kaybederiz. Artık geri dönüş te olmaz. Hataları düzeltmek için elimize çok güzel bir TÖVBE SİLGİSİ verilmiş. Lütfen bu silgiyi bol bol kullanalım. Gelmiş ve gelecek tüm günahları affedildiği halde Peygamber efendimiz(sav) bile bu silgiyi günde 70 kez kullanıyordu. Okuyalım hayatımızı. Eğer düzgün okuyabilirsek, yanlış giden yerleri tövbe silgisiyle düzeltebiliriz ve senaryomuzu değiştirme imkanımız olabilir. Kitabımızı okumadan, akıbetimize bir çeki düzen(Kur’an’a göre) veremezsek, o gün geldiğinde ah vahlar içinde kalırız. Ve deriz ki, ‘’Ey Rabbim, bizi dünyaya geri gönder de iyilerden olalım.’’ Neden mi? Çünkü; ‘’İnsana kendi elleriyle işlediklerinden başkası yoktur.’’ O halde şu anda kendi ellerimizle işlediğimiz hayata Kur’an çizgisinde yön verelim. Çünkü bu kitap, ahirette elimize tutuşturulacak olan bizim kendi kitabımızdır. Doğumdan itibaren kendi hayatınızı gözden geçirin. Sonra da o hayatın Kur’an-ı Kerim ile uyumuna bir bakın. Eğer Kur’an’a paralel bir hayatsa, hayatınız yaşayan bir Kur’an olduysa, ne mutlu sizlere. Kendi kitabınız sağ elinize tutuşturulur. Ve ahiret günü de yüzünüz ak bir şekilde, utanılmayacak bir hayat sürdüğünüz(yani güzel bir kitap yazdığınız) için de, huzur içinde kendi kitabınızı okursunuz. İşte Kur’an-ı Kerim bunun için var. Bunun için gönderildi bize. Kendi kitabımız ona(Kur’an’a) benzesin diye… Belki tam bilemeyebiliriz diye de yaşayan bir örnek gönderildi. Peygamber efendimiz(sav). Hz. Ayşe annemize, peygamber efendimiz(sav) nasıl birisiydi diye sorduklarında: ‘’O yürüyen bir Kur’an’dı’’ cevabını vermişti. İşte biz de kendi kitabımızın sağ elimizden verilmesini istiyorsak, ahiret günü kendi kitabımızı okurken şekilden şekile girmek istemiyorsak, yürüyen bir Kur’an olmalıyız. Çünkü o gün ‘’oku kitabını’’ diye elimize tutuşturdukları, bizim bu dünya hayatımızdan başkası değildir. Rabbimiz bize ’’İşte bunun gibi olun’’ diye Kur’an-ı Kerim’i gönderdi. O gün yüzler ancak Kur’an okuyunca parlar. Eğer kendi hayatınızı Kur’an çizgisiyle yazmışsanız, ne mutlu size… Hz. Ali(ra) efendimiz, ‘’Kur’an ve insan iki ikizdir.’’ diye buyurmuştur. Demek ki Kur’an bizim ikizimizdir. İkizler arasında farklılıklar olsa da, dışarıdan bakınca aynı görülür. İkizler birbirine genellikle karıştırılır. İşte, birisi size baktığı zaman Allah’ı hatırlıyorsa, Kur’an’ı hatırlıyorsa, demek ki Kur’an’la ikiz olmanın hakkını veriyorsunuz demektir. Sahi sizin ikizinizle aranız nasıl? Rabbim hayatımızı Kur’an’a göre yön verenlerden eylesin. Çünkü Kur’an’la bir olmak, ahirette okuyacağımız kendi kitabımızdan utanmayacağımız anlamına gelir. Allah yardımcımız olsun. Ali Parlak [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ O'nunla var ol var olacaksan, Kurtul O'nsuz tüm var oluşlardan... |
01 Kasım 2014, 22:50 | Mesaj No:80 |
Cevap: İlla Sen/Ali Parlak SADECE SEN İçimde bir hazine var biliyorum, ta yüreğimde saklı, Ne kadar çalıştımsa açamadım bu gömünün kapısını. Hazinenin mührü ise sadece senin elinde Allahım, Aç artık gönlümün mührünü aç ey yüce Sultanım... Yaratılan her ne varsa batın ve zahir sonsuz alemlerinde, Her şey yolculuğa çıkmış hiçliğe doğru ebedi mülkünde, Eşsizsin... Vahitsin... Ehad'sın... Sonsuzluğun sahibisin... Yaratıldığı andan itibaren, kulların hiçlikte, Senin seyrinde. Ben dedim... Sustum... Renkleri seyran ettim kesretten... Sen ki bilinmek için kesreti yarattın Vahdetten. Deniz dalgalandı, sonlu çokluklar oluştu, kün emrini duyunca, Zuhura çıktık emrinle, kulluk için, seni seyrederiz gözlerinden. Sen dedim... Sustum... Kendimi seyran ettim vahdetten... Enfüste yok oldum, bir oldum, Sensin sadece seyreden, Afakta farktayım kulluğumu Senin sayende yaparım... Aman Allahım, her işimi yapan Sensin, neredeyim ben? Bir ben var içimde, gizlemiş benim ile kendini, Söylenmez ki bu, nasıl söylesem ben Sana Seni, Sen dedim... Sustum... Seni kendimden de gizledim. Sadece Sen bilirsin Sendeki Seni Senden içeri. Ama biliyorum ki... Ben derken bile hep sen vardın. Mülk Senin, hüküm Senin, İlla olarak hep Sen vardın. Sen benim gizli öznemsin, ben derken de sen varsın. Ben aslında hep tevhiddeki La idim La olarak kaldım. Sadece SEN... İlla Hu... Ali Parlak [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz. | |
Konuyu Toplam 2 Kişi okuyor. (0 Üye ve 2 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Nankör her yerde nankördür🎭 | Kara Kartal | Satır Arası Birkaç Kelam | 7 | 22 Ağustos 2023 23:48 |
Müsait Bir Yerde Susacak Var../medineweb | su damlası | Gönülden Dökülen Nağmeler | 17 | 10 Mart 2023 21:11 |
Kadın olmak her yerde aynı :) | Esma_Nur | Videolar/Slaytlar | 7 | 13 Kasım 2019 09:48 |
huzuru yanlış yerde arıyoruz | Sükutu-Ezber | Sükutu-Ezber | 0 | 06 Mayıs 2014 23:05 |
Sevginin Bittiği Yerde | Hazan Mevsimi | Evlilik-Nikah Konuları | 2 | 31 Ekim 2012 14:04 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|